Kaynak: http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/
Ermeniler, 26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı’da vahşi bir soykırım uygulamıştı. Güney Azerbaycan Türkleri, Taşnak katliamı’nın 13. yıl dönümü münasebetiyle bir araya gelerek, Ermenistan Büyükelçiliği’ne, daha doğrusu Taşnakların casus yuvasına doğru yürüdüler.
Bu yürüyüş, önce Tahran Üniversi mescidine yüzlerce Azerbaycanlının gelmesi ile başladı. Daha sonra üniversite içerisindeki yollara çekildiler. Güvenlik güçlerinin müdahalesine ve almış olduğu yoğun güvenlik tedbirlerine rağmen, gösteri Tahran’ın İnkılâp caddesine sıçradı. Burada toplanan bine yakın gösterici, Ermeni Büyükelçiliği’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasındaki katılımlarla sayı onbinlere çıktı.
Donanımlı güvenlik güçleriyle karşılaşan topluluk, aşağıdaki sloganları atarak yürüyüşlerine devam etti: “-Yaşasın Azerbaycan, mahvolsun Ermenistan! -Qarabağ’da gan axır, Tebriz gırahdan baxır! -Qarabağ’da gan axır, Tehran ona hoş baxır! -Ölüm olsun Daşnak’a, ölüm olsun faşiste! -Azerbaycan bir olsun, merkezi Tebriz olsun! -Ya Qarabağ, ya ölüm. Başga yolu yox artıg!”.
Bu telin mitinginde, Azerbaycanlılar millî iradesini dünyaya göstermiş oldu. Taşnakların bundan böyle şehirlerde Türk aleyhtarı gösteri düzenlemesi mümkün görülmüyor. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 18 April/Nisan 2006)
Tahran ve Isfahan’ın yanı sıra Tebriz, Urumiye gibi Azerbaycan şehirlerinde ırkçı Ermeni gruplarınca, “24 Nisan sözde Ermeni Katliâmı” adı altında Türkler aleyhinde yıllardır tel’in mitingleri tertip ediliyor ve Ermeni kiliselerinde âyinler düzenleniyordu. Haliyle o dönemde İran Türkleri’nin gücenip gücenmediği dikkate alınmıyordu. Hocalı’da yaşanan menfur katliam, Karabağ’ın talanı ve sürgünlerden sonra Azerbaycanlılar olayların farkına varmaya başladı. 24 Nisan’da Ermenilerin gösteri yapmasına izin verilmesi, Azerbaycanlıların tepkisi nedeniyle ülkede sıkıntılar yaşanmaya başladı. Şehirlerde daha büyük karışıklık ve arbede çıkacağı endişesi ile Ermeni gösterilerine son verildi.
Tahran’a Bağlı Türklerle Meskûn Şehir, Bölge, Semt ve Mahalleler
Ağtorpaq
|
Aliabad
|
Velîasr
|
AzeRi
|
Bazar
|
Cumhuri
|
Felah
|
Firdövsi
|
Gümrük
|
Güney Mehrabad
|
Haniabad
|
İmam Hüseyn
|
İnkılAb
|
İslamşehr
|
Kerec (Halen Elburz BV merkezi)
|
Qal’a Morğî
|
Nazîabad
|
NeSimşehr (Ekberabad)
|
30 Metrici
|
Pasgâh
|
Rah-ı âhen
|
Şuş
|
Salihabad
|
SelsEbil
|
Yahçıabad
|
Tehran Pars
|
|
(http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 02 June/Haziran 2006)
*
Kaynak:http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com
Tahran’da halen 8.5-9 milyona yakın Türk yaşamaktadır. Tahran Türkleri’ni iki grupta toplamak mümkündür:
1.Tahran’ın kuzeyinde yaşayan varlıklı kesim: Bu kesim, Türk kimliğini korumakta ve kültürel törenlere katılmaktadır. Ancak bunları bir araya toplamak için herhangi bir örgütleri bulunmamaktadır.
2.Güney Tahran’da yaşayan Türkler: Tahran Türkleri’nin çoğunluğunu bu grup oluşturmaktadır. Büyük bölümü kırsal kesim kökenlidir. Ekonomik bakımdan toplumun alt katmanında yer alırlar. Bunlar dinî eZaDaralık günlerinde bir araya gelir. Güney Tahran Türkleri ile temas halinde olan 517 Türk heyeti bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, Tahran’da -yerli Türklerin dışında, Türk bölgelerinden gelme en az 20 bin Türk öğrenci bulunmaktadır. Bunlar gruplar halinde yurtlarda kalmaktadır. Bu öğrenciler, Tahran’ın muhtelif Türk mıntıkalarında halka Türkçe okuma-yazma öğretmekte, Türk kültür günleri düzenlemekte, sınırlı da olsa konferanslar vermektedir. Özellikle varlıklı ve kültür düzeyi yüksek olmayan Türk toplumu üzerinde etkiye sahiptirler. Tek örneği olmakla birlikte, Güney Tahran’daki “Behmen Kültür Sarayı”nda on binden fazla Türkü bir araya getirme başarısıı sağlamışlardır. Tahran’da hem yerli, hem de misafir Türk öğrenciler, Tahran’daki Türk halkı üzerinde oldukça etkilidirler. Tahran’ın doğusundaki “Settar Han Medeniyet Ocağı”, halk üzerindeki etkisi bakımından bir istisnadır.
Elbette bu bilgiler verilirken, Tahran ile Tebriz, Urumiye, Erdebil ve Kazvin gibi şehirleri mukayese etmek mümkün değildir. Bu şehirlerde sayısız Türk kuruluşları bulunmaktadır. Bu kuruluşların benzerleri, kısa süre sonra Tahran’da da faaliyete geçmektedir. Bu, yarım yıl ile bir senelik zaman almaktadır. Tahran’da Türkçe öğrenme kursları ve kültürel törenler, özellikle Tebriz’i örnek alarak etkin şekilde faaliyete başlamıştır. Türk kamuoyundaki kültürel gelişmeler, bundan sonra 24 Nisan Sözde Ermeni Soykırımı gerekçesiyle Tahran, Isfahan ve diğer İran kentlerinde Ermenilerin Türkler aleyhinde gösteri ve yürüyüş düzenleyemeyeceği anlamına gelmektedir. Yakın dönemlere kadar Ermeniler, İran’ın büyük kentlerinde, hatta Tebriz’de bile Türkler aleyhinde miting düzenleme cesareti gösterEbiliyordu. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 05 June/ Haziran 2006)
*
Tahran’ın Ağtorpaq mıntıkasında, Azerbaycan Millî Hareketi üyesi olduğu gerekçesiyle SeRi Hüseyinnejad tutuklandı. Üniversite öğrencisi olan Hüseyinnejad’ın sınavlara katılmasına da engel olundu. Aynı gerekçe ile Ağtorpaqlı iki genç, istihbaratçılar tarafından Levizan Parkı’na götürülerek, Azerbaycan Millî Hareketi içerisinde faaliyet sürdürmeleri halinde, ikinci defa yakalandıklarında öldürülecekleri tehdidinde bulunuldu.
Ağtorpak mıntıkasındaki Hâkimiyye semtindeki Settar Han Kültürevi’nde düzenlenen şiir gecesi, güvenlik güçlerinin tehdidi ile dağıtıldı. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-z.blogspot.com/, 11 June/ Haziran 2006)
*
Tahran’a bağlı, nüfusunun 700 bini Türk olan İslamşehr kenti belediye başkanlığına, yüksek oy farkıyla Dr.KeMal Muradî seçildi. Muradî, göreve başlamasının dördüncü ayında halkla Türkçe konuştuğu için görevden alındı. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 30 July/ Temmuz 2006, CevâNan-ı azadihây-ı İran)
*
Üniversite öğrencilerinin Türkçe yayın organı olan “Yeni Baxış”ın yayını, Kültür İşleri Yardımcılığı’nın resmi yazısı ile durduruldu. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 04 May/Mayıs 2007)
*
Tahran Bölge Valiliği’nin batısının tamamı, ortası ile güneyinin bir bölümü Azerbaycan toprağıdır. Tahran balığı (metropolü), Azerbaycan ve Farsistan sınırlarının kesiştiği noktadadır. Tahran, Kacar hanedanı döneminde payitaht olmuştur. (http://savucbulaq-shehriyar-islamshehr-az.blogspot.com/, 21 September/ Eylül 2008)
DeMavend’in Sosyo-Kültürel Yapısı
DeMavend kenti, Tahran Bölge Valiliği ilçelerinden olup, Elburz dağlarının güneyinde konuşludur. Tahran’a 70 km uzaklıktadır. Elburz dağının en yüksek noktası 5.670 metredir. Doğudan Simnan’a, batıdan LevâsâNat’a, kuzeyden Mazenderan’a, güneyden Veramin ve Eyvankey’e komşudur. Denizden yüksekliği 1.960 metredir. Yüzölçümü 5.894 km²’dir. İki kasaba, sekiz nahiye ve 130 köyden oluşmaktadır. Eski tarih kitaplarında Demavend’ten söz edilirken; Simorğ, Keyûmers, FeRidun, Zaloğlu Rüstem ve Dahhak ile kötü huylu devlerin adı çeçmektedir. Bölge halkının bir bölümü, Ari Gomanîlerin 16 tayfasından birine mensuptur. Bunlara Gomes denilmektedir. Kendilerine has bir dilleri vardır. Önce Gebel ve CurCanilerle, daha sonra Arap, Fars ve Moğollarla karışarak bugüne ulaşmışlardır.
DeMavend topraklarının sürgün yatağı olduğunu söyleyebiliriz. Bundan 400 yıl kadar önce Batı Azerbaycan/ Urumiye’den Pâzukî Türkleri getirilip, Hasaneyn ve Tarrûd’a iskân edilmiştir. Horasan’ın Kuçan/Koçan ve Bocnurd bölgelerinden getirilen Kürtler, CAbân ve Serbend köylerine yerleştirilmiştir. Urumiye’nin güney bölgelerinden getirilen Beççehâ-yı GAli adlı başka bir grup, Türklerin yoğun olarak oturduğu Rûdehen’de iskân edilmiştir. Buraya ayrıca Fars’tan Borborlar (Amele/ Kaşkayı Türkü), Loristan’dan ise Hüdâvendîlerin göç ettirildikleri kayıtlıdır.
Gomeslerin dili, Gîl halkının diliyle karışarak, bu bölgede konuşulan Tat dili ortaya çıkmıştır. Kısmen Mazenderanice’ye benzemektedir.
Pâzukîler, Kaşkayılar (Borbor) ve Beççehâ-yı GAli toplulukları Türkçe konuşmaktadır. GAliler, mutasavvıfa ehlidirler, bıyıklarını tıraş etmezler.
Yakın zamana kadar Demavend, yoğun Musevi yerleşim merkezlerindendi. Burada Musevi köyleri vardı. Museviler Demavend’i terk ettiler. Giyard köyünde bozulmamış bir Musevi mezarlığı Halen mevcuttur. (Nadir EsfendyâRi Davachı, İran-DeMavend Şehri- Üre Köyü…, s.30-32, 35-36)
*
Fransa İran-şiNaSi Encümeni Güney İran’da
İran’da faaliyet gösteren “Fransa İran-şiNaSi Encümeni”, Güney İran’da Türk dil ve lehçelerini incelemektedir. Encümenin araştırmaları arasında “Kacar Dönemi Kitap Tarihi” de bulunmaktadır. Encümen, “HıyAbân-ı Filistin Cenubi, HıyAbân-ı Şehid NazaRi, Kûy-i Edîb, PLak: 52 Tehran” adresinde faaliyet göstermektedir. (http:// İsfahan-tr.blogspot.com, 26 Ekim, 2006)
Dostları ilə paylaş: |