إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلاَّ اللّهَ فَعَسَى أُوْلَـئِكَ أَن يَكُونُواْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ
Tevbe,9/18
CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİNİN DİN HİZMETİNDEKİ YERİ Muhterem Müslümanlar! Din Hizmetinde Camilerin ve Din Görevlilerinin önemli bir yeri vardır. Cami kelimesi toplayan, bir araya getiren anlamına gelir. Mana olarak Cami mü’minlerin genç ihtiyar, zengin fakir, alim cahil demeden bir araya geldikleri omuz omuza, gönül gönüle bütünleştikleri mekanlardır. Dua ve İbadetlerin Cenab-ı Allah’a toplu olarak arz edildiği, saadetlerin birleştiği, üzüntü ve sevinçlerin paylaşıldığı mübarek mekânlardır. Milli ve manevi birliğimizin temel taşı, vatan bütünlüğümüzün tapusu ve din hizmetindeki en büyük yeri Kâbe’ye açılan koridorun kapısıdır.
Aziz Mü’minler! 2003 yılından itibaren Camiler ve Din görevlileri haftası kutlanmaya devam edilmektedir. İnsanlarımızla iç içe yaşayıp onların dertleriyle dertlenen, halkımız arasında uzlaştırıcı, bütünleştirici durum sergileyen, dini konularda onları aydınlatan, sosyal problemlerine çözüm üreten, sorumluluk duygusu içerisinde, vatanın her köşesinde bu ulvi görevi yerine getiren din görevlisi arkadaşlarımız toplum hayatında da önemli bir yer teşkil etmektedir. Etkili ve verimli bir hizmet sunan, hizmetinde güven aşılayan, özveri ile çalışan din görevlileri bu hizmeti layıkıyla yerine getirmektedirler.
Aziz Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine’ye hicret ettiklerinde ilk iş olarak mescit inşa etmişler, hemen yanı başına da yatılı okul anlamında bir bölüm oluşturulmuş ve adına Ashab-ı Suffe denilmiştir.
Ecdadımızda bunu örnek alarak camilerin yanına mektebini, aş evini, sağlık evini külliye halinde beraberce yapmış, buraların temizliği ile Padişahlarımız bizatihi ilgilenmişlerdir. Yukarda metnini sunduğum ayeti kerime de mealen Tevbe Suresi 18.nci ayette “Allah’ın Mescitlerini ancak Allah’a ve Ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler.”(1) Muhterem Mü’minler! Cami yalnız sütun, kubbe ve duvarlardan ibaret değildir. İçinde topladığı insanlar da caminin ayrılmaz birer parçasıdır. Cami mihrabı ile bir mabet, kürsüsü ve minberiyle bir okul ve irfan yuvasıdır. Şifa ve huzura erdiğimiz, gerçek huzur ve mutluluğu bulabileceğimiz manevi mekânlarımızdır.
Muhterem Mü’minler! Cami ve hayatın birbirinden ayrılmaz bir parçası olduğunu, din hizmetinde büyük rolü olduğunu gösteren Cuma Suresinin 9.ncu ayeti mealiyle hutbemi bitirmek istiyorum. “Ey iman edenler Cuma günü namaza çağrıldığı (Ezan Okunduğu) zaman hemen Allah’ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz elbette bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfünden isteyin, Allah’ı çok anın ki saadete eresiniz.”(2)
HAZIRLAYAN ADI: Muzaffer ER ÜNVANI: Burgaçlı Köyü Cami İmam-Hatibi BAHÇE/OSMANİYE