Doğu da batı da Allah’ındır, nereye dönerseniz Allah’ın isimlenmiş vechi orasıdır” diye buyuran kelâmı ilâhi bu mertebeyi çok açık bir şekilde anlatmaktadır.
Bu mertebede sâlik “Vahid” ismi ile birlikte “Lâ Mevcude İllâ Allah” kelimesini fırsat buldukça çekmelidir.
“Gözüken her şey ve oluşan her fiil bir esmânın zuhurudur” idrâkine ulaşan kişi “Sıratullah” “Marîfetullah” “Allah bilgisi” yolunda epey menzil almış demektir.
“Varlık âleminde bulunan her “kim”‘lik fânidir, ancak yüce ve ikram sahibi Rabb’ının varlığı bakidir.” “Kelâmı îlâhi”si bu mertebenin kemâlini anlatmaktadır.
Bu mertebede bir hayli çalışma neticesinde varlıklardaki “İzafî Kim”likler düşer ve onların yerini “Celâl ve İkram sahibi” olan Allah’ın güzel isimleri, “Esmâ’ül Hüsnâ” alır.
Daha evvelce varlıklarının kendine ait olduğu “zan”edilen isimler düşmüş, gerçek, yerine konmuş olur. Aslında gerçek zaten, yerindedir, fakat bizdeki yanlış bilinç ve uygulama yerini doğrusu ile değiştirmiş olur.
Bu mertebenin kemâli “Fenâ-i Esmâ” yani izâfi isimlerin fenâ (son) bulması’dır. Bir başka deyişle kendi varlığında ve dışarda gördüğü, hissettiği her varlığın Allah’ın
güzel isimlerinden meydana geldiğini bilmesi ve Onu bütün noksanlıklardan mutlak “Tenzih” ederek yaşamasıdır.
“Mertebe-i Mûseviyyet”in tahsil yeri ve mertebesi, eymen vadisinin hakikati de burasıdır.
Nefs-i Sâfiye ye kadar süren seyr, “Sırat-ı Müstakîm” tevhîd-i ef-âl den sonra devam eden seyr ise “Sıratullah”tır.
147
Kûr’ân-ı Keriym; Şûrâ Sûresi; (42/53) Âyetinde bu hale işaret vardır.
“Sıratillâhillezi lehü mâfissemavati ve mâ fil’ardi elâ ilellahi tesîrul umur”
Meâlen: 53. O Allah'ın yoluna ki, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hep O'nun dur. Agâh ol! Bütün işler Allah'a dönüp varacaktır.!.
Bu bahsi de burada bitiriyoruz, daha fazlasını tadarak yaşamak temennisiyle. gayret bizden, yardım ve muvaffakiyyet Allah’dan dır. (c.c.)
Bu mertebede de yapılacak zikir değişikliğini kısaca belirtmeğe çalışalım. Bu mertebenin özelliği, âfaki mânâ da Tevhid idrâkine doğru yol almağa devam etmektir.
Derse başlarken çekilen (700) adet “Kelime-i Tevhid” (100) adet daha eksiltilerek (500) e düşürülecek, verilen sayılar da Esmâlar’a devam edilecek, yine verilen sayıda VAHİD zikrine devam edilecek
Sonra. (100) adet bu mertebenin kelimesi olan (lâ mevcude illâllah) ilâve edilecek. Daha sonra bu mertebenin idrâki ve hâli ni ifade eden Âyetleri en az (33) çer defa çektikten sonra yine üç ihlâs bir fatiha okuyup Peygamber Efendimiz (s.a.v.) min ehli beyt hazaratının rûhlarına hediye eyleyip, o günkü dersimizi bitirmiş oluruz.
Ancak, dersimiz daha ileride ise bu duayı son dersimizin sonun da yaparız diğerleri de böyle devam eder.
Bu mevzuda daha geniş bilgi altı peygamber isimli kitabımızın Mûsâ (a.s.) bölümünde gelecektir. Fakat en verimli eğitim yolu sohbettir.
148
Dostları ilə paylaş: |