Eserin özgün adı: روش تفسیر قران Reveş-i Tefsir-i Kur’an Yayın Yönetmeni



Yüklə 3,24 Mb.
səhifə142/249
tarix03.01.2022
ölçüsü3,24 Mb.
#47656
1   ...   138   139   140   141   142   143   144   145   ...   249
Doğru Olmayan İstifadeler

Kurân’ın Kurân’la tefsiri ve ayetlerin tefsirinde diğer ayetlerden destek almanın lüzumu inkâr edilemez bir gerçektir. Ama tefsire konu olan ayeti açıklamada diğer ayetlerden istifade ederken bunu, âkil adamlar nezdinde kabul görmüş konuşma usulü ölçüsüne göre yapmak gerekir; bundan daha fazlasını, zan ve gümana dayalı özel istifadeleri ayetlere yüklememek gerekir. Dolayısıyla eğer bazı ayetler konuşma örfündeki kaidelere göre tefsire konu olan ayetin manasını tayin edemiyorsa zan ve gümana dayanarak onları söz konusu ayetin manasının belirleyicisi kılmamalıyız. Örneğin; müfessirlerden bazıları “Sonra Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı…”864 ayetinin tefsirinde “Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”865 ayet-i kerimesinden istifade etmişlerdir.866 Onlara göre Âdem’in, Rabbinden aldığı “kelimeler”den maksat Âdem ve eşinden nakledilen “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik…” sözüdür. Fakat bu istifade doğru değildir. Çünkü onlar her ne kadar mürtekip oldukları isyanın ardından tövbe makamında bu sözleri söylemişlerse de, hangi delile dayanarak Hz. Âdem’in, Rabbinden aldığı kelimelerin bunlardan ibaret olduğunu iddia ediyorlar? Bu sadece zanna dayanan bir sözdür. Hakkında açık ve kesin bir delil bulunmamakla birlikte aksi yönde şahitler vardır. Bu şahitlerden biri şudur: Araf suresinin 23 ve 24. ayetlerinden anlaşıldığı üzere Âdem’le Havva, “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik…” kelimelerini, Yüce Allah’ın “Birbirinize düşman olarak (yere) inin. Size yeryüzünde bir süre için yerleşme ve yararlanma imkânı vardır.” sözünden önce söylemişlerdir. Bakara suresinin 36 ve 37. ayetleri ise kelimelerin alınışının, Yüce Allah’ın, “Birbirinize düşman olarak (yere) inin…” sözünün ardından gerçekleştiğine delalet etmektedir. Bakara suresindeki ayetlerle Araf suresindeki ayetler birlikte mülahaza edildiğinde şu sonuç elde edilmektedir: Âdem’le eşi yasaklanmış meyveden yediklerinde Allah onlara şöyle buyurdu: “Sizi bu ağaçtan men etmedim mi ve şeytan sizin için apaçık bir düşmandır demedim mi?” Onlar özür dileme makamında dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik…” Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu: “Birbirinize düşman olarak (yere) inin…” Daha sonra Âdem, Allah’tan birtakım kelimeler aldı ve bunun etkisiyle Allah, onun tövbesini kabul etti. Sonra da şöyle buyurdu: “Hepiniz oradan inin. Eğer benden size bir hidayet gelirse, benim hidayetime uyanlara ne bir korku vardır, ne de üzüleceklerdir onlar.” Bu manaya delalet eden bir diğer şahit ise Şia ve Ehl-i Sünnet kaynaklarında geçen ve söz konusu kelimeleri “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik…” sözünden farklı şekilde tanıtan rivayetlerdir.867

Aynı şekilde bazıları “Küfre sapanlar, göklerle yer birbirine bitişik iken, onları ayırdığımızı görmediler mi…”868 ayetinde geçen “onları ayırdık” ifadesinden maksadın göğün yağmur vesilesiyle ve yerin ise bitkilerin yeşermesiyle yarılması olduğu şeklinde tefsir etmişlerdir. Bu tefsiri ise “Yağmurla dönüşü olan göğe ve yarılan yere andolsun ki”869 ayetlerine dayandırmışlardır.870 Fakat göğün ve yerin ayrılmasından maksadın birinci ayette geçen رَجْعِ/dönüş” (yağmur) ve ikinci ayette geçen صَدْع/yarılan” (bitkilerin yeşermesiyle yarılma) olduğuna dair açık bir delil bulunmamaktadır.

Tefsirlerde bu tür örneklerden çokça görülmektedir. Biz konuyu uzatmamak için bu iki örnekle yetindik.




Yüklə 3,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   138   139   140   141   142   143   144   145   ...   249




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin