Dilek Yarımadası Milli Parkı, Ege Böl- gesi'nde, doğal çevrenin korunması amacıy-
dilekçe 156
la ayrılmış, adını üstünde bulunduğu yarımadadan alan park. Aydın ilinin batı kesiminde yer alan Sisam Adası yakınlarına kadar sokulur. Aydın Dağlarının uzantısı olan Samsun Dağı (eskiden Mykale) yarımada üzerinden Sisam'a geçer. En yüksek noktası 1.237 m'lik Dilek Tepesidir. Saru- han-Menderes Masifinin bir parçası olan Dilek Yarımadasında pek çok kanyon vadi bulunur ve bunlardan en önemlisi Oluk Kanyonudur.
Yarımadanın kıyılarındaki Güzelçamlı, Küçük Kalamaki, Büyük Kalamaki, Karapınar ve Karine plajlarında bitki örtüsü denize kadar uzanır. Akdeniz ikliminin etkisi altında yazlar kurak, kışlar bol yağışlı geçer. Bu yüzden kışın Olukdere, Bal Deresi gibi akarsularda bol su bulunur. Doğu- batı doğrultusunda uzanan Samsun Dağının kuzey ve güney yamaçlarında farklı bitki örtüsü vardır. Daha çok güney yamaçlarında kızıl çam ve kara çamlar görülür. Genellikle kuzey yamaçlarda rastlanan bitki örtüsünde ardıç, meşe, karaağaç, akçaağaç, dişbudak, üvez, badem, keçiboynuzu, ahlat, delice (yabani zeytin) gibi çok çeşitli türler yer alır. Burada Akdeniz bitki örtüsünün hemen bütün çeşitleri bir arada görülür. Bunun yanında ıhlamur, kestane ve pırnal meşesi gibi Karadeniz Bölgesi ormanlarına özgü ağaçların da bulunması sonucu ulusal park doğal bitki örtüsü açısından bir botanik bahçesini andırır ve bu nedenle bilimsel açıdan değer kazanır. Yabanıl hayvanlardan çakal, tilki, sansar, yaban domuzu, porsuk, kurt; kuşlardan güvercin, üveyik, keklik, çulluk, ördek, toy, akbaba, kartal, atmaca gibi türler bulunur. Çevresindeki denizde bulunan balıkların en önemlileri kefal, çipura, levrek, sinarit, turna, sarpa, palamutbalığı, barbunyabalı- ğı, mercanbalığı, fangri ve trançadır. Akdeniz ülkelerinde korunmaya alınan ve son yıllarda pek rastlanmamaya başlayan Akdeniz foku ile deniz kaplumbağası bu kıyılarda uygun yaşam koşulları bulmuştur. Aydın'ın Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içerisinde Dilek Yarımadasını içine alacak biçimde 10.985 hektarlık bir alan, yabanıl yaşam kaynaklarını koruma amacıyla 19 Mayıs 1966'da ulusal park olarak ayrılmıştır. Geçmişte yanlış hayvan otlatma ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan yangınlar yörede doğal yaşamı olumsuz biçimde etkilemiştir. Ulusal parkın kurulmasından sonra ormanlar kendisini hızla yenilemekte ve yabanıl hayvan sayısı artmaktadır. Günümüzde yabanıl yaşam korunmaya alınmışsa da, geçmişteki düzensiz avlanma yüzünden artık burada Anadolu parsına rastlanmamaktadır.
Ulusal parkın zengin doğal ve bilimsel değerleri yanında, yörede tarihsel ve kültürel kaynaklar da vardır. On iki İon kentinin İÖ 8. yüzyılda kurmuş oldukları Panionion adlı birliğin meclis binasının kalıntıları park alanındadır. Ulusal parka Kuşadası'ndan ve Söke'den karayoluyla ulaşılır. Ayrıca parkın içini dolaşan ve koylara inen yollar da vardır. Koylarda teknelerle de dolaşılabilir. Ulusal park kıyısının bazı kesimlerinde Orman Genel Müdürlüğü tarafından kurulmuş piknik yerleri ile çeşmeleri, duşları ve kabinleri bulunan plaj tesisleri vardır.
Dostları ilə paylaş: |