Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə569/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   565   566   567   568   569   570   571   572   ...   899
CAMİLER

376

377


CAMİLER

Düzenlenişi bakımından en dikkat çekici büyük külliyelerden olan Mimar Sinan yapıtı Süleymaniye'nin genel bir görünümü:



Ara Güler

Sultan Ahmed Külliyesi'nin mimarı olan Sedefkâr Mehmed Ağa, caminin iç mimarisini zenginleştiren süslemelere de ayrı bir önem vermiştir. Tahsin Aydoğmuş

tanbul'dan bahseden ikinci cildi şimdiye kadar basılmadan kalmıştır.

H. Ethem'in (Eldem) küçük kitabı, camilerden sadece bir kısmı hakkında, özet bilgi ile bunların resimlerini veren iddiasız bir derlemedir. Tahsin Öz'ün istanbul Camileri adlı iki ciltlik kitabı ise, esasında Hadîka'jı takip etmekte, yeni yapılan bazı camileri de içine almaktadır. Fakat bu kitap kaynak olarak kullanılamaz. İstanbul Belediyesi'nin 1934'te yayımlanan îstanbul Rehberi'nde ise İstanbul'da Boğaz dahil sadece 6l caminin adı verilmiştir.

İstanbul camilerinin mimari bakımdan incelenmesi, Dresden Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından Prof. C. Gurlitt başkanlığında yapılmış, birçok caminin plan ve rölöveleri çıkarılarak yayımlanmıştır. Bu plan ve rölövelerde hayli hatalar olmakla beraber, camiler ilk defa mimarileri ile tanıtıldığından çok faydalı bir hizmet olmuştur. Bundan sonra 1926'da A. Gabriel, yayımladığı uzunca bir makalede İstanbul camilerinin planları bakımından tipolojisini yaparak bellibaşlı camileri bu tiplere göre sınıflandırmıştır. Bundan sonra İstanbul camileri hakkında dağınık pek çok makale veya kitap basılmış olmakla beraber, büyük çapta ve bütün eserleri içine alan bir ana eser henüz ortaya konulamamıştır. Yalnız E. Hakkı Ayverdi'nin II. Mehmed (Fatih)

dönemi, Aydın Yüksel'in II. Bayezid ile I. Selim dönemlerine dair kitaplarında İstanbul camileri de yer alır. A. Saim Ül-gen'in Mimar Sinan'ın eserlerine ait rölöveleri de ayrı iki büyük albümde yayımlanmıştır.



Fetih Öncesi İstanbul Camileri: Arapların Bizans tarihi boyunca yaptıkları kuşatmalar sırasında şehrin dışında bir camileri olduğu yolundaki söylentinin, belirli bir izi yoktur. Aslında çan kulesi olan minaresi Suriye'deki bazı minarelere benzediği için, Galata'daki Arap Ca-mii'ninC-O bu camilerden biri olduğu yolundaki iddiası ise esassızdır. Türkler Bizans'ı tehdit eden bir güç haline geldikten sonra, iki devlet arasındaki politik dalgalanışa göre, İstanbul'daki Türk tüccarlar için bir mescit yapımına izin verildiği, zaman zaman da bunun kapatıldığı bilinir. Fakat mimari karakteri o-lan böyle bir mescidin fetihten sonra muhakkak surette korunması gerekirdi. Halbuki İstanbul camileri arasında böyle bir geçmişi olan yapı yoktur.

Büyük Külliyeler ve Selatin Camileri: İstanbul'un bir Osmanlı eseri olan ilk büyük külliyesi ve selatin camii, inşaatına 1463'te başlanan Fatih Külliyesi'dirO). İstanbul'da fetih ile Fatih' Camii inşası a-rasındaki bu on sene içinde şehrin iskânı ve Müslüman nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için mevcut bazı Bizans ki-

lise ve manastırlarından istifade edilmiştir. Fethi takip eden ilk günlerde Ayasof-ya, cami haline getirilmiştir. Ayasofya'nın bir külliye teşkil etmesi muhtelif devirlerde çeşitli binaların eklenmesiyle gerçekleşmiştir. Bu bakımdan Ayasofya tam bir Osmanlı külliyesi sayılamaz. Camiye çevrilen bir diğer yapı ise Zeyrek'teki Pantokrator Manastırı'nın kilisesidir. Kilise, Fatih evkafına bağlanmış, manastır ise medrese haline getirilmiştir. Pante-poptes Manastırı ve Kilisesi de bir imaret-zaviye haline getirilmiştir. Bu kilise sonradan Eski İmaret Camii olmuştur. Akata-leptos Manastırı'nın mescit haline getirilen kilisesi de Kalenderhane Camii adını almıştır.

Fatih şehrin ortasında bir büyük külliye inşa etme tasavvurunu 1463'te başlatmış ve külliyenin yapılacağı yer olarak On İki Havari (Ayii Apostoli) Kilise-si'nin bulunduğu mevkiyi seçmiştir. İnşası 1470'te tamamlanan Fatih Külliye-si'nin mimarı Atik Sinan'dır. Bu ilk büyük külliyenin son devir Bizans mimarisi ile hiçbir akrabalığı bulunmuyordu ve tamamen Osmanlı mimari geleneğine uygun olarak inşa edilmişti. Külliyenin merkezini oluşturan ilk Fatih Camii'nin düzenlenişi de Osmanlı mimarisinin Edirne'deki Üç Şerefeli Cami'den ileriye giden gelişmenin bir aşamasına işaret etmektedir. Cami etrafındaki külliye ise si-

metrik bir esasa göre yerleştirilmiştir. Fatih Camii, 1766 depreminde büyük ölçüde zarar gördüğünden, III. Mustafa tarafından yıktırılarak, yeni bir plana göre şimdiki şekli ile yeniden yaptırılmıştır.

İstanbul'un yeniden imarında büyük bir merkez oluşturan ikinci büyük külliye ise Bayezid Külliyesi'dir(->). II. Bayezid tarafından şehrin içlerinde, Eski Sa-ray(->) önlerinde 1501-1505 arasında inşa ettirilen bu eserin mimarı Yakub Şah bin Sultan Şah'tır. Bu külliyeyi oluşturan binalar, Fatih Külliyesi'nin aksine, düzenli olmayan bir şekilde adeta cami etrafına serpiştirilmiştir. Bugünkü Fatih Camii, büyük depremden sonra 1771'de yeniden yapıldığına göre Bayezid Camii İstanbul'un en eski külliyesidir.

I. Süleyman (Kanuni) tarafından babası I. Selim için Halic'e hâkim bir tepede kurulan veya tamamlatılan Sultan Selim Camii, şehrin üçüncü büyük selatin camii ve külliyesidir. Mimarı bilinmemekte ve bu hususta ortaya atılan tezler zaman zaman tartışılmaktadır. Ancak bazen sanıldığı gibi Mimar Sinan tarafından yapılmadığı kesindir. Çinileri ve bazı tezyin hususiyetleriyle dikkat çekici olan Sultan Selim Camii'nin müştemilat binaları ile çevrili bir büyük külliye olarak düşünülmediği anlaşılmaktadır.

I. Süleyman (Kanuni), 1543'te ölen oğlu Şehzade Mehmed için, Şehzade Camii

ile etrafındaki binaları Mimar Sinan'a inşa ettirmiştir (bak. Şehzade Külliyesi). Eser 1544-1548 arasında tamamlanmıştır. Mimarisi ve taş işçiliği ile dikkat çekici olan eser Sinan'ın varmak istediği mükemmeliyetin ilk safhasını meydana getirir.

Kanuni'nin kendi adına, yine Mimar Sinan'a yaptırdığı Süleymaniye Külliye-si(->) düzenlenişi bakımından en dikkat çekici olanıdır. 1550-1557 arasında yapılıp tamamlanan eser, güzelliği çok uzaklardan görülebilecek bir yerde kurulmuştur ve bütün ek binalarıyla son derece ahenklidir. Sinan, Süleymaniye Ca-mii'nde, bir esas kubbeyi kıble yönünde iki yarım kubbenin desteklendiği Bayezid Camii'nin mimari düzenini daha da olgunlaştırarak uygulamıştır. Etrafını ise zengin bir külliye sarar.

Mimar Sinan'ın Üsküdar tarafında inşa ettiği iki önemli külliyeden biri, I. Süleyman'ın (Kanuni) kızı Mihrimah Sultan için 1547'de yaptığı İskele Camii (bak. Mihrimah Sultan Külliyesi) olup burada ana kubbeyi üç yarım kubbe ile desteklemek suretiyle, Bayezid Camii'nden bir kademe daha ileri bir aşama örneği vermiş, ikinci yapı olan ve II. Selim'in karısı Nurbânu Sultan adına yapılan Atik Valide Camii'nde (bak. Atik Valide Külliyesi), ana kubbeyi altıgen teşkil eden kemerler ile desteklemiş, caminin etrafına ise çeşitli külliye binaları yerleştirmiştir.

Bu cami İznik atölyelerinin en harikulade çinileri ile bezenmiştir.

İstanbul, günümüzdeki siluetinin en önemli unsurlarından biri olan Sultan Ahmed Külliyesi'ne(->) I6l7'de sahip olmuştur. I. Ahmed'in, mimarı Sedefkâr Mehmed Ağa'ya yaptırdığı Sultan Ahmed Camii, Ayasofya ile aynı hizada ve Marmara'ya hâkim bir arazi üzerinde kurulmuştur. Sedefkâr Mehmed Ağa, Şehzade Camii'nin mimari sistemine benzeyen, dört yarım kubbe ile desteklenen bir ana kubbe prensibini burada uygulamıştır. Ayrıca inşasına 1609'da başlanan Sultan Ahmed Külliyesi'ni, bir kuyumcu titizliği ile işlemiş ve tezyin etmiştir. Burada mavi rengin hâkim olduğu çini süsleme iç mimariyi zenginleştirir.

İstanbul'un klasik üsluptaki son büyük külliyesi, inşaatına 1597-1598 arasında başlanan Valide Camii ya da daha çok bilinen adıyla Yeni Cami Külliyesi' dir. III. Mehmed'in 1603'te ölümü ve Safiye Sultan'm Eski Saray'a sürülmesi üzerine inşaat durmuş ve ancak Valide Turhan Sultan tarafından 1663'te tamamlat-tırılmıştır. Bu yüzden Yeni Cami Külliyesi için bir yerine üç mimarın adını vermek gerekmektedir. Bunlar Mimar Da-vud Ağa, Dalgıç Ahmed Çavuş (sonra Paşa) ve Mimar Mustafa Ağa'dır. Burada da mimari düzenleme Şehzade ve Sultan Ahmed camilerinin benzeridir.


Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   565   566   567   568   569   570   571   572   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin