II- TAZMİNAT HESABINA ESAS KAZANÇLAR:
1- İşlemiş dönem:
02.08.2009- 02.08.2012 arası (3) yıllık kazançlar :
-
Dönemler
|
As.Üc.Brüt
|
As.Üc.Net
|
Süre
|
Dönem tutarı
|
02.08.2009-01.01.2010
|
693,00
|
496,53
|
5 ay
|
2.482,65
|
01.01.2010-01.07.2010
|
729,00
|
521,89
|
6 ay
|
3.131,34
|
01.07.2010-01.01.2011
|
760,50
|
544,44
|
6 ay
|
3.266,64
|
01.01.2011-01.07.2011
|
796,50
|
570,22
|
6 ay
|
3.421,32
|
01.07.2011-01.01.2012
|
837,00
|
599,21
|
6 ay
|
3.595,26
|
01.01.2012-01.07.2012
|
886,50
|
634,64
|
6 ay
|
3.807,84
|
01.07.2012-02.08.2012
|
940,50
|
673,30
|
1 ay
|
673,30
|
Toplam (3) yıllık kazançlar
|
20.378,35
|
2- İşleyecek dönem :
Haksahiplerinin ilk (3) yıldan sonraki zarar hesabına esas kazançlar, Yargıtay’ca öngörülen her yıl için ayrı ayrı %10 artırım ve %10 indirim yöntemine göre, ayrı sonucu veren gereksiz tablolar düzenlenmeksizin “Kazanç x Zarar süresi = Tazminat hesabına kazançlar” kısa formülüyle aşağıda hesaplamıştır . Buna göre
a) Eş Ali Yorgancı yönünden:
(34) yıllık zarar süresinin ilk (3) yıldan sonraki (31) yıllık işleyecek dönem zarar hesabına esas kazançlar: 673,30 x 1.1000 x 0.9090 x 12 x 31 yıl = 250.441,56 TL.
b) Oğul Mahmut Yorgancı yönünden:
(16) yıllık zarar süresinin ilk (3) yıldan sonraki (13) yıllık zarar hesabına esas kazançlar:
673,30 x 1.1000 x 0.9090 x 12 x 13 yıl = 105.023,88 TL.
c) Tazminat hesabına esas toplam kazançlar :
-
Davacılar
|
İşlemiş dönem
|
İşleyecek dönem
|
Toplam
|
Eş Ali
|
20.378,35
|
250.441,56
|
270.819,91
|
Oğ.Mahmut
|
20.378,35
|
105.023,88
|
125.402,23
|
III- TAZMİNAT HESABI :
1- Eş Ali Yorgancı’nın (34) yıllık destek zararı:
270.819,91 x 2/5 x 16/34 x % 75 kusur = 38.233,44 TL.
270.819,91 x 1/2 x 18/34 x % 75 kusur = 53.765,78 TL.
Toplam : 91.999,22 TL.
Dul eşin yeniden evlenme şansı ve buna göre net zararı :
Eşi Melek Yorgancıyı’yı kaybettiği tarihte (34) yaşında, işbu rapor tarihinde (37) yaşında ve (2) yaşında bir çocuk sahibi olan Ali Yorgancı’nın yeniden evlenme şansı, DİE’nin (TÜİK’in) erkeklerin kadınlara oranla %77,13 daha fazla evlenme şansları olduğuna ilişkin saptaması kadınlar için düzenlenen tablolara uygulanarak, Moser tablosunda %30, Stauffer/Schaetzle tablosunda %15, AYİM tablosunda %30 olup, her üç tablonun ortalaması %25’dir. AYİM uygulamasına göre (18) yaşından küçük bir çocuk için %5 indirimle davacının yeniden evlenme olasılığı % 20 ve buna göre net zararı: 91.999,22 x % 80 = 73.599,38 TL.
2- Oğul Mahmut Yorgancı’nın (16) yıllık destek zararı :
125.402,23 x 1/5 x % 75 kusur = 18.810,34 TL
IV- ÖNCEKİ BİLİRKİŞİ RAPORLARI HAKKINDA GÖRÜŞLERİMİZ:
1- Genel olarak:
a) Her iki raporda da gereksiz ayrıntılara yer verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarını uzun uzun açıklamaya gerek olmadığı; bunları nasıl olsa yargıcın değerlendireceği; bilirkişiden istenenin yalnızca yargıda geçerli tazminat ilkelerine göre hesaplama yapmak olduğu kanısındayız.
b) Tazminat hesabına esas kazançlar için aynı sonucu veren tablolar düzenlenmesine gerek yoktur. 1993 yılında Ankara’da yapılan bir sempozyumda “progressif rant yöntemi” adı altında önerilen, aslında kazançların yıllar içinde hiç artmayıp sabit kaldığı bu yöntem Yargıtay’ca hemen benimsenmiş ve başlangıçta yöntem iyi kavranamadığı için gereksiz tablolar düzenlenmeye başlanmış; matematiksel bir gerçeklikle her yılın kazancının aynı olduğunu gören uzmanlar bu tabloların düzenlenmesini gereksiz bulmuşlar; bunu bilmeyenler ve örnek raporlara bakarak bilirkişiliğe özenenler bu (gereksiz) tabloları düzenlemeyi sürdürmüşlerdir. Gözlemleneceği gibi, bu rakamları denetlemek ve kavramak çoğu kişiye zor gelmektedir. Biz yıllardan beri, bu gereksiz tabloları yapmaksızın “Kazanç x Zarar süresi = Tazminat hesabına esas kazançlar” formülünü kullanıyoruz ve her yıl düzenlediğimiz yüzlerce rapor Yargıtay denetiminden geçip onanmış oluyor.
c) Her iki raporda da işlemiş-işleyecek dönem ayrımı yapılırken, hesaplamaya esas kazançlar açıkça gösterilmemiş; tazminat hesabı yapılırken de denetime elverişli tablolar düzenlenmemiştir.
ç) Her iki raporda da, ölen kişinin kendi ev hizmetlerini yapan bir ev kadını olduğu, bu konuda Yargıtay’ın yerleşik kararları bulunduğu hususları yer almamış; ev hizmetlerinin yaşam boyu süreceği bilinmediği için olsa gerek, bu olayda yeri bulunmayan “aktif dönem-pasif dönem” ayrımı yapılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |