Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə623/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   619   620   621   622   623   624   625   626   ...   899
409

CERCLE d'ORIENT

çatışmasında bazen Bizans'tan yana, bazen Latinlerden yana tavır alan Cenevizliler VIII. Mihail Paleologos ile 1261'de imzaladıkları Nimfaion (Manisa yakınlarındaki Kemalpaşa) Antlaşması ile Gala-ta'ya yerleştiler. Daha sonra Herakleia'ya (Marmaraereğlisi) sürülen Cenevizlilere 1267'de geri dönme izni verildi. 1267, Cenevizlilerin Galata'ya artık kesin yerleşmelerinin tarihi sayılır. Galata'nın ya-nısıra Cenevizlilere bir de Ege'de bir beylik (Foggia: Foça) ve çeşitli imtiyazlar verilir. Seyyah Paspati'ye göre, Gala-ta'daki Ceneviz mahallesi, bir yamuk biçimindeydi: "Vetus Tarsana" denen eski iç havuzdan 25 kadem uzaktan başlayan mahalle, doğuda Karaköy'e uzanırdı. Cenevizlilerin mahallelerini surla çevirmeleri yasaktı, fakat içeride et ve buğday pazarları, kantar yeri, hamam ve kiliseler bulunuyordu. Buradaki 3 Rum kilisesi ise yine Konstantinopolis patriğine bağlı kalmıştı. 17. yy'da şehirde bulunan bir İngiliz elçilik görevlisinin aktardığına göre, Galata'da bir Ceneviz meyhanesinin duvarındaki kitabede, mahallenin 1315' te kısmen yandığı, 13l6'da yeniden inşa edildiği yazılı idi.

Cenevizliler zamanla mahalle sınırlarını genişlettiler, surlarının dışına taştılar, Venediklilere ve sonra da Osmanlılara karşı güvenliklerini sağlamlaştırdılar. Adının anlamı İsa Kulesi olan Christea Tur-ris'i (bak. Galata Kulesi) inşa ettiler. Ceneviz kolonisinin sınırları bugünkü Tophane'den başlayıp surlar, su hendekleri ve çeşitli istihkâmlarla sahil boyunca A-zapkapı'ya dek ulaşıyor, oradan Şişhane Yokuşu boyunca yukarı çıkıp, Galata Kulesi'nin doğusundan bir kavis çizerek Yüksekkaldmm'ın güneyinde tekrar kıyıya iniyor ve bir sahil şeridi bırakacak şekilde Tophane mevkiinde denizle birleşiyordu. Kentin ikinci önemli kulesi, bugünkü Galata yolcu salonu civarına düştüğü sanılan ve Halic'in ağzındaki zincirin doğu yakada bağlı bulunduğu mevkide yer alan kale ile kule karışımı Cast-rum Sanctae Crucis idi. Adını St. Croix (Mukaddes Haç) tarikatından alan bu yapıya, Haliç Şatosu ya da Zincir Kulesi de denmişti; Osmanlılar döneminde cephanelik olarak kullanılmış, mühimmatın infilakı sonucu tümüyle yıkılmıştır.

Surların üzerinde önceleri Galata'nın resmi sahibi olan Bizans imparatorlarının şerefini kurtarmak amacıyla, bir haçın dört kolu arasına yerleştirilmiş dört "B" harfinden oluşan armalar konuldu. Basileus Basileon Basileuon Basileousi (Hükümdarlara Hükmeden Hükümdarların Hükümdarı) demek olan bu armanın bir örneği 20. yy'a kadar kalmıştır. 1335 tarihini taşıyan bu levhayı yan yana üç haç süslemektedir. Bunlardan ortadaki Bizans'ı, yandakiler ise Cenova'yı temsil ederler. 1349'da yapıldığı sanılan Galata Kulesi'nden başka, 13l6'dan sonra yapılan Ceneviz Sarayı(->) ve birkaç kilise, koloni halkına hizmet veriyordu. Bunlardan en ünlüleri San Paola, San Francisco, San Domenico, San Giorgio,

San Benedetto (St. Benoit), San Sebasti-an, San Nikola ve Santa Mana kilise ve manastırlarıdır.

Ceneviz kolonisinin idari teşkilatı şöyleydi: Koloni hükümetinin başında Po-destas Januensis in Imperio Romaniae (Cenova'nın Roma İmparatorluğu'ndaki temsilcisi) unvanıyla her yıl Cenova'dan gönderilen bir podesta bulunuyordu. Kendisine probi homines (dürüst, namuslu insanlar) denilen 24 üyeli bir büyük danışma kurulu ile üyeleri yarı yarıya asiller ve halk tarafından seçilen 6 kişilik küçük danışma kurulu yardım ediyordu. Podestanın, Bizans imparatoru nezdine gönderilmiş bir elçi sıfatı da vardı. Podesta adalet işlerini bir vekil vasıtasıyla, idare işlerini de Cenova'dan gönderilen veya koloninin ileri gelenleri arasından seçilen bir kançılar eliyle yürütüyordu. Halkın ileri gelenlerinden çıkışan 8 kişilik bir uffizio de mercanzia (ticaret bürosu) ticaret işlerine bakıyordu. Calvario adıyla bir hazinedar hazine ve arşiv işleriyle görevlendirilmişti. Galata'da San Michele Kilisesi'nin rektörü Cenova başpiskoposluk temsilcisi sıfatıyla din işlerinin başkanı idi.

Osmanlıların güçlenmesi üzerine Cenevizliler bu yeni gelişen devletle iyi ilişkilere girdiler, 1387'de ticaret antlaşması imzaladılar. 1394 ve 1396 kuşatmalarında tarafsız kaldılar. 1399'da Türkleri durdurmak için gönderilen Fransız-Ce-nova birliğine, Mareşal Boucicaut(->) komuta ediyordu. Buna rağmen, Galata Cenevizlileri, Osmanlı'ya yaklaşmayı tercih ettiler ve 1403'te, I. Bayezid'in (Yıldırım) büyük oğlu Süleyman ile Cenova, Venedik, Rodos ve Bizans İmparatorluğu arasında bir antlaşma yapıldı (bu sayede Bizans, Osmanlı'ya vergi vermekten kurtulmuştu). 14. yy ortalarında Kons-tantinopolis'e gelen İbn Batuta, Galata'yı pis bir şehir olarak tanımlar. 1403-1406 arasında Semarkant'a giden İspanyol heyetinden Ruy Gonzales de Clavijo'ya(->) göreyse Galata mamur bir yerdi.

1453'te şehrin Osmanlılarca kuşatılması sırasında -5 gemisini Bizans donanmasına vermelerine rağmen- Galata Cenevizlileri tarafsız kaldı. 29 Mayıs günü Galata'nın anahtarını II. Mehmed'e (Fatih) teslim eden protostrator (yüksek komiser) Giovanni Guistiniani-Longo'nun yanında Ceneviz Podestası Angelo Lo-mellino da vardı, l Haziran'da yapılan antlaşmaya göre, Galata'da yaşayan Cenevizlilerin bir sayımı yapıldı, mal ve mülkleri tespit edildi. Şehirden kaçanların 3 ay içinde geri dönmemeleri halinde mallarına el konacağı duyuruldu. Fatih Galata surlarının yıkılmasını emretti, fakat deniz tarafındaki surlara dokunmadı. Ceneviz çocuklarının devşirme ve yeniçeri olarak alınmayacağı; tahta gong ve çanlarını kaldırmaları halinde eski kiliselerine dokunulmayacağı garanti edildi. Osmanlıların Galata'ya girip çıkmaları yasaklanıyor, fakat Cenevizliler serbestçe ticaret yapma hakkını koruyordu. Cenova'dan gelen tüccarlar dışında ka-

lanlar, gemilerle giren ve çıkan her 100 akçelik mal için 4 ya da 5 akçe vergi ödeyecek, buna karşılık temsilcilerini özgürce seçebileceklerdi. Fakat, 28 Haziran 1453'te Cenova'dan gönderilen podesta, İstanbul'a giremeyince, anavatan ile koloninin ilişkisi son buldu. 1454'te, mahallelerinin onarılmasını isteyen Cenevizlilere de cevap verilmemişti.

Yukarıda anılan Ceneviz danışma kurullarının Osmanlı döneminde varlığını sürdürüp sürdürmedikleri hakkında bilgi yoktur. Fakat "Magnum Columen Peyre" adlı Cenova yasasının, 17. yy'a kadar geçerli olduğu bellidir. Osmanlı döneminde "voyvoda" denen şeflerle yönetilen, fetihten sonra Karadeniz'deki diğer koloniler gibi, Ufizzio (sonraları Banco) di San Giorgio adlı bir kumpanyaya bağlanan Galata'daki Ceneviz kolonisi, kayık küreği yapımı, ipekçilik, altın ve gümüş tel, sakız (Kios'tan) ve şap (Foça'dan) ticareti üzerinde uzmanlaşmıştı. Önemleri giderek azalsa da 1613, 16İ7, 1624 ve 1652'de yenilenen antlaşmalar sonucu, 17. yy sonlarına kadar İstanbul' daki varlıklarını sürdürmüşler ve sonraları azalarak diğer Hıristiyan nüfusun içinde kaybolmuşlardır.



Bibi, Belin, Latinite; W. Heyd, Yakın-Doğu Ticaret Tarihi, Ankara, 1975, s. 489-594; S. Eyice, Galata ve Kulesi, İst., 1969, s. 9-18; H. inalcık, "Ottoman Galata 1453-1553", Premi-ere Rencontre International sur I'Empire Ottoman et la Turquie Moderne, Paris-İst., s. 17-116; L. Mitler, "The Genoese in Galata: 1453-1682", International Journal of Middle East Studies, 1979, s. 71-91; H. Şakiroğlu, TAD, 211-224; F. Babinger, Mehmed the Con-queror and His Time, Princeton, 1978; G. W. Day, "Manuel and the Geneose: A. Reappra-isal of Byzantine Commercial Policy in the Late Twelfth Century", The Journal ofEcono-mic History, 1977, s. 289-301; R. S. Lopez, "The Trade of Medieval Europe: The South", Cambridge Economic History, Cambridge, 1952, s. 311; lA, 363-365; N. Polvan, Türkiye'de Yabancı Öğretim, c. I, Ankara, 1952, s. 1-26.

AYŞE HÜR


CENNET MAHALLESİ

İstanbul'un batı yakasında, Küçükçek-mece'nin eski E-5 Karayolu girişinden kuzeybatıya doğru uzanan alan üzerinde yer alan mahalle. Kuzeyinde Safra-köy, batısında Yenimahalle, doğusunda Yeşilova ve güneyinde Basınköy ile sınırlanmaktadır.

Bugünkü Cennet Mahallesi'ni .oluşturan alan 1930'ların büyük çiftliklerinden Florya Çiftliği'ne ait arazinin bir bölümüdür. 1939'dan itibaren Florya Çiftliği parsellenerek satılmaya başlanmış; 1950'ler-de arazinin dönümünün, o günlerde oldukça yüksek bir rakam olan 3.000 TL' ye kadar yükselmesi bu toprakların artık tarla olarak kullanılmasını güçleştirmiştir.

1954'te bölgeye elektrik gelmesi ile Cennet Mahallesi'nde konut sayısı artmaya başlamıştır. Buraya ilk gelen Türk asıllı Yugoslav, Arnavut ve az miktarda Bulgar göçmeni, çevrede bugün de Arnavut mahallesi olarak bilmen Tepeüstü kesimine yerleşmiştir.

1955'te Londra Asfaltı'nın (E-5) tamamlanması, 1956'da elektrikli trenin bu bölgeye kadar ulaşmasıyla Cennet Mahallesi'nde alansal büyüme hızlanmıştır.

1960-1965 arasında İstanbul bütününde yaşanan iç göç hareketlerinden Kü-çükçekmece ve Cennet Mahallesi de payını almıştır. 1970'te 6.459 olan mahalle nüfusu 1975'te yüzde 69 oranında artarak 10.917 kişiye ulaşmıştır. 1990'da ise 28.024 kişi ile Cennet Mahallesi, Kanar-ya'dan sonra Küçükçekmece'nin nüfus bakımından en büyük mahallesi konumuna gelmiştir. Nüfus yoğunluğunun artmasıyla birlikte, Cennet Mahallesi'nde konut sayısı da giderek artmış, bir-iki katlı binalar yıkılarak yerlerini çok katlılar almıştır.

Mahallede ticari faaliyetler esas olarak Hürriyet Caddesi'nde, kısmen de Alparslan Caddesi'nde yer almaktadır.

Bibi. M. T. Gökçen, "Küçükçekmece Cennet Mahallesi'nde Gelişme ve Değişme", îst., 1978, (İÜ, Coğrafya Enstitüsü basılmamış mezuniyet tezi).

M. TURGAY GÖKÇEN




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   619   620   621   622   623   624   625   626   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin