Bulunduğunuz bölüm: / Giriş / Modül Hedefleri



Yüklə 0,63 Mb.
səhifə9/11
tarix02.08.2018
ölçüsü0,63 Mb.
#65870
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Kullanıcı için alıştırma
Hangi tür turizm, turistik ürünlerin çeşitlendirilmesi ve kıyı üzerindeki baskıları kaldırmak için geliştirilebilir?

BOX: file:///D:/CL-TR-2005/tourism/answer-4.htm



Aşağıda belirtilen turizm türleri, turistik ürünlerin çeşitlendirilmesi ve kıyı üzerindeki baskıları kaldırmak için geliştirilebilir:

-Konferans turizmi,


-Sağlık turizmi (termal ve sıcak kaynak suları, çamur banyoları, kondisyon merkezleri),
-Spor turizmi (falez tırmanışları, mağara bilimi, at binme yolları, bisiklet parkuru),
-Kültürel turizm,
-Ekolojik turizm (bataklık, mağara, kuş gözlemciliği),
-Eğitim turizmi,
-Avcılık turizmi,
-Şans oyunları turizmi ve,
-Diğer turizm türleri.

BOX-end


Piran tarihi beldesi
(Slovenya’daki Madona Burnu, Foto: Jaka Adamic)





Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama Örnekleri / Belek - Türkiye





TANIMLAMA

Anahtar Sözcükler
Sürdürülebilir Turizm, Özel Sektör Yatımcıları, Paydaşların Katılımı, Katılımcıların İşbirliği

Kim, Nerede, Ne zaman
Koordinasyon Kurulu: Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB).
"BETUYAB"; bir yönetim birliği olarak 1988 yılında Turizm Bakanlığının desteği ve yönlendirmeleri ile Bölgenin yatırımcı şirketlerince kurulmuştur. "Belek Turizm Merkezi"nde yatırım yapan her bir şirket, "BETUYAB"ın bir üyesi olmak zorundadır.
Konum: Antalya, Serik, Türkiye
Ne zaman: Süreç, 1988 yılında başlatılmış olup, halen devam etmektedir.

Nasıl
"BETUYAB"ın hedefleri ve faaliyetleri; yatırımcılar, yörede ikamet edenler, resmi birlik ve kuruluşlar ile ilgili bakanlıklar (Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Orman Bakanlığı, vs.) arasında işbirliği yoluyla gerçekleştirilmektedir. Destek, Hacettepe Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesini de içine alan çeşitli üniversitelerin danışmanlık birimleri tarafından verilmektedir. Altyapı katılım payı, projenin başlangıcında her bir "BETUYAB" üyesinden toplanmış olup, o zamandan bu yana da aylık abone ücreti alınmaktadır. Yüksek proje maliyetleri, Bakanlıklar, kuruluşlar ve "BETUYAB" yatırımcıları tarafından (üçte birlik) eşit payla finanse edilmektedir.

Özellikler
Proje; "Belek Turizm Merkezi"nde sürdürülebilir turizmin yerleşmesini hedeflemektedir.
Proje; Türkiye’de bir ilki oluşturması ve yöredeki tüm yatırımcılar, Bölge’nin gelişmesi amacıyla, "BETUYAB" gibi bir kuruluşa yönetimi devretmiş bulunması bakımından dikkat çekmektedir.

Projenin Sonuçları
- Proje; Türkiye’de bir ilki oluşturmaktadır.
- Proje ile; Bölge’nin gelişmesi amacıyla yöredeki tüm yatırımcılar, "BETUYAB" gibi bir kuruluşa yönetimi devretmiş bulunmaktadır.

Turizm Bakanlığı, sürdürülebilir turizmin kalkınmasını destekleyen daha fazla bir turizm yatırımı olmadığı sürece, yeni yatırımlara izin verilmemesine karar vermiştir.

Bütün turizm kuruluşları, üç atıksu arıtma tesisine bağlanmıştır. Bırakılan arıtılmış atıksu, tamamen temizlenerek doğaya geri verilmekte ve bir miktar su ise sulamada kullanılmaktadır.

Yüksek mali bedeller ve zaman planlaması gerektiren altyapı projeleri, "Belek Turizm Merkezi"den önce tamamlanmıştır.

Üniversitelerin bilimsel danışmanlık birimleri tarafından desteklenen sivrisineklere karşı kampanya (evlerde ve plajlarda görülen sineklerin yokedilmesindeki başarı oranı %90’dır).

Çıkarılan Dersler

"Belek Turizm Merkezi"nin başarısı; üniversitelerden verilen danışman desteği ile birlikte, organizasyonun yeni ve farklı doğası ile ilişkilidir.


Geleceğe yönlendirilen ve bilimsel tabanlı yapılan çalışmaların önemi büyüktür.
Yatırımcıların özel ve kamu olarak ayrılmaması, devlet tarafından güven verici bir davranış olarak desteklenmiştir. Özel sektör ve yerel halk, kendilerini birlikte çalışmak konusunda cesaretlendiren "BETUYAB"ı bölge için ilginç ve gerekli bulmaktadırlar.

Uzlaşılan noktalar
Katılımcıların işbirliği, sürdürülebilir turizm için oldukça önemli araç konumundadır .

Bağlantı kurmak için detay bilgiler

Sirer Aydin, Genel Müdür Yönetim Bürosu: Belek Turizm Yatırımcıları Birliği Kuzgun Sokak No:88/1 06540 Aşağı Ayrancı - Ankara Türkiye Tel: 0-312- 441 54 27 – 441 67 22-23; Faks: 0-312 - 441 54 28


Antalya Bürosu Belek Turizm Merkezi İskele Mevkii P.K. 3207500 Serik-Antalya Türkiye Tel. (0242) 725 56 92-93; Faks: 0-242- 725 56 94

 

Kaynak



http://www.un.org/esa/sustdev/mgroups/success/tour3.htm

Üniversiteler, biyolojik çeşitlilik üzerine belgeler yayınlamak, ekolojik altyapı ve bölgesel çeşitliliğini araştırmaya devam etmektedir.

Bilinçlenmeyi artıran ve üç kitap ile çeşitli posterleri kapsayan çalışmalar ayrıca yayınlanmış bulunmaktadır ("Belek’te 100 Kuş Türü", "Belek’te 250 Bitki Türü" ve "Belek’te 20 Endemik Bitki Türü").

Yangın vanaları, bölgenin korunması için ormanlara yerleştirilmiş, Bölge topoğrafyasının üstesinden gelebilecek nitelikte olan yangınla mücadele ekipmanları satın alınmıştır.

İşe alınan ve aylıkları "BETUYAB" tarafından ödenmekte olan iki itfaiye görevlisi, tüm yıl boyunca görev başında kalmaktadır. Bu ekip, orman yangınları açısından riskin yüksek olduğu mevsimlerde ise 4 ilave personel ile desteklenmektedir. Yangınları ve olası tehlikeleri önlemek için donatılan iletişim sistemleri, merkez olarak hizmet veren "BETUYAB" bürosuna kurulmuştur.

Çeşitli projeler, protokoller ve ortak işler, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile birlikte yapılmaktadır.



Yorumlar

Turizm taşıma kapasitesi; ekosistemleri ve altyapıları daha fazla bir turizm yatırımını destekleyemeyeceği anlaşılan bölgelerde uygulanmalıdır. Bununla birlikte, düşük kapasiteli mevsimdeki turizm faaliyetleri teşvik edilmelidir. Özellikle Belek, uluslararası nitelikte bir golf merkezi olarak ün kazanmıştır.






Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama Örnekleri / Mamaia - Romanya




Sahanın Tanımı
Karadeniz’in Romanya kıyıları, ince yumuşak kumu ve güvenli ve az eğimli kumsalları ile ünlüdür. Karadeniz’in suyu, diğer iç denizlerle karşılaştırıldığında (sadece 17% oranı ile) düşük bir tuzluluk oranına sahiptir. Yaz mevsimi, denizin sakin olduğu çoğu günlerde gerçekten, med-cezirlerin ve akıntıların sanal olarak yok olması (deniz seviyesi değişmiyor gibi) gözlenmektedir. Orta enlemler ve düşük yükseklik, kuru iklim için olumlu olup, Mayıs’tan Ekim’e kadar dayanan uzun bir mevsimin habercisidir. Kıyının doğuya açık olması, yaz ortalarında günde 14 saatin üzerinde bir zaman dilimi kadar, güneşin gözalıcı doğuşunu ve maksimum aydınlanmayı sağlamaktadır. Mamaia, ince ve yumuşak kumu ile tekrar kazanılan plajı ve vahşi armut ağaçların sarktığı güvenli 8 kilometrelik kumsalı ile aileler için özellikle uygun bulunmaktadır.


MAMAIA: Efsaneye göre; kaçırılan prensesi, sahilde tuzağa düşürülen ve Mamaia! Mamaia! diye ağlayan kızıyla tekrar birleştirmek için tanrılar Mamaia’yı yaratmıştır. Mamaia; Karadeniz’in Romanya kıyılarındaki en eski tatil beldelerinden biridir. Mamaia; 1906 yılında gelişmeye başlamıştır. (Romanya’daki tatlı su göllerinden biri olan) Siutghiol Gölü ile Karadeniz arasındaki ince uzun bir kara parçası üzerinde konumlu olup, Constanta’nın 5 Km. kuzeyindedir. Tatil beldesi, 1919 yılından sonra, bir şans oyunları salonunun kurulması ve zengin villaların yapılması yoluyla tekrar canlandırılmış ve Kral Ferdinand’ın yazlık evi olmuştur.

Mamaia kumsalı, turizm faaliyetlerinin en yüksek yoğunluğuna sahiptir. Mamaia’da, oldukça ağır bir erozyon yaşanmıştı.



Erozyonun Nedenleri
Tuna Nehri ve nehrin deltası üzerinde inşaa edilen Hidro-teknik su yapıları, litoral bölgedeki tortu dengesini olumsuz yönde etkilemek suretiyle, Tuna üzerindeki tortu (sediman) malzemesinin önemli boyutlarda azalmasına yol açmıştır. Ek olarak, Hidro-teknik ve liman yapım işleri kıyı boyunca akıntıyı durdurmuştu. Oysa bu akıntı, litoral sedimanın gelmesini sağlamakta ve özellikle Mamaia plajındaki ani erozyonu önlemekteydi. Hidro-teknik koruma işlerinin farklı tipleri, erozyon tarafından en çok etkilenmekte olan kıyının güney kısmında inşaa edilmişti.

Mamaia Plajını etkileyen erozyon
Mamaia’da kıyı erozyonu, Midia limanındaki sedde biçimli (set; İng: dike) 5 Km. uzunluğundaki koruma yapıları yüzünden ortaya çıkan özel bir sorundur. Bu seddeler, kuzeyden güneye doğru ilerleyen kıyı boyu akıntıları için bir engel gibi davranmaktadır. Seddeler yoluyla ayrıca, kıyıdan açıkta sürüklenen tortuları güney doğuya saptırılmakta ve bu yüzden Mamaia kumsalı bir körfeze dönüştürülmüş olmaktadır. Artık burada, hemen hemen doğal tortu tabakası gözlenmemektedir. Erozyona uğrayan Tuna Nehrindeki baraj yapılarından sonra, litoral bölgede genel bir sediman azalması görülmektedir. 1988 yılının Kış ayında, plajın güney kısmı, erozyondan büyük boyutlarda etkilenmişti. Kıyı çizgisi, 1966 ve 1988 yılları arasında 59 metre geriye çekilmiş ve kumsal yüzeyinin 88900 m²’si yok olmuştu. Mamaia kumsalı için acil koruma önlemleri olarak, 6 kilometre uzunluğunda dalga kıranlar yapılmış ve plaj kum ile beslenmiştir.
Kıyı korumanın uygulanmasından sonra sahil şeridi, küçük bir alanda sadece 35 metre geriye çekilmiştir. Biriktirme, 1978 ve 1995 yılları arasında azami 15 metre değeri olarak rapor edilmiştir.

Kıyı koruma yapılarının etkisi
Plaj beslemesi; daha ’sert’ mühendislik önlemleri olarak kullanılan dalga kıranlar ve setlerin tam tersine, daha kabul edilebilir ’hafif’ bir yönetim seçeneği olarak giderek artan bir uygulama biçimidir.
Bir yönetim seçeneği olarak plaj beslemesinin avantajları; çoğunlukla rekreasyonel değerleri ve aşağı-akıntı erozyonuna neden olan minimal olasılığı artıran olumlu estetik sonuçları kapsamaktadır. Mamaia’daki plaj beslemesi; uygun kum malzemesi kullanılarak eritilmiş olan plajın tekrar doldurulması için uygulanmıştır. Ancak kullanılan kum malzemesini çok ince boyutlara dönüştürmek ve tam ölçüleri elde etmek mümkün olmamıştı. Temel esaslar, besleme için kullanılacak malzemenin biçim ve boyutlarının yerel plaj malzemesi ile uyumlu olmasını gerektirmektedir. Ancak Mamaia plajı için bu kriter ihmal edilmiştir. Gözden kaçan diğer bir önemli ve temel ilke ise, uç değerlerden kaçınılması gerektiğidir çünkü, plaj malzemesinin boyutları aşırı derecede küçültüldüğü zaman, (örneğin Siutghiol Gölünden kum getirildiğinde) lokal bulanıklığın artması ve su çekilmesi sorunu ile karşılaşılmaktadır. Alınan sonuçlar, bu tip bir çevre için normal değerlerden daha yüksek olacak biçimde erozyon oranının arttığını göstermiştir.  

Dalgakıranların etkileri; dalga kuvvetini azaltan ve gelen dalgaların enerjisini dağıtan yapılar olarak orta derecede olumlu görülmektedir. Sonuç olarak, Mamaia plajının güney parçası, erozyona karşı kısmen korunmuş ancak, korunan kısımlar sadece Dalgakıranların gölgesinde kalan ve plajın restore edilmesine izin veren bölgeler olmuştur. Mamaia plajının koruma sahasındaki sığ kesimlerin sualtı profilleri, dalgakıranların gerisinde denize doğru (-1 metreden -4 m. derinliğe kadar) eş-derinlik çizgilerinin konumunda bir değişim olduğunu ortaya koymuştur.



Dalgakıranların olumsuz yönlerinden sözedilmelidir:

Sökülen Dalgakıranların estetik olmayan görünüşleri

Dalgakıranların uç kısımları erozyon yüzünden düşmektedir

Akıntı yönlerindeki değişimler, Dalgakıranlar arasında erozyona neden olmaktadır

Erozyon süreci, koruma altında olmayan plaj alanlarına da ulaşmaktadır

Kıyı erozyonunda potansiyel bir risk
Erozyon riski, hidro-dinamik kuvvetlere maruz olan ve sediman temininin olmayan dar bir kumsal sözkonusu olduğu için Mamaia plajında bulunmaktadır. Önceki devlet yönetimi sırasında Mamaia erozyondan önemli ölçüde etkilendiği zaman, kıyı koruma önlemleri uygulanmıştı. Altyapı ve turistik faaliyetler zarar görmüş, plajın büyük bir kısmı ve deniz kıyısındaki gezi yolu (kordon boyu) görünmez olmuştu. Eğer erozyon süreci devam ederse ve plajı korumak için gereken önlemler alınmazsa, gelecekte olması muhtemel bir fırtına halinde, Mamaia plajı ve tatil beldesi için potansiyel bir risk var olacaktır.

İstenmeyen etkiler:

Akıntı düzenindeki değişimler

Plaj profilinde önemli boyutlarda değişmeler

Sediman taşınımında azalmalar

Yaz mevsiminde kullanma suyu kalitesi

Dalgakıranlardan tetrapod sürüklenmesi



Turist kapasitesi
Mamaia tatil beldesi, Karadeniz’in Romanya kıyıları boyunca 2002 yılında toplam 26474 yatakla temsil edilen en geniş turizm kapasitesine sahip bulunmaktadır (bir-beş yıldız arası 61 otel, 14 villa, 3 kamp yeri). Constanta’nın kuzeyindeki Siutghiol Gölü ile Karadeniz arasında olup, Constanta ile bir karayolu bağlantısı vardır. 1906 yılında ilk balneal binası inşaa edildiği zaman kurulmuştur. 1919 yılından sonra bir Casino ile Kral Ferdinand’ın yazlık villası inşaa edilmiştir. Altmışlı yılların başlangıcında, ikinci aşama olarak ilk oteller inşaa edilmiştir. İnce kumlu plajından dolayı, Avrupa’nın güneydoğu kısmında yer alan bu tatil beldeleri ün kazanmıştı.

Mamaia’yı kapsayan Romanya kıyılarının güney kısmındaki tüm kıyı tatil beldeleri için

Turist hareketleri

1997

1998

1999

2000

2001

Denizaşırı turistler

72452

61998

48275

43817

58025

Yerli turistler

782084

844056

720648

713927

687479

Toplam turist sayısı

854536

906054

768923

757789

745504

Plaj erozyonunun turizm üzerindeki etkileri
1,5 Km. kıyı uzunluğu olarak hesaplanan Mamaia’nın plaj yüzeyi, 1966 ile 1988 yılları arasında yaklaşık olarak %65 oranında azalmıştır. Turist başına 4 m² plaj yüzeyi düştüğü dikkate alındığında, gelecek 22 yıl içinde bu miktardaki bir plaj kaybının, turist kapasitesini yaklaşık 11000 kişi dolayında azaltması beklenmektedir.




Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama Örnekleri / Tuna Deltası, Ukrayna ve Romanya




Tanımlama

Tuna Deltası; Avrupa’nın en geniş sulak alanlarından biridir. Tuna Deltası’nın yaklaşık olarak yüzde yirmisi Ukrayna’da ve yüzde sekseni ise Romanya’da bulunmaktadır. Tuna Deltası; alüvyonlu adalar, bataklıklar, ırmak kolları, kanallar ve göllerin yer aldığı toplam 150000 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Milletlerarası olarak tanınmakta olan biyoçeşitlilikle (Ukrayna kısmında 3 tane RAMSAR sulak alanı, Romanya’da ise 1 tane bulunmaktadır) bu alanda; 70 balık türü, 225 kuş türü, 500 bitki türü ve 22 memeli hayvan türünden çoğunu barındırmaktadır. Aynı zamanda, Dalmaçyalı Pelikan, Cüce Karabatak ve Beyaz-kuyruklu Kartal gibi tehlike altında olan çeşitli kuşları da kapsamaktadır. Dinamik doğal süreçler, bu sahaya kendine özgü karakterini vermektedir. Ağustos 1998’de, Delta’nın 46000 hektardan fazla miktardaki alanı, Tuna Deltası Biyosfer Rezervi (DDBR) tarafından kapsanmıştır. Yabana hayatının ve özellikle kuşların bolluğu, Tuna Deltası’nı eko-turizm için potansiyel bir tatil yeri olarak sunmaktadır.



Risk
Kıyıdaki erozyon eğilimi, 1980’den beri Portita sahilinde dikkat çekmektedir. Bu olgu, kuzey taraftaki Sulina sahasında gerçekleştirilen hidro-teknik işlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Siltasyonun kanalda ilerlemesini önlemek için yapılan ve Sulina kolu ağzından çıkan dalgakıranların denize uzantısı, deniz akıntı yönlerini değiştirmiş ve sonuçta Portita plajı kum miktarında kayıplara uğramıştır.
Ek olarak, hidro-meteorolojik koşullar olumlu değildi ve bu yüzden de kumsal erozyonu daha güçlü bir şekilde olmuştu. Karar organları bu fiziksel şartları, Portita’daki su içinde yer alan kum setinin (bar) ortaya çıkmasını önlemek amacıyla, daha güçlü kıyı koruma yapıları inşaa ederken olumlu bir durum olarak dikkate almıştı. Burası, Razim lagününü denizden ayıran en duyarlı bir alandır.

"Gura Portitei" için yapılan kıyı koruma projeleri, gelecek elli yıla yönelik olarak kıyının stabilizasyonunu güven altına almak amacıyla geliştirilmiştir. Bu sahadaki erozyon olgusu şu an için durdurulmuştur. Ancak herhangi bir kıyı koruma yapısının bulunmadığı daha güney kesimlerde, erozyon süreci daha güçlü bir şekilde devam etmektedir.

 

Yorumlar ve Kuram
Birçok sulak alanda, turizmin çevreyi koruyan ve genişleten biçimleri için, bir büyüme potansiyeli bulunmaktadır. Bu tür turizm, bazen eko-turizm olarak adlandırılır. Bu terim, başarısı için gereken araçlara gönderme yapılmaksızın, çevreyi koruma hedefi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Sorumlu bir turizmin hedeflerinde olduğu üzere, araçların da dahil edilmesini gözeten çok yeni bir terimdir. Sorumlu turizm; bütün katılımcıların, yerel halkın, iş kolları ve kurumların, sürdürülebilir çevresel ilkelere göre kurulan ve işletilen bir endüstrinin geliştirilmesinden kazançlar elde ettiği bir durum olarak değerlendirilir. Kendilerine ait çevrelerinin ihtiyacı olduğu gibi, yerel halkın da gereksinimlerinin tanınacağı böylesi bir yaklaşım; "halk için ekoturizm" olarak öne çıkarılabilir. Yerel halkın denklemin dışında bırakılamayacağı ve çevre dostu bir kalkınmanın başarılabilmesi halinde yararlı olmasının beklendiği gerçeğinin, çevrebilimciler arasında giderek kabul gördüğü konusu böyle bir tanımla belirgin biçimde yansıtılmaktadır.

Çıkarılan Dersler
Doğal çevrenin yanısıra Tuna Deltası, eşsiz tarihsel anıtları ve kültürel gelenekleri turistlerin dünya deneyimlerine ekleyen bir beldedir. Ekoturizmin gelişmesi, doğal ekosistemlerin ve birleşik kültürel değerlerinin korunması üzerine oldukça bağımlıdır. Yerel tur operatörleri, rehberler ve tesisler yoluyla, iyi derecede yönetilen bir turizmden yerel topluma akan kazançlarla birlikte ekoturizm; Tuna Delta nüfusunu ayakta tutan ve sulak alanın korunmasındaki motivasyonu artıran faaliyetlere yeni bir boyut eklemektedir.

Sonuçlar
Doğanın korunmasını gözeten belirli bir hedefin olması nedeniyle bu alanda, diğer kalkınma projeleri veya eylemlerinden hiçbirinin planlaması yapılmamaktadır. Son yıllarda dikkate değer bir yatırım, sürdürülebilir turizm ilkelerini izleyerek uygulanmıştır. Konaklama kapasitesi olarak (72 bungalov ve 158 ahşap kulübe ile) 230 apart yer ve üç yıldızlı bir otel inşaa edilmiştir. Çadır yerleşimleri için uygun alanlar düzenlenmiştir. Turizm gelişme planı, bu doğal rezerv içinde ekolojik ve sürdürülebilir turizm için tüm tesisleri içermektedir (kanalizasyon ve içmesuyu şebekeleri, atıksu ve içmesuyu arıtma tesisleri yakın bir zamanda kurulmuştur. Tuvaletler ve sıcak su duşları, turist için plajda cankurtaranlık yapanlar için bir gözlem kulesi ve kamış şemsiyeleri plaj üzerine yerleştirilmiştir).

Kısa vadede, turistik altyapıyı ve balıkçılık faaliyetlerini doğrudan etkileyebilecek herhangi bir tehdit unsuru görülmemektedir. Diğer taraftan, DDBR İdaresince denetlenen kullanıcılar arasında ise çatışmalar olmaktadır. Ancak plajın korunması için özel koruma sahasında, yerel ve merkezi idarenin daha fazla özen göstermesi zorunlu olup, gelecekte olası potansiyel risklerden kaçınmak amacıyla da pilot projeler gerekli görülmektedir.


Bu alan etrafındaki nüfus, esas olarak sözkonusu alanın korunması ve himaye edilmesiyle ilgilenmektedir. Ekoturizmin geliştirilmesi yoluyla aynı zamanda, yerel halk için yeni iş alanları açılmakta, böylece yöre insanları için balıkçılık ve tarımın yanısıra, alternatif gelir kaynakları yaratılmaktadır.

Daha fazla bilgi
Claudia Coman
E-posta: claudiac@datanet.ro
NIMRD” Grigore Antipa” Constanta, Romanya
(Claudia Coman tarafından çekilen resimler)

Bunları biliyor muydunuz?

BOX: file:///D:/CL-TR-2005/tourism/casestudies-danube-didyouknow.htm



Bunları biliyor muydunuz?

DDBR’deki turizm faaliyetleri, DDBR içinde yer alan Düzenleme ve Lisans Bölümü tarafından yetkilendirilir.

DDBR’de Turistlerin ulaşımına, sadece DDBR-Tulcea İdaresi tarafından yayınlanan ve erişim ücretinin ödenmesi şartına bağlanan erişim izni esası üzerine müsaade edilmektedir. Erişim izni; DDBR-Tulcea İdaresine bağlı olan Düzenleme ve Lisans Bölümü tarafından yayınlanmaktadır.

DDBR’deki turizm, sadece onaylanmış güzergahlar (rotalar) üzerinden yapılmaktadır. Sıkı bir şekilde korunan alanlara turistler erişemezler. Komşu alanlardan mevcut güzergahlara erişime ise, sınırlı bir süre için Düzenleme ve Lisans Bölümünce verilen izin esasına göre müsaade edilir.

DDBR İdaresi, onaylı güzergahlarda uzmanlaşmış rehberlere iş verilmesini tavsiye etmektedir.

DDBR İdaresi, turist gruplarının taşınmasında elektrik enerjisi kullanan küçük kayıklarla hizmet verilmesini tavsiye etmektedir.

Diğer güzergahlardan ana yola erişim için, sadece kürek çekerek hareket eden kayıklara izin verilmektedir.

Turist taşıma kayıkları için tavsiye edilen hız eşiği saatte 10 kilometredir.

Oteller, bungalovlar ve kamping için çevresel izinler, DDBR’nin konusudur.

Kamping, sadece bu amaç için gösterilen alanlarda izin verilir.

Rezerv alanında turistlerin konaklaması ve taşınması için kullanılan yüzer oteller, evsel atıklar için kullanılan konteynerler ve depolama tanklarının boşaltımına izin verilmelidir. Bunlar, rezerv alanı dışındaki özel düzenlenmiş alanlara depolanmalı veya boşaltılmalıdır.

Turist ulaşım kayıkları için, özel atıklar ve çöp toplama sistemlerine yönlendirilmesi bir zorunluluktur.

Bireysel hareket eden (grup dışı) turistler, kendilerinin temin ettiği tüm plastikleri, kağıt, metal veya cam ambalajı (şişeleri) rezerv alanı dışına çıkarmalıdır.

DDBR; özellikle boğulma tehlikesi altında bulunan turistlerin dikkatini çeker ve hastalık kapma riskine karşı tüketimde kaynatılmış su kullanılması için uyarır.

Turistlerin, kuş topluluklarına ait sakin yuvaların ve yavruların rahatsız edilmesi yasaklanmıştır.

DDBRA, kuş gözlem kulelerinin hizmete sokulmasını ve bu amaçla inşaa edilmiş olan özel barınakların kullanılmasını tavsiye etmektedir.

Bitkilerin herhangi bir türünün Toplanması yasaklanmıştır.

Turistler için ağaç kesimine izin verilmez.

Olta ile balık avlama, yasal olarak kurulmuş balıkçılık birlikleri tarafından düzenlenir ve sadece onaylanmış alanlarda izin verilir.

Avcılık, yasal olarak kurulmuş Avcılık birlikleri tarafından ve sadece DDBR tarafından yetki verilen avlanma alanlarında düzenlenebilir.

Herhangi bir diğer ek bilgiyi, Crisan, Sulina ve Tulcea’daki ’DDBR Bilgilendirme ve Ziyaretçi Bürosu’na uğrayarak elde edebilirsiniz.

  BOX-end



Yüklə 0,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin