Dinar sanayi geliŞİm stratejileri plani projesi araştirma raporu



Yüklə 1,64 Mb.
səhifə25/27
tarix29.07.2018
ölçüsü1,64 Mb.
#62139
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   27

Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği denildiğinde sığır, manda ve deve yetiştiriciliği anlaşılmaktadır. Gerek Türkiye gerekse Dünya için üretim değeri bakımından sığırın önemi daha farklı bir yerde bulunmaktadır. Ülkemizde son yıllarda sayısı oldukça azalan manda yetiştiriciliğine son zamanlarda önem verilmeye başlanmıştır. Deve yetiştiriciliği ise sadece sembolik olarak bulunmaktadır. Ülkemizdeki hayvancılık faaliyetinin en önemli kısmını büyükbaş yetiştiriciliği oluşturmaktadır.
Tablo Yıllar İtibariyle Türkiye Hayvan Varlığı (baş)




1.961

1970

1980

1990

2000

2010*

2011*

Sığır

1.178.000

13.189.000

15.567.000

12.173.000

11.054.000

11.369.800

12.386.337

Manda

1.140.000

1.178.000

1.040.000

429.000

165.000

84.726

97.632

Büyükbaş 1961'e Göre % Artış

13.576.961

14.368.970

16.608.980

12.603.990

11.221.000

11.454.526

12.483.969

0,00

5,83

22,33

-7,17

-17,35

-15,63

-8,05

Koyun

34.463.200

36.351.008

46.026.000

43.647.008

30.256.000

23.089.691

25.031.565

Keçi

24.632.208

20.267.008

18.775.008

11.942.000

7.774.000

6.293.233

7.277.953

Küçükbaş 1961'e Göre % Artış

59.095.408

56.618.016

64.801.008

55.589.008

38.030.000

29.382.924

32.309.518

0,00

-4,19

9,65

-5,93

-35,65

-50,27

-45,33

Kaynak; http://faostat.fao.org/site/573/DesktopDefault.aspx?PageID=573#ancor)

(*) 2010 ve 2011 verileri TÜİK’den alınmıştır.


Türkiye’de Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sığırcılık önemli bir üretim kolu olarak algılanmış ve hemen her zaman diğer hayvansal üretim kollarına göre daha fazla ilgi görmüştür. Öyle ki, özellikle son yıllarda, hayvancılık denildiğinde hemen her zaman sığır yetiştiriciliği anlaşılır hale gelmiştir. Bunda, sığırın sağladığı avantajları kadar sığır ticaretinin, gelişmiş kabul edilen ülkeler için de daha önemli olmasının büyük payı olmuştur. Türkiye sığır yetiştiriciliği ağırlıklı olarak aile işletmeciliği şeklinde yürütülmüştür. Ancak, son yıllarda sağlanan devlet desteklerinin de artmasıyla büyük kapasiteli modern sığırcılık işletmeleri de kurulmaya başlanılmıştır. Türkiye’de yetiştirilen kültür ırkı sığırların önemli bir bölümünü sütçü özelliği ile ön plana çıkan Siyah-Alaca ırkı sığırlar oluşturmaktadır. Siyah-Alaca ırkını Esmer, Jersey ve Simmental ırkı sığırlar takip etmekte ve son yıllarda etçi özelliği ile ön plana çıkan Hereford ve Angus ırklarında da önemli artış olduğu görülmektedir. Yerli ırkların ise önemli bir kısmını Yerli Kara, Boz, Doğu Anadolu Kırmızısı ve Güneydoğu Sarı-Kırmızısı ırkı sığırlar oluşturmaktadır. Melez genotipler ise genel itibariyle, kültür ırklarının yerli ırklar ile melezlenmesi sonucu elde edilmektedir. Bu melezlemeler çoğunlukla kasaplık hayvan (dana) elde edilmesi için yapılmaktadır. Türkiye’nin 2011 yılındaki toplam 12,4 milyon baş sığır varlığının %39’unu kültür ırkı, %41’ini melez ırkı ve %20’sini yerli ırk oluşturmaktadır. 2010 yılı FAO verilerine göre Türkiye’nin 1991 yılında toplam 8,6 milyon ton olan süt üretimi ile birim hayvan başına verimi 1.400 kg iken, 2010 yılında süt üretimi 12,5 milyon tona ve birim hayvan başına verimi %100’e yakın bir artışla 2.846 kilograma ulaşmıştır. TÜİK verilerine göre 2011 yılında toplam 13,8 milyon ton Türkiye süt üretimi, kültür ırkında 3.875 kg/baş, melez ırkında 2.721 kg/baş ve yerli ırkta 1.313 kg/baş verimle gerçekleştirilmiştir. Türkiye sığır varlığında yürütülen ıslah çalışmalarının yanında, hayvan besleme ve işletmecilik alanında sağlanan gelişmeler 1991 yılında ortalama 143 kg/baş olan karkas ağırlığını 2011 yılında 251 kg/baş’a ulaştırmıştır.
Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği
Koyunculuk Türk Ulusunun tarih boyunca uğraştığı en önemli hayvan yetiştiriciliği dallarından biridir. Koyun yetiştiriciliği et, süt, yün ve deri üretimi açısından Türkiye ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. Kırsal alanda yaşayan halkımız için kolay bir uğraş alanı ve aynı zamanda ekonomik güvence olan koyunculuk en eski hayvansal üretim alanlarından biridir. 1980 yılından sonra koyunculuğa gereken destek sağlanmadığı için, koyun sayısında önemli bir azalma görülmüştür. Son yıllarda koyunculuğa sağlanan devlet destekleri sayesinde koyun yetiştiriciliği tekrar önem kazanmış ve koyun sayısında artış gözlenmektedir.

Türkiye’de yaklaşık olarak et üretiminin üçte biri, süt üretiminin ise beşte biri koyunculuk faaliyetinden temin edilmektedir. Türk toplumu olarak koyun eti tüketim alışkanlığı, kuzu eti talebindeki sürekli artış ve Kurban Bayramı nedeniyle her yıl yaklaşık 2 milyon baş koyunun kesilmesi koyunculuk faaliyetinin önemini ortaya koymaktadır.


Tablo Türkiye Koyun ve Keçi Varlığı (baş)

Yıllar

Koyun

Keçi

Toplam

1991

40.432.340

10.764.198

51.196.538

1995

33.791.000

9.111.000

42.902.000

2000

28.492.000

7.201.000

35.693.000

2005

25.304.325

6.517.464

31.821.789

2010

23.089.691

6.293.233

29.382.924

2011

25.031.565

7.277.953

32.309.518

Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=46
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda keçi sütü ürünlerine olan talebin yükselmesiyle birlikte keçi yetiştiriciliği önem kazanmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünya ülkelerindeki koyun ve keçi yetiştiriciliğinde önemli gelişmeler gözlenmekte, hayvan sayılarında da artışlar görülmektedir. FAO verilerine göre dünyada 1961 yılında 994 milyon baş koyun, 349 milyon baş keçi varken, 2010 yılında ortalama %48’lik bir artışla 1.078 milyon baş koyun ve 921 milyon baş keçi varlığına ulaşılmıştır.
Kümes Hayvancılığı Faaliyetleri
Kümes hayvancılığı, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıktan sonra, hayvancılığın en önemli uğraş alanlarından biridir. Özellikle son yıllarda, kent nüfusunun artması ve beyaz etin sağlığa daha yararlı olmasından dolayı bu etin tüketimi artmış ve bu sektörde çok büyük gelişmeler olmuştur. Türkiye’de sürdürülen hem yumurta ve hem de et tavukçuluğu iktisadi büyüklüğünün yanında kullanılan teknik ve teknoloji yönüyle pek çok gelişmiş ülkenin önünde bulunmaktadır.27
5.2.1.3.2 Tarım Sektörü
Türkiye 62 milyar dolarlık tarımsal hasılası ile dünyanın yedinci büyük tarım ülkesidir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu olmak üzere yedi ürünün üretiminde dünya sıralamasında başı çekerken, toplam 6 üründe ikinci, 8 üründe ise 3. yer sırada yer almaktadır. Türkiye domatesinde aralarında bulunduğu 6 üründe dünya 4.sü şeker pancarı, çay, patlıcan, böğürtlen, keçiboynuzu, zeytin ve vanilyadan oluşan yedi üründe dünya 5.si; üzüm, kuru soğan, şeftali ve aspir üretiminde ise 6. sıradadır. 2011’de tarım sektöründe büyüme ise % 5,2 ile son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 2012 yılında ise tarım sektöründeki büyüme ise yüzde 4,2 olmuştur. 28
2011 yılında meyve ürünlerinin üretim miktarı bir önceki yıla göre %3,5 oranında artarak yaklaşık 17,2 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Meyveler içinde önemli ürünlerin üretim miktarlarına bakıldığında bir önceki yıla göre, elma %3,1, kayısı %44,4, erik %11,6, kiraz %4,9 ve zeytin %23,7 oranında artmıştır. Turunçgil meyvelerden portakalda %1,1, mandalinada %1,6 oranında artış olmuştur. Sert kabuklu meyvelerden fındık %28,3, antep fıstığı %12,5 oranında azalmıştır. Üzüm üretiminde %1, incir üretiminde %2,2 oranında artış, muz üretiminde ise %1,7 oranında azalış olmuştur. Yaş çay üretimi %5,7 oranında azalarak yaklaşık 1,2 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 1996 yılında 490 milyon dolar civarlarında seyreden yaş meyve ve sebze ürünleri ihracatı, 2000 yılında 434 milyon dolar, 2005 yılında 1,1 milyar dolar, 2009 yılında 1,87 milyar dolar, 2010 yılında ise bir önceki yıla göre % 15,3 oranında artarak 2,16 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise sözkonusu ürün grubunda ihracat 2010 yılına kıyasla %6,8 oranında artış kaydetmiş ve 2,3 milyar dolara yükselmiştir.
Tablo Türkiye’nin Yaş Meyve ve Sebze İhracatı

Ürünler

2009

2010

2011

Değişim 11/10 (%)

Ton

Bin (Dolar)

Ton

Bin (Dolar)

Ton

Bin (Dolar)

Ton

Bin (Dolar)

Domates

542.231

406.412

574.279

476.867

576.726

432.553

0,40

-9,30

Limon

407.007

277.666

426.713

312.931

487.276

354.526

14,20

13,30

Mandarin

364.228

253.369

429.401

290.722

472.097

338.883

9,90

16,60

Portakal

236.596

146.995

212.832

143.474

361.672

259.205

69,90

80,70

Üzüm

188.486

155.623

237.860

203.925

239.933

175.551

0,90

-13,90

Kiraz

51.089

132.939

65.294

147.828

46.613

131.042

-28,60

-11,40

Greyfurt

136.544

88.282

156.692

101.942

158.274

110.043

1,00

7,90

Biber

64.767

61.010

61.247

69.366

68.610

77.628

12,00

11,90

Nar

41.087

39.381

63.148

59.600

86.271

70.711

36,60

18,60

Hıyar

95.170

66.482

105.060

75.463

81.034

59.193

-22,90

-21,60

Genel Toplam

2.692.338

1.872.211

2.897.050

2.156.585

3.199.230

2.303.981

10,40

6,80

Kaynak: TÜİK
Tablo Türkiye’nin Ülke Bazında Yaş Meyve ve Sebze İhracatı

Ülke

2009

2010

2011

DEĞİŞİM 11/10 (%)

TON

BİN (DOLAR)

TON

BİN (DOLAR)

TON

BİN (DOLAR)

TON

BİN (DOLAR)

Rusya

820.516

614.780

987.239

779.018

1.128.549

829.095

14,3

6,4

Irak

366.909

116.171

347.766

146.544

488.191

260.112

40,4

77,5

Almanya

127.191

175.809

151.133

202.280

132.436

195.347

-12,4

-3,4

Ukrayna

219.832

139.399

275.889

180.820

284.910

187.536

3,3

3,7

Bulgaristan

268.561

197.314

210.451

166.847

159.534

116.025

-24,2

-30,5

S.Arabistan

148.050

86.812

147.148

94.719

171.174

109.730

16,3

15,8

Romanya

161.412

100.420

187.641

122.775

155.397

103.730

-17,2

-15,5

İran

54.538

27.535

44.900

28.609

91.170

64.177

103,1

124,3

İngiltere

26.822

35.232

22.778

31.132

27.323

35.237

20,0

13,2

Moldova

24.104

13.781

27.343

16.353

52.024

34.917

90,3

113,5

Genel Toplam

2.692.338

1.872.211

2.897.050

2.156.858

3.199.230

2.303.981

10,4

6,8

Kaynak: TÜİK
2011 yılında Rusya Federasyonu sektör ihracatındaki liderliğini açık ara farkla muhafaza etmeye devam etmiştir. Bu ülkeye yönelik ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 6,4 artarak 829 milyon dolar olmuş ve 2011 yılında Rusya Federasyonu Türkiye’nin yaş meyve ve sebze ihracatından % 35’lik bir pay almıştır. Aynı dönemde Irak yükselen bir pazar olarak temayüz etmiştir. Türkiye’nin Bu ülkeye olan yaş meyve ve sebze ihracatı % 77,5 gibi rekor bir artışla 260 milyon dolara yükselmiş, böylece Irak yaklaşık % 10’luk pay ile sektör ihracatında 2. sıraya yerleşmiştir. Bu ülkenin takip eden süreçte, sektör ihracatında mevcut konumunu muhafaza etmesi beklenmelidir. Aynı dönemde İran’a yönelik sektör ihracatında da çok yüksek oranlı bir artış (% 124) gözlenmiştir. Bu ülkeye yönelik ihracat 2011 yılı itibarıyla 64 milyon dolar olmuş ve toplam yaş meyve ve sebze ihracatı içerisindeki payı % 4 olarak gerçekleşmiştir.29
5.2.1.3.3 Su Ürünleri Sektörü
Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada konumunda olan Türkiye’nin 8.333 km’lik kıyı şeridi ve 177.714 km uzunluğunda nehirleri bulunmaktadır. Ayrıca her geçen yıl artan 342.377 hektarlık baraj gölleri mevcuttur. Deniz ve içsu kaynaklarımızın toplam yüzey alanı 25 milyon hektardır; bu rakam Türkiye’deki toplam tarım alanlarına yakındır. Bu nedenle balıkçılık kaynaklarının etkin kullanımı büyük önem taşımaktadır.
Balıkçılık sektörü 47 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamaktadır. Karadeniz’de 247, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de 500 civarında balık türüne rastlanmakta olup, bunların 100 tanesi ekonomik değere sahiptir. Türkiye su ürünleri üretimi bakımından Dünya’da 35., Avrupa ülkeleri arasında ise İngiltere’den sonra 6’ncı sıradadır. Türkiye’de 2011 yılı üretiminin %67,9’u avcılık yoluyla denizden, %5.3’ü iç sulardan ve %26,8’i de yetiştiricilikten elde edilmiştir. 703.545 tonluk üretimin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
Tablo Yıllar İtibariyle Toplam Su Ürünleri Üretimi (Ton)

Yıllar

Avcılık

Yetiştiricilik

TOPLAM

Deniz

%

İçsu

%

Miktar

%




2008

453.113

70,1

41.011

6,3

152.186

23,5

646.310

2009

425.275

68,2

39.187

6,3

158.729

25,6

623.191

2010

445.680

68,2

40.259

6,2

167.141

25,6

653.080

2011

477.658

67,9

37.097

5,3

188.790

26,8

703.545

Kaynak: TÜİK&BSGM
Denizden avlanan ürünlerin önemli kısmı, büyük sürüler oluşturan hamsi, istavrit, sardalya ve palamut gibi pelajik balıklardan oluşmaktadır. Aynı anda çok miktarda avlanabilen bu balıklardan yalnızca hamsinin deniz balıkları avcılığı içindeki payı yaklaşık olarak %64’dür. Türkiye kültür balıkçılığı için uygun iç sulara, tatlı su kaynaklarına ve deniz kıyılarına sahiptir. Bu nedenle kültür balıkçılığı Türkiye için önemli bir üretim potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’de su ürünleri yetiştiriciliği hızla gelişmektedir. 2002 yılından bu yana yetiştiricilikle üretilen balık miktarı üç kattan fazla artmıştır.
Tablo Deniz ve İçsu Yetiştiricilik Üretimi

Dönemi

Denizlerde Yetiştiricilik Üretimi (Ton)

Pay (%)

İçsularda Yetiştiricilik Üretimi (Ton)

Pay (%)

Toplam (Ton)

2002

26.868

43,9

34.297

56,1

61.165

2003

39.726

49,7

40.217

50,3

79.943

2010

88.573

53

78.568

47

167.141

2011

88.344

46,8

100.446

53,2

188.790

Kaynak: TÜİK&BSGM
Türkiye’de kültür balıkçılığı alanında 2012 verilerine göre tatlı su balığı üretimi yapan 1.791 adet, denizde üretim yapan 372 adet olmak üzere toplam 2.163 adet işletme faaliyet göstermektedir. Türkiye’de yetiştirilen en önemli tür iç sularda %60 ile alabalık, denizlerde %26 ile levrek ve %18 ile çipuradır.
Türkiye’de kültür balıkçılığının üretim deseni iç tüketime yönelik olarak şekillenmektedir. Türkiye’de su ürünleri tüketimi kişi başı 8,5 kg/yıl olarak gerçekleşmektedir.30
Neden Dinar’da Tarım ve Hayvan Ürünleri Sanayi?
Dinar’da hayvancılık olarak büyükbaş küçükbaş, tavukçuluk ve arıcılık  yapılmaktadır. Söz konusu hayvanlardan et, süt, yoğurt peynir, yumurta ve bal üreterek ilçenin ve Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Dinar’da hayvancılık gelişme potansiyeline sahip bir sektördür. İlçenin çayırlarının ve meralarının kapladığı alan hayvancılık için uygundur. Dinar’ın hayvansal varlığı ve bunun gelişimi hayvansal üretimi de önemli bir şekilde etkilemektedir.
Tablo Dinar'ın Büyükbaş Hayvan Sayısı

Hayvan Adı

Yetişkin

Genç-Yavru

Toplam

Sığır (Kültür)

13.303

947

14.250

Manda

22

3

25

Sığır(Melez)

2.463

180

2.643

Sığır(Yerli)

977

50

1.027

Kaynak: TÜİK,2011
Tablo Dinar'ın Küçükbaş Hayvan Sayısı

Hayvan Adı

Yetişkin

Genç-Yavru

Toplam

Koyun (Yerli)

45.933

14.660

60.593

Keçi(Kıl)

10.565

4.294

14.859

Koyun(Merinos)

872

602

1.474

Kaynak: TÜİK,2011
İlçe genelinde 17.945 adet büyükbaş 76.926 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. Buna karşılık ilçede geniş mera varlığının yanında önemli bir miktarda yem bitkisi ekilişi ve ilave yem bitkisi ekilişi yapılacak tarıma elverişli alanlar mevcuttur. Dinar’da hem süt, hem de besi sektörü için en önemli girdi olan yem konusunda sıkıntı yoktur. Ayrıca ilçe genelinde ucuz iş gücü temini de mümkündür. Dolayısıyla ilçede süt ve süt ürünleri üreten tesislerin kurulması önerilebilir.
Tablo Dinar'ın Kümes Hayvanı Sayısı

Hayvan Adı

Mevcut Sayı

Yumurta Tavuğu

3.300

Hindi

3.500

Kaz

3.450

Ördek

1.000

Kaynak: TÜİK, 2011
Dinar’da 11.250 adet kümes hayvanı bulunmaktadır. İlçede yumurta kümes hayvanı yetiştiriciliği için potansiyel bulunmaktadır.
Tablo Dinar'da Arıcılık İstatistikleri

Hayvan Adı

Köy Sayısı

Yeni Kovan Sayısı

Eski Kovan Sayısı

Toplam Kovan

Bal Üretimi (Ton)

Balmumu Üretimi (Ton)

Arıcılık

7

3.848

0

3.848

76,96

1,924

Kaynak: TÜİK, 2011
Dinar’da 3.848 adet arı kovanı bulunmaktadır. Mera alanları zengin bir floraya sahiptir. Gerek coğrafik yapı gerekse il genelinde yapılan bitkisel üretimde kimyevi gübre ve ilaç kullanımının az oluşu organik arı ürünleri üretimi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Hayvancılık sektörü, hayvan ürünleri sanayine hammadde sağlaması bakımından büyük önem taşımaktadır. Dolayısı ile sektör geliştiği bölgelerde hayvan ürünleri sanayinin de gelişmesine öncülük etmektedir. Diğer taraftan hayvan ürünleri sanayinin de hayvancılığın gelişimine ivme kazandırması sonucu birbirini etkileyen karşılıklı bir büyüme süreci ortaya çıkmaktadır.
Türkiye ürettiği 16.3 milyon ton meyve ile dünya üretiminde 6. sırada olup, dünya meyve üretiminin yaklaşık %3’ünü karşılamaktadır. Türkiye’nin, meyve suyu sanayisinin işlediği başlıca meyvelerin dünya sıralamasına bakıldığında, en üst sıralarda yer aldığı görülmektedir. Türkiye, dünyada kayısı ve vişne üretiminde 1., nar üretiminde 3., elma ve domates üretiminde 4. ve şeftali ile üzüm üretiminde ise 6. sırada yer almaktadır. Türkiye meyve suyu sanayisi, Türkiye’nin tarıma elverişli coğrafi konumu, ihracat gücünü arttıran özel konumu, sahip olduğu iklimsel olanaklar, genç nüfusu, ekonomideki gelişmelere paralel olarak artan alım gücü, her geçen gün gelişen ve genişleyen dinamik iç pazarı açısından birçok avantaja sahiptir. Bu avantajların açtığı fırsat kapıları doğru şekilde kullanılabilirse, bu alandaki fırsat ve potansiyeller ülke ekonomisinin gelişmesine çok ciddi katkıda bulunacaktır. Türkiye meyve suyu sanayinin son beş yılda ekonomide yarattığı katma değer sırasıyla 1.20, 1.35, 1.40, 1.55 ve 1.70 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir.31
2012 yılında Dinar ilçesindeki toplu meyve alanı ve üretim miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo Dinar’da Meyve Üretim Miktarı

Ürün Adı

Toplu Meyveliklerin Alanı (Dekar)

Üretim (Ton)

Üzüm (Sofralık-Çekirdekli)

4.238

3.712

Üzüm (Sofralık-Çekirdeksiz)

60

51

Üzüm (Kurutmalık-Çekirdekli)

445

378

Elma (Golden)

162

377

Elma (Starking)

634

900

Elma (Grannysmith)

10




Elma (Diğer)

30

125

Armut

23

921

Ayva

25

191

Şeftali (Nektarin)

22




Şeftali (Diğer)

141

220

Erik

282

95

Kayısı

18

143

Zerdali

0

33

Kiraz

523

440

Vişne

5.242

3.250

Kızılcık

0

7

İğde

0

26

Dut

0

6

Kaynak: TÜİK,2012

Dinar’da meyve ürünleri arasında sofralık çekirdekli üzüm ve vişne en çok üretilen meyvelerdir. İlçe meyve suyu, reçel ve marmelat üretim tesisleri için hammadde açısından, pazar olanağının varlığından ve düşük işçi maliyetlerinden dolayı uygun bir yatırım yeridir. Türkiye’de meyve suyu pazarı içecek pazarının en hızlı büyüyen alt sektörlerinden birisidir. Türkiye’deki meyve suyu ve benzeri ürünlerin son 5 yıllık üretim rakamları ve yüzdesel büyümeleri yukarıdaki tabloda verilmektedir.




Tablo Yurtiçi Toplam Meyve Suyu ve Benzeri İçecek Tüketimleri




2006

2007

2008

2009

2010

5 Yıllık %Değişim

Önceki Yıla Göre % Değişim

Meyve Suyu

46,6

62,6

52,8

42

54

15,9

28,6

Meyve Nektarı

399,5

502,3

513,8

534,4

561,1

40,4

5

Meyve+Aromalı İçecek

150,2

144,7

209,4

240,8

279,3

86

16

TOPLAM

596,3

709,6

776

817,2

894,4

50

9,5

Kaynak: MEYED, 2011

Tablo Dinar Bitkisel Üretim Değerleri

Ürün Adı

Ekilen Alan

(Dekar)

Hasat Edilen Alan

(Dekar)

Üretim

(Ton)

Verim

(Kg/Da)

Buğday (Diğer)

129.000

127.850

40.924

320

Arpa (Diğer)

122.009

122.000

32.463

266

Patates (Diğer)

18.649

18.474

69.832

3.780

Ayçiçeği (Yağlık)

946

946

105

111

Şekerpancarı

19.074

19.074

90.161

4.727

Kaynak: TÜİK, 2012
Dinar’daki bitkisel üretimde öne çıkan ürünler şekerpancarı, haşhaş, patates, buğday ve arpadır. Dolayısıyla ilçede patates işleme, cips ve şeker fabrikası entegre tesisleri kurulması önerilebilir.
Tablo Dinar'da Bulunan Akarsular ve Özellikleri

Akarsu Adı

Bulunduğu Mevki

Mevcut Balık Türleri

Suyun Görsel Durumu

Avşarlı Deresi

Haydarlı Köyü Dinar Afyon

-

Dere Kurumuştur.

Kumalar Çayı

Karakuyu - Dinar

-

Çayın suyu çok azdır.

Su Çıkan Kaynağı Büyük Menderes Ana Kaynağı

Dinar Merkez

Alabalık, İnci Balığı, K.bıyıklı Balık, Siraz Balığı, Sazan Balığı, Çöpçü Balığı

Büyük Menderes nehrinin ana kaynağı olup Banaz çayı ve Kufi çayı ile birleşerek Ege Denizine dökülüyor. Kaynakta 400 ton kapasitedeki tesis mevcuttur.

Çağlayan Göleti

Çağlayan Köyü / Dinar - Afyon

-

Gölette su yoktur.

Karakuyu Depolaması

Karakuyu Köyü / Dinar - Afyon

Sazan Balığı, Turna Balığı ve Sivrisinek Balığı

Sulama ve içme suyu havzası olarak kullanılıyor. Suyu berrak ve temiz. Göl doğal göl kapsamındadır.

Pınarlı Göleti

Pınarlı Köyü / Dinar - Afyon

Sazangiller Sınıfı Balıklardan Sazan Balığı Ve Kefal Balığı

Gölet entansif sazan balığı yetiştiriciliğine uygundur.

Yeşilçat Göleti

Yeşilçat Köyü / Dinar - Afyon

Sazangiller Sınıfı Balıklardan Sazan Balığı ve Kefal Balığı

Gölet yetiştircilik uygun değildir.

Kaynak: Uşak – Afyonkarahisar Su Ürünleri Kapasitesinin Belirlenmesi Projesi
Tablo Dinar'daki Su Ürünleri Tesisleri

Tesisin Adı

Tesisin Bulunduğu Mevki

Tesisin Değerlendirmesi

Uluturanlar Alabalık Tesisleri

Dinar - Afyon

Tesis Dinar merkezde Büyük Menderesin ana kaynaklarından biri olan su çıkan kaynağına kuruludur. Tesiste ulaşım sıkıntısı yoktur. Tesiste üretilen alabalıkların ihracatına çalışılmaktadır.

Yapağlı Koop. Alabalık Tesisleri

Yapağlı Köyü / Dinar - Afyon

Kooperatif olarak kurulmuş tesis 400 ton üretim ve 1.200 ton yıllık füme işleme kapasitesine sahiptir. Tesisteki işlenmiş ürünler ihracata gitmektedir.

Kaynak: Uşak – Afyonkarahisar Su Ürünleri Kapasitesinin Belirlenmesi Projesi
Dinar ilçesinde bulunan ve halen üzerinde 400 ton/yıl üretim kapasiteli ve 3.000.000 yavru kapasiteli faal bir tesis bulunan ve 600 lt/sn debiye sahip Büyük Menderes nehrinin ana kaynaklarından biri olan Suçıkan kaynağı üzerinde uygun arazi bulunması halinde yeni tesis kurulabileceği düşünülmektedir. Ayrıca yine Dinar İlçesi Yapağlı Köyünde bulunan ve üzerinde 400 ton/yıl üretim kapasiteli ve 4.000.000 yavru/yıl kapasiteli faal bir üretim tesisi bulunan Pınarbaşı kaynağının üzerinde yasal mesafelerin korunması kaydı ile yeni üretim tesisi kurulabileceği değerlendirilmektedir.32 Yapağılı Kırsal Kalkınma Kooperatifinde Alabalık üretim ve işleme tesisinde 65 -70 kişilik istihdam yaratılmıştır. Kooperatif tarafından kurulan tesiste, alabalıklar fileto haline getirilmekte, dondurularak depolanmakta ve vakumlanarak satılmaktadır. Yapağılı Kooperatifi ürettiği alabalıkların bir kısmını da ihraç etmektedir.
Dinar İlçesi, Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi sınırları içerisinde, Büyük Menderes nehri kaynaklarından ikisi olan Suçıkan ve Düden kaynaklarının içerisinde bulunduğu bir alanda yer almaktadır. Dinar ilçesinde su ürünleri üretimi konusunda hâlihazırda yapılan üretimden daha yüksek bir potansiyel bulunmaktadır. 33
Dinar’ın içme ve kullanılabilir suyu potansiyeli ve alabalık üretim tesisleri varlığı göz önünde bulundurulduğunda ilçede su ürünleri üretimi ve ambalajlanması tesisi kurulabileceği öngörülmektedir. Pazar olarak yurt içi ve yurt dışı pazarlar hedeflenebilir. Bu yatırımın önerilmesinin bir diğer nedeni olarak pazar sorunun olmaması ve çok fazla yatırım maliyeti gerektirmemesi belirtilebilir.
Tarım ve hayvan ürünleri sanayi bu çalışmada olduğu gibi Dinar’ın kalkınmasına yönelik gerçekleştirilen pek çok çalışmada rekabet üstünlüğü olan sektörler arasında gösterilmiştir. İlçenin tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyeli, ilçede bu alanda üretim yapan tesislerin azlığı ve kapasitenin yetersizliği nedeniyle Dinar’da tarım ve hayvan ürünleri sanayinin geliştirilmesi düşüncesine kaynaklık eden en önemli nedendir.
Bununla birlikte tarım ve hayvan ürünleri sanayinin hayvan yetiştiriciliğini ve bitkisel üretimi geliştiren etkileri sonucu kırsal kalkınmanın sağlanması tarım ve hayvan ürünleri sanayinin Dinar için önemli bir yatırım alanı olarak belirlenmesinin ikincil nedenini teşkil etmektedir.
Tarım ve hayvancılık kırsal kalkınmanın ve kırsal sanayinin temelini oluşturmaktadır. Kırsal kalkınmayı sağlayabilen bölgelerin kalkınma stratejileri incelendiğinde, öncelikle tarım ve hayvan ürünleri sanayinin geliştirildiği görülmektedir. Tarım ve hayvan ürünleri sanayinin ve dolayısı ile tarımın ve hayvancılığın geliştirilmesi Dinar’dan dışarıya verilen göçü önleyebilecek önemli bir strateji olarak görülmektedir. İlçeden il merkezine doğru niteliksiz işgücünün yoğun bir şekilde göç etmesi nedeniyle öncelikli olarak göçü önleyecek projelerin hayata geçirilmesi ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışma ile birlikte bugüne kadar Dinar’ın kalkınma stratejilerini oluşturmaya yönelik yapılmış tüm çalışmaların ortak noktası ilden dışa göçü önleyemeyen bir büyüme senaryosunun ekonomik kalkınmayı sağlamada ve sürdürülebilir kılmada başarısız olacağı yönündedir. Dolayısı ile Dinar sanayinin gelişmesi, orta vadede, maden kaynakları ile birlikte yerel ham maddelerden bir diğerini teşkil eden tarım ve hayvancılık ürünlerini işleyecek ve sektöre girdi sağlayacak tarım ve hayvan ürünleri sanayine dayanmak durumundadır.
Yukarıda açıklanan özelliklerinden ötürü tarım ve hayvan ürünleri sanayi bu çalışma kapsamında Dinar’ın kalkınmasına öncülük edebilecek alternatif yatırım alanlarından birisini teşkil etmektedir. Afyon’un, Avrupa Birliği’nin Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) kapsamında desteklenecek iller arasında yer alması sektörün Afyon ili ve Dinar ilçesi açısından stratejik önemini ispatlayan diğer bir göstergedir.
Dinar’da tarım ve hayvancılığa yatırım yapmak için 10 neden aşağıda verilmiştir.
1. Küçükbaş hayvancılık kapsamında önemli gen kaynağına (pırlak, dağlıç, ramlıç ırkı koyun) sahip olması,

2. Hayvansal ve bitkisel üretimin bölgedeki illere göre iyi durumda olması,

3. Gelişen ulaşım ağına sahip olması, birçok bölgenin ulaşım ağının kesişme noktasında yer alması (Havayolu, karayolu, demiryolu, yüksek hızlı tren),

4. İşgücü maliyetinin düşüklüğü,,

5. Büyükbaş, küçükbaş ve arıcılık açısından geniş mera ve tarıma elverişli arazilerin varlığı

6. Hem sulama hem de su ürünleri yetiştiriciliği açısından zengin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının bulunması,

7. Temiz toprak, su ve hava imkânlarının organik tarıma avantaj sağlaması,

8. Jeotermal enerji kaynağı açısından zengin olması,

9. Meyvecilik faaliyetlerinin iyi düzeyde olması ve sektörel gelişime açık olması,

10. Yöresel ürün çeşitliliğinin fazla olması (Afyon lokumu, Afyon Sucuğu, Afyon kaymağı vb.)dır. 34


Sektörün Gelişimine Yönelik Somut Öneriler:


  • Tarım ve hayvan ürünleri sanayi yerel tarımsal ve hayvansal kaynaklara bağlı olarak gelişen bir sanayi türüdür. Dolayısı ile bir bölgede tarım ve hayvan ürünlerine dayalı sanayi türünün geliştirilebilmesi öncelikle o bölgedeki mevcut bitkisel ve hayvan çeşitliliğinin ve sayısının bilinmesini gerektirmektedir. Sağlıklı ve güncel verilerden oluşan bir “Dinar İlçesi Tarım ve Hayvan Envanteri” çalışmasının Dinar ilçesinde tarım ve hayvan ürünlerine dayalı sanayinin geliştirilmesi için atılması gereken ilk adım olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma mevcut bitkisel ürün çeşitliliğini, ilçedeki hayvan türleri ile hayvan sayılarını, hayvan türlerinin ve bitkisel ürünlerin yoğun olarak yetiştirildiği yerlerine yönelik 10 yılık projeksiyonları içerecek şekilde hazırlanmalıdır. Böyle bir çalışmanın varlığı Dinar’a yatırım yapmak isteyen girişimciler için yatırımı kolaylaştırıcı, hızlandırıcı ve teşvik edici olacaktır.

  • Bir sektörde gelişim sağlanabilmesi için o sektörün nasıl geliştirileceğine dair planlı ve yazılı çalışmalara ihtiyaç vardır. Dinar ilçesinde tarım ve hayvan ürünlerine dayalı sanayinin geliştirilebilmesi için envanter çalışması ile birlikte bir “Dinar İlçesi Tarım ve Hayvan Ürünleri Sanayi Master Planı” hazırlanmasının fayda sağlayacağı öngörülmektedir. Master planlar; yerel kurum ve kuruluşlar ile üniversite, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcilerinin katılımları sağlanarak, kısa, orta ve uzun vadeli kalkınma faaliyetlerinin planlanmasına, problemlerin çözüm yollarının yerinden ve doğru bir şekilde ortaya konulmasına ve uygulanmasına rehberlik etme özelliklerinden ötürü kalkınmaya yön veren önemli araçlardır.

  • Dinar ilçesinde tarım ve hayvancılığa dayalı sanayinin sağlıklı bir şekilde geliştirilebilmesi öncelikle tarım ve hayvancılık sektörünün gelişimini gerektirmektedir. Sektörün gelişiminde etkili işleyen bir örgütlenme vazgeçilmez bir gerekliliktir. Türkiye genelinde olduğu gibi Dinar ilçesinde de tarım ve hayvancılık alanında iyi işleyen bir örgütlenmeden bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca ilçede tarım ve hayvancılık sektörünün gelişiminin hızlandırılmasına yönelik olarak veterinerlik ve ziraat mühendisliği hizmetlerinin iyileştirilmesi kapsamında da bir örgütlenme ihtiyacı bulunmaktadır. İlçede tarım ve hayvancılığa yönelik mevcutta faaliyet gösteren örgütlenme Dinar Süt Üreticileri Birliği’dir. Ayrıca ilçede 2409 Sayılı Dinar Tarım Kredi Kooperatifi bulunmaktadır. Bu çalışmada Dinar tarım ve hayvancılık sektöründe örgütlenme kapasitesinin ve işleyiş mekanizmasının güçlendirilerek birlikte çalışmanın özendirilmesine ihtiyaç olduğu öngörülmektedir. Etkili bir örgütlenme modeli ile tarımsal ve hayvansal ürün üreticileri pazarlama, finansman, üretim ve üretimi ilgilendiren her türlü konuda etkili bir güç birliği oluşturarak çeşitli ekonomik, sosyal ve politik aktörlerle daha etkili mücadele etme şansına sahip olabilirler. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan işletmeler sorunları ve çözümlerini bilmektedir. Ancak istekler topluca belirtilip sinerji yaratılamadığı için çözüm geliştirmek mümkün olmamaktadır. Bitkisel ve hayvansal üretimde, etkili bir örgütlenme ile dağınık ve bireysel üretim dolayısıyla ortaya çıkan belirsizliklerin ve risklerin azaltılması ve üretim sürecinde daha kararlı ve planlı bir sürecin yaşanmasına katkıda bulunmak mümkündür.

  • Dinar ilçesinde tarım ve hayvancılık çoğunlukla geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Bu olumsuzluklar bitkisel ve hayvansal ürün üretiminde verimliliği düşürmektedir. Verimliliği arttırmak için geleneksel üretim tarzının dışına çıkmak bir gerekliliktir. Bunun için de modernizasyon yatırımlarına ve yenilikçi çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Programı ve AB’nin IPARD programı kırsal alanda modern yatırımların desteklenmesi ve verimliliğin arttırılması doğrultusunda sektöre önemli destekler sağlamaktadır. Fakat tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimin çok büyük bir çoğunluğu bu destekler konusunda bilgili değildir. Bu noktada üretici birliklerinin sektördeki üreticileri bu alternatif destek mekanizmaları hakkında bilinçlendirme amaçlı faaliyetlere yönelmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu desteklerden yararlanılması tarım ve hayvancılıkta verimliliği arttırarak bitkisel ve hayvansal ürünlere dayalı sanayinin gelişimine de katkılar sağlayacaktır.

  • Dinar’da tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelere nitelikli eleman istihdamının önemi ve pazarlama ve markalaşma faaliyetlerinin önemi konusunda bir bilinçlendirme toplantısı yapılmalıdır. Böylece işletmelerin kurumsal altyapısının güçlendirilerek işletmelerdeki katma değerin arttırılmasına katkı sağlanacaktır.

  • Dinar’da hayvancılık sektörü ve hayvancılığa dayalı sanayinin geliştirilebilmesi için bu çalışma kapsamında önerilen diğer bir strateji “Dinar Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’ kurulmasıdır. Türkiye’nin ilk hayvan ürünleri ihtisas organize sanayi bölgesi olma özelliğini taşıyan Elazığ Hayvan Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi bu konuda iyi uygulama örneği olarak kabul edilmektedir. İlerleyen yıllarda Türkiye genelinde hayvancılık sektörüne yönelik ihtisas OSB’lerin yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Dinar Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi ilde yaygın biçimde yapılan hayvancılığı tek merkezde toplayıp sanayi tesisleri ile aynı çatı altında birleştirmek yoluyla sektörü daha modernize hale getirecek, sektörün ve ilin gelişimine mikro ölçekte çok önemli katkılar sağlayacaktır.




      1. Yüklə 1,64 Mb.

        Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin