Değerli Konuklar, 13 ülkeden 105 üniversitenin üye olduğu Kafkasya Üniversiteler Birliğinin (KÜNİB) Bişkek’te yapılan 6. Olağan Kongresine katılan siz değerli üniversite rektörlerini ve bütün katılımcıları saygıyla selamlıyorum. Sadece Orta Asya’da ve Kafkasya Bölgesinde değil, bütün dünyada yükseköğretimin gelişmesi konusunda yapacağınız olumlu katkılar için şimdiden hepinize teşekkür ediyorum.
Bugün burada, Kırgızistan’da bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bizi ve sizleri burada konuk eden Kırgızistan–Türkiye Manas Üniversitemizin başta rektör ve rektör vekili olmak üzere bütün öğretim elemanlarına ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Değerli Rektörler ve Katılımcılar, Dünyada yükseköğretime olan talebin artışına bağlı olarak yükseköğretim kurumlarının ve yükseköğretim gören öğrencilerin sayısı da hızla artmaktadır. Ancak bu sayısal büyümenin sonucu, yükseköğretimin yönetimi, yükseköğretim programları, araştırma, mezunların nitelikleri gibi çeşitli konularda kaliteyle ilgili problemler de ortaya çıkmaktadır.
Diğer yandan bugün dünyada yükseköğretim alanında, ülkeler ve yükseköğretim kurumları arasında büyük bir rekabet yaşanmaktadır. Bu rekabette artık temel belirleyici kalite olacak; kaliteli öğrenme ortamları, öğrenme imkanları, öğretim ve araştırma hizmetleri sunan üniversiteler daha çok tercih edilecektir.
Ayrıca, dünyada ülkeler ve yükseköğretim kurumları arasındaki uluslararası ilişkiler ve işbirlikleri artmaktadır. Sanıyorum bu Birlik de böyle bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu Birliğin oluşmasında katkısı olan herkesi tebrik ediyorum.
Dünyada çeşitli alanlarda büyük değişimler ve dönüşümler yaşanmaktadır. Dünyanın ve insanlığın kaderini belirleyecek olan en önemli unsurlardan biri ise; bu değişme ve dönüşümlere refakat eden güçlerin niyeti, mahiyeti ve niteliğidir. Dünyada olup biteni seyrederek ve gözlemleyerek dünyayı değiştirmek mümkün değildir. Üniversiteler, dünyada meydana gelen değişmeleri takip eden değil; yönlendiren kurumlar olmalıdır. Toplumların mükemmeliyet merkezleri olmalıdır. Dönüşen değil dönüştüren kurumlar olmalıdır. Daha yaşanabilir, daha insani bir dünya ve gelecek için, üniversiteler toplumda liderlik rolü üstlenmelidir. İyiliğin, güzelliğin, sevginin hakim olduğu bir dünya için üniversitelerin ve bilim insanlarının sosyal sorumluluk sahibi olması gerekmektedir. Elbetti bütün bunlar için de üniversitelerimiz aklın ve bigeliğin yurdu olmalıdır.
Değerli Katılımcılar, Kongrenizin bu toplantısının ana teması, Trans Kafkasya’da Tarihi İpek Yolu’nun Yeniden İnşası başlığını taşımaktadır. Bunun gerçekleşmesi, bölgede binlerce yıldır açık olan ancak son yüz elli yıldır, özellikle de soğuk savaş döneminde tıkanan ülkeler ve kültürler arası ilişkilerin yeniden canlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. Tarihi İpek Yolu, öteden beri ülkeler arasında sadece ticari değil aynı zamanda kültürel ilişki ve etkileşimlerin de gelişmesine katkı sağlamıştır. İçinde doğup yetiştiğimiz coğrafya ve ülke, hepimizin ortak kaderidir. İbn-i Haldun’un ifade ettiği kaderimiz olan coğrafyayı değiştiremeyeceğimize göre; ilişkilerimizi geliştirerek dost ve kardeş ülkelerle daha huzurlu bir bölge ve dünyanın inşa edilmesine katkı sağlayabiliriz.
Değerli Katılımcılar, Son on yıllarda Türkiye ile Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan gibi ortak tarihi ve kültürel değerleri paylaştığımız ülkelerle çeşitli alanlarda gelişen ilişkilerimiz, dünyaya örnek olacak niteliktedir. Bu ilişkilerin geliştiği alanlardan biri de eğitim ve yükseköğretim alanıdır. Söz konusu ilişkilerin, yakın ve uzak coğrafyalardaki diğer bütün dost ve kardeş ülkelerle, karşılıklı öğretim elemanı ve öğrenci değişimi, ortak programlar ve projeler yoluyla daha da genişletilmesini arzu ediyoruz.
Kafkasya Üniversiteler Birliği, üniversitelerimizin gücünü, imkânlarını ve geleceğe yönelik umutlarını birleştirme çabasının bir ürünüdür. Ülkelerimizin geleceğini kuracak gençliği ortak platformlarda buluşturmak; onları daha huzurlu bir dünya için hazırlamak, yetiştirmek; bilimin öncülüğünde ortak bir geleceği inşa etmek, yüksek öğretim kurumlarının en önemli amaçlarından biridir.
Bunun için Avrupa’daki Erasmus programlarına benzer olup içerik itibariyle daha zengin Mevlana Değişim Programlarını hayata geçirdik. Büyük bir mutlulukla belirtmeliyim ki, Mevlana Değişim Programı sayesinde, Erasmus programları dışında kalan ülke ve üniversitelerle Türkiye arasında bugüne kadar çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesi değişimi gerçekleşmiştir. Bu Programa katılan her öğrencinin ve öğretim üyesinin, ortak geleceğimizin inşasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Yeni YÖK olarak bundan sonra Mevlana programını yönlendirilmiş ve proje tabanlı hale getiriyoruz. Bu artık çabalarımızın, çalışmalarımızın, projelerimizin çıktı odaklı, sonuç odaklı olması yönündeki kararlılığımızın sonuçlarındandır.
Diğer taraftan, Türk Konseyi (Keneşi) bünyesinde oluşturulan halen Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye’den sınırlı sayıda üniversitenin kurucu üye olduğu Türk Üniversiteler Birliği’ni de önemsiyorum. Geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye’de Erzurum’da yapılan kongrede, bu Birliğin dönem başkanlığını Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi devralmıştır. Sayın Rektörümüz Sabahattin Balcının şahsında bu Birliğe katkı veren ve verecek olan herkese başarılar diliyorum.
Bu birliğin kendi kültür coğrafyamızda başlatmış olduğu bir değişim programı olarak ‘Orhun Süreci’ni de çok önemsiyorum. Bu süreçte bölgemizde oluşturulacak yükseköğretim alanı, yükseköğretim-araştırma alanı, kalite güvence sistemi, değişim programları ve öğrenci konseyi faaliyetlerinin bölgemizde oluşturacağı sinerjinin, küresel yükseköğretim sistemlerine önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu sürecin her aşamasında, Türkiye Cuımhuriyeti Yükseköğretim Kurulunun ve yükseköğretim kurumlarının, sahip olduğu birikim ve tecrübe ile her türlü desteği vereceğini memnuniyetle ifade ediyorum.
Avrupa Birliği’nin, “Gelecekte daha güçlü bir Avrupa için daha güçlü üniversiteler” hedefine benzer şekilde bizler de bölgemizde daha güçlü ülkeler olabilmek için, daha kaliteli eğitim, araştırma ve toplum hizmetlerini hayata geçirmeliyiz. Yükseköğretim programlarımızı ve eğitim metotlarımızı, çağın gereklerine göre güncellemeliyiz. Bunun için mutlaka yükseköğretim alanında bölgesel kalite ve akreditasyon kurumları oluşturmak zorundayız. Bunun yolu da birbirimizden öğrenmek, üniversitelerimizin imkanlarını birleştirmek ve tecrübelerini paylaşmaktır.
Bütün bu düşüncelerle KÜNİB’in Bişkek’te yapılan 6. Olağan Kongresine katılan siz değerli katılımcıları tekrar saygıyla selamlıyorum; bu toplantının, ortak ve güçlü bir geleceğin inşasında yapacağı katkılar için şimdiden hepinize teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. M. A. Yekta SARAÇ
Yükseköğretim Kurulu Başkanı,
Türkiye-Kırgızistan Manas Üniversitesi, 19-20 Mayıs 2016
Mevlana Değişim Programı’na ilişkin istatiksel veriler:
Dönem
Gelen
Öğrenci
Giden
Öğrenci
Gelen Öğretim
Elemanı
Giden
Öğretim Elemanı
2013-2014
319
126
128
320
2014-2015
646
268
422
764
2015-2016*
1129
780
408
0**
Toplam
2094
1174
958
1084
* 2015-2016 eğitim öğretim dönemi için yükseköğretim kurumlarına Program’a katılmak üzere yapılan başvuru sayılarıdır, eğitim öğretim dönemi sonunda alınacak Nihai Raporlar neticesinde kesinleşecektir.
** 2015-2016 eğitim öğretim döneminden itibaren Türkiye’den yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarına yapılacak öğretim elemanı hareketliliği durdurulmuştur.