Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu (ksk) 59. Dönem Toplantısı Raporu tariH


BM İstatistik Bölümü (UNSD) ve BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Tarafından Düzenlenen “Etkili Politikalar İçin Kadına Yönelik Şiddet Veri ve Bilgisi” Başlıklı Yan Etkinlik



Yüklə 471,55 Kb.
səhifə12/23
tarix01.11.2017
ölçüsü471,55 Kb.
#25863
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   23

8.7 BM İstatistik Bölümü (UNSD) ve BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Tarafından Düzenlenen “Etkili Politikalar İçin Kadına Yönelik Şiddet Veri ve Bilgisi” Başlıklı Yan Etkinlik


16 Mart 2015 tarihinde İtalya, BM İstatistik Bölümü (UNSD) ve BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen “Etkili Politikalar İçin Kadına Yönelik Şiddet Veri ve Bilgisi” konulu yan etkinliğe katılım sağlanmıştır. Etkinlikte UNODC, UNSD ve İtalya tarafından birer sunum gerçekleştirilmiştir. UNODC sunumunda “küresel düzeydeki cinayetler (global homicides) arasında kadın ölümleri” konulu bir sunum gerçekleştirilmiştir. Sunumda, cinayet verilerinin diğer şiddet suçlarına ilişkin bazı verilere ulaşmanın mümkün olduğu ve cinayetler üzerinden ülkeler arası veri kıyaslama imkanının daha geniş olduğu vurgulanmıştır. Yapılan sunumda cinayet kurbanlarının %79’unun, faillerinin ise %95’inin erkek olduğu ifade edilmiş; bununla birlikte, tüm ülkelerde ve tüm kültürlerde dikkat çekici olanın aile içi şiddet/ yakın ilişkide olanlar arası şiddet mağdurlarının yoğun kısmının kadınlar olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamdaki şiddet mağdurlarının 2/3’ünün kadın olduğu, cinayet kurbanı kadınların %47’sinin yakın ilişkide olduğu kişiler/aile bireyleri tarafından öldürüldüğü, en riskli olan grubun da 30 yaş üzeri kadınlar olduğu bilgileri verilmiştir. Yakın ilişkide olduğu ya da aile fertleri tarafından öldürülen erkeklerin oranının %6, kadın oranının ise %79 olduğu verileri paylaşılmıştır. UNODC verilerine göre, kadın cinayetleri zaman içerisinde değişmezken diğer cinayet oranlarında fark edilir bir azalma olduğu ifade edilmiştir: UNODC 2013 verilerine göre, 2006-2011 yılları arasında, seçilen 32 ülkede toplam cinayet oranlarında bir azalma görülürken, aile içinde veya yakın ilişkide olanlar arasındaki cinayet oranları stabil kalmıştır. UNODC verilerine göre kadınların büyük çoğunluğu kendilerine bakmakla yükümlü olan kişilerce öldürülürken erkelerin katilleri çoğunlukla tanımadıkları kişilerce öldürülmektedir. UNODC’nin 2013 verileri arasında, 6 Avrupa ülkesinde 2000-2011 yılları arasında erkek cinayet oranlarının önemli ölçüde düştüğü, ancak kadın cinayet oranlarında önemli bir azalma olmadığı da bulunmaktadır.

UNODC’nin ardından, UNSD bir sunum gerçekleştirmiştir. Sunumda, kadına yönelik şiddet verileri konu edilmiştir. UNSD tarafından kadına yönelik şiddetin ölçülmesi alanında yapılan son çalışmalara ilişkin bilgi verilmiştir. Buna göre, yeni yayınlanan “Kadına Yönelik Şiddet İstatistikleri Üretmek için Kılavuz” çıkarıldığı, veri ulaşılabilirliği, sorun alanları ve veri eksiklikleri üzerinde durulduğu ifade edilmiş, yayınlanmak üzere olan “Dünya Kadınları 2015”in bir bölümünün kadına yönelik şiddet konusuna ayrıldığı belirtilmiştir. Kılavuza “http://unstats.un.org/unsd/gender/docs/Guidelines_Statistics_VAW.pdf”adresinden ulaşılabilmektedir. Kılavuza göre; kadına yönelik şiddet konusunda yapılacak ölçümlerde “neyin ölçüleceği” iyi belirlenmeli, araştırmanın temel konusu net biçimde belirlenmeli, temel konuya ek konular ayrıca belirtilmeli, kadına yönelik şiddetin tüm tanımları üzerinde durulmalı; ardından konunun “nasıl ölçüleceği” hususu açık olarak tespit edilmelidir (haneye dayalı araştırmalar/ planlamanın basamaklandırılması/veri analizi/sonuçların yaygınlaştırılması vb). Ayrıca araştırmanın etik ilkeleri (gizlilik/mahremiyet/cevaplayıcıların ve mülakatı yapanların güvenliği/mağdurlara sağlanacak destek vb) ve görüşmecilerin eğitimi konularının üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Son olarak, verilerin elde edildiği kaynakların araştırmaya dayalı sonuçlardan elde edilmiş olmasının önemli olduğu vurgulanmış; idarenin ürettiği veriler yerine araştırmaya dayalı verilerden yararlanılmasının daha sağlıklı sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir. UNSD tarafından paylaşılan bilgiye göre, son yıllarda veri sağlanması oranı artmış olup; 1995 yılından bu yana 100’den fazla ülke tarafından kadına yönelik şiddet araştırması yapılmıştır. UNSD tarafından yapılan sunumun sonunda, kadına yönelik şiddete ilişkin oluşturulan istatistiklere ilişkin sorun alanları sıralanmış; verilerin karşılaştırılabilir olması, özgül araştırmalar ile modül yaklaşımının çatışması, referans yaş grubu aralığının değişken olması ( Avrupa Birliği araştırmasında 18-74 yaş aralığı, DHS’lerde (nüfus ve sağlık araştırmaları) ise 15-49 yaş aralığı kullanılması gibi) ve ülkeler arasında kadına yönelik şiddet tecrübelerinin konuşulmasına olan isteklilik farkından bahsedilmiştir. Kadına yönelik şiddet verilerine ilişkin sorunlar arasında ise; zaman içindeki değişimlerin ölçümüne imkan veren araştırmalar olmaması, yaşlı kadınlara yönelik şiddet konusunda veri azlığı, çatışmalarda kadına yönelik şiddet verisinin olmaması, insan ticareti kadın mağdurlarının verilerinin tam tutulmaması, kadına yönelik şiddetin özel türleri olan namus cinayetleri, başlık parasına ilişkin cinayetler gibi vakaların verilerinin olmaması/çok az olması, idari kaynakların veri tutmaması gibi sorunlar sıralanmıştır.



İtalya tarafından, İtalya’da kadına yönelik şiddet konusunda yapılan araştırmadan bahsedilerek bu kapsamda oluşturulan politika olarak bir kampanya hakkında kısa bilgi verilmiştir. İtalya tarafından yapılan sunumda; kadına yönelik şiddetin, kadınların bildirimde bulunmamaları nedeniyle kadına yönelik şiddetin görünür olmadığı vurgusu yapılmıştır. Ülkelerin kadına yönelik şiddet konusunda önemli önyargıları olduğunun belirtildiği sunumda, İtalya’dan da bir örnek paylaşılmıştır. Buna göre, İtalya’da kadınlara tecavüz eden faillerin göçmenler olduğu yönünde bir önyargı olduğu, ancak 2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre, kadınlara %69,7 oranında yakın ilişkide oldukları kişi, eşi ya da nişanlılarının tecavüz ettiklerinin ortaya çıktığı belirtilmiştir. Bu açıdan, kadına yönelik şiddet araştırmalarının sonuçlarının, ülkedeki önyargılarla mücadele etmek için de çok önemli olduğu vurgulanmıştır. İtalya’daki duruma bakıldığında, Eşit Fırsatlar Biriminin, İtalya İstatistik Birimine, kadına yönelik şiddet araştırması yapmasını teklif ettiği; araştırma yapıldıktan sonra da Eşit Fırsatlar Birimi tarafından farkındalık oluşturmak amacıyla bir kampanya başlatıldığı görülmektedir. Araştırmaya göre; kadına yönelik şiddetin en ağır biçimlerini en çok eşleri veya eski eşleri uygulamakta; bunları akrabalar, arkadaşlar ve iş arkadaşları takip etmektedir. Tekrar eden, süreklilik arz eden şiddet en fazla birlikte oldukları kişilerden gelmektedir (birlikte oldukları kişilerden kadına yönelik şiddetin tekrar etmesi oranı %67,1, diğerlerinden tekrar etme oranı %52,9’dır. Kadına yönelik cinsel şiddetin en yüksek olduğu vakaların failleri %91,1 oranıyla halihazırdaki eşleridir. Sonuçları itibariyle ağır vaka olma, yaralanma veya yaşamının son bulması riski aile içi şiddet vakalarında görülmektedir. Bir milyon 42 bin kadın fiziksel veya cinsel şiddet mağdurudur; 7 milyon 134 bin kadın ise psikolojik şiddet mağdurudur. Hiç raporlanmayan/bildirilmeyen şiddet oranı %93 ile eşlerden görülen şiddet iken, hiç bildirilmeyen cinsel şiddet oranı %91,6, hiç bildirilmeyen tecavüz teşebbüsü oranı ise %94,2’dir. İtalya’da, bu araştırmanın ardından toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla, kadınların bildirimde bulunmalarını veya şiddet içeren ilişkilerini sonlandırmalarını hedef alan görseller hazırlanarak bir kampanya yürütülmüştür.

Yüklə 471,55 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin