Turistler için Sürdürülebilir Turizmin Yararları
Ziyaretçiler için sürdürülebilir turizmin birçok yararı bulunmaktadır:
- hiç dokunulmamış doğa ve peyzaj,
- temiz hava ve su içeren çevre kalitesi,
- düşük suç işleme oranına sahip, iyi gelişen sağlıklı bir toplum ve,
- otantik yerel kültür ile geleneklerin korunduğu bir ortam
Kasım 2000’de yapılan "Turizm Yoluyla Barış Üzerine Birinci Dünya Zirvesi" ("The First Global Summit on Peace Through Tourism") toplantısında, seyahat ve turizm endüstrisindeki 450 dünya liderinden daha fazlası, seyahatler ve turizmi küresel bir barış endüstrisi olarak tanıyan “Amman Deklarasyonu”nu onaylamışlardır. Belge; turizmi temel bir insani faaliyet olarak destekleyecek şekilde, turizm aracılığı ile barış kültürünün yapılandırılmasını, yasalara aykırı sınırlandırmaların serbest bırakılmasını ve kültürel çeşitliliğe ve insani farklılıklara saygılı olunmasını ifade etmektedir. Belge; “Tüm insanlar arasındaki ilişkiler, sürdürülebilir turizm yoluyla desteklenmeli ve geliştirilmeli” demektedir. Belge; tarihi anıtların ve sınır işaretlerinin (önemli izlerin) onarılmasını ve korunmasını, tüm halkın ulaşabilmesini, “insanlığa ait değerli varlıklar olarak gelecek kuşaklara miras olarak bırakılmasını”, istemektedir. Geçmişin bilgeliğine ve Dünyaya özen gösterirken, ekolojik dengeyi gözeterek çevrenin korunması ve doğru olarak kullanılması, “turizmin geleceği için zorunludur” ( Uluslararası Turizm Yoluyla Barış Enstitüsü - International Institute for Peace Through Tourism).
Örnek
Birkaç yıldır Yunanistan’daki Aldemar Otelleri, halkın yaşam kalitesini geliştirmesi yanında, çevrenin korunması için de yerel toplumla birlikte çalışmaktadır. “Mare Verde” adlı bir çevre proğramını işçileriyle birlikte işletmekte ve ayrıca Yeşil Küre (Green Globe) veya WWF (Dünya Doğa Yaban Hayatı Koruma Fonu) gibi birçok uluslararası çevre proğramlarına ve örgütlerine katılım sağlamaktadır. “Mare Verde” proğramı, güneş panelleri kullanarak enerjinin tasarrufu; ağaç dikme kampanyaları; yerel çiftliklerden meyva, sebze ve mevsimlik bitkilerin satın alınması; ve çevresel konulardaki bilgi birikimlerini sürekli olarak geliştirmeleri için çalışanlarını teşvik etme gibi faaliyetleri de gerçekleştirmektedir. Ek olarak bu otellerin plajları, 1998’den bu yana “Avrupa Mavi Bayrak” ödülünü almaktadır.
Örnek
Hjälmö Adası; bir kuzey ülkesi olan İsveç’in Stockholm kentindeki takımadalardan biri olup, Västergården biriminden bazı aileler, ekolojik çiftçilikle beraber tur şirketleri işletmektedir. Ziyaretçiler, adaya gelerek kalabilirler ve takımadalardaki (adalar denizindeki) gezilere katılabilirler, aynı zamanda Ada salamı (Archipelago salami), füme (tütsülenmiş) kuzu ve kırpılmış yün gibi çiftlik ürünleri satın alabilirler. Västergården turları, talep olması halinde ve ziyaretçilerin isteklerine bağlı olarak düzenlenen gezilerdir. Geziler sırasında rehber, hem mevcut halinde ve hem de geçmişinde takımadalarda neler olduğu ve bu adalarda nasıl yaşanacağı hakkında, ziyaretçilerin bilgilenmesini sağlamaktadır. Verilen bilgilerle, takımadaların nasıl oluştuğu, rüzgarın, iklimin, suların ve insanoğlunun bu adaların şekillenmesine nasıl katkıda bulunduğu. Bugünkü durumuna nasıl bir süreçle geldiği ve diğer konular açıklanmaktadır. Bu şekilde ziyaretçiler, bulup gördükleri doğal ve kültürel peyzaj ile takımadalardaki tarımsal peyzajın önemini tanırlar ve bilirler. Gelecek için sürdürülebilir olarak korunduğunun bilinmesi oldukça önemlidir (İnternet adresi olarak): (Svenska Naturskyddsföreningen İsveç Doğa Koruma Derneği ).
Kullanıcı için alıştırma
Yukarıda anlatıldığı şekilde, sürdürülebilir turizm tanımından çıkarılacak ilkeler, bir kıyı turizminin sürdürülebilirliğini değerlendirmede kullanılabilecek kriterleri içeren bir kontrol listesi oluşturmaktadır.
BOX: D:\CL-TR-2005\tourism\answer-3.htm
Bazı olası kriterler --
- Heyecan duyan ve bilgilere doygun olan ziyaretçiler, yeni bilgileri evlerine götürürler, kendi arkadaşlarını deneyimlerini paylaşma konusunda cesaretlendirirler ve böylece tatil beldesi için sürekli olacak bir iş kolu sağlamış olurlar.
|
|
- Yerel halkın incitilmemesi için, belirli gelenekler ve alışkanlıkların yaşatılmasına saygı duyulması gerektiği, ziyaretçiler tarafından anlaşılması zorunlu olan bir konudur.
|
|
- Toplumlar turizmin başarısını, sadece ziyaretçilerin sayısı yoluyla değil, ayrıca kalış sürelerinin uzunluğu, harcadıkları para miktarı ve deneyimlerinin kalitesi yoluyla da ölçerler.
|
|
- Turistler, sadece tatil yerleri hakkında birşeyler öğrenmekle kalmaz, ayrıca daha detaylı incelemelerle artırdıkları gezi deneyimleri yoluyla, beldenin kendi kişiliğinin korunması için nasıl yardım edilmesi gerektiğini de ögrenmiş olurlar.
|
|
- Turistik kalkınma ve turist sayıları, yerel kaynakların kabul edilebileceği sınırlar içinde tutulur. Böylece, çevrede oluşturabilecekleri zararlı etkilerin asgari tutulması mümkün olabilir.
|
|
- Yerel nüfusun gereksinimleri, karar alma sürecine katılımın azami oranda tutulmasıyla karşılanır. Turizmdeki iş kolları, yerel halka iş vermek ve onları eğitmek, yerel gereçleri satın almak ve yerel servisleri kullanmak için, ellerinden gelenin en iyisini yaparlar.
|
|
- Biyoçeşitlilik, gelecek kuşaklar için doğal varlıklardan oluşan bir sermayenin miras olarak bırakılmasını sağlayacak şekilde genişletilmeli ve devam ettirilmelidir.
|
|
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Sürdürülebilir Turizm Stratejisi
|
|
Amaç – sürdürülebilir kıyı turizmi – açıkça belirlenmişse, buna amaca ulaşmak için herhangi bir standart reçete bulunmamaktadır. Genellikle, sürdürülebilir kıyı turizmi için bir Strateji ve Eylem Planının geliştirilmesi, etkinliği ve koordineli eylemleri garanti eden yararlı ölçüdür. Bu, yerel olarak sürdürülebilir gelişmede payı olan tüm ilgili grupların katılımı ile en iyi şekilde geliştirilebilir.
Box: file:///D:/CL-TR-2005/tourism/strategy-involve.htm
Turizm politikalarının ve kararlarının şekillendirilmesinde yerel halkın katılımı için yöntemler
-
Düzenli atölye çalışmaları (workshop), seminerler ve konferanslar
-
Komitelerin ve çalışma gruplarının oluşturulması
-
Eğitim çalışmaları
-
Halk ile veya özel gruplarla görüşmeler ve anketler
-
Tavsiye kurulları
-
Halk toplantıları (duyumları)
-
Sivil toplum temsilcilerinden kurulu olan düzenli ‘forum’ veya ‘ağ’ oluşturulması
Halkın Katılımı için bazı genel kurallar:
-
Halkı neden katılması gerektiği hakkında bilgilendirmek ve eğitmek
-
Tüm bilgilerin açık ve genel bir dille sunulmasını sağlamak
-
Tüm katılımcıların açık beklentilerine karşılık gelen belirgin sınırlar ve terimler kullanmak
-
Adlandırılmış ve bağlantı kurulacak olan katılımcı kişiler için, iyi bir iletişim sistemi kurmak
-
Yeterli katılıma izin vermek için işi zamanında başlatmak – sanıldığından daha fazla bir zaman alabilir
-
Sadece temsilcilerin katılımı yerine, geniş bir halk katılımı olmasını sağlayınız
-
Halkı cesaretlendirerek ortaya çıkmasını sağlamak için yaygın reklamlar yapmak, sadece önceden katılmış kişileri çağırmış olmayınız
-
Ulaşım düzenlemeleri ve uygun zamanlama üzerinde düşünün – toplantı mahalli herkes için eşit koşullarda erişilebilir olmalıdır
-
Başlangıcından itibaren herkesin doğru temsil edilmesi gerekir
-
Her bir katılımcı için eşit statü zorunludur
Box-end
Aşağıdaki adımlar izlenmelidir:
1. Statü analizi
Birikim ile mevcut bilgilerin analizi ve kapsamlı olarak derlenmesi, Strateji için ön koşul olmaktadır.
Bu, aşağıda belirtilen konuları dikkate almalıdır:
-
Belirli bir alan için önceden geliştirilen bir turizm yönetimi veya ilgili stratejileri (Ne kullanılabilir? Geliştirilmiş midir? Hangi dersler çıkarılmalıdır?)
-
(Bir katılımcı analizi sürdürülebilir turizm gelişimi ile kim ilgilidir? Esas oyuncu kimdir?)
-
Yerel eğitim sistemi, ekonomi ve sosyal yapı ile ilgili gerçek durum ve bilgiler
-
Yerel hikayeler ve geleneksel bilgiler
Bu bilgileri derleme yöntemleri, diğer yöntemlerle birlikte:
-
İlgili gruplarla görüşmeler
-
Standartlara uydurulmuş verileri derlemek ve istatistiksel bir analiz yapmak amacıyla, e-posta, faks veya bireysel olarak dağıtılan ve toplanan anketler
-
(Örneğin çevresel eğitim, biyoçeşitlilik yönetimi, iyi yönetim ve balıkçılık üzerine yapılacak) grup toplantılarına davetler
-
Yerel kütüphanelerden ve İnternet üzerinden yapılacak literatür araştırmaları
2. Strateji geliştirme
Sürdürülebilir turizm stratejisi, (yukarıda belirtilen) 1. adımda toplanan bilgilere dayandırılır. Bu; öncelikli konuları, katılımcı topluluğu, potansiyel amaçları ve bu amaçlara ulaşmayı sağlayan yöntemler bütününü tanımlamaktadır.
These can include among others:
-
Doğa koruma mevzuatına konu olan veya alanı çekici kılan özel kıyı peyzajının veya habitatlarının korunması
-
Ekonominin turizm sektörü ile aralarında bağlar bulunan bölgeye özel sektörlerinin gelişmesi (örneğin el sanatları ve gıda kültürü – yerel mutfak – ürünleri)
-
Turizm yatırımlarından elde edilecek gelirin azami derecede artırılması
-
Bölgede kendiliğinden gelişen kültürel yapıya izin verilmesi,..
3. Eylem planı
Eylem planı; stratejiyi uygulamak için gereken ve (hangi örgüt, ne kadar bir süre için, hangi yöntemleri uygulayarak ve hangi kaynakları kullanarak, hangi eylemi üstlenir? gibi) birçok pratik soruyu gösteren adımları ayrıntılarıyla açıklamaktadır.
Eylemler, bölgesel koşullara uygun hale getirilmek zorunda olduğundan, tümü için standart olarak belirlenmiş bir eylem planı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Eylem Planları genellikle aşağıda belirtilen alanlar için bazı ölçüler içerirler:
-
İdare: örneğin, sektörler arası bütünleşik modellerin geliştirilmesi ve işbirliğinin artırılması; yerel halkın, turizm politikasının şekillendirilmesine ve kararlara katılımı
-
Sosyo-ekonomik sektör: örneğin, yapı malzemeleri ve besin ürünlerindeki yerel alışverişlerin geliştirilmesi; daha iyi bir pazarlama için yerel üreticiler ağının kurulması; turistlerin gereksinimlerini cevap verecek olan yeni ürünlerin geliştirilmesi,..
-
Çevre: örneğin, çevresel standartların denetlenmesi uygulatılması (gürültü, içmesuyu, kullanma suyu, atıksuların arıtımı,..); nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere ait habitatların korunması ve tanımlanması; hassas tabiat alanlarının etrafında bir tampon bölge yaratılması; duyarlı bölgelerde yapılan ve çevresel açıdan tehlikeli olan sportif faaliyetlerin yasaklanması; Çevresel Etki Değerlendirme ve Stratejik Çevresel Değerlendirme süreçlerinin turizmle ilgili olan tüm plan ve programlar üzerinde katı bir şekilde uygulanması
-
Bilgi: kıyı turizmine katılım sağlayan halkın tarihi miras hakkında eğitilmesi; çevre yönetimi; doğanın yorumlanmasında özel koruma alanları ekibinin eğitilmesi; yerel nüfus arasında çevre bilincinin artırılması; (çevresel bilgilendirmeyi de kapsayan) ziyaretçi bilgilendirme programının oluşturulması
Etki Değerlendirme
İnsan kaynaklı (antropojenik) faaliyetler; hiç istisnasız kıyı çevresini ve turizmi de bir şekilde etkileyecek potansiyele sahiptir. Etki Değerlendirme, (turistik tesislerin inşaatı; oteller, pansiyonlar, halk plajları, otoyollar, gibi) herhangi bir faaliyetin, kıyı üzerinde, doğal çevrede, kültür veya ekonomik üzerindeki etkisinin gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi sürecidir. Olumsuz çevresel etkilerin bilincinde olmaksızın, kıyı çevresinin ve insan hayatının kalitesini korumayı amaçlayan etkin ve makul önlemlerin alınması ve planlama yapılması olanaksızdır.
Halen günümüzde, somut projelerin olumsuz çevresel etkilerinin değerlendirilmesinde uygulanmakta olan bir tek yasal araç, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED)'dir. ÇED adı altında yatan ilke ve kavrama uzanan süreç ise, Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) olarak anılmaktadır.
Risk değerlendirme gibi bazı diğer araçlar ve bileşenler de, insan ve kıyı çevresi üzerindeki etkileri değerlendirmek için kullanılmaktadır.
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED):
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED); kalkınma projelerinin çevresel etkilerini tanımlamak için kullanılan bütünleşik ve sistematik bir süreçtir. (1977 yılında düzeltildiği şekilde) 85/337/EEC sayılı Talimatın bir sonucu olarak, çevre üzerinde olası önemli etkileri olabilecek belirli kamu ve özel projelerin çevresel etkilerini değerlendirmek için uygulanmak üzere Avrupa Birliği dahilinde şu anda yasal bir süreç olarak yer almaktadır. ÇED; değerlendirmeye odaklanmak için üstlenilen kapsamlı bir çalışmadır. ÇED; projenin doğasına veya ölçeğine bağlı olarak büro veya arazide gerçekleştirilmektedir.
(İnternet adresi) Sözlük
Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD):
Stratejik Çevresel Değerlendirme; ÇED altında yatan ilke ve kavrama temel oluşturan yüksek düzeyli bir süreçtir. Ancak, normalde politika, planlama, proğramlar ve proje gruplarına uygulanmaktadır. SÇD; uygun olmayan planlar, proğramlar ve projelerin hazırlanmasından ve uygulanmasından sakınılmasında potansiyel bir fırsat sağlamakta ve faaliyetin tanımlanmasında yardımcı olmaktadır. Böylece SÇD sayesinde, toplam etki miktarını tanımlayacak ve proje seçeneklerini değerlendirecek bir araç bulunmaktadır. SÇD iki esas tipte uygulanmaktadır:
Sektörel SÇD (projelerin tek bir sektör içinde olması halinde uygulanır),
Bölgesel SÇD (geniş ekonomik gelişmenin tek bir bölge içinde planlanması halinde uygulanır).
Verilen bu tanımlamanın kaynağı Avrupa Komisyonu olup, 1999 yılında Brüksel’de;
"Kalkınma ve Ekonomik İşbirliğinde Çevresel Sorunların Bütünleştirilmesi" başlığı altında taslak bir sürüm yayımlanmıştır
( "Integrating environment concerns into development and economic cooperation" , Draft version 1.0, Brussels),
(İnternet adresi; Sözlük ),
(Birleşmiş Milletler Kalkınma Proğramı, UNDP 2003 ve İnternet’ten indirilecek belge).
Kıyı bölgelerindeki sürdürülebilir turizm kavramı dahilinde, SÇD süreci aşağıda belirtilen faktörleri izlemelidir:
- Önerilen stratejinin uygulandığı kıyı bölgesindeki mevcut sorunlar (çevre ve sağlık);
- Stratejinin amaçları ve hedefleri;
- Amaçların ve hedeflerin sürdürülebilirlik ile bağlantısı;
- Strateji için anahtar konumdaki seçenekler;
- Teklif edilen uygulama önlemlerinin çevre ve sağlıkla ilgili etkileri;
- Stratejiye uygun olan potansiyel etkilerin izlenmesi için gereken sistem
Kıyı bölgelerindeki sürdürülebilir turizm kavramı dahilinde ÇED sürecinin esas amacı (UNDP 2003):
-
Teklif edilen projelerin önemli çevresel etkileri hakkında, karar organlarının bilinçlenmesini sağlamak
-
Farklı çevresel etkiler için seçenekleri ortaya koymak
-
Kıyı bölgelerindeki çevresel zararları ve diğer etkilerden sakınmak ve azaltmak için kullanılacak yaklaşımları tanımlamak
-
Uygulanabilir seçeneklerin ve etkileri azaltıcı önlemlerin gerçekleştirilmesini talep ederek, kıyının bozulmasını önlemek
-
Önemli çevresel etkileri olan projelerin onaylanmasında yer alan gerekçeleri halka açık tutmak
-
Katılımcı gruplar arasındaki işbirliğini geliştirmek ve güçlendirmek
-
Kıyı alanı ile bağlantılı olan karar alma sürecilerinde halkın katılımını geliştirmek ve artırmak
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Araçlar / Çevre Denetimi (ÇD)
|
|
Çevre Denetimi (ÇD)
"Çevre Denetimi; çevresel bir kuruluşun, bir yönetimin veya bir donanımın (ekipmanın) çevreyi koruma amacını ne kadar iyi derecede yerine getirdiği hakkında, sistematik, belgeye dayalı, peryodik ve objektif bir değerlendirme yapan yönetim aracıdır" (ICC, 1989)
( Daha fazla bilgi ).
ÇD; proaktif bir yaklaşım olup, turizm şirketinin sadece mevcut yasalara uyumlu olması durumunu değil, ayrıca sorunları tanımasını, önlemler almasını, çevresel performansı değerlendirmesini geleceğe yönelik olarak (düzeltici) eylemler için bir veri tabanı sağlanmasını da denetlemekte, rekabet ortamını güçlendirmek için gereken fırsatları da vermektedir.
ÇD, birçok yararları da beraberinde getirmektedir. Bunlar arasında; (yasalarla uyumu garanti etmesi nedeniyle) kesilecek cezaların önlenmesi, halkın imajının geliştirilmesi, tüm çalışanlar arasında çevresel politika ve sorumluluk bilincinin artırılması, (enerji ve su kullanımı ile atıkların asgaride tutulması gibi) maliyetlerin düşürülmesi sayılabilir.
( Daha fazla bilgi ).
Örnek
Yeşil Denetim
(The Green Audit Kit)
www.greenauditkit.org
Bu sistem, turizmin kendi işkoluna ve çevre üzerine yatırım yapması gibi izlenmesi kolay olan birçok eylem önermektedir.
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Araçlar / Taşıma Kapasitesinin Değerlendirilmesi
|
|
Taşıma Kapasitesinin Değerlendirilmesi
Taşıma Kapasitesinin analizi, arazi kullanımı için yapılan tahsisler hakkında verilen kararlara yol göstermek amacıyla çevresel planlamada kullanılmaktadır. Bu yöntem, bir sahanın turizme, tarıma, endüstriye ve altyapılara dayanabileceği azami düzeyi belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Faaliyetler arasında farklılıklar olduğu için, Taşıma Kapasitesinin alanların kullanım özelliğine göre tanımlanması uygun görünmektedir. Bu açıdan, Taşıma Kapasitesi "yere özgü" ve "kullanıma özgü" karaktere sahip bulunmaktadır.
Turizm Taşıma Kapasitesinin Bileşenleri
Taşıma Kapasitesinin üzerinde durduğu konular; üç esas bileşen veya boyutla ilgilidir (fiziksel-ekolojik, sosyo-demoğrafik ve politik-ekonomik). Bu boyutlar, uygulamada dikkate alınan çok sayıda konuyu da yansıtmaktadır. Taşıma Kapasitesi dikkate alındığı zaman üç bileşen, değişik tatil beldeleri için farklı önem derecelerinde değerlendirilmelidir. Bu farklılıklar; beldenin, mevcut turizmin (kıyısal, koruma alanlı, dağlık, tarihi), ve turizm ile çevre arasındaki ilişki tipinden (karakterinden, özelliklerinden) kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte bu üç bileşen, bir dereceye kadar birbirleri ile ilişkili durumdadır (EC, 2002).
A. Fiziksel-ekolojik bileşen
Fiziksel-ekolojik bileşenin kapsamı, altyapıda olduğu gibi doğal ve kültürel çevrenin sabit ve değişken bileşenlerinden oluşmaktadır. Sabit bileşenler; doğal sistemlerin kapasitesi ile ilgilidir. Çoğunlukla, ekolojik kapasite ve özümleme kapasitesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bileşenler, insanoğlu tarafından kolayca değiştirilemez. Aslında sınırlar; tahmin edilmeli, dikkatlice gözlenmeli ve onlara uyulmalıdır. Değişken bileşenler; öncelikle su temini, kanalizasyon, elektrik, ulaşım, posta ve iletişim hizmetleri, sağlık kurumları, mahkeme, bankalar, dükkanlar ve diğer hizmetler gibi altyapı sistemleri ile ilgilidir. Altyapı bileşenlerinin kapasite sınırları; altyapıdaki yatırımlar, vergiler ve mevzuatta yer alan hükümler yoluyla yükseltilebilir. Bu sezon için bileşenlerin değerleri, taşıma kapasitesinin değerlendirilmesinde bir temel olarak kullanılamaz ancak, intibak sağlamak için bir yapı ve yönetim faaliyetlerindeki seçenekler üzerindeki kararlarda dikkate alınabilir.
B. Sosyo-demoğrafik bileşen
Sosyo-demoğrafik bileşenin kapsamı, yerel topluma göre önemli olan sosyal boyutlarla ilgilidir. Bunlar; mevcut işgücü veya eğitilmiş personel gibi sosyal ve demoğrafik konular, turizmin varlığı ve büyümesi ile bağlantılıdır. Ayrıca, yerel toplumun kimlik duygusu veya turist deneyimi gibi sosyo-kültürel konuları da içermektedir. Bunlardan bazıları ise, sayılarla açıklanabilir durumdadır ancak çoğu uygun sosyo-psikolojik araştırmalar gerektirmektedir. Oldukça önemli derecede değer yargılarına bağlı olmasından dolayı, fiziksel-ekolojik ve ekonomik olanlarının tam tersine sosyal kapasite eşikleri, belki de değerlendirilmesi en zor olan bir konu olmaktadır. Politik ve ekonomik kararlar, göç politikası gibi sosyo-demoğrafik göstergelerden bazılarını etkileyebilmektedir. Sosyal taşıma kapasitesi, turistlerin alanla ilgili deneyimlerinin kalitesini olduğu kadar, yerli nüfusun tolerans seviyesini de kapsayan genel bir terim olarak kullanılmaktadır.
C. Politik-ekonomik bileşen
Politik-ekonomik bileşenin kapsamı, diğer sektörlerle rekabet eden yerel ekonomik yapı ve faaliyetler gibi turizm üzerinde etkilerle ilgilidir. Kurumsal konular burada, turizmin varlığını yönetecek olan yerel kapasitenin gerektirdiği derecede kapsanmaktadır. Politik-ekonomik göstergeler, turizm dikkate alındığında yerel toplumdaki davranışları ve değerlerdeki sapmaları açıklamak için ayrıca gerekli olabilir.
Dostları ilə paylaş: |