Ancak, yeni yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği ile, 1/5/2014 tarihinden itibaren geçici 17. madde kapsamında yapılan teslimlerde satıcıların imalatçı olma şartı aranılmayacaktır.
Eşdeğer Eşya da Artık Tecil-Terkin Kapsamında KDV Ödenmeden Satın Alınabilecek Eşdeğer Eşya da Artık Tecil-Terkin Kapsamında KDV Ödenmeden Satın Alınabilecek Eşdeğer eşya kullanımı; ihracat yapıldıktan sonra bünyeye giren hammadde muadili malların temin edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Dahilde işleme rejimi kapsamında alınan maddelerin, işlendikten sonra elde edilen mamul mal içerisinde ihraç edilmesi esastır. Bu nedenle, yeni KDV Tebliği yayınlanana kadar DİİB kapsamında eşdeğer eşya kullanımı halinde, yurt içinden girdi mal temininin tecil-terkin kapsamında yapılması kabul edilmemekteydi. Ancak, KDV Genel Uygulama Tebliği ile, önceden satın alınan maddeler kullanılmak suretiyle vücuda getirilen ve söz konusu rejim kapsamında ihraç edilen malların bünyesine giren maddelerin (eş değer eşya) belge kapsamında olsa dahi sonradan belge sahiplerine tesliminde tecil-terkin sistemine başvurularak KDV tahsil edilmeksizin işlem yapılması uygun görülmüştür. Ancak bu uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılmadan yerine getirilmez.
DİİB Sahibi Mükelleflerin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV Tutarı Kısıtlandı DİİB Sahibi Mükelleflerin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV Tutarı Kısıtlandı DİİB sahibi mükellefler, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 . maddesi kapsamında temin ettikleri malzemeleri kullanarak ürettikleri malları öteden beri Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslime konu edebilmektedirler. Yine diğer ihraç kaydıyla teslimde bulunan mükellefler gibi, ihracatçıdan almadıkları % 18 KDV’nin tamamını iade olarak talep edebilmekteydiler. Ancak, Maliye Bakanlığı Yeni KDV Tebliği ile, DİİB kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarını, ihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu ürün için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutarla sınırlandırdı. Bu düzenlemeyle, DİİB sahibi satıcının iade alabileceği KDV tutarı, önemli ölçüde azaltılmıştır.
Örneğin; DİİB sahibi bir mükellef 14.400 TL. hesaplanan KDV ödemeksizin temin ettiği 80.000 TL. maliyetli bir hammaddeyi kullanarak bir mal üretmiş ve söz konusu malı 120.000 + 21.600 TL. KDV Olarak ihraç kayıtlı satmıştır. Örneğin; DİİB sahibi bir mükellef 14.400 TL. hesaplanan KDV ödemeksizin temin ettiği 80.000 TL. maliyetli bir hammaddeyi kullanarak bir mal üretmiş ve söz konusu malı 120.000 + 21.600 TL. KDV Olarak ihraç kayıtlı satmıştır. Önceki uygulamaya göre, bu mükellef 21.600 TL. KDV’nin tamamını iade olarak isteyebilecekken, yeni düzenlemeye göre 21.600 – 14.400=7.200 TL.nin KDV’sini isteyecektir. Peki yapılan bu düzenleme Kanuna uygun mu? KDV Kanununun 11/1-c maddesinin 5. paragraf hükmünde, «İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz. « şeklinde bir hüküm bulunmaktadır. Geçici 17. maddede ise benzer bir hüküm bulunmamakla birlikte, tecil-terkin uygulamasının 11/-c maddesindeki usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirileceği belirtilmektedir. Dolayısıyla, yapılan düzenleme, hem doğrudan hem de dolaylı olarak Kanuna aykırıdır.
DİİB Sahibi Mükelleflerin DİİB Sahibi Mükelleflere İhraç Kaydıyla Mal Teslimlerinde İade Talep Edebilecekleri Tutar da Kısıtlandı DİİB Sahibi Mükelleflerin DİİB Sahibi Mükelleflere İhraç Kaydıyla Mal Teslimlerinde İade Talep Edebilecekleri Tutar da Kısıtlandı 3065 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi kapsamında teslimde bulunan DİİB sahibi mükellefin iadesini talep edeceği KDV tutarı, ihraç kaydıyla teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu malların üretimi için 3065 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi kapsamında temin ettiği mallar nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamayacaktır. Ayrıca, bu kapsamda yapılan işlemlerde, imal edilen mallar ihraç edilmeden herhangi bir iade işlemi yapılamamaktadır.
Araç ve Tesislerin Tesliminde İstisna Araç ve Tesislerin Tesliminde İstisna İstisna uygulamasının usul ve esasları ile ilgili olarak daha önce yayımlanan Tebliğlerdeki açıklamalar aynen korunmuş, bu konuda verilmiş özelgelerde dikkate alınarak aşağıdaki hususlar ilave edilmiştir: - İstisna Kapsamına Giren Araç ve Tesislerin Kapsamı Geniş Olarak Açıklandı: Önceki düzenlemede, araç ve tesislerin detayına girilmeden sadece deniz taşıma araçları, yüzer tesisler ve yüzer araçlar ile hava ve demiryolu taşıma araçlarının istisna kapsamına girdiği belirtilmiştir. Yeni Tebliğde ise detaya girilerek istisna kapsamına; gemi, yat, kotra, yüzer platform, uçak, helikopter, lokomotif, vagon, filika, cankurtaran salı vb. ile ana motor gibi deniz taşıma araçları, yüzer tesisler ve yüzer araçlar ile hava ve demiryolu taşıma araçlarının girdiği, inşa halinde gemi olarak tanımlanan tekne kabuğu teslimlerinin de bu kapsamda değerlendirileceği, ancak sportif eğlence amacına yönelik deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, motorlu paraşüt ve balonlar ile benzerlerinin ve
Dostları ilə paylaş: |