Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə150/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   146   147   148   149   150   151   152   153   ...   430
(İbrahim İskendeRiNiya, SahTar-ı Îlât ve Şîve-i Maîşet-i AŞayir-i Azerbaycan-ı Garbi, s.115,121-123)
Muhammed Cevâd Meşkûr’un “NazaRi be-TaRih-i AzerbâyCan ve Asar-ı BAstanî ve Cem’ıyyetşiNaSi Ân” sisimli kitabına göre Küresinli ili yerleşim birimleri şöyledir:


Hoy/ Rahal Köy Birliği’ne bağlı Küresinli yerleşim birimleri

(Abân-Mah 1345/ 1966 nüfus sayımı)


Yerleşim Birimi

Hane sayısı

Kadın

Erkek

Toplam

Hisar

4

10

17

27

Yezdikân

117

327

358

685



Hoy/ Kotur Köy Birliği’ne bağlı Küresinli yerleşim birimleri

(Abân-Mah 1345/ 1966 nüfus sayımı)


Yerleşim Birimi

Hane sayısı

Kadın

Erkek

Toplam

Estırak

76

244

277

521

Almalu

46

148

146

294

Habeş-ulyâ/ Habeş-bâlâ

62

156

192

348

Habeş-süfla/ Habeş-pâîn

75

193

211

404

Raviyân

57

193

182,

375

ZeRi

105

245

317

562

Kotur

214

475

655

1.130

Kelet-ulyâ/ Kelet-bâlâ

25

77

76

153

Kukerd

89

282

274

556

Mahin

61

170

179

349

Hinduvân

36

132

164

296




Salmas(Şahpur) KüreSünni/ Küresinli Köy Birliği’ne bağlı yerleşim birimleri

(Abân-Mah 1345/ 1966 nüfus sayımı)


Yerleşim Birimi

Hane sayısı

Kadın

Erkek

Toplam

Uryan

47

173

178

351

Eyân

52

177

186

363

Piyecüg

11

43

51

94

Çahar-sütun

29

137

121

258

Çiçek

62

208

231

439

Dir-Ali

25

96

119

215

Rebekabad/

Rikabad


32

115

138

253

Saray-Melik

51

176

188

364

SeylAb

150

417

443

860

Şeker-yazı

151

444

493

937

Şorik

66

157

189

346

Şeydân

22

62

74

136

Şirekî

32

109

131

240

Kânyân

81

246

245

491

Gül-Âdem/ Gülabad

9

36

30

66

Gûpe

17

80

81

161

Golân

18

53

61

194

Leşkerân

27

74

82

156

Mafîkendi

34

116

122

238

Verdân

72

246

255

501

Hûdur

57

178

218

396

Yengece

27

83

91

174




Salmas(Şahpur) İlçe Merkezine bağlı Küresinli yerleşim birimleri

(Abân-Mah 1345/ 1966 nüfus sayımı)


Yerleşim Birimi

Hane sayısı

Kadın

Erkek

Toplam

Mugancug

344

1017

1.078

2.095

(Muhammed Cevâd Meşkûr, NazaRi be-TaRih-i AzerbâyCan ve Asar-ı BAstanî ve Cem’ıyyetşiNaSi Ân, s. 653, 659- 660, 699-700; Alb.)
Hoy/ Rahal Köy Birliği: Aile sayısı: 121, kadın: 337, erkek: 375, Toplam nüfus: 712

Hoy/ Kotur Köy Birliği: Aile sayısı: 846, kadın: 2.315, erkek: 2.673, Toplam nüfus: 4.988

Salmas (Şahpur) KüreSünni/ Küresinli Köy Birliği: Aile sayısı: 1072, kadın: 3.426, erkek: 3.727, toplam nüfus: 7.153

Salmas (Şahpur) İlçesi Mugancug köyü: Aile sayısı: 344, kadın: 1017, erkek: 1.078, toplam nüfus: 2.095


Aile sayısı: 2.383

Kadın: 7.095

Erkek: 7.853

Toplam nüfus: 14.948


Küresinli aşireti hakkında aşağıda verilen istatistik bilgileri, sadece Hoy’a bağlı Rahal ve Kotur köy birliklerine bağlı yerleşim birimlerinde oturan Küresinlilere aittir:

1985 yılı resmi tespitlerine göre Zîlân İli’ne bağlı tayfa/ aşiretlerden göçü sürdürenler:

-Burukî/ Burukanlu göçer oba sayısı: 8, aile sayısı: 261. Aşiretin % 55’i

-Gılkî göçer oba sayısı: 8, aile sayısı: 140. Aşiretin % 29’u

-Küresinli göçer oba sayısı: 4, aile sayısı: 78, Aşiretin % 16’sı (Hoy bölgesi)


Göçe devam eden Küresinli obaları


Oba adı

Hane sayısı

Yaylak

Kışlak

Göç Güzergâhı

Abdullah Şahmurad Musalı

8

Köşk-Ali, Çeş-süfla, Kotur

Çeş-süfla, Kotur

Köşk Ali, Ceş- süfla

Gül Muhammed Abdullah

8

Türken, Çeş-süfla, Kotur

Çeş-ulyâ, Kotur

Türken, Çeş- ulyâ

Hacc Ali ZaManî


3


Meydan, Hinduvân, Kotur

Hinduvân, Kotur

Hinduvân, Meydan

İsmail Yâver


60

Zekî, Kelet, Kotur

Almalu

Almalu, Hinduvân, Şerifabad, Zekî

Nasreddin Hasanzade




(Yaylaların güvenli olmaması nedeniyle tespit edilememiştir)







Hüseyin Muhammedî




(Yaylaların güvenli olmaması nedeniyle tespit edilememiştir)







(İbrahim İskendeRiNiya, SahTar-ı Sazman-ı Îlât ve Şîve-i Maîşet-i AŞayir-i Azerbaycan-ı Garbi, s.121-123)

*

Küresinliler, Batı Azerbaycan’da yaşayan Azerbaycan Türk illerindendir. İnanç farklılığı dışında herhangi bir ayrılıkları bulunmamaktadır. Küresinliler, Sünni/ Şafii’dir. Şafiilik, Doğu Anadolu Türkmenleri, Güney Azerbaycan’ın batısında yaşayan Türkler arasında kabul görmüş bir mezheptir. Haklarında tarihi kaynaklarda fazla bilgi bulunmamaktadır. Küresinliler halen Güney Azerbaycan’ın Batı Azerbaycan BV topraklarında ve Türkiye’de oturmaktadır. Urumiye kentinin kuzeyindeki Salmas (Şapur/ Dilmağan), Hoy ve Kotur şehirleri çevresi iskân sahalarıdır. İran’daki nüfuslarının, sanayi şehirlerine göç edenlerle birlikte 25-30 bin civarında olduğu belirtilmektedir. Küresinlilerin Selçukluların batıya hareketi sırasında bu bölgeye yerleşen Oğuzlar olduğu görüşü ağırlıktadır. Ancak Çepni oldukları yönünde ispat edilememiş iddialar da bulunmaktadır. Hatta Türkiye’nin Giresun bölgesinden geldiklerini söyleyenler de vardır. Konu ile ilgili yazılı belgeler ele geçtikçe konu netleşecektir. Küresinli adının menşei ve adı konusunda da çeşitli rivayetler vardır. “Kara-Sünni”, “Kore-Sünni/ Kör edilmiş Sünniler”, “Çepni” ve “Giresunlu” bunlardan bazılarıdır.




Urumiye, Hoy, Salmas Küresinli Köyleri


Urumiye

Hoy

Salmas

Guluncu/ Quluncu

Estikan

Şekeryazı

Gecin

Yestikan

İstisu

Velinde

Babekan

Kaniyan

Heneye/ Xeneye

Dize

Verdan

Balov

Garatepe

Ala-Sürme

Mirava

Kotur/ Qotur Mahalı

Şireki

Neybin

Mehin/ Mexin

Silav

Balanış

Râviyan

Höder

Dize-Dol

Zeri

Hakveran

Kehriz

Kukut

Çiçek

Kültepe

Almalı

Mafikendi

Tümeler

Zeyve/ Zîve

Rikavâ

Kükede

Hindivan

Seremerih

Didan

Körpiran

Şeydan







Gulan-Yengice







Ağziyaret







Şorik







Yengice







Orban

(Firuz Saidî)
Kaynaklarda yer alan Küresinli yerleşim birimlerini gösteren bu liste üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan verilmiştir. Bunula birlikte, resmi mülki yapılanmaya 1966 yılı nüfus sayımı sonuçları da eklenerek, “Hoy/ Rahal Köy Birliği”, “Hoy/ Kotur Köy Birliği” ve “Salmas KüreSünni/ Küresinli Köy Birliği”ne bağlı Küresinli yerleşim birimlerinin listesi hazırlanıp yukarıda verilmiştir. Çünkü yazılı belge görülmeden alınan listelerde orfografya hataları olabilmektedir.

Öte yandan listenin sol sütununda yer alan Urumiye Küresinli köy listesine şimdilik katılmamız söz konusu değildir. Farklı belgeler ortaya çıkması halinde, konu yeniden değerlendirilEbilir. Bu yerleşim birimleri Sünni/ Şafii Türk nahiye ve köyleridir. Türk ve Şafii olmakla beraber, Küresinlilerle il/ ulus yapılanması bakımından herhangi bir ilişkileri bulunmamaktadır. Zaten yüzlerce yıldır şehir hayatı yaşayan Urumiyeli Türk aydınları böyle bir ilişki kurulmasını peşinen reddetmektedir. Sadece şöyle derler: “Biz de Küresinliler gibi Sünniyiz ve Azerbaycan Türküyüz. Onlarla aşiret bağlantımız bulunmamaktadır. Çünkü biz yüzyıllardır şehir hayatı yaşıyoruz”. Bu nedenle Urumiye şehir merkezi ile çevresinde oturan Sünni/ Şafii Azerbaycan Türkleri ayrı başlık halinde ele alınmış ve incelenmiştir. Bkz.→Batı Azerbaycan BV

Son dönemlerde Küresinli yerleşim birimlerinde göç sebEbiyle nüfus eksilmeleri gözlenmektedir. İş ve benzeri nedenlerle Tahran, Şiraz, Kerec gibi büyük şehirlere göç etmektedirler. Sünni olsun, Alevi/ Kızılbaş olsun, Caferi/ İmami olsun bölge Türklerinin tamamı Azerbaycan Türkü’dür.
I.Dünya Savaşı Yılları

ve

Küresinlilerin Ş. 1301/ Ağustos 1922’de Güney Azerbaycan’dan Türkiye Topraklarına Göçü


I.Dünya Savaşı başlayınca, Salmas Rusların eline geçti. Osmanlı ordusunun Salmas’ı zaptetme çabaları sonuç vermedi. 1915 yılında Osmanlı Nasturileri/ Süryanileri ayaklandılar ve devlete karşı silahlı mücadeleye başladılar. Osmanlı ordusu karşısında bozguna uğrayan Nasturiler, Rus ordusunun yardımı ulaşmayınca çekilmek zorunda kaldılar. Türk topraklarından Rus ordusunun bulunduğu Batı Azerbaycan/ Urumiye bölgesine geçtiler. Azerbaycanlılar, Nasturi Süryani/ Asurilere Türkiye’den geldikleri bölgeden ötürü “Cilo” adını verdiler. Azerbaycan Türkleri, Cilolara yardımı esirgemedi. Fakat Cilolar, Ruslar bölgeyi terk edince soydaşları olan Doğu Asur, Keldanî/ Katolik Asuriler ve Ermenilerle birlikte onların yerini alıp, Batı Azerbaycan’da kontrolü ele aldılar. Urumiye ve Salmas’ta soygun ve katliamlara giriştiler. Azerbaycanlılar, Halil Paşa’nın bölgeye gelmesiyle Ermeni-Süryani zulmünden kurtulabildi. Cilolar dâhil diğer mezheplerden olan Süryaniler, İngilizlerin yardımı ile Bağdat’a kaçtılar. Bu hadiseler, Azerbaycanlılar tarafından “Cilolug veya Cilo gailesi” olarak adlandırılır. Bu olaylar sırasında Salmas ve Urumiye’de 100 bin civarında Azerbaycan Türkü katledilmiştir. Kacar hanedanı tahttan uzaklaştırıldıktan sonra Irak’a kaçan Asurilerin büyük bölümü Rıza Han’ın verdiği destek sonucu geri döndü. (Tovhid Melikzade) Bkz.→Ermeniler; Batı Azerbaycan BV; Karapapaklar

Bu dönemde dikkat çeken en önemli hadise, birbirleri ile anlaşamayan Asuri ve Ermenilerin ilk defa işbirliği yaparak, Urumiye bölgesinde Hıristiyan Asuri-Ermeni Federe Devleti kurma çalışmasıdır. Türkiye-İran-Irak sınırındaki stratejik noktada bir Hıristiyan devletçiğin kurulması çalışmasını İngiltere, Fransa, ABD, Rusya ve benzeri devletler desteklediler. Osmanlı ordusunun bölgeye girmesi, Hıristiyan devleti kurma girişimini sonuçsuz bıraktı. Özellikle Ermenilerin bölgede uyguladığı vahşet ve katliamda binlerce Azerbaycan Türkü hayatını kaybetti. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı birliklerinin bölgeye girişi, İttihat Terakki’nin meşhur Türkistan Seferi programının bir parçasıdır. Bu sefer, aynı zamanda Ekim devrimi ile Rusların tahliye ettiği bölgenin kontrol edilmesi amacını da gütmekteydi. İşte bu sefer, Türk-İran-Irak ortak sınırında Asuri-Ermeni Federe Devleti’nin kurulması hayallerini yok etmiştir. Oldukça önemli olan bu konuda henüz doyurucu akademik çalışma yapılmamış ve/ veya yapılamamıştır. Emperyalistler, bölgede stratejik konumu yüksek bölgede Hıristiyan Asuri-Ermeni devletçiği kurmayı başarabilselerdi bölgede Kürt terör örgütlerine ve Kuzey Irak’taki Kürt oluşumuna ihtiyaç duymayacaklardı. Türkiye ve İran’ın, bu belayı defeden Halil Paşa’ya vefa borcu vardır. Ancak bu belanın büyüklüğünün farkında olmayan bazı İranlı yazarlarlar ile İtilafçı gelenekten gelen bazı Türk yazarlar, Halil Paşa’ya veya İttihatçılara kitaplarında ateş püskürmektedir. Gerek Halil Paşa, gerekse bölgeye gelen İttihatçı Türk grup ve heyetlerinin faaliyetlerine ırkçı ve Türkiye’de olduğu gibi İtilâfçı yaklaşımın dışında bir de bu gözle bakılmasında yarar vardır.

“Almanya, İngiltere ile Rusya’nın İran’da bırakacağı boşluğu bilgi, sermaye ve teknik gücü ile doldurup ustünlük kurabileceğini tasarlamıştı. Türklerse İran, Azerbaycan ve gereğinde Orta Asya’daki Türk ve Müslüman halka dayanarak söz sahibi olmayı planlamıştı.

İran’a biri İttihat ve Terakki hatibi Ömer Naci, diğeri de Ömer Fevzi komutasında iki koldan giren kuvvetler, 1915 yılı Ocak ayının 7’sinde Urumiye’yi, 12 Ocak’ta Tebriz’i almayı başardılar. Bu sırada Dilman (Salmas) da Van Jandarma Birliği tarafından ele geçirildi. Ne var ki, Türk bayrağını görünce ayaklanıp Türklere katılacağı umulan halk, kımıldamadı. İran hükümeti, topraklarına yapılan Osmanlı saldırısını protesto etmekle yetindiyse de, Ruslar Sarıkamış Muharebesi’nden sonra Kuzey İran’a getirdikleri kuvvetlerle Şubat başında Osmanlı kuvvetlerini geri çekilmeye zorladılar. Halil Bey (Paşa) komutasında İran’da hareketlere girişmek üzere düzenlenen ve Birinci Sefer Kuvveti adını taşıyan birlik, Doğu Anadolu’da Ermenilerin isyanı ve Van’ı ele geçirmeleri nedeniyle ortaya çıkan kuşkulu durum yüzünden kendinden beklenen sonucu İran’da elde edemedi. İngilizlere karşı cihat programının uygulayıcısı olan ünlü casus Alman Konsolosu (Wilhelm) Waismuss, Kaşkayı bölgesinde İngilizlere karşı propaganda faaliyetine girişti. Şiraz valisini kendi tarafına çekerek, bölgedeki İngilizleri kovdu. Yine aynı senenin ilkbaharında Rauf (Orbay) Bey başkanlığında Hasan (Atakan, Orgeneral), Osman Tufan, Çerkes Ethem ve daha başka uzmanlardan kurulu heyet, Kabil’e gönderildiyse de, yollar kapalı bulunduğundan İran’da kaldı. Ancak, teşkilat-ı Mahsusa, konudan haberdar olmakla beraber, Almanların farklı hesaplarının olmasından ötürü Waismuss’un faaliyetlerinden tedirginlik duyuyordu.

Goldz Paşa’nın İran harekâtına memur edildiği sırada, İran’daki Türk kuvvetleri Kasr-ı Şirin, Kirmanşah ve Bicar bölgelerinde bulunmaktaydı. Bu kuvvetlerin toplamı 8 bin kişi kadardı. Kirmanşah’ta Şah hükümetine karşı kurulan Nizamüs-Saltana başkanlığındaki hükümetten gerekli yarar sağlanamıyordu. Aynı sıralarda İran’da Rusların 27 bin, İngilizlerin halktan kurdukları 8 bin kişilik bir jandarma kuvveti vardı”. (Ord.Prof..Enver Ziya Karal, Büyük Osmanlı Tarihi, V.cilt, 490-492) Bkz.→Sonsuz Nöbette görev, Paul Leverkuehn’ün Anıları, (Çeviren: Zekiye HasançEbi) Arba Yayınları, 1998

Urumiye Asuri/ Keldani Kilisesi Başpiskoposu Bünyamin Mar Şem’un’un (Biniamine Mar Şemun) isyanı ve Ermenilerle işbirliği, bölgede huzur bırakmamış, özellikle Azerbaycan Türkleri’nin perişan olmasına neden olmuştu. Bu kargaşada Şakak aşireti reisi İsmail Ağa Simko/ Simitko, Urumiye Süryani Başpiskoposu Mar-Şem’un’u öldürmesi sonucu bölgede kurulacak Hıristiyan Federe Devleti hayalini ebediyen yoketmiştir. Osmanlı birliklerinin gelmesiyle Ermeni çeteleri bölgeyi hemen terketti. İran hükümeti, ülkenin işgal altında olması ve ellerinde yeterli silahlı güç bulunmaması nedeniyle Azerbaycan’daki olumsuz gelişmelere müdahale edemedi. Türk askerlerinin gelişi, Batı Azerbaycan’ın Türklerden arındırılması için yürütülen Ermeni-Asuri katliamının önüne geçti. Batı Azerbaycan halkı, bugün bile Türk Birliği’nin bölgeye gelişini şükran ve minnetle anmaktadır. İsmail Ağa Simko’nun, Bünyamin Mar-Şem’un’u öldürmesi olayı, ister kendi iradesiyle ister Kâzım Karabekir’le yürüttüğü müşterek operasyon sonucu gerçekleşmiş olsun, iki önemli sonuç doğurmuştur: Birincisi iki ülke (Türkiye-İran, daha sonraları Irak’ın kurulmasıyla üç ülke) sınırının birleşme noktasında bir Hıristiyan federe devletinin kurulma planını ortadan kaldırmışır. İkincisi, Azerbaycan’ın önemli merkezlerinden Urumiye bölgesinde, ayrıca Hoy, Salmas şehir ve köylerindeki Türk halkına yönelik Ermeni ve Asurilerin başlattığı etnik temizlik harekâtının devamını önlemiştir. Kısaca hem İttihat-Terakki’nin Türkistan seferi çerçevesinde Azerbaycan’ın batı bölgelerine girişi, hem de İsmail Ağa Simko’nun Mar-Şem’un’u öldürmesi, Türkiye ve İran’ın başını ilelebed ağrıtacak olan emperyalistlerin planını çökertmiştir. Ancak geçen bu süre içerisinde emperyalistler boş durmamış, Türkiye ve İran’ın başına bu defa Kürt terör örgütlerini musallat etmiştir. Dün Asuri-Ermeni devletçiği, bugün Kürt terör örgütleri. Türkiye ve İran ayık olmadığı sürece, bugünün yarını da her iki ülke için hatta bölge ülkeleri için yeni karanlık oyunlarla, belalarla dolu olacaktır…

Azerbaycan’ı kurtarma harekâtı çerçevesinde Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Tebriz’e girmiş, aynı yıl 15 Eylül 1918 tarihinde Bakü’yu aldıktan sonra Gence’ye doğru ilerlemiştir. Bakü Türk halkını, İngiliz desteğindeki Ermeni çetelerin elinden kurtarmıştır. Azerbaycanlılar, Nuri Paşa’ya şiirler, destanlar, şarkılar yazmıştır. Modros mütarekesi nedeniyle Azerbaycan’da fazla kalamamış ve yurda dönmüştür. Daha sonraları “Killigil” soyadını alacak olan Nuri Paşa, Damad-ı ŞehriyaRi Enver Paşa’nın sekiz yaş küçük kardeşiydi.

Mayıs 1919 tarihinden itibaren yaşanan otorite boşluğundan istifade eden Şakak aşireti reisi İsmail Simko liderliğinde Kürtler ayaklandı. Kısa süre içerisinde Azerbaycan’ın batı bölgesi Kürtlerin eline geçti. Bu olaylar sırasında 2.500 Salmas Türk katledildi. katliamdan kurtulabilenler, Tebriz’e kaçıp başlarına geleni kamuoyuna duyurdular. Şubat 1920’de Azerbaycan ordusu Salmas’ı kurtardı. İsmail Ağa, devlet güçlerine boyun eğdi. Azerbaycan’ın batı bölgelerinde bu kanlı olaylar cereyan ederken, Tebriz’de Güney Azerbaycan’ın muhtariyeti için HıyAbânî liderliğinde ayaklanma başladı. Tahran’dan Tebriz’e göderilen valiler, bölgeye giremedikleri için geri döndüler. HıyAbânî’nin ayaklanması sonucu Tebriz merkezli Güney Azerbaycan’da muhtar “Azadistan Türk Devleti” kuruldu.

Kürtler ve Ermenilerle İran devleti arasında çatışmalar baş gösterdi. Bu arada Küresinliler de boş durmadı. Mal, can ve namuslarını korumak için silahlandılar. İlin ileri gelenleri, kendilerine yönelik saldırı düzenleyEbileceği endişesiyle devletten İsmail Ağa Simko gailesinin halledilmesini istiyordu. Ancak devlet, Küresinlilerden de silahlarını teslim etmesini istedi.

1921 ve 1922 yıllarında Küresinlilerin İran’da ikamet ettikleri yerlerde yoğun karmaşa ve karışıklıklar yaşandı. Kürt, Ermeni ve Asurilerin İran yönetimi ile aralarında çıkan çatışmalardan Küresinliler de mağdur oldu. Küresinli halkı, köylerinin toplu halde bulunduğu Salmas’a (Şapur/ Dilman) bağlı Küresinli mahalı/ bölgesinin merkezi olan Sılav köyünde toplanan il/ ulus ileri gelenlerinin kararını bekledi. İsmail Ağa Simko öldürüldükten sonra, Hasan SalmaSi vasıtasıyla bölgedeki İran birlikleri komutanının mektubu Sılav köyüne ulaştırıldı. Mektupta, aşiretin elindeki silahları devlet yetkililerine teslim etmesi ve devlete itaatları istenmekteydi. Bölgede bulunan İran askerî güçleri, 25 Esed/ 14 Ağustos sabahı saat: 11.00’de Mugancuk güzergâhından Sılav’a doğru harekete geçerek, 25-26 Esed/ 16-17 Ağustos gecesi Sılav’ı muhasara etti. Sılavlılar, içme suyunu köyün yakındaki çaydan aldığı için güç durma düştü. Susuz kaldılar.

25 Esed/ 17 Ağustos sabahı saat 07.00’de İran askerî birliği, Sılav’ın kuzeybatısındaki Râviyân köyüne doğru yürümeye başladı. Bu sırada taraf değiştiren Seyyid Mir Hüseyin, askerî birlik komutanına; Küresinlilerin silahlarını teslim etmeyeceklerini, İran’a itaaat etmeyip Türk topraklarına göçe başlayacakları haberini ulaştırdı.

Bu sırada Şekeryazı, Kanıgeni, Rikâvâ, Seremerih, Verdan, Şorik, Sılav, Çiçek, Orban köyleri tamamen boşaltıldı, ekinler biçilmeden tarlada kaldı. Aynı gün saat 09.00’da İran askerî birliği, Küresinlileri yakalamak için Orban’dan harekete geçti. Küresinliler Küre’den ayrılarak, batıya Türkiye’ye doğru yola çıktı. silahlı muhafızlar çocuk, kadın, yaşlı ve yük hayvanlarını korumak için tepelerde mevzi almış, İran askerleri ile çatışmaya girmişti. Kacar Türk prenslerinden SipehBud/ Korgeneral EManullah Cihanbânî, “Küresinlilerin, namuslarını korumak için cesurca savaştıklarını” yazmıştır. Küresinliler, çatışmada kaybettikleri yakınlarının cesetlerini de baraberlerinde götürdü. 27 Esed/ 18 Ağustos gece yarısı saat 03.00’te Râviyân deresinden Keşkük gediği yönünde mallarıyla, çadırlarıyla Türk sınırına doğru yürüyüşe devam ettiler. Burada başlayan çatışma gece 03.00’ten öğleyin 14.00’e kadar devam etti. Cesurca savaşarak, Türk sınırına ulaşırlar. İran birliği, yolda yakaladıkları Küresinliler ve ganimetlerle geri döndüler.

2.500 hayvanı ganimet olarak, 150 çoluk-çocuk Küresinliyi de esir aldılar. Esirlerin arasında Küresinli ilim adamlarından Muhammed Sadık, Şekeryazılı Muhammed Kasım ve Muhammed Parsâ da vardı. Muhammed Kasım’ı müritleriyle birlikte serbest bırakarak, Türkiye topraklarına geçen Küresinlileri geri getirmelerini isterler. Diğerlerini, rehin olarak Hoy’a götürürler. Hoy’da Küresinli esirleri, kişi başına 5 İran gıranı karşılığı serbest bırakıldı.

Cereyan eden bu olaylar sırasında İran’dan ayrılan Küresinliler, Türkiye’nin doğu mıntıkasına yerleşti. Bunlardan çok az bir kısmı İran’a geri döndü. Aileler ikiye bölündü. Türkiye’ye göç eden Küresinliler; Van kent merkezinde sekiz mahalleye, merkeze bağlı yedi köye, merkeze bağlı sekiz beldeye, Başkale ilçesinde dört köye, Çaldıran ilçesinde oniki köye, Edremit ilçesinde bir köye, Özalp ilçesinde onüç köye ve Saray ilçesinde de altı köye yerleşti. Van’a yerleşen Küresinliler, ekonomik ve benzeri yaşam gaileleri nedeniyle İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara ve diğer büyük kentlere göç etmektedir.

Kaynaklarda, Küresinli ilinin Güneybatı Azerbaycanda; Köroğlu, Qız Kalesı ve Oğlan Kalesı gibi müstahkem kalelerinin bulunduğu kayıtlıdır.

Salmas, Kacar hanedanı döneminde önemini kaybetti. Salmas’ın hemen yanındaki Dilman/ Dilmağan adlı köye daha fazla önem verilmiştir. Ancak 1930 yılında meydana gelen büyük depremde hem Salmas, hem de Dilman köyü tamamen harap olmuş ve dört binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. Bu depremde sadece Salmas’ta 2.500 kişi öldü. Şehir, uzun süre sonra yeniden kurulabildi. Yeni kente Şahpur adı verildi. 1945 Azerbaycan Millî Hükümeti döneminde Salmas’a çevrildi. Millî Hükümet’in ömrü kısa sürdü. Bir sene sonra İran ordusu Azerbaycan’a girdi, adı tekrar Şahpur yapıldı. 1979 rejim değişikliğinden sonra Salmas olmuştur. Salmas ile Dilman arasında kısa mesafe bulunduğundan Dilman/ Dilmağan adı aynı zamanda Salmas (eski Şahpur) kentini de ifade etmektedir. Kitaplarda bu adlara rastlandığında, farkı yerlermiş gibi algılanmamalıdır. Azerbaycan’da, “Dilmanlı” anlamına gelen “Dilmeğânî” soyadını taşıyan Türk aileler vardır. (hhtp://kuresunniler.com; Firuz Saidî; http://Tohid Melikzade.blogspot.com, 26 Nisan 2006)

*

Sosyolog Prof Dr.Orhan Türkdoğan, Van’ın Kasımoğlu köyü hakkında şu bilgileri veriyor: “Kasımoğlu köyü; bir Sünni AzeRi topluluğu… İran’ın Urumiye Vilayetine bağlı Hoy’dan seferberlik sıralarında gelip buralara yerleşmişler. Yerli Van halkı, bunları “Küresinler” olarak çağırmaktadır. Kür, Farsça’da “çok” anlamına geliyormuş. Zaten kendileri de İran’dan kalabalıklar halinde buralara göç etmişler. Bu ayrılık, daha ziyade İran’ın Sünni olan bu grubu Şiileştirme emellerine olan tepkilerinden kaynaklanmıştır. İran, Sünni olan öteki Azerileri Şiileştirme kampanyasını hızlandırmaya başlayınca, Küresinliler buna dayanamayarak, en yakın sınırı aşarak Van’a yerleşmişlerdir. (Orhan Türkdoğan, Kabile ve Aşiret Yapısı, s.18)



Yukarıda Küresinli Türkleri’nin Türkiye’ye göçleri konusunda detaylı bilgi sunmuştuk. Bu göçün İran’ın Kotur bölgesinde oturan Küresinlilerin Türkiye’ye ilticalarının Şiileştirme ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığının altını çizmek hakkâniyet bakımından gereklidir. Zaten Orhan Türkdoğan, burada saha derlemesini vermiştir.

Küresinliler köyü, şehir merkezine 32 km.uzaklıkta, 95 hanelik ve 835 nüfuslu, yeşillik bir köydür. İran’dan geldiklerinde bugünkü yerlerinde 4-5 hane kadar da Kürt nüfusu varmış. Şamil Efendi, İran’dan göç eden ve şu anda muhtarlık görevini yürüten deneyimli bir köy eşrafı. Van yöresinde, tahminine göre 250 bin civarında Küresinli AzeRi nüfusu mevcutmuş. Seçmen sayıları da 12 bin civarında imiş. Yöredeki başlıca Azeri köylerini Şamil Efendi şöyle sıralıyor: Kasımoğlu, Yumrutepe, Alaköy, Karagündüz, Köprüler, Beyüzümü, Kavunlu, Kıçanos, Lemizgirt, İskele, Kilimli, Saray, Özalp ilçesinin büyük bir kesimi, Zerenos ve nihayet Lim köyünün yarısı… Kasımoğlu halkı, büyük çapta buğday, arpa ekimi yanında hayvancılıkla da uğraşmaktadır. Her hanenin ortalama 80-100 dönüm kadar arazisi mevcut. Dengeli bir toplum yapısına sahip Kasımoğlu köyü”. (Orhan Türkdoğan,s.18)

Küresinli İli’nin Türkiye ve İran’da oturdukları sınır bölgeleri stratejik konuma sahiptir. Sınırın her iki yakası bu il sayesinde Türk’tür. Benzer şekilde Iğdır Devlet Üretme Çiftliği’nin kenarından akan ve Aras ile birleşen Karasu’nun her iki sahili de Türk’tür. İran tarafında Kara-Koyunlu Türkleri, Türkiye tarafında ise DÜÇ (Devlet Üretme Çiftliği), Aralık ilçesi, Küçük Ağrı Dağı eteklerinde Kızılbaşoğlu aşireti köy ve kömleri bulunmaktadır. Hakkari mıntıkasında ise Afşar Jirkiler oturmaktadır.

*

Küresin/ Giresun Gızı


Giresun’da bir gız gördüm

Gezer sallanı sallanı

Sanki bir suna-gaz gördüm

Yüzer sallanı sallanı


Hına yakmış ellerine

Heyran galdım dillerine

Altın mihek tellerine

Dizer sallanı sallanı


Gızıl gonçe yaz çiçeği

Budur gözeller göyçeği

Saçların Hind’in ipeği

Bezer sallanı sallanı


Dede Kâtip görsün gözün

Mısır’da Züleyha’nın yüzün

Gaş altından humar gözün

Süzer sallanı sallanı

Dede Kâtib-Urumiye

(http://wowturkey.com/forum/vievtopic, 12 Şubat 2010)



Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   146   147   148   149   150   151   152   153   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin