Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə603/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   599   600   601   602   603   604   605   606   ...   899
CEMALEDDİN HALVETÎ

(?, Aksaray - 1494, Tebük) Halvetîliği 15. yy sonlarında İstanbul'un gündelik hayatına sokan ve tarikatın Cemalî kolunu kuran mutasavvıf. Çelebi Halife olarak da bilinir.

Asıl adı Muhammed, mahlası Cemalî' dir. Ailesi ve yakın çevresi hakkındaki sınırlı bilgiler, kaynaklarda farklı şekilde yer almaktadır. Cemaleddin Aksarayî'nin (ö. 1388) soyundan geldiği ve İbrahim Aksarayî'nin oğlu olduğu bilinmekle beraber bu kişilerin hayatlarına ilişkin bilgi yoktur. Diğer yandan I. Selim'in (Yavuz) (hd 1512-1520) vezirlerinden Pîrî Meh-med Paşa (ö. 1532) ve Müftî Zenbilli Ali Çelebi'nin (ö. 1525), Cemaleddin Halveti ile yakın akraba olduklarına dair bir rivayet varsa da doğruluğu yeterince açık değildir.

İlk eğitimini Aksaray'da yapan Cema-

m.

leddin Halvetî, daha sonra II. Mehmed (Fatih) döneminde (1451-1481) İstanbul' a gelmiş ve burada Hacı Halife lakabıyla tanınan Zeynî Şeyhi Abdullah Kastamo-nî'ye (ö. 1488) intisap ederek tasavvuf zümresine girmiştir. İstanbul'da ne kadar süre kaldığı bilinmemektedir. Bu dönemde bir Zeynî şeyhi olarak faaliyet gösteren Cemaleddin Halvetî'nin bir müddet sonra İstanbul'dan ayrılarak Ka-raman'a gittiği görülür. Burada Alaeddin Halvetî'nin (ö. 1462) halifesi Şeyh Abdullah'a intisap ederek Halvetîliğe bağlanmıştır. Şeyh Abdullah'ın vefatı üzerine önce Tokat'ta faaliyet gösteren Ümmî Şeyh Tahirzade'ye, ardından da Halvetî-liğin "pir-i sani"si kabul edilen Seyyid Yahya Şirvanî'nin halifesi Muhammed Bahaeddin Erzincanî'ye intisap etmiş ve ondan Halvetî hilafeti almıştır.

Cemaleddin Halvetî'nin halife sıfatıyla tarikat faaliyetlerini sürdürdüğü ilk büyük merkez, Amasya'dır. Burada Şehzade Bayezid ile tanışır ve onu manevi kişiliğiyle etkileyerek nüfuzu altına alır. Zamanla siyasi yönü ağır basan bu ilişki, Halvetîliğin II. Bayezid döneminde (1481-1512) İstanbul'un gündelik hayatına girmesinde önemli rol oynayacaktır.

Şehzade Bayezid'in yakın çevresine giren Cemaleddin Halvetî, diğer tarikat şeyhleriyle birlikte Sultan Cem'e karşı Ba-yezid'i desteklemiştir. Bu amaçla Sultan Cem yanlısı Vezirazam Karamanî Mehmed Paşa'ya karşı mücadele etmiş ve adı, II. Mehmed'i hedef alan bir saray komplosuna karışmıştır. Komplonun ortaya çıkarılması üzerine bir süre kendini gizleyen Cemaleddin Halvetî, Vezirazam Karamam Mehmed Paşa'nın öldürülmesi ve II. Mehmed'in vefatıyla tekrar ortaya çıkmış, II. Bayezid'in padişah olmasıyla birlikte İstanbul'a gelerek Halvetîliği şehrin gündelik hayatına sokmuştur. II. Baye-

zid tarafından İstanbul'a davet edilen Cemaleddin Halvetî, yüz kadar dervişiy-le önce Üsküdar'a, ardından da Küçük-mustafapaşa'daki Gül Camii civarında Mustafa Ağa'nın konağına yerleşir. Tarihte Koca Mustafa Paşa namıyla tanınan ve vezirliğe kadar yükselen Mustafa Ağa, II. Bayezid'in kapıcıbaşısı olup aynı zamanda Cemaleddin Halvetî'nin de müritlerindendir. İstanbul'da ilk defa bu konakta Halvetî ayini icra eden Cemaleddin Halvetî etrafındaki mürit halkasının genişlemesi üzerine, Bizans dönemine ait Hosios Andreas Kilisesi camiye çevrilerek kendisine tahsis edilmiş ve Halvetîliğin İstanbul'daki bu merkezi, Kocamustafapaşa Âsitanesi adıyla kuruluşundan 1925'e kadar kesintisiz faaliyet göstermiştir. İstanbul'da çıkan bir veba salgım üzerine dua etmek için dervişle-riyle birlikte II. Bayezid tarafından Mekke'ye gönderilen Cemaleddin Halvetî, Şam civarındaki Tebük koruluğunda vefat etmiş ve vasiyeti gereği hacıların geçtiği yol kenarına gömülmüştür.

Cemaleddin Halvetî, İstanbul'da faaliyet gösteren 15. yy tarikat mensupları a-rasında mistik ve siyasi kimliğe sahip bir mutasavvıf olarak dikkati çeker. II. Bayezid'in kendisine intisap ettiği rivayeti özellikle Halvetîler arasında yaygın ise de bunu doğrulayabilmek mümkün değildir. Fakat padişah üzerindeki etkisinin, Amasya'daki şehzadelik yıllarından itibaren giderek arttığı ve bu sayede Halvetîliği sarayın siyasi desteği ile İstanbul' da kurumlaştırdığı açıktır. Kendisinden sonra halifesi Sünbül Sinan ve onu izleyen Merkez Efendi de aynı şekilde sarayla yakın ilişki kurmuşlar, böylece Hal-vetîlik(-») İstanbul'da en geniş ölçüde yaygınlaşabilme olanağını bulmuştur.

Kocamustafapaşa Âsitanesi'nde 1489-1494 arasında postnişinlik yapan Cemaleddin Halvetî, tarikatın dört ana kolundan biri olan Cemalîliğin kurucusudur. Bu kol daha sonra pek çok kısma ayrılarak İstanbul'un mistik hayatını derinden etkilemiştir. Bunlardan ilki Sünbül lakabıyla tanınan halifesi Yusuf Sinan'ın (ö. 1529) kurduğu ve bütünüyle İstanbul'a özgü bir tarikat özelliği taşıyan Sünbülî-liktir. Bu koldan daha sonra Şabanîlik, Assalîlik ve Bahşîlik şubeleri doğmuştur.

Cemaleddin Halvetî'nin yetiştirdiği halifeleri arasında başta Sünbül Sinan olmak üzere Kasım Çelebi (ö. 1509) Sinan Erdebîlî (ö. 1544), Üveys Dede, İdris E-fendi, Hayreddin Tokadı, Cemal Efendi, Alaeddin Uşşakî, Musliheddin Efendi, Bayezid Halife, Ali Dede, Selahaddin Efendi, Davud Dede ve Cemşah Karamanî gibi Halvetî şeyhleri sayılabilir.

Eserlerini Arapça kaleme alan Cemaleddin Halvetî'nin tasavvuf anlayışı, Sünnî akideye bağlı olarak yaptığı Kuran tefsirine dayanır. Bu tür eserlerinin dışında kalan Risâletü'l-lslâmiyye, Feridüd-din Attar'a ait bazı seçme parçaların şerhidir. Sirâcü'l-Kulûb'da, tasavvuf terimlerini incelemiş olup ayrıca bir de Di-vançetsi vardır.

Bibi. Yusuf Sinan, Tezkîre-i Halvetiyye, Sü-leymaniye Ktp, Es'ad Efendi, no. 1372, vr 29a; Cemaleddin Hulvî, Lemezât, Millet Ktp, Ali Emiri, Şer'iye, no. 1100, vr 152b-177b; Lâmîî, Nefehât, 579; Mecdî, Hadaikü'ş-Şaka-ik, 284-286; Haririzade, Tibyân, I, vr 245b-254b; Tarîkatnâme-i Pîrân ve Meşâyib-i Ta-rikat-ı Âliyye-i Halvetiyye, ist., 1290, s. 16-17; Ayvansarayî, Hadîka, I, 162; Vassaf, Sefine, III, 228-233; Zâkir, Mecmua-i Tekaya, 2; Si-cill-i Osmanî, IV, 105; Osmanlı Müellifleri, I, 51-52; Vicdanî, Tomar-Halvetiye, 55; Hoca-zade, Ziyaret, 56; S. Eyice, "istanbul'da Koca Mustafa Paşa Camii ve Onun Osmanlı-Türk Mimarisindeki Yeri", TD, V/8 (Eylül 1953), s. 152-182; T. Yazıcı, "Fetih'ten Sonra İstanbul'da ilk Halvetî Şeyhleri", İstanbul Enstitüsü Dergisi, II (1956), s. 91-97; R. Serin, islam Tasavvufunda Halvetîlik ve Halvetîler, İst., 1984, s. 98-101; M. Serhan Tayşi, "Cemâl-i Halvetî", DİA, VII, 302-303.

EKREM IŞIN




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   599   600   601   602   603   604   605   606   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin