Denizler 1350400.103 Akarsular 1,7 x 103 Göller 125 x 103 Tuzlu iç denizler 105.103 Toprak suyu 150.103 Canlıların su kapsamı 50.103 Yer altı suyu 7000.103 Buzullar 29000.103 Karalarda 33.341.103 Susuz yaşam mümkün değildir. İnsan gıda almadan haftalarca yaşayabilir, fakat su içmeden ancak birkaç gün yaşamını sürdürebilir. Bu yüzden içme ve kullanma suyu sürekli ve güvenilir bir şekilde temin edilebilmelidir. Yeryüzündeki suların çok büyük bir kısmı birbiriyle bağlantı halinde olduğundan herhangi bir bölgedeki değişim ve birikim sistemlerdeki etkileşim aracılığı ile başka bölgelerde etkisini gösterebilir. Bilindiği gibi insanların içme, kullanma, endüstri ve tarımsal sulama gibi gereksinmelerini karşıladıktan sonra nitelik değişimlerine yani kirlenmeye uğramaktadır. Doğal Suların Özellikleri Günlük yaşantımızda karşılaştığımız sular değişik cins ve miktarlarda safsızlık içerir. Suyun kaynağına göre içerdiği maddeler değişir. Suyun özellikleri ve davranışı saf sudan farklıdır. Doğal sulardan saf suya en yakın olanlar yağmur ve kar sularıdır. Ancak hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde bunu söylemek zordur.
- Yüzeyden havaya
- Havadan yüzeye
- Havadan havaya
- Yüzeyde ve altında
Atıksuların kontrol edilebilirlikleri açısından da kirlilik kaynakları noktasal veya yayılı kaynaklar şeklinde de sınıflandırılabilir. Evsel ve endüstriyel faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıksuların bir kanal vasıtasıyla toplanabilir olmalarından dolayı noktasal, tarımsal faaliyetler sonucu ortaya çıkan ve besi maddeleri (N, P) ve zirai ilaçlarla kirlenmiş sular ise yayılı kirletici kaynaklar sınıfında sayılmaktadır. Atıksuların kontrol edilebilirlikleri açısından da kirlilik kaynakları noktasal veya yayılı kaynaklar şeklinde de sınıflandırılabilir. Evsel ve endüstriyel faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıksuların bir kanal vasıtasıyla toplanabilir olmalarından dolayı noktasal, tarımsal faaliyetler sonucu ortaya çıkan ve besi maddeleri (N, P) ve zirai ilaçlarla kirlenmiş sular ise yayılı kirletici kaynaklar sınıfında sayılmaktadır.
Sulama ve tarımsal faaliyetler Madencilik faaliyetleri Rekreasyon (eğlence, dinlenme) faaliyetleri sayılabilir.
Suyun Fiziksel Özellikleri Su renksiz ve kokusuzdur. Suları renkli gösteren içerdikleri maddelerdir. Geçiş metallerinden özellikle Fe; Mn ve Cr bileşiklerinin suda bulunması suyun renkli görünmesine neden olur. Suyun kokusu ve tadının kaynağı sularda çözünen inorganik, organik maddeler ile mikroorganizmalardır. İçme sularında koku istenmez ancak lezzet istenir. Genellikle amonyak, sülfürler siyanürler, fenoller, serbest klor, petrol atıkları, bitki ve hayvani atıklar suya hoş olmayan kokular verir. İçme sularında bulanıklık istenmez, berrak olması istenir. Ayrıca yerüstü sularında bulanıklık güneş ışınlarının suların alt kısımlarına ulaşmasını engeller. Suların çözünen madde miktarının fazlalığı iletkenlikle doğru orantılıdır. Maden suları iletkenlikleri en fazla sulardandır. Suyun +4°C de ki yoğunluğu 1 g/ml dir. Su donunca yoğunluğu azalır. 0,9 g/ml olur. Bu da buzun neden suyun üzerinde yüzdüğünü açıklar. Suyun Kimyasal Özellikleri Doğal suların pH değerleri içerdikleri maddelere göre değişir. Normal suların pH sı genellikle 6,5 – 7,5 arasında değişir. Asit yağmurlarında pH nın 2,3 e düştüğü görülmüştür. Yer altı sularında CO3-2, HCO3-2, CO2 daha fazla çözündüğünden pH yı da bunlar belirler. Ayrıca sularda çözünmüş Fe+2, Mn+2, Cr+3 iyonları sulara asitlik sağlar. Sularda Mg+2 ve Ca+2 iyonları sertliğe neden olur. Suların sertliği FS: 10 mg CaCO3 /L, AS: 10 mg CaO /L olarak birimlendirilir. Sularda ana bileşen olarak Ca+2, Na+; Mg+2; K+, Cl-, SO4-2, HCO3- iyonları bulunur. Ayrıca Fe, Cu+2, Mn, Ni, Zn, Co, Cd, Cr, Pb, Hg, Be; Al, As, Se, Rb, Li, I, PO4-3, NO3-, B, CN-, H2S, Pestisitler eser miktarda bulunabilir.
Suyun içinde gazlar nasıl ve neden çözünür. Suyun içinde gazlar nasıl ve neden çözünür. Gazlar temas ettikleri sıvılarda genelde yapısı bozulmadan moleküler halde çözünürler. Çözünme miktarları sıcaklığa ve basınca bağlıdır. Gazların sıvılardaki çözünürlükleri Henry Yasası ile verilir. Sıcaklığın Etkisi Gazların sıvılarda yoğunlaşarak sıvılaşmaları ısıalan bir tepkime gerektirdiğinden sıvılaşmazlar. Gazların sıvılarda çözünmeleri ısıveren bir işlem olduğundan tercih edilen bir olaydır. Bu yüzden sıcaklık arttıkça çözünmeleri azalır. Isıtılan sudan hava, gaz kabarcıklarının çıkması sıcaklık artışıyla çözünmenin azalmasına örnektir. Soğuk sularda çözünmüş oksijen miktarı, ılık sulardakinden daha fazladır. Gazların sıvılardaki çözünürlüğü ile sıcaklık ilişkisi Klasiyus-Klapeyron denklemiyle verilir. Log C2/C1= (H/2,303 R) (1/T1-1/T Oksijenin diğer sıcaklıklardaki çözünürlükleri aşağıda verilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |