BALTACI KONAĞI
Eminönü İlçesi'nde, Sultanahmet'te, Alemdar Mahallesi'nde, Yerebatan Sar-nıcı'nın üzerinde bulunmaktaydı.
Günümüze ulaşamamış olan Baltacı Konağı 18. yy'ın ortalarında inşa edilmiştir. Geleneksel Osmanlı sivil mimarisinin özelliklerini yansıtan bu yapı geç devir rical konaklarının ilginç bir örneğini oluşturmaktadır. Hamam bölümü dışında bütünüyle ahşap olan yapı üç katlıdır.
Zemin katın büyük kısmını, avluya açılan büyük bir taşlık işgal etmekte, taşlığın çevresinde, bendegânın kullandığı birtakım odalar, bazı servis birimleri ve hamamın altyapısı yer almaktadır. Hamamın altyapısına bitişik olan bir merdivenle Yerebatan Sarnıcı'na inile-bilmektedir. Taşlık, harem ve selamlık bölümlerine geçit veren merdivenlerin bulunduğu iki bölüme ayrılmıştır.
Konağın birinci katı, kısmen zemin kattaki servis birimlerinin duvarlarına, kısmen de taşlıkta yükselen, kare kesitli ahşap dikmelere oturmaktadır. Zemin kattaki harem-selamlık yalıtımı bu katta da devam etmekte, taşlıktan hareket eden merdivenlerin ulaştığı kare ve dikdörtgen planlı sofaların çevresinde çeşitli yaşama birimleri ile helalar sıralanmaktadır. Harem ve selamlık sofaları arasında, koridor niteliğinde bir geçitle bağlantı kurulmuştur. Selamlık merdiveninin tek kollu olmasına karşılık harem merdiveni, taşlıkta iki kollu olarak başlamakta, sahanlıktan sonra tek kol halinde birinci kat sofasına ulaşmaktadır. Aynı düzenleme birinci katı ikinci kata bağlayan merdivende de tekrar edilmiş, ikinci kat sofası, merdivenin yanlarında kavisli birer çıkma ile donatılmıştır. Ko-
nağın kitlesinden taşkınlık yapan ve basık kemerli devasa pencerelerle aydınlatılmış olan harem merdiveni, Osmanlı sivil mimarisinde o döneme kadar alışılagelmiş çözümlerden tamamen farklı, Batı kökenli bir tasarım sergilemektedir. Daha sonra, 18. yy'ın sonundan itibaren iyice yaygınlaşan bu tasarım, S. H. El-dem'in deyişiyle "zamanı (18. yy ortaları) için çok modern sayılmalıdır". Ancak konağın 19. yy'da -muhtemelen II. Mah-mud devrinde- geçirmiş olduğu onarımda merdivenin de belirli ölçüde tadil edildiği tahmin edilebilir.
Konağın ikinci katında "karnıyarık" ya da "zülvecheyn sofalı" tabir edilen plan şemasının değişik bir türevi uygulanmış, köşeleri 45 derece pahlanmış olan ve iki ucunda birer eyvanla yapının cephelerine kadar uzatılmış olan merkezi sofa, hareme ve selamlığa ait iki bölüme ayrılmıştır. Her iki bölümün çevresinde de, çoğu simetrik konumda olan odalar ve helalar dizilidir. Harem sofasından bir koridorla hamama geçilmektedir. Dikdörtgen planlı bir soğukluk ile kare planlı ve kubbeli bir halvetten meydana gelen hamamda, Lale Devri üslubunu sürdüren kurnalar ve ayna taşları bulunmaktadır.
Konağın barındırdığı hemen bütün yaşama birimleri yüklüklerle donatılmış, yüklükler, barok üslupta oymaların görüldüğü nişlerle kuşatılmıştır. Tavanlar-1 da çubuklu veya damalı taksimat görülmekte, üst katın selamlık sofası eyvanında, II. Mahmud devrinin zevkini yansıtan, beyzi bir göbek ile bundan dağılan ışınlardan meydana gelen bir tavan bezemesi dikkati çekmektedir. Bibi. Eldem, Türk Evi, II, 84-87.
M. BAHA TANMAN
Dostları ilə paylaş: |