6. Hafta: Temel Kavramlar ve Bilimsel Araştırma Süreci
Bu bölüm sonunda;
-
Bilimsel araştırmanın amaçları
-
Bilimsel araştırmalarda kullanılacak temel kavramlar
-
Tipik bir bilimsel araştırma süreci
hakkında bilgi edinmiş olacaksınız.
İçindekiler:
1. Bilimsel Araştırmanın Amaçları,
2. Temel Kavramlar
-
Hipotez
-
Değişken
-
Tümevarım ve Tümdengelim
3. Bilimsel Araştırma Süreci
GİRİŞ
Araştırma, bir şeyin/deneğin eleştirel bir biçimde incelenmesi sonucunda yeni gerçekleri keşfetmek ve yeni ilişkiler ve sonuçlara ulaşmak adına yapılan arayış ve sorgulamalar bütünüdür. Bilimsel araştırmalar, ya kuramsal bir katkı sağlamak ya da uygulamada karşılaşılan bir probleme çözüm aramak amacıyla yapılırlar. Bu bölümde, bilimsel araştırmaya konu olacak kuramsal ve/veya pratik problemlerin, yani araştırma konusunun belirlenmesi için izlenecek yol ve yöntemlere ilişkin bilgi verilecektir.
Bilimsel araştırmaların temel amaçları için bknz. Ek1
Bu noktada, kitabın bundan sonraki kısmında sürekli olarak kullanılacak bazı kavramları kısaca açıklamakta fayda vardır.
Hipotez (Denence)
Bir hipotez, ortaya çıkmış veya çıkacak belirli davranışlar, olgular veya olaylar hakkında varsayım niteliğindeki açıklamalardır. Bu açıklamalar henüz sınanmamışlardır. Hipotez, araştırmacının araştırma problemindeki değişkenler arasında ne tür bir ilişkinin olduğuna dair beklentilerini ve yargılarını ifade eder. Birçok durumda hipotezler, araştırmacının değişkenler arasında var olduğunu düşündüğü ilişkilere dair önsezilerdir. Bu yönüyle her bir hipotez kaçınılmaz olarak bir “tahmin” anlamına da gelir (Marczyk ve diğ., 2005:8). Basitçe, hipotezin araştırma sorusuna önceden verilmiş bir yanıt olduğu söylenebilir (Punch, 2005: 39).
Bu aşamada araştırmacıların düştükleri yaygın bazı yanılgılardan söz etmek gerekir. Kimi araştırmacılar, eleştirel kaynak incelemesi ile hipotez geliştirme süreci arasında hiçbir ilişki kurmamaktadırlar. Oysa hipotezler, sözü edilen alanda yapılmış diğer çalışmalardan beslenerek inşa edilmek durumundadırlar.
Bir diğer yanılgı ise eğer kullanılmış ise bir ölçekteki her ifadenin bir hipoteze dönüştürülmesi ve böylece ortaya onlarca hipotez çıkarılmasıdır. Oysa ölçekler, ileride belirtileceği gibi, çok sayıda ifade ile bir olgu hakkında insanların kafasında oluşan algıyı (resmi) muğlâk da olsa sayısallaştırarak ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle ölçekteki her ifadeyi bir hipoteze dönüştürmek yanıltıcıdır ve hipotezin amacı dışındadır (Hipotezlerle ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız örneğin (Muijs, 2004:16-17; Jupp, 2006:137-138).
Değişken
Herhangi bir deneğe/şeye ait ve birden çok değer alabilen bir özellik /kavram demektir. Değişebilen, yani birden çok değer alabilen her şey değişkendir. Bu tanıma dayalı olarak örneğin cinsiyet (erkek, bayan), yaş (bir, iki, üç... yaşında gibi), eğitim durumu (okur-yazar, ilkokul, üniversite gibi) birer değişkendirler. Bu değişkenlere bakıldığında, bir kişinin sadece bir kategori içerisinde yer alabileceği görülür. Birden çok değer almayan şeylere ise “sabit” denir.
Değişkenleri üç ana türe ayırmak mümkündür:
-
Bağımlı-Bağımsız
-
Kategorik-Sürekli
-
Nicel-Nitel (Marczyk ve diğ., 2005: 41-51).
Bağımlı-Bağımsız Değişkenler: Değişkenleri etkilemeleri ve etkilenmeleri itibariyle iki ana gruba ayırmak mümkündür: bağımlı ve bağımsız değişkenler. Y ile sembolize edilen değişken etkilenen; bir başka değişkene bağımlı olan, yani bağımlı değişkendir. X olarak sembolize edilen ve etkileyen değişkene de bağımsız değişken denir. Örnek olarak, diyelim ki eğitim seviyesinin kişilerin gelir düzeyleri üzerindeki etkileri araştırılıyor olsun. Buradaki gelir düzeyi eğitim seviyesine bağlı olduğu için gelir düzeyi bağımlı değişken (Y), eğitim seviyesi ise gelir düzeyini belirlediği için bağımsız değişkendir (X).
Kategorik-Sürekli Değişkenler: Yukarıda değişkenlere örnek olarak “cinsiyet” ve “yaş”tan söz edilmişti. Bunlara “medeni hal” ile “geliri” de eklemek mümkün. Dikkatli bakıldığında cinsiyet ve medeni hal insanların yaşamı boyunca belli kategoriler halinde gerçekleşmektedir. Cinsiyet erkek-bayan; medeni hal ise evli-bekar-boşanmış-dul seçenekleri arasında kategorileşmektedir. Oysa insanın yaşı her an bir başka değer almakta ve bir önceki değerden sürekli olarak farklılaşmaktadır. Yine insanların gelir düzeylerinin çok sayıda farklı değer alması mümkün gözükmektedir. Bu noktada karşımıza kategorik-sürekli değişken farkı çıkmaktadır.
Nicel-Nitel Değişkenler: Gelir, yaş, çocuk sayısı, eğitim yılı, boşanma sayısı, araç sayısı… Bunları sayısal olarak ifade etmek mümkündür. Ama her bir değişkeni bu şekilde sayısallandırmak mümkün olmamaktadır. Mesela bir işin niteliğine bakarak “cazip-cazip değil”; bir öğrencinin sınıftaki davranışlarına bakarak “dikkatli-“dikkatsiz”; bir hatibin konuşmasını dinleyerek “coşkulu-sönük” şeklinde nitelendirmelere bulunmak mümkündür. Burada ki nitelendirmelerin doğal olarak “nitel” değişkenlere denk geldiği görülmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Araştırmacılar her nedensellik ilişkisinin bağımlı-bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin şiddet ve mahiyetinden kaynaklandığını düşünürler. Örneğin, bir işletme reklam yaparsa satışları artar, eğitim düzeyi düştükçe çocuk sayısı fazlalaşır; bir öğrenci çok ders çalıştıkça başarılı olur, vb. Oysa böyle bir kurgulamada bir ihtiyat payı bırakmak ve en azından “diğer şartlar sabit kalmak koşuluyla” demek gerekir. Zira bazen bağımlı-bağımsız değişkenler arasında beklenen ilişki gerçekleşmez. Üretim miktarını artırmayan veya dağıtımda sorun yaşayan bir firmanın reklam değişkeni ile satışlarını anlamlı derecede artırması muhtemel değildir. Bu noktada değişik değişkenler gündeme gelmektedir. “Aracı (mediating), düzeltici (moderating), müdahil (intervening)” değişkenler. Bu değişkenlere dair ayrıntılı tartışma için bakınız (Justice, 2008: 81-2).
Tümevarım ve Tümdengelim
Bilimsel araştırmalarda çok yaygın olarak kullanılan bir “nedenleştirme” (reasoning) yöntemi olarak, tümevarım ve tümdengelimden söz edilebilir. Aristocu mantıkla konuşacak olursak her şeyin bir maddesi ve biçimi vardır. Bunlar o şeyin doğasını da belirler. İnsan belli maddelerden oluşmuş belli bir biçim almış bir canlı ise doğası gereği meydana gelen maddeler aşınıp, bozulup işlevsizleştiğinde artık “insan” olmaktan çıkacaktır. Buna da nedenleştirmeden hareketle “insanlar ölü” sonucuna ulaşmak mümkündür. “İnsanlar ölür” ifadesi bize herhangi bir insanın eninde sonunda mutlaka öleceği hükmünü verme hakkı sağlar.
Tümevarım, sınırlı sayıda örneğe (parçalara) bakarak genel hakkında kanaat sahibi olunmasını sağlar. Buna karşılık tümdengelim esasta tümel önermelerden tikel önermelerin çıkarılmasını sağlayan (Aydın, 2004: 56) yani, genele bakarak özel hakkında fikir sahibi olunmasını sağlayan ilişkilendirme yöntemidir.
Nedenleştirme Biçimleri
Tümevarım
|
Tümdengelim
|
1-Sınırlı sayıda gözlemden hareket ederek genel sonuçlar oluşturabilmektir.
|
1-Evrensel kurallar, tahmini imalarına karşı sınanmak üzere hipotezlere dönüştürülür
|
|
|
2-J.S. Mill (1843) Yöntem görgül doğrulamaya dayanmaktadır. 19. Yüz yılda çok popülerdi ve halen de bir çokları tarafından kullanılmaktadır.
|
2-K. Popper (1934) Tam adı hypotetiko-tümdengelim yöntemidir ve 20. Yüz yılda büyük oranda tümevarım yönteminin yerini almıştır.
|
Kaynak: Adams ve diğ., (2007:29).
Çok basit örneklerle ifade etmek gerekirse:
-
‘elimizdeki araştırma yöntemleri kitabında örnekleme ile ilgili bir bölüm var, o halde bütün araştırma yöntemleri kitaplarında örnekleme ile ilgili bir bölüm vardır’ (tümevarım);
-
‘bütün araştırma yöntemleri kitaplarında örnekleme ile ilgili bir bölüm vardır, elimdeki araştırma yöntemleri kitabında da örnekleme ile ilgili bir bölüm vardır’ (tümdengelim);
-
‘IMF politikaları bütün gelişmekte olan ülkelerde başarısız oldu, Türkiye de IMF ile “stand by” imzaladı, o halde IMF politikaları Türkiye’de de başarısız olacak’ (tümdengelim);
-
‘IMF politikaları Türkiye’de başarısız oldu, Türkiye bir gelişmekte olan ülkedir, o halde IMF politikaları gelişmekte olan ülkelerde başarısızdır’ (tümevarım);
-
Bilimsel Araştırmanın mantığı tümdengelim ve tümevarıma dayanır. Aşağıda anlatılacağı üzere, önce geniş bir kütleden (evren) o kütlenin belli özelliklerini temsil ettiğine inanılan dar bir kütle (örnek) seçilir (tümdengelim). Sonra, bu örnek kütle üzerinde yapılan araştırmaların bulguları ışığında, evren hakkında genellemeler yapılır (tümevarım).
Tümdengelim ve tümevarımın kullanıldığı bir diğer nokta ise teori testi ve teori inşasıdır. Teorileri test etmek üzere onlar parçalara ayrılır (hipotez) ve bu parçalara ilişkin sınamalar sonucunda teorinin açıklama gücü test edilmiş olur. Aynı şekilde olguya, olaylara ilişkin hipotezler oluşturulur ve bu hipotezler sınandıktan sonra bir genelleme yapılarak teori inşa edilir.
BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ
Bilimsel araştırmayı diğer bilgi edinme yöntemlerinden (büyü, otorite, deneyim, sezgi gibi) farklı yapan şey, bilginin sistematik bir şekilde elde edilmesi amacıyla bir ‘araştırma şablonu’ sunmasıdır. Değişik Araştırma Yöntemleri kitaplarında farklı araştırma süreçlerinden bahsedilir (Örneğin Saunders ve diğ., 1997; Gill ve Johnson, 2002; Adams ve diğ., 2007). Ancak genel olarak kabul gören bilimsel araştırma sürecinin başlıca aşamaları aşağıda görülmektedir. Farklılıklar genellikle bu süreci hangi oranda ayrıntılandırmak gerektiği konusundan kaynaklanmaktadır.
İlk bakışta bu sürecin sırasıyla ve aşama aşama kat edilmesi gerektiği düşünülür. Ancak uygulamada durum genellikle farklıdır. Her aşamayı defalarca gözden geçirmek, aşamalara tekrar geri dönmek gerekebilir. Her geri dönüş, yeni yaklaşımlar ve fikirler anlamına gelir.
Tipik bir araştırma süreci,
-
Araştırma probleminin (konusunun) seçimi ve araştırma önerisinin oluşturulması;
-
Eleştirel kaynak incelemesi yaparak araştırma stratejisi ve hipotezlerinin belirlenmesi;
-
Araştırmanın konu aldığı ana kütlenin (evren) ve örnek kütlenin belirlenmesi;
-
Araştırma sorularının veya hipotezlerinin sınanabileceği verilerin toplanması;
-
Verilerin analizi;
-
Araştırma bulgularının raporlanması.
ÖZET
Bu bölümde öncelikli olarak bilimsel araştırma süreci anlatılmış ve bu sürecin ilk aşaması olan ‘Araştırma Probleminin/Konusunun Belirlenmesi’ üzerinde durulmuştur. Araştırmacılar için üzerinde çalışacakları konunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, araştırmanın başarılı yürümesi için ne denli önemli olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, araştırmacılar için zaman, finansman, emek gibi bir dizi kısıtlayıcı faktörlerin varlığından hareketle, genel bir araştırma konusunun hangi ölçütler dikkate alınarak daraltılabileceği, yani araştırılabilir duruma getirileceği konusu tartışılmıştır.
Uygulamada öğrencilerin en çok uygun bir konu belirleme aşamasında sıkıntı çektikleri görülmektedir. Bazı öğrenciler bu sıkıntıyı aşmak için konuyu belirleme işini danışmanlarına bırakma kolaylığını tercih etmektedirler. Oysa bir araştırmanın başarılı olabilmesi için araştırma konusunun araştırmacının ‘ilgi, bilgi ve yeteneğine’ uygun olması gerekir. Yani, araştırma konusu teklifinin öğrenciden gelmesi gerekir.
ÇALIŞMA ve TARTIŞMA SORULARI -
Bilimsel araştırmanın temel amaçları nelerdir?
-
Bilimsel araştırma sürecinin başlıca aşamaları nelerdir?
-
Bilimsel araştırmalarda tümevarım ve tümdengelim nasıl kullanılır?
KAYNAKÇA
ADAMS, J., Khan, H.T.A., Reaside, R. VE White, D. (2007) Research Methods for Graduate Business and Social Science Students, Responde-Sage.
AYDIN, M. (2004), Bilgi Sosyolojisi, Açılım Kitap, İstanbul.
BELL, J. (1987) Doing Your Research Project, Open University Press, Milton Keynes.
GAY, L. R., Diehl, P. L. (1992), Research Methods for Business and Management, Maxwell Macmillan International, Singapore.
GILL, J. ve Johnson, P. (2002) Research Methods for Managers, 3. Baskı, SAGE Publications
JUPP, V. (2006) The Sage Dictionary of Social Research Methods, Sage Publication Ltd.
JUSTICE; J. B. (2008) “Purpose and Significance of Research Design” içinde, MILLER, g.j. ve YANG, K. Handbook of Research Methods in Public Administration (derleyenler),2. Baskı, Taylor&Francis.
Marczyk, G., Deöatteo, D. ve Festinger, D (2005) Essentials of Research Design and Methodology, John Wiley & Sons, Inc.
MUIJS, D. (2004) Doing Quantitative Research in Education with SPSS, Sage Publications
ÖZDEMİR, A. (2008), Yönetim Biliminde İleri Araştırma Yöntemleri ve Uygulamalar, Beta, İstanbul.
PUNCH, K. F. (2005), çev. Dursun Bayrak, H. Bader Arslan ve Zeynep Akyüz, Sosyal Araştırmalara Giriş Nicel ve Nitel Yaklaşımlar, Siyasal Kitabevi, Ankara.
SAUNDERS, M. NK, Lewis, P. ve Thornhill, A. (1997), Research Methods for Business Students, Financial Times Pitman Publishing, Great Britain.
TEMEL KAYNAK: ALTUNIŞIK, Remzi, R. Coşkun, S. Bayraktaroğlu ve E. Yıldırım (2010), Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri-SPSS Uygulamalı, Sakarya Yayıncılık, Genişletilmiş 6. Baskı, Sakarya.
EK 1: Bilimsel Araştırmanın Amaçları:
Bir bilimsel araştırma neden yapılır, amaçları nelerdir?
-
Sosyal bilimlerde yapılan araştırmalar, amaçlarına göre dört ana başlık altında toplanabilir: keşif amaçlı araştırmalar, tanımlayıcı araştırmalar, açıklayıcı araştırmalar ve değerlendirme amaçlı araştırmalar.
-
1- Keşif amaçlı araştırma (exploratory research).
Genellikle daha önce yeterli sayıda çalışma yapılmamış konularda kullanılan araştırma şeklidir.
Gelecekte yapılacak çalışmalar için bir yön belirler.
Araştırmacı genellikle ‘ne’ sorusu üzerinde durur, ‘niçin’e odaklanmaz.
Araştırmacı başlangıçta bir araştırma sorusuna sahip olmayabilir.
Çoğunlukla nitel araştırma yöntemleri kullanılır.
Örnek: Odak grup çalışması yapılarak gençlerde madde bağımlılığı konusunda temel noktalar ortaya konulmaya çalışılır.
2- Tanımlayıcı araştırma (descriptive research).
Bir durum ya da olayın belirli özelliklerini içinde bulunduran bir resmini sunmaya çalışır.
Bir araştırma sorusu ve konusuna gerek vardır
‘Nasıl’ sorusunu sorar.
Genelde nicel yöntem ve veri toplama yolu izlenir.
Konuyu ya da olayı tanımlama girişimi olduğundan çalışılan problemin detaylarına inmeye çalışır.
Örnek: X ilindeki insanların kapkaç olayları hakkındaki görüşleri nasıldır?
3- Açıklayıcı araştırma (explanatory research).
Genelde tanımlayıcı ve keşif amaçlı araştırmalar üzerine inşa edilir.
‘Niçin’ sorusuna odaklanır.
Tanımlayıcı araştırmanın olayı tanımlamaya çalışan ‘ne, nasıl’ sorularının ötesine geçerek üzerinde çalışılan problemin niçin ortaya çıktığını açıklamaya çalışır.
Sebep sonuç ilişkisini anlamlandırmaya çalışır.
Örnek: Niçin kamu çalışanları yeterli derecede işlerinden tatmin olamamaktadırlar?
4- Değerlendirme amaçlı araştırma (evaluation research).
Bir olgu ya problemle ilgili objektif değerlendirmeleri içeren araştırma. Bir uygulamanın, politikanın, tedbirin belli bir uygulama süresi sonrası geri bildirim almak (değerlendirmek) için yapılan araştırmalardır.
Ör. Aile hekimliği uygulamasının sonucu ne olmuştur?
A belediyesinin yoksullara yardım programının sonuçları nelerdir?
Belediyenin yeni çöp toplama uygulamasının sonuçları nelerdir?
Araştırmaları keskin sınırlarla birbirinden ayırmak her zaman kolay olmayabilir. Bir araştırma birden fazla nitelikte olabilir.
Dostları ilə paylaş: |