Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə79/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   430
12.Erdebil Bölge Valiliği

استان اردبيل

Merkezi: Erdebil
Erdebil Bölge Valiliği; Doğu Azerbaycan ve Batı Azerbaycan bölge valilikleri ile birlikte tarihi Darüs-Saltana Azerbaycanı’nı oluşturur. Erdebil Bölge Valiliği halkı, az sayıdaki yabancı öğrenci ve kentte askerlik yapanların dışında tamamen Türk’tür.

Erdebil, Azerbaycan’ın kuzeydoğusunda dağlık bir mıntıkada konuşludur. Güney Azerbaycan’ın önemli sembolleri arasında yer alan Savalan dağı, Doğu Azerbaycan ile Erdebil bölge valilikleri arasındadır. Çevresinde Erdebil, Mişginşehr, Nir (Erdebil BV), Serab ve Heris (Doğu Azerbaycan BV) kentleri bulunmaktadır. Savalan dağı, rivayete göre Hızır ile İlyas peygamberin gaybe çekildiği yer olmasının yanı sıra, Güney Azerbaycan’ın birçok yerleşim biriminin suyunu karşılamasından ötürü kutsal kabul edilen bir ziyaretgâhtır. Bölge aynı zamanda sıcak su kaynaklarına da sahiptir. (Sirus Nisari, Külliyât-ı Coğrafya-yı İran, 1.cilt, s.224)

Astara, Güney Azerbaycan’dan alınıp Gilan Bölge Valiliği’nin merkezi Reşt’e bağlanmıştır. Pehlevi yönetimi, 1925 yılında işbaşına geldikten sonra, Güney Azerbaycan mülki düzenlemeye tabi tutularak altı bölge valiliğine (ostan) bölünmüştür. Bunlardan Hemedan ve Kazvin gibi bazı şehirlere dışarıdan kütlevi insan göçürme yoluyla gayrı Türk unsurların nüfusu %35-40’lara çıkarılmıştır. Buna mukabil, halkın yoğun tepkisi ile karşılaşılması nedeniyle Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Zencan ve Erdebil’e Türk olmayan unsurların yerleştirilmesinde başarı sağlanamamıştır. Söz konusu bölge valiliklerinin şehir ve köylerinde devlet memurları dışında gayrı Türk unsurların sıfıra yakın olduğunu söyleyebiliriz. Erdebil BV, Güney Azerbaycan’ın 5. Bölge Valiliği kabul edilir. 1993 yılında Azerbaycanlı milletvekillerinin itirazına rağmen, Türk olmayan parlamenterlerin oyu ile Doğu Azerbaycan’dan alınarak, müstakil bölge valiliği statüsü verilmiştir. Erdebil, Azerbaycan’ın mağrur kenti, Azerbaycan’a ve Türk Dünyası’na Şah İsmail Hatayî gibi sufi bir şair ve devlet adamı kazandırmıştır. Erdebil dergâhı, bugün Anadolu, Balkanlar, Kafkasya, Suriye ve Irak’taki eski Kızılbaş/ Alevi müritleri ile ilişkilerini yeniden canlandırmıştır.

Erdebil’e bölge valiliği statüsü verilmesi konusunda parlamento müzakerleri esnasında hükümet temsilcilerince; Erdebil’in haklarının Doğu Azerbaycan tarafından gasp edildiği, Erdebil’in bütçesinin Tebriz tarafından kısıldığı, gelişimin engellendiği ileri sürülerek, Doğu Azerbaycan/ Tebriz’den alınıp, bağımsız bölge valiliği statüsü kazandırılmıştır. Erdebil’in fiilen Tebriz’den ayrılması, bölge Türkleri arasında herhangi ayrıma neden olmamıştır. Ş. 1339/ 1960 yılına kadar Azerbaycan terkibinde iken Gilan BV’ne bağlanan Astara kenti, Erdebil Bölge Valiliği oluşturulurken ısrarlı isteklere rağmen Erdebil’e bağlanmadı. Gilan’da bırakıldı.

Erdebil Bölge Valiliği; Erdebil, Bilesuvar, Parsabad (Muğan’a bağlı bir kasabadır ve takriben kırk yıl önce oluşturulmuştur. Bölgede yaşayan Türkler buraya Parsabadı Muğan demektedir), Halhal, Kevser (Givi), Germi, Mişginşehr, Nemin ve Nir, ayrıca mülki bakımdan bağlı olmayan Astara şehirlerinden ibarettir. Bölge valiliğinin ayrıca; 21 bölge, 63 kasaba ve 2.221 köyü bulunmaktadır. Erdebil, Azerbaycan’ın kuzey düzenliğinde yerleşmiştir. Kuzeyde Azerbaycan Cumhuriyeti, güneyde Zencan Bölge Valiliği, doğuda Gilan Bölge Valiliği ve batıda Doğu Azerbaycan Bölge Valiliği ile sınırlıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti ile sınırı 282.5 km’dir. Nüfusu yaklaşık iki milyondur. Yüzölçümü 17.987 km² dir. Sınırları dahilindeki Mil-Muğan Çayırlığı, tarım ekonomisi ve üretimi bakımından Erdebil bir yana, tüm İran’ın önemli merkezlerinden biridir. Güney Azerbaycan ve İran’ın tahıl ambarıdır. (http//astara-enzeli-az.blogspot.com, 29 Mayıs 2005)

Nadir Şah Afşar, Parsabad/ Parsabad-ı Muğan ilçesinin batısına düşen, bugün Tepe-i Nadiri/ Nadir Tepesi adı verilen yerde düzenlenen kurultayda törenle taç giymiştir. Muğan Parsabadı, Türk aşiretlerinin kışlak olarak kullandığı 100 bin hektar tutarında çayırlığa sahiptir.


Darül-İrşad’ın Yağmalanması

İkinci Rusya-İran Savaşı başladıktan sonra, Sankt Peterburg (St. Petersburg) Üniversitesi hocalarından O. Senkovsky, Rusya Genel Karargâhı Komutanı İ. Dibiç’e, Güney Azerbaycan kütüphanelerinde bulunan nadir elyazmaların alınarak gönderilmesi önerisinde bulundu. Bu öneri, Kafkasya Başkomutanı Paskeviç’e emir olarak iletildi. Eski elyazmaları ne pahasına olursa olsun Peterburg’a göndermesi isteniyordu.

Erdebil’deki Darül-İrşad Kütüphanesi, İslam ülkelerinin çok zengin kütüphanelerinden biri olarak kabul edilmekteydi. Şah İsmail’in oğlu Şah Tahmasb ve özellikle torunu Şah Abbas’ın gayretiyle kütüphanede sayısız el yazması, uzak geçmişin bütün yazılı abideleri toplanmıştı. İlk kitaplar buraya 500 yıl önce getirilmeye başlanmıştı. Adam Olearius’a göre, kitapların bir kısmı parşömen (dana derisi) üzerine yazılmış eski el yazmalardı. Bunların çoğu tezhipli ve seçkin minyatürlerle süslenmişti.

O dönemin bilim adamlarından İtalyan Pyetro Della Vale, Alman bilim adamlarından Adam Olearius ve Engelbert Kampfer, 25 defadan çok baskısı yapılmış olan “Seyahat” kitabının yazarı Iohan Streys bu kütüphaneye gelmişlerdir.

Darül-İrşad Kütüphanesi’nin raflarının üzerinde bir yazı vardı: “Kim bu kitaplara zarar verirse, çalarsa veya kütüphaneden alıp iade etmezse, ona lanet olsun!”.

Griboyedov’un teklifi ile General P. Suhtelen’in komutasında karargâhtan Erdebil’e ayrı bir Rus birliği gönderildi. Rus birliği Tebriz ve Mişgin’i ele geçirdikten sonra, Abbas Mirza yenildiğinin iyice farkına vardı. Geriye sadece barış görüşmelerinin başlaması kalıyordu. Ancak oğlu Cihangir Mirza, Erdebil kalesinde direnişe geçti. Abbas Mirza, Rusların burayı savaşla ele geçirmek istediğini duyunca, oğluna bir ferman gönderdi: “Mәn Azәrbaycan işini min səy ile yırtıq yaxa kimi yamamışam, siz istәyirsiniz ki, bu işi yenә tәzәdәn yırtıq yaxa kimi parçalayıb cırasınız. Bu fәrmanı alan kimi Әrdәbil qalasını boşaldın. Rusiya qoşunu qalada öz atasının evindә oturan kimi sәrbәst vә rahat otursun”. Rus ordusu, 25 Ocak 1828 tarihinde Erdebil’e girdi.

Bilindiği gibi Ruslar, Abbas Mirza’yı barışa zorluyordu. Barışa yanaşmazsa, elden tamamen çıkan Aras’ın kuzeyindeki Azerbaycan topraklarının yanı sıra, Aras’ın güneyindeki Azerbaycan’ın da tamamını alarak, Kuzey Azerbaycanla birleştirecekleri tehdidinde bulunmuş ve Tebriz, Erdebil, Mişgin gibi önemli şehirleri işgale başlamışlardı. Abbas Mirza Kacar, oğlu Prens Cihangir’e söz konusu fermanı bu ağır şartlar altında göndermiştir.

General P. Suhtelen, bu görevi ince bir politika ile yerine getirdi. Tedbirsiz davranılırsa, halkın tepkisine sebep olabilirdi. Önce Müslümanların kutsal mekânlarına saygı göstermeye başladı. Şeyh Safiyeddin Külliyesi’ne (Şeyh Safiyeddin Aramgâhı) büyük bir Tebriz halısı hediye etti. Bu halıyı Şeyh Safi ile Şah İsmail’in mezarları arasına serdiler. Din adamlarını davet ederek, gönüllerini aldı. Şark’ın tanınmış yazarlarının eserlerine ve kitaplarına çok ihtiyaçlarının olduğunu, Şeyh Safiyeddin Kütüphanesi’ne ait kitapların tamamının Peterburg’a gönderilmesine müsaade etmeleri için Rus hükümeti adına din adamlarından ricada bulundu. Kitapların kopyaları çıkarıldıktan sonra iade edeceklerini söyledi. Muhterem hacı, hoca ve mollalar, uzun süren görüşme ve bahanelerden sonra izin verdiler. General P. Suhtelen, onları alıp külliyeye gitti. Şeyh Safi’nin kabrinin üzerine içerisinde 800.-Çevron bulunan bir kese bıraktı. Bunun Rus imparatoru hazretlerinin hediyesi olduğunu bildirdi. Paranın çokluğu hacı hocaların dilini bağladı. Kitaplar o sırada generale verildi. Mollalar, elyazma hazinesinin Rusya’nın mülkiyetine geçtiğini uzun süre sonra anlayabildiler.

General, Şubat ayının başında seçip ayırdığı elyazmalarını iki piyade bölüğünün koruması altında Tiflis’e gönderdi. Kafkas Başkumandanlığı’nda çalışan Abbaskulu Ağa Bakıhanov, çok değerli 166 elyazmasının ilk kataloğunu hazırladı.

Sankt Peterburg’a getirilen elyazmalar, İmparatorluk Kütüphanesi’ne teslim edildi. Türkmençay Antlaşması metninde, kütüphanenin Rusya’ya verilmesi konusuna değinilmedi. (B.Dorn Kataloğu)

1828-1829 Rus-Türk Savaşı sırasında Ahıska’daki (Ahalsıh) Ahmed Paşa Camii Medresesi’nin kütüphanesi de ganimet olarak yağmalandı. Abbaskulu Ağa Bakıhanov, Polkovnik N. Muravyov’un katılımı ile bu kütüphaneden çok değerli 148 elyazması ve nadir iki Kur’an nüshasını seçerek Tiflis’e getirdi ve kataloğunu hazırladı.

Ayrıca Griboyedov’un kayınpederi Knyaz A. Çavçavadze, Bayazıt’ta (Doğu Bayazıt) Mahmut Paşa Kütüphanesi’nden sekiz değerli el yazmasına ganimet olarak elkoydu. Erzurum’dan ise, 34 elyazması ve iki de baskı kitap satın alındı. (Azәrbaycan Tarixi, s.678-681)

*

İran-Irak Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıktan ötürü resmen “Gazi” unvanı verilen Erdebilli araştırmacı-yazar ve şair Mansur Ciddi, Babek-i Hürremdin’in işgalci Araplara karşı direnişini ve Bez Kalesi’nin Azerbaycan Türk tarihi açısından önemini vurgulayan bir kitap hazırlamaktaydı. Kitap hazırlığından ötürü Ekim 2006 tarihinde evi basılmış, kitabın müsveddelerine, bilgisayarına ve kütüphanesine el konulmuş, kendisi de tutuklanmıştır.



Mansur Ciddi’nin; çocuklar için yazdığı Türkçe şiirlerinin yanı sıra, Kacar hanedanı dönemi ve Babek Kalesi’nin konu edildiği kitapları vardır. (http://arama.hurriyet.com.tr/, Samed Nainî, 03 Aralık 2006)

*

Erdebilli üniversite öğrencisi Esger (Asker) Ekberzade, 10 Aralık 2008 tarihinde on dakika süren mahkemenin ardından beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasını, Erdebil’e otuz saat uzaklıkta bulunan Afganistan-Pakistan sınırındaki Zahedan kenti hapishanesinde çekmesi kararlaştırıldı. Esger Ekberzade, aşağıdaki husulardan ötürü suçlu bulundu:



1. Azerbaycanlı öğrencilerin toplantılarına katılmak,

2. Pan-Türkist bildiriler dağıtmak,

3. Türk milliyetçisi yazar Dr. Muhammed Ali Ferzane’nin cenaze törenine katılmak,

4. geleneksel Azerbaycan halk dansları kursuna katılmak, dans sırasında eliyle Bozkurt işareti yapmak.

Dosyanın 56. sayfasında, Esger Ekberzade’nin dans ederken eliyle Bozkurt işareti yaptığını belgeleyen resim bulunmaktadır.

Esger Ekberzade’nin avukatı, üst mahkemeye başvurarak, mahkemenin kararına itiraz etti. Üst mahkemenin Ekberzade lehine karar vermesi üzerine serbest bırakıldı. (http://www.hurhaber.com/news_detail.php?=162511; www.ekberzade. blogfa.com/post-33.aspx)




Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin