CİLVE 4
Bibliyografya: 4
CİLYANİ 4
Eserleri: 4
Bibliyografya: 4
CİM 5
Bibliyografya: 5
EL-CÎM 5
CİMA 5
Bibliyografya: 7
CİMMA 7
Bibliyografya: 8
CİMRİLİK 8
Bibliyografya: 9
CİN 9
Bibliyografya: 13
Bibliyografya: 16
CİN SÛRESİ 17
Bibliyografya: 18
CİNANİ 18
Eserleri: 18
Bibliyografya: 19
CİNAS 19
Bibliyografya: 21
CİNAYET 21
Bibliyografya: 22
CİNCİ 22
CİNCİ HANI 22
Bibliyografya: 23
CİNCİ HOCA 23
CİNNAH, MUHAMMED ALİ 23
Bibliyografya: 26
CİNNET 26
CİNS 26
Bibliyografya: 28
Bibliyografya: 29
CİNSÎ MÜNASEBET 30
CİNSİYET 30
Bibliyografya: 34
CİRAH 34
Bibliyografya: 35
CİRÂHA 35
CİRAİ 35
Cİ'RANE 35
Bibliyografya: 36
CİRCİ ZEYDAN 36
CİRCÎS 36
Bibliyografya: 37
CİRİT 37
Bibliyografya: 38
CİRM 38
Bibliyografya: 39
CİSİM 39
Bibliyografya: 43
CİSR 44
CİSR, HÜSEYİN B. MUHAMMED 44
CİSR-İ MUSTAFA PAŞA 44
Bibliyografya: 45
CİSR-İ MUSTAFA PAŞA 46
Bibliyografya: 46
CİVANMERT 47
CÎVAR 47
Bibliyografya: 48
CİVEN 48
Eserleri: 48
Bibliyografya: 49
CÎZAN 49
Bibliyografya: 50
CÎZE 50
CÎZİ 50
Bibliyografya: 50
CİZRE 51
Bibliyografya: 53
CİZRE KÖPRÜSÜ 54
Bibliyografya: 54
CİZRE ULUCAMİİ 54
CİZVİTLER 54
Bibliyografya: 56
CİZYE 56
Bibliyografya: 60
Bibliyografya; 64
CLAUSON, SİR GERARD 64
Bibliyografya: 65
CODERA Y ZAİDİN, FRANCİSCO 66
Eserleri: 66
Bibliyografya: 67
COĞRAFYA 67
Bibliyografya: 80
Bibliyografya : 85
COLOF 85
Bibliyografya: 86
COMCEC 86
CONCORDANCE ET INDICES DE LA TRADITION MUSULMANE 86
CORBIN, HENRY EUGENİE 86
Eserleri: 87
Bibliyografya: 88
CORCÎ ZEYDÂN 88
Bibliyografya: 92
COULSON, NOEL JAMES 92
Bibliyografya: 93
CÖMERTLİK 93
Bibliyografya: 95
CÖNK 95
Bibliyografya : 97
CRESWELL 97
Bibliyografya: 99
CÜ 100
CUAL B. SÜRAKA 100
Bibliyografya: 100
CUALE 100
Bibliyografya: 101
CUCİ HAN 101
Bibliyografya: 102
CÛD 102
CÛDİ DAĞI 102
Bibliyografya: 103
CÛDÎ EFENDİ, MUALLİM 103
Bibliyografya: 104
CÜDİ EFENDİ, TRABZONLU 104
Bibliyografya: 105
CUHA 106
Bibliyografya: 106
CUHFE 106
Bibliyografya: 107
CÛIYYE 107
Bibliyografya: 107
CU'L 107
107
CULLAH 107
Bibliyografya: 109
CİLVE
İlâhî tecellî anlamında tasavvuf terimi.
"Gelinin gerdek gecesi damada ilk defa görünmesi, damadın da ona yüz görümlüğü vermesi" anlamına gelen Arapça cilve (cilvet) veya celvet kelimesi genellikle hoşa giden veya gitmeyen sürpriz davranışlar mânasında da kullanılmıştır. İnsanların, hakkında bilgi sahibi olmadıkları kaderin bu âlemde tecelli edip gerçekleşmesine cilvei rabbâniyye, İlâhî cilve, kaderin ve talihin cilvesi denir. İlâhî nurların sülük halindeki arifin kalbini aydınlatıp onu şaşkın ve sermest vaziyette bırakmasına ve müridin halvetten çıkmasına da cilve adı verilmiştir. Mutasavvıflara göre bütün âlem Hakk'ın nurlarının cilveleridir. Bu âlemde çeşitli şekillerde görünen varlıklar bu nurların ışıklarından ve parıltılarından hasıl olmuştur. Şu halde âlem ilâhî hükmün ve kaderin cilvegâhı yani zuhur ve tecellî mahallidir. Tasavvufta kaderin tecellisi, dilberlerin gönül fetheden İşvelerine ve cilvelerine benzetilir. Kaderin insanı sevindiren tecellilerine de üzen tecellilerine de cilve denir.
Bibliyografya:
et-Ta'rtfât, "celvet" md.; Ca'fer Seccâdî, Fer-heng-i 'ülûm-i 'Aklî, Tahran 1361 hş./1402, s. 197; a.mlf-, Ferheng, Tahran 1983, s. 154; Ab-dülbâki Gölpınarlı, Tasaüvuftan Dilimize Geçen Deyimler ue Atasözleri, İstanbul 1977, s. 71.
CİLYANİ
Ebü'l-Fazl Abdüimün'im b. Ömer b. Abdillâh el-Cilyânî el-Gassânî el-Endelüsî (ö. 602/1205-1206) Endülüslü hekim, edip, şair ve mutasavvıf.
7 Muharrem 531 'de (5 Ekim 1136) Gırnata'nın Vâdîâşî (Guadix) bölgesindeki Cilyâne'de (Juliana) doğdu. Murâbıtlar döneminin (1056-1147) sonlarında dünyaya gelen Cilyânfnin hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Endülüs'ten Mağrib'e geçerek önce Kahire'ye gittiği, sonra Suriye'yi gezip Dımaşk'a yerleştiği ve 601 {1204-1205) yılında Bağdat'ı ziyaret etmesinin ardından tekrar Dımaşk'a dönerek orada vefat ettiği bilinmektedir. Kaynaklarda "hakîmü'z-zamân" unvanıyla anıldığı ifade edilen Cilyânî tıp sahasında, özellikle göz hastalıktan alanında otorite kabul ediliyordu. Aynı zamanda kimyager, matematikçi, mutasavvıf, edip ve yazdığı kasidelerle üne kavuşmuş bir şairdi; çevresinde iyi huylu, hoşsohbet, hazırcevap bir kimse olarak tanınıyordu. Dımaşk'ta önemli bir alışveriş merkezi olan Lebâdin'de, Yâkût el-Hamevî gibi meşhur şahsiyetlerin uğradığı tıbbî malzeme ve ilâç satışı yapılan bir dükkânı vardı. 620 (1223) yılı civarında Ruha'da (Urfa) vefat eden oğlu Abdülmü'min b. Abdüimün'im de kendisi gibi şair ve ünlü bir göz hekimi (kehhâl) idi.
Selâhaddîn-i Eyyûbrnin İzzet ve ikramına mazhar olan Cilyânî onun hakkında birçok kaside yazmış, bazı kitaplarını kendisine ithaf etmiş ve Akkâ şehrini kuşatan Haçiılar'ı arkadan sardığında da (586/1190) "et-Tuhfetü'1-cevhe-riyye" adlı meşhur kasidesini göndermiştir; ancak bu kaside savaş sebebiyle hükümdarın eline bir yıl sonra ulaşabilmiştir.1
Eserleri:
1- Dîvânü't-tedbîc2. Abdülcelîl Hasan Abdülmehdî tarafından neşredilmiştir.3
2- Menâdihu'l -memâ-dih ve ravzatü'l-me'âşir ve'1-mefâhir fî hasâ'isi'l-Meliki'n-Nâşir Şalâhıd-dîn.
3- Dîvânü'l-hikem ve meydânü'l-keîim.4
4- Edebü's-sülûk5. Cilyânî'nin kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır : Te'âlîk fi't-tıb, Risale fî şıfâti'i-edviyeti'l-mürekkebe, Câmi'u enmâ-ti'1-mesâ'il ü'l-carûi ve'1-hutab ve'r-resâ'il, Kitâbü Sırri'l-beîâğa ve şa-nâi'fl-bedîc fî faşîi'l-hitâb, Dîvânü'l-gazel ve't-teşbîb ve'1-müveşşehât ve'd-dübeytî, Dîvânü't-teressül ve'1-muhâ-tabât, Nehcü'l-vedâ'a li-ehlil-hilâ'a, Dîvânü'l-müşevvikât ile'l-mele'i'î-alâ, Kitâbü Tahrîri'n-nazar, Kitâbü Nevâdiri'1-vahy, Dîvânü teşbîhât ve elğaz ve rumuz ve ehâcî ve evsâf ve zecriyyât ve eğrâz şettâ.
Bibliyografya:
İbnü'l-Ebbâr, el-Muktedab inin Kitabi Tuh-feti'l-kâdim6, Kahire 1982, s. 143; İbn Ebû Usaybla. 'üyûnui-enbâ', s. 630-635; KÜtübî, Fevâtü'l-VefeySt, II, 407-409; Makkarî, Nefhut-tlb, II, 614, 635-637; IV, 329; Keşfuz-zunün, I, 45, 357, 780, 785, 800, 804, 809, 814; îzâhu'l-meknûn, 1, 351; Hediy-yetü't':âriftn. I, 629-630; Brockelmann, GAL, 1. 567; SuppL, I, 785: Ziriklî. el-A'lâm, IV, 167; Kehhâle, Mu'cemul-mü'elliftn, VI, 195; XIII, 403; e/-Kâmüsü7-/s/âmf, I, 624-625; Ömer Fer-ruh. Târthu'l-edeb.V, 564-568; Bessâm Abdül-vehhâb el-Câbî. Muccemü'l-aclâm, Limasol 1987,s.469.
Dostları ilə paylaş: |