Bakara sûresi


(138-) SıbğatAllah* ve men ahsenü minAllahi sıbğaten, ve nahnü leHU abidun



Yüklə 2,66 Mb.
səhifə194/355
tarix07.01.2022
ölçüsü2,66 Mb.
#91172
1   ...   190   191   192   193   194   195   196   197   ...   355

(138-) SıbğatAllah* ve men ahsenü minAllahi sıbğaten, ve nahnü leHU abidun;


* “Biz, Allah’ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah’ınkinden daha güzel olan kimdir? Biz ona ibadet edenleriz” (deyin).

Bu Âyeti Kerîm’e de tasavvufta çok kullanılır,

Allah’ın boyası, Allah’ın boyasından daha güzel boya olur mu”,

Bu boyanın da mertebeleri var, şöyle düşünelim, daha

255

önce çok kereler boyanmış bir duvarı, boyacı geliyor ve tek renk boyuyor, görüntü de bakıldığında bu tek renktir ama biraz derin çizdiğiniz zaman altından eski boyası çıkar. Tevhidin başlangıcı olan bu oluşum, tevhid-i ef’al yani fiillerdeki birliği ifade etmektedir, o boya kat kat sürülecek ve artık içine nüfuz etmeye başlayacak, yani duvarın içine özüne doğru nüfuz edecektir, tabi ki, öncesinde mutlaka üstü boyanacaktır.



Evvelâ şeriat-ı Muhammediyyeye uymak, onunla bir nizama intizama düzgünlüğe girmek, ondan sonra o tevhidi gönlüne indirmek ve kendi varlığında nefsaniyetinin renkliliğinin gitmesi ile oraya İlâh-î rengin özüne kadar gelmesi ta ki İlâh-î hakikatin kendi hakikatine işlemesi, neticesinde de orada Allah’ın tevhid vahdet rengi oluşmuş olacaktır.

Onun için biz abidlerdeniz, abd demek zâhiri müslümanlıktan da ileri bir hâdisedir, müslümanım demek bir bakıma genel ifade olmasına karşı abd özel bir ifade olmaktadır, kelime-i tevhid’te abduHu ve rasûluHu diyor,

Efendimizin (s.a.v.) abdiyyeti risaletinin önünde geliyor, abd demek, biz bunu direk olarak kul hükmünde çeviriyoruz oysa gerçek abd varlığının tamamını Hakk’a vermiş kendinde hiçbir zerre kadar kimliğinden bir şey kalmamış olandır ve artık onda faaliyette olan İlâh-î varlık orada tecelli etmektedir, hakiki abdiyyet bu, ve ismi ubudet demektir.

Hz. Rasûllüllah’ın kendine ait bir varlığı olmadığından orada tamamen zuhurda olan Zati İlâh-î en geniş mânâ da zuhurda olduğundan onun yaptığı bütün fiiller abdiyyettir.

Yani gerçek abd, bu hakikati ve kendisinde olan İlâh-î hakikatleri de dışarıya iletmesi yani kendinden başkalarına iletmesi de risâlet’tir fakat evvelâ abdiyyet olacaktır, abdiyyet olmadan “ubudet” olmaz “ubudet” olmadan buraya ulaşılamaz ve risalet olmaz.

256


قُلْ أَتُحَآجُّونَنَا فِي اللّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ وَلَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ وَنَحْنُ لَهُ مُخْلِصُونَ

Yüklə 2,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   190   191   192   193   194   195   196   197   ...   355




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin