Sn Mustafa Kumlu (eş-başkan) ve Sn Arno Metzler (eş-başkan)
tarafından hazırlanan
ORTAK AÇIKLMA
********
AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK), AB ve Türkiye’den örgütlü sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren bir organdır. AB ve Türkiye arasında imzalanan Ortaklık Anlaşması çerçevesinde kurulmuş diğer organları tamamlayıcı niteliğe sahiptir ve her iki taraftan sivil toplum kuruluşlarının katılım müzakerelerini izlemelerine ve ortak çıkarlarla ilgili konularda tartışma başlatmalarına olanak tanır. Üyeleri çeşitli ekonomik ve sosyal çıkar gruplarındandır.
KİK’nin 31inci toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti AB Bakanı ve Baş Müzakereci Sn. Bağış; Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi’nin Başkanı, Sn Nilson ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye Delegasyonu’nun Başkan Yardımcısı, Sn Szombati tarafından onurlandırıldı.
21 Aralık’ta AB ve Türkiye’de Kadın hakları konulu bir konferans düzenlendi. İki oturum şeklinde düzenlenen konferansın biri ‘İş yerinde eşitlik’ ve diğeri ‘Aile içi şiddetin ortadan kaldırılması’ konuluydu. Bu oturum boyunca yapılan katkılar, KİK’in sonraki toplantısında kabul edilecek ortak deklarasyona yansıtılacaktır. Türkiye’deki kadınların durumu çok önemli görüldüğünden, KİK, bu konular üzerinde çalışmaya devam edecektir.
AB-Türkiye ilişkileri
KİK, Suriye ile Türk sınırı boyunca gerilimin endişe verici yükselişinden duyduğu kaygıyı ifade eder. Katılımcılar, Türkiye’nin ve AB’nin Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin yaşam koşullarını daha da iyileştirmek amacıyla ortak hareket etmelerini önerir. KİK, Türkiye ve AB’nin, dış politikada ortak pozisyon alma çabalarını, özellikle Orta Doğuda devam etmekte olan sürece ilişkin çalışmalarını sürdürmesi gereğini yineler.
KİK, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye 2012 ilerleme raporunda, temel özgürlüklerden, ifade özgürlüğü, kurum ve kuruluşların özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı hususlarında eksikliklerin giderilmesinin tavsiye edilmesini not eder. KİK, Türk yetkililerine medyanın durumunu iyileştirerek, bağımsız yargı ve ifade özgürlüğünü garantilemesi için çağrıda bulunur. AB kurumları ve AB Üye Devletlerinin, Türkiye’ye AB müzakere sürecinde yeni fasılları açması için, KİK, bu temel konularda ilerlemenin yararlı olacağı konusunda ısrar eder.
KİK, mevcut AB Dönem Başkanlığında toplantının olumlu şekilde tamamlanmış olmasının, her iki tarafta da sivil toplumun katılım sürecine daha fazla katkı sağlama konusundaki kararlılığını memnuniyetle karşılar. KİK, Türk hükümetine Ankara Protokolü’nü tam olarak uygulaması ve böylece 11 Aralık 2006 tarihli Konsey kararı ile askıya alınan müzakerelerin sekiz faslının açılmasını kolaylaştırması için çağrıda bulunur. KİK, ayrıca, Kıbrıs Türk Toplumu’nun ekonomik kalkınmasına ilişkin Avrupa Birliği Konseyi’nin 22 Ocak 2007 tarihli kararını dikkate alır.
KİK, üçlü danışma süreci yoluyla sosyal ortakların etkin katılımını sağlayan ve sendikalar ve toplu iş sözleşmelerine ilişkin yeni yasanın kabulüne götüren çalışmaları memnuniyetle karşılar. KİK, sendikal haklar konusunu gündeminin üst sıralarında tutmak üzere yeni yasanın etkisini yakından izleme isteğini vurgular. Türkiye'de bu alandaki mevzuatın AB ve ILO standartlarına getirilmesinin katılım müzakerelerinin Sosyal Politika ve İstihdam başlıklı 19. Faslının açılış kriteri olduğunu göz önünde tutarak, KİK gelecek toplantısında Türkiye'de sendikal hakların durumu hakkında güncelleme niteliğinde ortak rapor temelinde bir tartışma düzenleyecektir.
KİK, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve demokratikleşmeye doğru önemli bir adım olarak Türkiye’de bir Ombudsman seçimini olumlu karşılar. Bununla birlikte KİK, Ombudsmanın bağımsızlığının ve tarafsızlığının garanti edilmesi için çağrıda bulunur.
KİK, göç ve sınır yönetimini iyileştirmeyi amaçlayan AB-Türkiye geri kabul anlaşmasının görüşülmeye başlanmasından memnuniyet duyar. KİK, aynı zamanda vize liberalleşmesi görüşmelerinin çok kısa bir zaman içerisinde başlayacağını beyan eden İç İşleri Komiseri Cecilia Malmström’un açıklamasını memnuniyetle karşılar. KİK, Türkiye için vize liberalleşmesi konusunda bir yol haritası oluşturması için Komisyona çağrı yapar ve Türk vatandaşları için vizeye erişimin kolaylaştırmasının önemine yeniden vurgular.
KİK, Türk yetkililer, AB kurumları ve AB Üye Devletlerine, katılım müzakereleri için bloke edilmiş fasılları göz önünde tutarak, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine gelecek aylarda yeniden ivme kazandırmak için çağrıda bulunur. KİK, sürecin hareket edilemez hale gelmesi nedeniyle Türk vatandaşları arasında AB’ye katılım desteğinin son yıllarda keskin şekilde düşmesini üzüntüyle karşılar. KİK, koşulların yerine getirilmesi durumunda, Türkiye’nin AB üyeliğine olan inancını vurgular.
Pozitif gündeme bir sivil toplum katkısı
KİK, Bakan Bağış ve Komisyon Üyesi Füle tarafından bu yıl başında açıklanan pozitif gündeme olan desteğini yineler. KİK, Türk yasalarını AB müktesebatı ile uyumlu hale getirme çalışmalarında bu yeni platformu diyalog aracı olarak kullanmaya davet eder. KİK üyeleri, bu yeni sürecin katılım müzakerelerinin yerine geçmeyeceğini anımsatır, ancak AB ve Türkiye’ye daha yakın bir ilişki sağlayacağını vurgular. KİK üyeleri, diyalog için oluşturulan bu yeni çerçevenin katılım müzakerelerinde açılan yeni fasıllara ilişkin çalışmaların daha hızlı ilerlemesine katkı sağlamasını bekler.
KİK, bu yeni süreç içerisinde diyalogun parçası olarak AB ve Türk sivil toplumundan tarafların bir araya gelmesi için yaratılan fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgular. KİK üyeleri, bunun hem AB hem Türkiye’den kamu otoriteleri ve sivil toplum örgütleri arasında ve sivil toplum içerisinde daha güçlü bağlar inşa etmeye ve karşılıklı anlayışın artmasına katkıda bulunacağına vurgu yapar. KİK üyeleri, bu diyaloga katkı yapmak ve siyasi otoritelerden onları sürece dahil etmelerini istemenin önemi üzerinde ısrar eder.
KİK, pozitif gündemin kabul edilmesinden hemen sonra çalışmaların başlamasından, altı çalışma grubunun hızlı bir şekilde kurulmasından ve ilk toplantılarını gerçekleştirmiş olmalarından memnuniyet duyar. KİK üyeleri, ilgili siyasi otoriteleri sivil toplum temsilcilerinin bu çalışma gruplarının her birine dahil edildiklerini sağlamaları için davet eder.
KİK, Türkiye’nin dünyadaki 16ncı en büyük ekonomi ve AB’nin altıncı en büyük ticaret ortağı olduğunu anımsatır. KİK, 2009 ve 2011’de AB ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin 80 milyar €’dan 120 milyar €’ya çıkmasını memnuniyetle karşılar ve Türkiye içindeki güncel dinamik ekonomik büyümenin daha derin ve hatta daha yakın bir AB-Türkiye ticaret ilişkisini desteklediğine vurgu yapar.
KİK üyeleri, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin derinleştirmelerinin önemini belirtti; ve özellikle hizmet, yatırım ve yatırımların koruması ve kamu alımları alanında bir müzakere turunun araştırılmasını ister.
KİK, AB’nin üçüncü ülkeler ile tamamladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarını, Türkiye’nin de sonuçlandırmasını Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye zorunlu kıldığını not eder. KİK, Avrupa Topluluğu’nun müzakerelerde elde ettiği tavizler, Türkiye’yi içermezken, Türkiye’nin AB’nin vermiş olduğu tavizleri yerine getirmek zorunda olması konusuna acilen çözüm bulması çağrısında bulunur. AB’nin ve Türkiye’nin önemli ticaret ortakları olan ülkelerle, AB’nin imzaladığı ve önümüzdeki dönem imzalayacağı STA’ları Türkiye’nin de tamamlamasının aciliyetini vurgular. KİK, çözüm bulmaya katkı sağlamak üzere, bu konuyu takip edilecek konular arasına alır.
KİK, AB ve Türk otoritelerini bir Avrupa-Akdeniz serbest ticaret alanı yaratılmasında yakın işbirliği içinde çalışmak için yüreklendirir.
KİK üyeleri, AB, Ekonomi Bakanlığı ve TOBB işbirliğinde Türkiye’deki AB Delegasyonu tarafından desteklenen, AB –Türkiye’deki işletmelerin üçüncü ülke piyasalarıyla eşleştirilmesini hedefleyen Küresel İş Köprüleri girişimini memnuniyetle karşılar. KİK, özellikle Euromed ülkelerinde iş geliştirme ve girişimciliği geliştirmek için, AB ve Türkiye’deki KOBİleri bu girişimde yer almaları konusunda destekler.
KİK, yeni bir Anayasa ile Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, temel hak ve özgürlüklerin politik sistemde sunulması için bir fırsat olduğunu anımsatır. Bu fırsattan yararlanmak için bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin yeni Anayasadan alacakları güç ile politik sürece dahil olması sağlanmalıdır.
KİK, yeni Anayasa yapım sürecinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tartışmalardan önce ülke çapında vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin de dahil olduğu geniş kapsamlı katkı toplama yöntemini memnuniyetle karşılar. Ayrıca, yeni bir Anayasa yazmayı yazmakla görevli Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonunda, siyasi güçlerin dengeli katılımını övgüyle karşılar.
Bununla birlikte KİK, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonunun 31 Aralık 2012 tarihinde TBMM’ye sunması beklenen ilk taslağa ilişkin bir gelişme olmamasından kaygı duyar.
KİK, bu nedenle kalan tartışmalı konular üzerinde uzlaşma sağlanması için Uzlaşma Komisyonunu cesaret eder.
KİK, özellikle temel hak ve özgürlükler başlığı altında, Uzlaşma Komisyonunun çok az maddesine çözüm bulabilmiş olmasından üzüntü duyar.
Bir sonraki KİK toplantısı
KİK’in 32nci toplantısı, 2013’ün ilk döneminde AB’de yapılacaktır.
Bu bildirge Türk makamları, AB kurumları, Türk ve AB sivil toplum kuruluşları ve basına gönderilmiştir. AB-Türkiye KİK çalışma belgeleri ve daha detaylı bilgi için sekreteryalara başvurabilirsiniz: Sn. Mustafa Bayburtlu, AB Dairesi Başkanı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB). (Tel.: 00.90.312.218.23.80; email: mustafa.bayburtlu@tobb.org.tr) ve Sn. Aurélien Juliard, İdareci, Dış İlişkiler Şubesi, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi (Tel.: 00.32.2-546.99.69; email:aurelien.juliard@eesc.europa.eu).
Daha fazla bilgi:http://www.eesc.europa.eu/?i=portal.en.eu-turkey-jcc ‘de mevcuttur