Yıldırım, 2018 ve 2019 yıllarının büyük projelerin hayata geçeceği, kalkınmanın, büyümenin, istikrarın devam edeceği yıllar olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"2018'in sonunda dünyanın en büyük havalimanı hizmete alınacaktır. 'Bu havalimanının hesabı şeffaf değil' diyorlar, hesabını size söyleyeyim; 10,5 milyar avro buranın maliyeti, bizim cebimizden 5 kuruş para çıkmıyor. Firma yapacak, garanti var. Garantileri 25 yıl işletecek, 25 yıl içerisinde de bize 26,5 milyar artı KDV olarak para verecek. Her yıl 1 milyar 50 milyon avro Türkiye'ye para verecek. Bir eski kömür havzasını, çukurlarla, çamurlarla dolu alanı verdik, üstüne dünyanın en büyük havalimanı yapılıyor ve o da yetmedi 25 sene bu havalimanı işletilecek, 25 yıl içerisinde de 26,5 milyar artı KDV avro olarak para verilecek. Kaba taslak 110 katrilyon. 25 yıl sonunda da havaalanını geri alıyoruz.
2018 yılı bütçesi ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Bu ülke, bu millet için bu milletin huzuru, barışı için gece gündüz görev yapan, 15 Temmuz'da demokrasiyi korumak adına seve seve canını veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Eleştiri ve önerileri için bütün partilere teşekkür ediyorum. Hükümet olarak emanete riayeti esas alan, hukuk ekseninden ayrılmayan bir titizlikle bize verilen bütçenin her kuruşunu harcayacağız, ülkemize bu bütçeyi geri çevirmiş olacağız."
Plan Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, AK Parti hükümetlerinin önemli reformlara imza attığını belirterek "Yaptığımız değişimleri taçlandıran en önemli reform hiç şüphesiz Anayasa değişikliği ve halkımızın onayıyla gerçekleştirdiğimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir." dedi.
Bilgiç, TBMM Genel Kurulunda, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşmada, demokratik bir olgunlukla her türlü görüş, öneri ve eleştirinin dile getirildiği müzakerelerde bir taraftan 2018 bütçesinin ele alındığını diğer taraftan 2016 yılı kesin hesap denetiminin gerçekleştirildiğini söyledi.
Millete hizmet yolunda Türkiye'nin büyük yatırımlara ve köklü reformlara sahne olduğunun altını çizen Bilgiç, büyük Türkiye yolunda ciddi kalkınma hamlelerinin gerçekleştirildiğine işaret etti.
Vatandaşların çok daha müreffeh, çok daha huzurlu yaşaması için ekonomik, sosyal, insan hakları, özgürlükler, demokratikleşme gibi pek çok adımın atıldığını söyleyen Bilgiç, çıkarılan kanunlarla Türkiye'nin gücünün artırılmasına katkıda bulunulduğunu dile getirdi.
Bilgiç, son dönemde bazı kanunların da revize edilerek üretimi, istihdamı ve ihracatı desteklemeye yönelik uygulanan politikaların ekonominin hızla toparlanmasını sağladığını belirterek "Özellikle işletmelerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması için kredi garanti fonu kaynaklarının ve etkinliğinin artırılması bu toparlanmada büyük rol oynamıştır." diye konuştu.
Bilgiç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun devletin tüm kurumlarının denetlenmesine ilişkin söylemine katıldığını dile getirdi.
Çıkarılan Sayıştay Kanunu'nun öncesindeki 44 yıla bakıldığında TBMM'ye gönderilen ortalama rapor sayısının sadece 3 olduğunu vurgulayan Bilgiç, son 7 yılda denetlenen kurumlar da dahil toplam 923 raporun TBMM'ye gönderildiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun faiz bütçesiyle ilgili açıklamasını "insafsızlık ve vicdansızlık" olarak nitelendiren Bilgiç, şunları kaydetti:
"2002'de bütçe gelirinin yüzde 65'i faize giderken bugün bu oran yüzde 11,3'e çekilmiştir. Diğer bir deyişle toplamış olduğunuz verginin yüzde 86'sını faize verirken bugün sadece ve sadece yüzde 12'sini faize veriyorsunuz. İstikrarı artırmak için gereken her şeyi yapacağız. İş gücünün kalitesinin yükseltilmesi için özel istihdam yollarının kurulmasını sağladık. Yaptığımız değişimleri taçlandıran en önemli reform ise hiç şüphesiz Anayasa değişikliği ve halkımızın onayıyla gerçekleştirdiğimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmasında kilometre taşlarından biri olan bu değişimle inşallah hedeflerimize daha hızlı ulaşacağız."
Süreyya Sadi Bilgiç, yeni anayasa ile çok daha demokratik bir sürece doğru ilerlendiğini söyledi.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin gerçek manada o gün hayata geçeceğine dikkati çeken Bilgiç, "Türkiye ekonomisi 15 Temmuz'u yaşamış bir ekonomi. Dünyada başka bir ekonomi yok ki böylesi hain, alçak saldırıdan sonra dünya ortalamasının çok üzerinde bir büyüme sergilesin. Elde edilen bu başarının sırrı millete güvenmektir. En nihayetinde bu başarı milletimizindir. Milletimizin güveni ve inancı bizim en değerli hazinemizdir. Milletten aldığımız güçle kararlılıkla 2023 hedefine yürümeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Genel Kurulunda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yurt dışı para transferi" iddialarına ilişkin belgeler tartışmalara neden oldu. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın kendisine verdiği para transferine ilişkin olduğu iddia edilen belgeleri kürsüde yırtarak, "TBMM, FETÖ'nün gönderdiği bu evrakları savunmamalı." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde, Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasının ardından CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu söz alarak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği "yurt dışı para transferine" ilişkin olduğu savunulan belgelerle kürsüye çıktı.
Belgesiz hiçbir iddiayı gündeme getirmediklerini ifade eden Erdoğdu, "Bize dediniz ki 'Cumhurbaşkanının yakınlarının vergi cennetinde şirketleri yok.' Bu ne Sayın Başbakan?" sorusunu yöneltti.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, sataşmadan dolayı söz aldı.
Kılıçdaroğlu'nun, "Burada usulen milletvekilliği yapıyorsunuz." dediğine dikkati çeken Elitaş, "Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan bir hakarettir. Milletvekili arkadaşlarımız, 550 milletvekilinin hukuku için itirazlarını dile getirdi." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilere CHP'li milletvekillerinin açıklama yaptığını vurgulayan Elitaş, "Sayın Kılıçdaroğlu sizi taşeron yapmış, siz de taşeronun taşeronusunuz. O sizin iddia ettiğiniz belgeler, internette 2011 yılında FETÖ'cüler tarafından gündeme getirilmiş. 2017 yılı Mayıs ayında yine Fuat Avni tarafından güncenlenmiş. Size o belgeler ABD'den getirildi. O metin kargoyla ABD'den gönderildi." ifadelerini kullandı.
Elitaş'ın bu sözleri üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da evrakları kürsüdeki Elitaş'a verdi. Elitaş da evrakları yırtarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi, göğsünü siper etmiş millet gibi durmalı, FETÖ'nün gönderdiği bu evrakları savunmamalı." dedi.
Elitaş'ın yırttığı ve kürsüde kalan evrakları Genel Kurulda görevli kavas topladı.
Bu arada, bütçenin tümü üzerinde şahsı adına konuşan MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, bölgesel ve küresel gelişmelerin, evrensel düzeyde kabul gören değer ve kavramların içinin boşaltıldığını, doğru ve yanlışların birbirine karıştığını gösterdiğini dile getirdi.
Aksu, özellikle İslam coğrafyasında yaşanan çatışmaların ve zalim yönetimlerden kaynaklı dramların sonunun gelmediğini söyledi.
Son olarak ABD'nin Kudüs ile ilgili sorumsuz kararının, uluslararası hukuku yok saymanın ne kadar kolay olabileceğini gösterdiğinin, Ortadoğu'da ve dünyada yeni krizlerin fitilini ateşlediğinin altını çizen Aksu, "İslam dünyasının gözbebeği olan Kudüs haklı davamızdır, asla gasp edilemeyecek ve rehin alınamayacaktır. Tüm bu gelişmeler göstermektedir ki tok ve hür insanların yaşadığı, küresel düzeyde adalet anlayışının egemen olduğu bir dünya özlemi uzun bir süre daha devam edecektir. Bu durum tarihi misyonuna uygun olarak Türkiye'ye güçlü bir devlet ve lider olma sorumluluğu yüklemektedir." diye konuştu.
Türkiye'nin terörle mücadeleyle birlikte karmaşık bölgesel gelişmelere odaklansa da artan enflasyonun, dış ticaretin, işsizlik ve kamu açığı gibi sorunların asla ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Aksu, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisinin ihtiyacı, güven ve istikrar içinde sağlıklı bir yatırım, üretim, ihracat, istihdam zincirinin oluşturulması suretiyle yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının daha adil hale getirilmesidir. Yoksullukla mücadelenin esasını işsizlikle mücadele oluşturmaktadır. Bugün istihdamda kısmi artışlar olsa da işsizlik oranları istenen seviyeye gerilememiştir. Yüzde 13'e yükselen enflasyon dar gelirli vatandaşlarımızın geçimini zorlaştırmakta, üretici fiyatlarındaki yüzde 17,5'luk artış ise enflasyondaki düşüş gruplarını azaltmaktadır. Cari açığın yüzde 4'ler civarında olması her yıl 35-40 milyar doları başka ülkelere göndermek zorunda kaldığımız anlamına gelmektedir. Bütçenin başarısı mali disiplinle birlikte yapısal reformların gerçekleştirilmesine, vergi gelir performansının artırılarak sürdürmesine ve kayıt dışı ekonominin azaltılmasına bağlıdır. Ancak 2018 bütçesi vergi tabanını genişletmek yerine mevcut mükelleflerin yükünü daha da artırmaktadır."
15 Temmuz sonrasında FETÖ ve terör örgütü PKK öncülüğünde oluşturulan lobilerin Türkiye'yi köşeye sıkıştırma gayretlerinin devam ettiğine dikkati çeken Aksu, "Hemen her gün Türkiye ekonomisini sıkıntıya sokacak bir manipülasyon, istikrarsızlığı tetikleyecek bir söylem ve gelişme yaşanmaktadır. Bu durum karşısında meselelere daha titiz yaklaşmak zorunlu hale gelmektedir." diye konuştu.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 2018 Yılı Merkez Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddelerine geçilmesinin kabul edilmesinin ardından birleşimi yarın saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.
Dostları ilə paylaş: |