BOĞAZİÇİ
288
289
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
Boğaziçi Üniversitesi'nin Güney Kampus'undan bir görünüm.
Hazım Okurer, 1993
29 Ekim 1973'te hizmete açılan Boğaziçi Köprüsü. Ara Güler
vanda yansılar dalgalandırır. Fakat bu deniz, "suda hafif eleğimsağma perdele-riyle çalkalanan mazot ve benzin lekelerinin denizidir. Her tür süprüntü, artık denizde yüzer. Bir motor "durmadan yalının önünde kavisler" çizmektedir; ses, gürültü dinginliği çalıp götürür. Boğaziçi, besbelli, kalabalık bir şehrin bütün açgözlülüklerine terk edilmektedir.
Ziya Osman Saba, hikâyelerinde (Mesut insanlar Fotoğrafhanesi, 1952; Değişen İstanbul, 1959), Boğaziçi'nde çocukluğuna ilişkin gelgeç birkaç görüntüyü anar ve zamanın geçişini adeta dondurur: O zamanın Bebek Bahçesi'nde bir de patinaj sahası vardır. Çiftler dans ederek patinaj yaparlar. Çimento üstünde "uzun, geniş etekleri, ince belleri, şişkin göğüsleri, büyük ve tüllü şapkalarıyla u-çan, uçuşan" bu madamlar, matmazeller ve kavalyeleri Boğaziçi'nde azınlık yurttaşlarına işaret eder. Ziya Osman Saba, Boğaziçi'nin bahçelerinde ve lokantalarındaki Rum, Ermeni azınlık kültürünün izdüşümlerini saptar; nihayet Şirket vapurlarının renkli bir tasvirine girişir.
Sâmiha Ayverdi, Boğaziçi'nde Tarih' te (1966) Boğaziçi'ni yüzyılların yolculuğuna geri götürür, gelgitli bir anlatımla, imparatorluğun Boğaziçi tarih sahnelerini canlandırır. Peyami Safa'nın Biz İnsanlar (1959) romanı, Oktay Rıfat'ın Birtakım İnsanlar (1961) oyunu, Attilâ İlhan' m Aynanın içindekiler roman dizisi, Haldun Taner'in bazı öyküleri, Boğaziçi'ne yakın tarih açısından usta işi sahnelerle yer verir. Oktay Rifat, Yeni Şiirler1 inde (1973) olduğu gibi Bir Kadının Penceresinden (1976) romanında da tekrar tekrar Boğaziçi'nden konuşmayı gereksin-miştir. Salâh Birsel Boğaziçi Şıngır Mın-gıfda. (1979) beldeyi kişiler, olaylar, yalsın tarihin yaşantıları açısından tahlil eder. Kerime Nadir Romancının Dünya-sz'nda (1981) Boğaziçi'nde geçen kişisel anılarını da devşirmiştir.
Boğaziçi günümüz edebiyatının seçkin iki yazarına da esin kaynağı olmuş; Leyla Erbil "Vapur" öyküsünde (Gecede, 1969) baştammaz, isyankâr bir vapur motifiyle yakın tarihin zümreler ve toplumsal katmanlar açısından Boğaziçi'nde bir tahliline girişmiş, Bilge Karasu ise "Karanlık Bir Yalı Üzerine Metin"de (Kısmet Büfesi, 1982) karmaşık cinsel süreçlerle yıkık yıprak bir Boğaziçi yalısını, yalının rıhtım ve bahçesini kaynaş-
tırmıştır.
_L. SELİM İLERİ
\
BOĞAZİÇİ
Aylık dergi. Ilkteşrin (Ekim) 1936-Mart 1938 arasında 18 sayı yayımlandı. Sahibi Sadi Akant, yazı işleri müdürü Yusuf Mardin'di. Şirket-i Hayriye tarafından çıkarılan dergi "Aylık Boğaziçi Mecmuası" alt-başlığını taşıyordu. Dergi, buna uygun biçimde sürekli Boğaziçi'ni işlemiştir. İlk sayısından başlayarak Boğaziçi'nin tarihi, semtleri, önemli yapıları, mehtap âlemleri, vapurları, iskeleleri, mesireleri, kaynak suları, lokantaları sürekli işlenen konu-
lardır. Ayrıca Boğaziçi'nde mevsimler, hayat, geziler, balık avcılığı, kuşlar da sıklıkla değinilen hususlardır.
Edebiyatta Boğaziçi, dergide eski ve yeni yazarların kalemlerinden çıkmış şiirlerle, şarkılarla ve anılarla, hikâye ve denemelerle önemli yer tutar. Ayrıca inceleme ve fikir yazıları da dergide görülmektedir. Boğaziçi fotoğrafları, karikatürleri, resimleri dergiyi süsleyen öğeler olarak her sayıda yer alır. Dergide yazılarına sıklıkla rastlanan yazarlar olarak Selahattin Güngör, Abidin Daver, Hüseyin Cahit Yalçın, Raşit Vecihi Sezen, Asaf Akant, Galip Ataç, Burhan Cahit Morkaya, Macit Gören, Nezihe Muhittin ve M. Turhan Tan sayılabilir. Şiirlerin çoğu ise Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Mithat Cemal Kun-
tay ve Yusuf Mardin'e aittir.
İSTANBUL
Dostları ilə paylaş: |