Sakarya Üniversitesi’nin Akreditasyon Yolculuğu
Sakarya Üniversitesi'nin çekirdeğini 1970 yılında açılan Sakarya Mühendislik ve Mimarlık Yüksekokulu oluşturmuştur. Bu okul 1971 yılında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'ne dönüşmüş, 1982-1992 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'ne bağlı bir Fakülte olarak öğretim vermiştir. 3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı kanun ile Sakarya Üniversitesi kurulmuştur (http://www.sakarya.edu.tr). 26 yıl sonra 2018 yılına gelindiğinde ise Sakarya Üniversitesi ikiye bölünmüş ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite daha kurulmuştur (https://www.subu.edu.tr).
Temelleri 1970’li yıllarda atılan Sakarya Üniversitesi, hâlihazırda 15 fakülte, 6 enstitü, 1 konservatuvar, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulunda 157 lisans, 190 lisansüstü programda eğitim-öğretim faaliyetini sürdürmektedir.
Sakarya Üniversitesi, yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere bugün Türkiye’de 40 akredite program ile en çok programı akredite edilen üniversite olma ünvanına sahiptir. Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi’nin tüm bölümleri ile Eğitim Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin bazı bölümlerinin akreditasyonu tamamlayan Sakarya Üniversitesi, bu alandaki rekoru halen elinde tutmaktadır. Sakarya Üniversitesinin kurduğu evrensel modelle, dünya standartlarında eğitim verdiğini, değişime açık kendini sürekli geliştiren öğrenciler yetiştirdiğini aldığı akreditasyonlar aracılıyla belgelendirmeye devam etmektedir. Bu doğrultuda işletme fakültesi ve işletme enstitüsü ile siyasal bilgiler fakültesindeki toplam 30 programın da akreditasyon yolcuğunda tüm süreçlerini tamamlanmak üzere olduğunu ve son aşamaya gelindiğini ifade etmek gerekir.
Diğer yandan işletme fakültesinin girişimiyle Ekim 2016'da sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik amacına yönelik olarak “BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, Sorumlu İşletme Eğitimi İlkeleri”ne (Principles for Responsible Management Education) imza atan Sakarya Üniversitesi, Türkiye’den Sabancı ve Koç Üniversitelerinin de aralarında bulunduğu yedi üniversiteden biri olmuştur.
İNOVASYON
İngilizce “innovation” sözcüğünden Türk diline “inovasyon” olarak geçen bu kavram esasında Latince bir sözcük olan “innovatus”tan türemiştir. “Toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması” anlamındadır. Webster, inovasyonu “yeni ve farklı bir sonuç” olarak tanımlar. İnovasyon yeni veya geliştirilen bir ürün, hizmet, süreç veya teknik olarak ifade edilebilir.
Türkçe’de “yenilik”, “yenilikçilik” ve “yenileme” gibi sözcüklerle karşılanmaya çalışılsa da, anlamı tek bir sözcükle ifade edilemeyecek kadar geniştir (inomer.org). Türk Dil Kurumu inovasyonu “yenileşim” olarak açıklamaktadır. Yenileşim ise aynı sözlükte “değişen koşullara uyabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması, yenilik, inovasyon” olarak ifade edilmiştir (TDK, 2019).
OECD tarafından yayınlanan Oslo Manual (2005:47) inovasyonu oldukça detaylı tanımlamaktadır: “İnovasyon yeni veya geliştirilmiş bir ürün (mal ve hizmet), yeni bir süreç, yeni bir pazarlama tekniği, işletmelerde yeni bir organizasyon yöntemi veya dış ilişkiler uygulamaları” olarak kabul edilmektedir. Drucker’a (1985:19) göre inovasyon, girişimcilerin değişimi yeni bir iş veya farklı bir hizmet haline dönüştürebilme fırsatı için kullandıkları özel bir araç olup aynı zamanda disiplinli bir şekilde sürekli öğrenme ve pratik olabilme kapasitesini de gösterir. İnovasyon süreci ise özetle “bilginin ekonomik bir faydaya (örneğin ticari bir ürüne) dönüştürülmesini” ifade eder (Göker, 2000:3).
Dostları ilə paylaş: |