III. İstanbul Kent Sempozyumu, yukarıda belirtilen ilke, politika ve talepler ekseninde kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı savunma ve birlikte geleceği kurma çağrısıdır.
SEMPOZYUM BİLİM VE DANIŞMA KURULU
Beyza Üstün
|
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
|
Hüseyin Çiçek
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
|
Kerem Halıcıoğlu
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
|
Mehmet Gür
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
|
Nail Güler
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
|
Rahmi Nurhan Çelik
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
|
Atilla Ansal
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Cemal Gökçe
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Ergun Gedizlioğlu
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Güngör Evren
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
H. Faruk Karadoğan
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
H. Faruk Karadoğan
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Hakkın Nadir Çelebi
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
İlhan Avcı
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
İsmail Şahin
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Mete Akalın
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Mustafa Erdik
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Nusret Suna
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Temel Pirli
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Zerrin Bayrakdar
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
|
Atiye Tuğrul
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Erdoğan Yüzer
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Hüseyin Öztürk
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Süleyman Dalgıç
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Şükrü Ersoy
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Turgut Öztaş
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Yüksel Örgün Tutay
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
|
Abdülkadir Karadoğan
|
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
|
Tuğrul Erkin
|
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
|
Ümit Özer
|
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
|
Zeynep Sertabipoğlu
|
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
|
Ali Güven Otman
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
|
İlter Çelik
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
|
Utku Kızıltan
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
|
Üzeyir Uludağ
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
|
Yavuz Bayülken
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
|
Ali Hacıalioğlu
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Alper Ünlü
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Ayşen Ciravoğlu
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Deniz İncedayı
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Deniz Mazlum
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Erkan Gülltekin
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Esin Köymen
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Eyüp Muhcu
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Gül Köksal
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
M. Zafer Akdemir
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Mücella Yapıcı
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Selma Kocabaş
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Yıldız Uysal
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Zeynep Ahunbay
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Zeynep Eres
|
TMMOB Mimarlar Odası
|
Başak Özer
|
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
|
Ahmet Kıvanç Kutluca
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası
|
Pelin Pınar Özden
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası
|
S. Çağdaş Tuba İnal Çekiç
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası
|
Sırma Turgut
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası
|
Süleyman Balyemez
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası
|
Ahmet Atalık
|
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
|
Meriç Albay
|
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
|
Ali Kılıçkaya
|
Ayasofya Müze Müdürü (Emekli), Arkeolog
|
Yıldız Aksoy
|
İstanbul Aydın Üniversitesi, Peyzaj Mim. ve Kentsel Tasarım Bölümü
|
Mehmet Özdoğan
|
İstanbul Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü
|
Cenk Yaşar Şahin
|
İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi
|
Hatice Kurtuluş
|
İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi
|
Onur Hamzaoğlu
|
Kocaeli Üniversitesi, Tıp Fakültesi
|
Hayri Kozanoğlu
|
Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi
|
Fuat Ercan
|
Marmara Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
|
Besime Şen
|
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
|
Şükrü Aslan
|
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
|
Yıldırım Şentürk
|
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
|
Asuman Türkün
|
Yıldız Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
|
Betül Şengezer
|
Yıldız Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
|
İclal Dinçer
|
Yıldız Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
|
Zekiye Yenen
|
Yıldız Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
|
SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU
Semra Ocak
|
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Pınar Hocaoğulları
|
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Mehmet Yıldırım
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Turgay Erkan
|
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Murat Gökdemir
|
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Ece Başaran
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Hüseyin Öztürk
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Nejat Güven
|
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Celal Coşkun Gönültaş
|
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
S. Selin Top
|
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Hürriyet Demirhan
|
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Nurdoğan Oto
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Orhan Atilla
|
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Turgay Aldı
|
TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Hüseyin Kargın
|
TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Şb.
|
Sabri Orcan
|
TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Şb.
|
Nilay Tulukçu
|
TMMOB Orman Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Faruk Dığış
|
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, İstanbul Şb.
|
Akif Burak Atlar
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası, İstanbul Şb.
|
Gürkan Akgün
|
TMMOB Şehir Plancıları Odası, İstanbul Şb.
|
Gürol Şimşek
|
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Yıldırım Derya
|
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, İstanbul Şb.
|
Önder Atay
|
DİSK İstanbul Temsilciliği
|
İsmet Akça
|
KESK İstanbul Şubeler Platformu
|
Hüseyin Demirdizen
|
TTB İstanbul Tabip Odası
|
3. İSTANBUL KENT SEMPOZYUMU PROGRAMI
|
|
22 KASIM 2013 / CUMA - ŞİŞLİ KENT KÜLTÜR MERKEZİ
|
09.00-11.00
|
Kayıt-Açılış Konuşmaları
|
|
|
|
|
11.00-13.00
|
1. Oturum: Etkin, Özerk, Demokratik Bir Kent Yönetimi
|
Oturum Başkanı: Zeki Arslan
(TMMOB Makina Müh. Odası İstanbul Şb. Bşk.)
|
Prof. Dr. Fuat Ercan
(Marmara Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fak.)
|
Gezi Deneyimi Sonrası Bıkkın (Blase) İnsanın Kent Hakkı Olur Mu?
|
Hatice Kurşuncu
(İmece - Toplumun Şehircilik Hareketi)
|
Yerel Yönetimlerde Temsiliyet Sorunu ve Karar Alma Mekanizmaları
|
Ar. Gör. İlkim Markoç
(Yıldız Teknik Ü. Mimarlık Böl.)
Ar. Gör. M. Erdem Eryazıcıoğlu
(Amasya Ü. Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
Küreselleşme ve Merkezileşme Sürecinde Kentsel Mekan İle İlgili Karar Almada Toplumsal Katılımın Sağlanmasına Yönelik Yeni Arayışlar
|
Yrd. Doç. Dr. Özgür Canan Selvi Taşdan
(Okan Ü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Böl.)
|
Yerel Yönetimlerde Yurttaş Katılımı ve Halkla İlişkiler: Kadıköy Belediyesi Araştırması
|
|
|
|
13.00-13.45
|
Ara-Yemek
|
|
|
|
|
13.45-15.30
|
2. Oturum: Tarihi/Kültürel Mirasın Korunması ve Geliştirilmesi
|
Oturum Başkanı: Akif Burak Atlar
(TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şb. Sek.)
|
Doç. Dr. Zeynep Günay
(İTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
Neoliberal Kentleşme ve Korumanın Sürdürülemezliği Üzerine Bir Tartışma
|
Dr. Zerrin Hoşgör
(Peyzaj Mimarı)
|
İstanbul Tarihi Yarımada‘da Kültürel Peyzaj ve Kültürel Peyzaj Dokusundaki Mekansal Değişim Süreci
|
Yrd. Doç Dr. Gül Köksal
(Kocaeli Ü. Mimarlık Böl. - Haliç Dayanışması)
|
Haliç‘te Kentsel Dönüşüm Süreci ve Mücadele
|
Doç. Dr. Ahmet Yaraş
(Trakya Ü. Arkeoloji Böl.)
|
İstanbul‘da Arkeoloji Bilmecesi
|
|
|
|
15.30-15.45
|
Ara
|
|
|
|
|
15.45-17.45
|
3. Oturum:
Bütüncül, Çağdaş, Kamusal Hizmet Sunumu, Altyapı ve Ulaşım
|
Oturum Başkanı: Cemal Gökçe
(TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şb. Bşk.)
|
Hasan Bektaş
(Birleşik Taşımacılık Sendikası Çalışanları Sendikası, Genel Sekreteri - Haydarpaşa Dayanışması)
|
Marmaray‘dan Her Yere Metroya: İstanbul‘da Ulaşım Politikalarına Eleştirel Bakış
|
Ar. Gör. Dr. Eda Beyazıt
(İstanbul Teknik Ü. Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
İstanbul‘da Ulaşım ve Sosyal Eşitsizlikler
|
Özlem Altınkaya Genel
(Harvard Ü. Doctor of Design, Doktora Öğr.)
|
Kentsel Dönüşümden Bölgesel Dönüşüme: Marmaray‘ı Yeniden Düşünmek
|
Yrd. Doç. Dr. Caner Güney
(İstanbul Teknik Ü. Geomatik Mühendisliği Bölümü)
|
Birlikte Çalışabilir Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Megakent Yönetimi
|
Dr. Erdal Köktürk
(TMMOB Harita ve Kadastro Odası İstanbul Şubesi)
|
İstanbul‘da Kent Topraklarının Toplum Yararına Aykırı Kullanılması
|
|
|
|
17.45-18.00
|
Ara
|
|
|
|
|
18.00-20.00
|
4. Oturum: Sağlıklı ve Güvenceli Yaşama/Barınma Hakkı
|
Oturum Başkanı: Deniz İncedayı
(TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şb. Bşk.)
|
Süheyla Ağkoç
(İstanbul Tabip Odası)
|
Sağlıkta ve Kentsel Mekanda Piyasalaştırma Süreçlerine Karşı Kamusal Sağlık Örgütlenmesi
|
Ar. Gör. Gündüz Aksu
(Gaziosmanpaşa Ü. Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı)
|
Türkiye‘de Gecekondularda Toplumsal Hareketler
|
Prof. Dr. Hülya Demir, Ar. Gör. Ahmet Yılmaz
(Yıldız Teknik Ü. Harita Mühendisliği Böl.)
Ayşegül Gervan
(Harita Müh. - İBB, Yol Bakım ve Onarım Daire Başkanlığı)
|
Ayazma Kentsel Dönüşüm Projesinde Mülkiyet Kazanımlarının
Ekonomik Analizi
|
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu
(TMMOB Eski YK Üyesi, İstanbul Ü. Jeofizik Mühendisliği Böl. )
|
Deprem Riskine Karşı Kentsel Dönüşüm Politikalarının
Açmazları ve İstanbul İçin Afet Yönetimi
|
Doç. Dr. Besime Şen
(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
Bir Demokrasi Talebi Olarak Konut Hakkı
|
20.30-21.30
|
KONSER: Erdal Erzincan
|
23 KASIM 2013 / CUMARTESİ - ŞİŞLİ KENT KÜLTÜR MERKEZİ
|
|
|
|
09.00-11.00
|
1. Oturum: Kentsel/Toplumsal Yaşamda Cinsiyet Eşitliği
|
Oturum Başkanı: Semra Ocak
(TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şb. Bşk.)
|
Prof. Dr. Fatmagül Berktay
(İstanbul Ü. Siyasal Bilgiler Fak.)
|
Kent Hakkı, Kadınlar ve İstanbul
|
Çiğdem Çidamlı
(İstanbul Kent ve Barınma Hakkı Meclisi)
|
Neoliberal Kent ve Kent hakkı
|
Cihan Hüroğlu
(Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Der.)
|
LGBTİ Hareketi ve Kentsel Yaşama Deneyimleri
|
Handan Koç
(Yazar)
|
Eviçi ve Şehir
|
|
|
|
11.00-11.15
|
Ara
|
|
|
|
|
11.15-13.15
|
2. Oturum: Örgütlenme, Katılım ve Kent Hukuku
|
Oturum Başkanı: Y. Doğan Çetinkaya
(KESK, İstanbul Şubeler Platformu)
|
Cihan Uzunçarşılı Baysal
(Siyaset Bilimci - Kent Hareketleri)
|
Kuşatma Altındaki Kente Karşı Gezi Deneyimi
|
Edesio Fernandes
[Hukuçu ve Şehir Plancısı - IRGLUS (International Research Group on Law and Urban Space) Koordinatörü]
|
Kent Hakkı ve Yerel-Toplumsal Hareketler
|
Yrd. Doç. Dr. Ulaş Başar Gezgin
(İstanbul Gelişim Ü. Psikoloji Böl.)
|
Kent Hareketlerinin Sosyal Psikolojisi: Bulgular, Olgular ve Algılar
|
Prof. Dr. Markus Hanisch
(Berlin Humboldt Ü. Kooperatif Bilimleri Enst.)
|
Sürdürülebilir Toplumsal Dönüşüm ve Kooperatiflerin Rolü
|
Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Şahin
(İstanbul Ü. İktisat Böl.)
|
Örgütlenme, Katılım ve Kent hukuku
|
|
|
|
13.15-14.00
|
Ara-Yemek
|
|
|
|
|
14.00-16.00
|
3. Oturum: Dezavantajlı Kesimlerin Kentsel Yaşama Katılımı
|
Oturum Başkanı: Mehmet Yıldırım
(TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şb. Bşk.)
|
Başar Alipaça
(Şehir Plancısı - Engelli Hakları Atölyesi)
Mahmut Keçeci
(Altı Nokta Körler Derneği İstanbul Şb. Örgütlenme Sekreteri)
|
Türkiye‘de Engelsiz Kent Mücadelesi ve Hareketi
|
Yrd. Doç. Dr. Dikmen Bezmez
(Koç Ü. Sosyoloji Bölümü)
Yrd. Doç. Dr. Sibel Yardımcı
(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Sosyoloji Böl.)
|
Sakat Hakları ve Kent Vatandaşlığı: İstanbul Özelinde
Erişilebilirlik Politikaları, Aktörler ve Dinamikler
|
Tülay Düztaş
(Maltepe Bel. Kent Konseyi, Engelliler Meclisi Bşk.)
|
Yerel Yönetimlerde Engellilerin Karar Mekanizmalarına Katılımı
|
Mert Sarı
(Siyaset Bilimci)
|
Kentsel Yaşanabilirliğin Evrensel Ölçütleri
|
Dr. Okşan Tandoğan
(Şehir Plancısı)
|
Çocuk İçin Daha Yaşanabilir Bir İstanbul
|
|
|
|
16.00-16.15
|
Ara
|
|
|
|
|
16.15-18.15
|
4. Oturum: Mekan - Emek Mücadelesi ve Direniş
|
Oturum Başkanı: Hüseyin Demirdizen
(İstanbul Tabip Odası)
|
Gürkan Akgün
(TMMOB Şehir Plancıları Odası, İstanbul Şb. YK Üyesi)
|
Mekan Organizasyonunun Sınıfsal Karakteri ve Emek Eksenli
Mekanların Üretimi
|
Arzu Atabek Çerkezoğlu
(DİSK Genel Sekreteri)
|
Sendikal Örgütlenmenin Kent Hakkı Mücadelesindeki Yeri ve Önemi
|
Dr. F. Serkan Öngel
(DİSK-AR Müdürü)
|
Kente Sınıf Temelli Bir Yaklaşım ve Mücadele Olanakları
|
Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Şentürk
(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Sosyoloji Böl.)
|
Emeğin Kenti İstanbul: Metropolde Çalışma Yaşamının
Toplumsal ve Mekansal pratikleri
|
Mustafa Turgut
(KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü)
|
İstanbul‘da Kamu Emekçilerinin Mücadelesi, Gezi ve Sonrası
|
|
|
|
18.15-18.30
|
Ara
|
|
|
|
|
18.30-20.30
|
5. Oturum: Doğal Yaşamın/Çevrenin Korunması ve Geliştirilmesi
|
|
Oturum Başkanı: Başak Özer
(TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şb. Sek.)
|
|
|
Dr. Ahmet Atalık
(TMMOB, Ziraat Mühendisleri Odası, İstanbul Şb. Bşk.)
|
Kamu Spotu ile Bağdaşmayan Tarım Politikaları
|
|
Meltem Delibaş
(İTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Böl. Doktora Öğr.)
|
Havza Alanlarının Önemi ve Kentleşmenin Arazi Örtüsü Üzerindeki Etkileri: Elmalı Havzası Örneği
|
|
Yrd. Doç. Dr. A. Cumhur Kocalar
(Cumhuriyet Ü. Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
"Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı"na Karşı
Eleştiriler ile Doğal Çevrenin ve Yaşamın Korunması/Geliştirilmesi
|
|
Besim Sertok
(TMMOB Orman Mühendisleri Odası İst. Şb. Eski Bşk.)
|
İstanbul‘da Neoliberal Projelerin Getirdiği Ekolojik Yıkım ve
Mücadele Perspektifi
|
|
Prof. Dr. Beyza Üstün
(Yıldız Teknik Ü. Çevre Mühendisliği Böl.)
|
Yaşanabilir Bir İstanbul İçin Nasıl Bir Ekolojik Mücadele?
|
|
|
|
20.45-22.00
|
FİLM GÖSTERİMİ: "İstanbul Hayali"
(Yön: Perihan Bayraktar)
|
|
|
|
24 KASIM 2013 / PAZAR - İTÜ MAÇKA KAMPÜSÜ G AMFİSİ
|
|
|
|
10.30-13.30
|
Tematik Sunuşlar
|
|
Oturum Başkanı: Süleyman Solmaz
(TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri)
|
|
Yaşar Adanalı
(Sttutgart Ü. Uluslararası Şehircilik Enst. Doktora Öğr.)
|
Mülksüzleştirme Ağları: Kentsel Dönüşümde Sermaye-İktidar İlişkileri
|
Prof. Dr. Korkut Boratav
(Akademisyen - Yazar)
|
Gezi‘nin Düşündürdükleri
|
Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan
(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Şehir ve Bölge Planlama Böl.)
|
İstanbul Dönüşüm Coğrafyası
|
Mücella Yapıcı
(TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Şubesi - Taksim Dayanışması)
|
Bir Kent Hareketi Olarak Taksim Direnişi ve Geleceğe Dair Notlar
|
|
|
|
13.30-14.30
|
Ara-Yemek
|
|
|
|
|
14.30-19.00
|
İSTANBUL KENT FORUMU
|
|
İSTANBUL KENT SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından 3.sü düzenlenen İstanbul Kent Sempozyumu bu yıl, "Yaşanabilir Bir İstanbul" temasıyla 22-23-24 Kasım 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Üç günde 1000’in üzerinde katılımcının izlediği sempozyumda; yaşadığımız tüm bu yıkıcı kentleşme süreçlerinden etkilenen ilgili kesimler; bilim insanları, meslek örgütleri, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, forumlar, yerel inisiyatif ve mahalle örgütlenmeleri ile birlikte toplumcu, eşitlikçi, demokratik, doğadan ve bilimden yana bir İstanbul’a dair değerlendirmeler yapılarak, geleceğe dair politika ve araçlar üzerinde duruldu.
Bu yıl ilk kez, DİSK İstanbul Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve İstanbul Tabip Odasının da desteğiyle gerçekleşen sempozyumun Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ilk iki günündeki oturumlarda;
· Etkin, Özerk ve Demokratik Kent Yönetimi
· Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması/Geliştirilmesi
· Bütüncül, Çağdaş, Kamusal Hizmet Sunumu, Altyapı ve Ulaşım
· Sağlıklı Bir Yaşama/Barınma Hakkı
· Kentsel/Toplumsal Yaşamda Cinsiyet Eşitliği
· Örgütlenme, Katılım ve Kent Hukuku
· Dezavantajlı Kesimlerin Kentsel/Toplumsal Yaşama Eşit ve Tam Olarak Katılımı
· Mekan - Emek Mücadelesi ve Direniş
· Doğal Çevrenin/Yaşamın Korunması ve Geliştirilmesi
konuları ele alındı. Sempozyumun son günü ise İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi’nde, tematik sunuşların ardından; "İstanbul Kent Forumu" düzenlendi.
Sempozyumda İstanbul’un kentleşme pratikleri, siyasal ve iktisadi gelişmelerin ışığında ulusal ve uluslararası katılımcılar ile derinlemesine analiz edilirken geleceğe yönelik beklenti ve öneriler de ortaya konulmuştur. Etkinlik, bünyesinde gerçekleştirilen oturumlar, kent forumu, film gösterimi ve konserler ile ilgili tüm kesimlerin buluşma alanı haline gelmiştir. Ayrıca, TMMOB, İstanbul İKK tarafından hazırlanan "Ölçü" dergisi "Kentsel Dönüşüm" dosya konusu çerçevesinde yayımlanarak, sempozyumun tüm katılımcılarına ücretsiz olarak dağıtılmıştır.
Tüm bunlarla birlikte tarihsel olarak Gezi direnişi ve sonrası ile yerel seçimler öncesine denk düşen sempozyum, bir süreç olarak değerlendirilmiş, bir örgütlenme faaliyeti olarak ele alınmış, "İstanbul Kent Sempozyumu’na Doğru" başlığı altında, farklı yerellerin gündem ve sorunları ele alınarak İstanbul’un çeşitli bölgelerinde,
· Panel: "Kentsel Dönüşüm ve İmar Sorunları" / Esenyurt - 18 Nisan 2013
· Şenlik: "Yaşanabilir Bir Kent ve Demokrasi" / Kadıköy - 05 Mayıs 2013
· Panel: "Kent Kültürü ve Kamu Bilinci" / Maltepe - 11 Mayıs 2013
· Panel: "Kentsel Dönüşüm Ama Nasıl?" / Avcılar - 26 Ekim 2013
· Panel: "Çılgın Projelere Karşı Yaşanabilir Bir Sarıyer" / Sarıyer - 03 Kasım 2013
başlıklı etkinlikler düzenlenmiştir. Sempozyum sonrasında da bu etkinlikler örgütlenmeye devam etmiştir (Panel: "Afet Yasası İle Evimiz, Mahallemiz, Barınma Hakkımız Tehlike Altında mı?" / Gaziosmanpaşa - 15 Aralık 2013).
Sonuç bildirgesini yayımladığımız 3. İstanbul Kent Sempozyumu, yola çıkarken hedeflediği üzere "İnsanca, Yaşanabilir Bir Kent"in mümkün ve hakkımız olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Umuyoruz ki doğayı, kentlerimizi, yaşam alanlarımızı ve demokrasiyi savunmak insanlarımızın canını yitirdiği, gözlerini kaybettiği, yaralandığı, tutuklandığı bir dönemde gerçekleştirilen bu etkinlik, Gezi ile hatırladığımız özlemleri ve büyüttüğümüz umutları gerçek kılma, birlikte geleceği kurma yönündeki adımlara bir yenisini daha ekler.
Saygılarımızla,
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL MÜMKÜN ve HAKKIMIZDIR!
İstanbul, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Neoliberal piyasacı düzenin ayakta kalabilmek uğruna doğaya, kamusal alanlarımıza, evlerimize, bedenimize... fütursuzca elini attığı bu dönemde hemen hepimiz müşteri, yaşamın hemen tüm alanları ise para olarak görülüyor.
Bugün hepimizin ortak değeri olan kamusal alanların, kentin kuzeyinde kalan son orman alanlarının, su havzalarının, tarım alanlarının, kent merkezlerinde zaten yetersiz olan donatı alanlarının, eşsiz tarihi-kültürel mirasın, planlama araçları da alet edilerek birer rant yaratma ve paylaşma aracına dönüştürüldüğü bir dönemi yaşamaktayız. Özellikle kentsel dönüşüm adı altında toplumun büyük bir kesimi barınma eğitim, sağlık ve beslenme gibi temel haklardan yoksun bırakılırken; başta su, elektrik, doğalgaz ve ulaşım olmak üzere temel kentsel altyapı hizmetleri ile eğitim, kültür, sağlık, çevre vb. alanlarda sağlanan sosyal hizmetler birer birer özelleştirilmektedir. Yaşanan bu kentsel ayrışma, yoksulluk ve eşitsizliğin kabul edilebilir hiçbir tarafı kalmamıştır. Böyle bir süreç içerisinde İstanbul; halkın sorun ve talepleri ile uzaktan yakından alakası olmayan Galataport, Haydarpaşaport, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Taksim Projesi, lüks konut projeleri, Yeni Şehir, AVM’ler, finans merkezi, Kanal İstanbul gibi projeler ile küresel/yerel sermayenin istekleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilmekte, bu isteklerin önündeki tüm hukuki düzenlemeler, bilimsel argümanlar yok sayılmaktadır.
Başıboş ve bütünsellikten uzak bir şekilde idare edilmeye çalışılan İstanbul’da çok ciddi bir demokrasi krizi ortadadır. İstanbul’a dair alınan tüm bu kararlar, bırakın kentte yaşayanlar, meslek örgütleri, üniversitelerin bilgisi ve görüşü dahilinde olsun; yerel yönetimler dahi by-pass edilerek uygulamaya geçirilmektedir. Ülke ve bölgenin dengeli olarak planlamasından bütünüyle vazgeçen AKP hükümeti, İstanbul’a yönelik aldığı yanlış yatırım kararları ve nüfus politikaları ile gelecek kuşaklara baş edemeyecekleri bir yük bırakmaktadır.
İstanbul’a dair tüm projeler hakkında tek bilgi kaynağı, karar mercii neredeyse sadece Başbakan’ın kendisidir. Ve süper yetkilerle donatılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise bu mutlak iradenin yeryüzündeki temsilcisi gibi şartsız, koşulsuz dile getirilen projeleri uygulamaya geçirmektedir. Kente dair önemli kararların tek bir elden alındığı, bilimsel kriterlerin ve hukuki denetimin göz ardı edildiği, demokrasi kültürünün giderek aşındığı bu süreç, sistemin işlerliğini sağlama gayesi ile inşaat/emlak sektörüne yeni alanlar açmak için merkezi ve yerel iktidar elbirliği ile geri dönüşü olmayan imar hareketlerine girişmektedir. Son dönemlerde kamuoyuna da yansıdığı biçimde, kapalı kapılar ardında sermayenin arsız isteklerini hoş tutmak adına her türlü yolu-yolsuzluğu mubah gören bir düzen, "yasal" hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Oysa ki, çözümü dile getirmek o kadar da zor değil. "Yaşanabilir bir İstanbul", sermayenin değil İstanbul halkının ortak çıkarlarını ve kamu yararını gözeten, doğal ve tarihsel çevrenin korunduğu, halkın demokratik katılımını esas alan bir planlamayı acilen hayata geçirmekle mümkündür. Bu anlamda yerel yönetimlerin; kendi kendini yöneten, katılımcılığı benimseyen, temel kentsel sorunların olabildiğince toplumun tüm katmanlarının mutabakatı ile çözüleceğine inanan, şeffaf, hesap vermeye ve demokratik denetime açık, gücünü halktan alan yönetimler olmaları gerekmektedir. Temel itibariyle kentte yaşayanların, kamusal ve kendi hayatlarına dair tüm kararlarda söz, yetki ve karar sahibi olması yönündeki örgütlenmelerin, temsiliyet biçimlerinin önünün açılması şarttır. Ancak yakın bir örnekte de görüleceği üzere, yürürlüğe giren Büyükşehir Kanunu gibi mevzuat çalışmaları ile birlikte özerk-demokratik-etkin yerel yönetim yaklaşımının tam tersine merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetini arttıran, yerel katılımı son derece zorlaştıran değişiklikler yapılmıştır. Bu ve benzeri birçok yasal değişiklik ülkenin hemen her alanında hızla merkezileşme ve otoriterleşmsinin temellerini sağlamlaştırmaktadır.
İstanbul’un bugün ve gelecek kuşaklar açısından yaşanabilir bir kent haline bürünebilmesi için öncelikle kamu yararından, şehircilik ilkelerinden yana; doğal varlıkları, ekolojik, tarihi, kültürel, toplumsal değerleri koruyan, yaşatan, geliştiren, birarada yaşama kültürünü büyüten katılımcı, müzakereci, dinamik ve eşitlikçi bir planlama anlayışının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Planlama, özellikle kamu eliyle yaratılan rantın belirli kişilere dağıtım aracı olarak kullanılmamalı, kamu yararına aykırı, yasa dışı plan değişiklikleri durdurulmalıdır. Kamuya ait arazi ve yapıların satışı ya da özelleştirilmesi yöntemleri ile elden çıkarılmasına son verilmelidir. Son bir-iki yılda dahi, Etiler Polis Meslek Yüksekokulu, Fulya Transfer Merkezi, Zincirlikuyu Karayolları Arazisi, İETT Arazisi, birçok Askeri Alan, Cevizli Tekel Fabrikası, Haydarpaşa ve Galata Limanları, Haliç Tersanesi gibi büyük ölçekli birçok alan özelleştirilip, plan değişiklikleri ile ayrıcalıklı imar rantları yaratılarak belirli sermaye gruplarının hizmetine sunulmuştur.
Her türlü kentsel yerleşimde olduğu gibi İstanbul’da da temel kamu hizmetlerine kamusal alan sorumluluğu ile yaklaşılmalı, temel insan ihtiyaçlarının karşılanmasında kâr amacı gütmeyen, güvenlikli, ucuz, erişilebilir, temiz hizmet üretme anlayışı geliştirilmelidir. Özellikle İstanbul gibi milyonlarca dar gelirli ve yoksul yurttaşın yaşadığı bir kentte kent merkezlerindeki arazi rantının yüksek olduğu alanlardaki eğitim tesislerinin, kamu hastanelerinin kapatılarak yerlerine lüks konut, alışveriş merkezi vb. gibi tesislerin inşa edilmesi girişimleri ile birlikte özelleştirme ve ticarileştirmenin bir sonucu olarak "entegre hastane kampüsü" girişimleri, kamusal hizmetlerin sunumunda hayati tehlikelerin yaşanacağı bir dönemi işaret etmektedir. Bugün Şişli Etfal, Taksim İlk Yardım, Numune, Samatya, Çapa, Cerrahpaşa Hastanesi gibi kamu hastaneleri bu dönüşüm sürecinin baskısı altında bulunmaktadır.
Kent içi ulaşımda bütüncül yaklaşımdan yoksun noktasal, plansız ve parçacıl kentsel gelişmeler ile kentin kontrolsüz büyümesinden kaynaklanan sorunların çözümüne "erişilebilirlik" amacı ile yaklaşmayan, bunun yerine özel araç odaklı, günübirlik geçici çözümler üreten yaklaşım İstanbul’u bir sorun yumağına dönüştürmüştür. İBB’nin yapmış olduğu Çevre Düzeni Planında yer almayan ve aslen bir emlak sektörü yatırımı olan, güzergahları yanlış projelendirilen 3. Köprü’yü bir ulaşım projesi olarak lanse etmek, bilimsel planlama kriterleri açısından sadece abesle iştigal etmektir. Bir seçim yatırımı olarak hizmete sunulan metrobüs bile henüz daha 1. Yılını doldurmadan kapasitesini çoktan aşmış, mevcut yerel yönetim henüz yapmadığı metro yatırımlarının propagandasını yaparak, kendisiyle övünç duymaktadır.
Bu noktada insan odaklı, doğa ile uyumlu planlama yaklaşımı benimsenerek, ulaşım hizmetine yaya, engelli, yaşlı, yoksul demeden, her kesimin eşit erişiminin sağlanması temel amaç olarak belirlenmelidir. Kent içi ulaşımda, emekçi kesimlerin yaşadığı semtler için "pozitif ayrımcılık" olarak tanımlanabilecek düzenlemeler yapılmalıdır. Kentsel mekânın oluşturulmasında güvenli, entegre toplu taşıma sisteminin geliştirilmesi, deniz ve raylı sistemin ulaşım sistemi içerisindeki payının arttırılması, bisiklet yollarının, yaya yollarının sürekliliği, güvenliği ve erişilebilirliğinin sağlanması, kent içi arazi kullanım politikası olarak yolculuk talebinin azaltılması temel ilkeler olarak uygulamaya geçirilmelidir.
Cinsiyete, yaşa, etnik kökene, dine, bedensel ya da zihinsel yeterliliğe dayalı ayrımcılık, sadece kentlerin değil tüm insanlığın sorunudur. İstanbul bu ayrımcılığın, çatışmanın ve hatta yok ediciliğin yoğun bir biçimde yaşandığı bir kent haline gelmiştir. Dolayısıyla hiç vakit kaybetmeden, kentsel/toplumsal yaşamda cinsiyet ayrımcılığının önüne geçecek her türlü sosyal, ekonomik, hukuki düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kentin bütün sokaklarının, istihdam olanaklarının, sosyal hizmetlerinin tüm cinsiyetçi politikalardan arındırılmış biçimde daha erişilebilir, daha güvenli ve nitelikli hale getirilmesi ivedilikle gerçekleştirilmelidir. Yaşlılar ve düşkünlerle birlikte, kentlerde yaşayan tüm engellilerin, toplumsal hayat içerisinde engeli bulunmayan bireyler kadar eşit hak ve yükümlülüklere sahip oldukları tartışmasız bir gerçektir. Ancak mevcut merkezi ve yerel yönetimler bu konuda uygulamakla yükümlü oldukları yasal zorunlulukları yerine getirmemekte engellilerin kentsel ve toplumsal yaşama katılımını kolaylaştıracak projeler adeta bir "lütuf" olarak sunulmaktadır. Engelli yurttaşlarımızın tüm kamusal alanlarda eşit olarak var olabilmeleri için mekansal tasarım ilkeleri geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. İstihdam olanakları geliştirilmeli, çalışamayan engellilerin kamu hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaları sağlanmalıdır. Toplumcu bir bakış açısıyla, engelli kentlilere yönelik sosyal hizmet uygulamaları geliştirilmelidir. Tüm bunlarla birlikte etkin-özerk-demokratik bir kent yönetimin gereği olarak karar mekanizmalarında tüm dezavantajlı kesimlerin var olabilmesinin önü açılmalıdır.
Son 10 yılı aşkın bir süredir İstanbul’un hemen tamamı topyekun bir şekilde kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiştir. Sulukule’de, Tarlabaşı’nda Ayazma’da... ve daha birçok yerde gerçekleşen uygulamalar bölge halkının yıllardır yaşadıkları yerlerden zorla tahliye edilmelerine, işlerini kaybetmelerine, borçlandırılmalarına, sosyal, ekonomik ve kültürel hak ihlallerine maruz kalmalarına ve insan hakları mağduriyetlerine yol açılarak, yıllarca kurdukları ilişkilerinin yok olmasına yol açmıştır. Boşaltılan tüm bu yerlerin rantı, lüks konut ve alışveriş merkezleri yapılarak; inşaat şirketleri, yerel ve merkezi idareler tarafından paylaşılır iken toplumun büyük çoğunluğunun yoksullaşmasına, evsizleşmesine, kent çeperlerine sürgün edilmesine neden olduğu gözlenmiştir. Tarihi çevrelerde, İstanbul’un titizlikle korunması gereken mirası tamamen yok edilirken, bir başka çözüm olarak sunulan Fikirtepe gibi örnekler ile yurttaşlar inşaat şirketlerinin insafına terk edilmiş, bütüncül planlama kararlarına aykırı inşaat hakları yaratılmıştır. "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile birlikte, devletin üzerinde şekillenmesi gereken "toplumsal adalet ve eşitlik zemini" afete maruz kalmıştır. Bugüne kadar Kanunun uygulamalarına bakıldığında, "riskli alan" olarak ilan edilen bölgelere dair yeterli bilimsel araştırmanın yapılmadığı, bu alanların özellikle büyük gayrimenkul/inşaat şirketlerinin lobi çalışmaları sonucu ilan edildiği gün yüzüne çıkmıştır. Bütünlükten kopuk bir şekilde kent parçalarının, "kentsel dönüşüm" adı altında, içinde yaşayanlardan bağımsız, yeni imar hakları verilerek sermaye çevrelerine pazarlanması, özelleştirilmesi, satılması ya da tahsis edilmesi belli kesimler için ‘köşe dönme’ aracı haline getirilmiştir. Özellikle yoksul kiracılar için barınma sorunu iyiden iyiye çözümsüz hale getirilmektedir. Sonuç olarak yıllardır ülkemizde izlenen "ikiyüzlü" kentleşme politikalarından yine vazgeçilmemiş, "risk", rant aktarımının gerekçesi haline dönüştürülmüştür.
Oysa ki, nitelikli, herkes için sağlıklı ve güvenlikli barınma/yaşama hakkını tesis etmek devletin asli görevlerinden biridir. Bu amaçla geliştirilmesi gereken projelerde toplumsal, fiziksel, doğal, çevresel ve ekonomik koşullar birlikte ele alınmalı, proje alanlarına yönelik planlama kararları kent bütününe yönelik kararlardan koparılmamalı, üst ölçekli plan kararlarına aykırı uygulamalardan kaçınılmalı, projeler başta ulaşım kararları olmak üzere, olası çevresel etkileri analiz edilerek ele alınmalıdır. Projeler temelde rant artışının değil, can güvenliğinin sağlanmasını ve yaşam düzeyinin yükseltilmesini amaçlamalı, kentsel dönüşüm projeleri ayrıcalıklı imar hakkı sağlama aracı olarak kullanılmamalıdır. Yenileme, sağlıklaştırma ve dönüşüm süreçleri şeffaf olmalı, karar süreçleri, ilgili toplum kesimlerinin tümünün katılımı ile birlikte geliştirilmeli, bilgiye kolayca erişebilme olanağı yaratılmalı; yerinde dönüşüm ilkesi, istihdam politikalarının geliştirilmesi ve sosyal/kamusal hizmetlerin etkinleştirilmesi en önemli hedefler olarak belirlenmelidir. Sağlıklı ve güvenli yapı üretim ve denetim sürecini ticari bir alan olarak sermayeye teslim eden anlayış bırakılmalı, kamusal denetim etkinleştirilmelidir.
Tüm olumsuzluklara rağmen bilimsellik, kamu yararı, doğayı ve tarihsel mirası koruma ve geliştirme ilkeleri çerçevesinde İstanbul’un daha eşitlikçi, yaşanabilir ve demokratik bir hâl alabilmesi, her türlü baskı, zor, şiddet vb. uygulamalara rağmen, bizlerin bu yolda birleşerek, ısrarla yürüteceği mücadeleler ve büyüteceği dayanışma ile mümkündür.
Tüm dünya görmüştür ki, 28 Mayıs 2013 tarihinden itibaren daha yaşanabilir, daha demokratik, doğadan, özgürlükten, barıştan ve insandan yana bir yaşam özlemi Gezi Parkı ile simgeleşerek herkese umut olmuştur. Gezi Parkı ile ortaya çıkmış olan bu toplumsal duyarlılık, yıllardır sürdürülen toplumsal mücadelelerin birikimi ile birlikte artık tek bir ağacımızın dahi kesilmesine, kamusal alanlarımızın ve kaynaklarımızın talan edilmesine, "ben yaptım oldu" diyerek kentlerimizin/yaşamlarımızın keyfi ve bilimden uzak bir şekilde biçimlendirilmesine izin vermeyecek; herkes ormanına, suyuna, emeğine, tarihine, mahallesine, esnafına, komşusuna sahip çıkacaktır.
Yolumuz uzun ama yalnız değiliz! Yolumuzu; Ethem’le, Ali İsmail’le, Ahmet’le, Hasan Ferit’le, Mehmet’le, Abdullah’la, Medeni’yle birlikte yürüyoruz.
Dostları ilə paylaş: |