BUSBECQ, AUGIER GHISLAIN de
(1522, Komen - 28 Kasım 1592, Maillot Şatosu, St. Germain yakınları) Flaman kökenli diplomat. Adı Flamanca Ootge-er Giselijn van Bosbeke olarak yazılır.
Bugün Fransa'nın kuzeyinde Lille yakınlarında bulunan Bousbecque Köyü' nün senyörü II. Georges (Joris) Ghiselin' in gayrimeşra çocuğudur. Louvain ve Paris'te okudu. 1549'da Kutsal Roma-Ger-men imparatoru V. Kari (Charles-Quint) tarafından meşrulaştırılarak onun maiyetine girdi. 1554'te Avusturya Arşidükü Ferdinand'ın elçisi olarak ingiltere Kraliçesi Maıy'nin düğününde hazır bulunmak üzere gitmiş olduğu Londra'dan döndüğünde, o dönemde istanbul'daki imparatorluk elçisi Anton Wrancic'in (Ve-rantius) yanına olağanüstü görevle gönderildi. Amacı 1547'de imzalanan ama ispanyolların 1550'de Tunus'taki Mehdiye kentini almaları, Osmanlıların da 1551-1552'de Erdel'e (Transilvanya) sefer düzenlemeleriyle bozulan antlaşmanın yeniden imzalanmasını sağlamaktı. Kasım 1554'te Lille'den ayrılan Busbecq, Brüksel ve Viyana'ya uğradıktan sonra Budapeşte, Belgrad, Niş ve Sofya yoluyla 20 Ocak 1555'te İstanbul'a vardı. Ancak o sırada Nahçıvan seferinden dönen I. Süleyman (Kanuni) Amasya'da kışlamaktaydı. Bunun üzerine Busbecq 9 Mart'ta yola çıktı ve İznik-Bozüyük-Polatlı-Anka-
Şefik
Bursalı'mn Baitalimam'ndan bir peyzajı, tuval üzerine yağlıboya, 66x50 cm. Nazım Timuroğlu fotoğraf arşivi
ra-Çorum yoluyla 7 Nisan'da Amasya'ya vardı. Burada, Kanuni ile görüştükten sonra 24 Haziran'da istanbul'a döndü. Görüşmelerin sonucunu bildirmek için 3 Temmuz'da İstanbul'dan Viyana'ya doğru yola çıktı.
11 Ağustos'ta varmış olduğu bu kentten kasım ayında, bu defa elçi olarak İstanbul'un yolunu tuttu. Osmanlı başkentine Ocak 1556'da vardı. Ertesi yıl Wran-cic'in geri dönmesiyle tek elçi olarak antlaşmanın imza edildiği 1562'ye kadar İstanbul'da kaldı. Ağustos 1562'de İstanbul'dan son defa ayrıldı.
İstanbul'da yedi yıla yakın bir zaman kalan Busbecq, elçiliğinin anılarını Latince dört uzun mektup halinde yazmıştır. Bunların ilk ikisi 1582'de Anvers'te basıldı. 1589'da ise tamamı yine aynı kentte basıldı. Aynı zamanda bir Rönesans hümanisti olan Busbecq'in bu yapıtı Osmanlılar hakkında o dönemde yazılmış en önemli ve en çok okunan kitaplardan biridir. Hepsi 16. ve 17. yy'a ait 32 Latince baskısı, birincisi Leipzig'de (1596) olmak üzere 7 Almanca çevirisi, 7 İngilizce, 3 Felemenkçe, 2 İspanyolca, 2 Fransızca, l Çekçe (1594), l Lehçe (1597) çevirileri vardır. Türkçeye Türk Mektup-
Behzat Butak
(solda) Muhsin
Ertuğrul ile.
Gökhan Akçura
arşivi
ları (İst., 1939), Kanuni Devrinde Bir Sefirin Hatıratı (Ankara, 1953) ve Türkiye'yi Böyle Gördüm (İst., ty) adlarıyla üç kez kısmen çevrilmiştir.
Busbecq'in mektuplarında İstanbul'a ait izlenimler çok önemli bir yer tutmaz. Herhalde bunun başlıca nedeni elçinin bu kentte kalış süresinin büyük bir kısmını, resmi ikametgâhı olan Çenıberli-taş'taki Elçi Hanı'nda kapalı, hattâ hapsedilmiş olarak geçirmesidir. Osmanlı-Avusturya ilişkilerinin bir sonucu olan bu durumdan dolayı Busbecq en çok Elçi Hanı'm ve bu handan gördüklerim anlatmıştır. İstanbul'a ilk gelişinde kenti biraz daha çok gezmiş olmalı ki, bu münasebetle Atmeydanı'nı, Kulaksız Avrat Pazan'm ve oradaki Arkadios Sütunu'nu anlatır. Bundan başka bayramlarda Edirne Kapısı dışında ve Okmeydam'nda yapılan gösterilerden söz edilir. Ayrıca, 1561 yazında, İstanbul'daki veba salgınından kaçan Busbecq Heybeliada'daki Rum manastırına sığınır ve burası hakkında bazı bilgiler verir.
STEFANOS YERASİMOS
Dostları ilə paylaş: |