6- Tecrübe Sonuçları
Birinci bölümde hatırlattığımız gibi Kurân ayetlerinin tefsirinde dikkate alınması gereken karinelerden birisi sözün konusundaki özelliklerdir. Oradaki bahiste şuna işaret ettik; bu kaidenin bir gereği olarak mesela doğal olayları konu edinmiş ayetlerde, bu doğal olaylara ait gerçek özelliklerin dikkate alınması gereklidir. Bu esasa göre bir insanın doğal olaylarla ilgili tecrübe yoluyla elde ettiği genel sonuçlar Kurân’ın tefsir kaynaklarından biri sayılmaktadır. Kurân-ı Kerim’de doğal varlıkların çeşitlerinden söz açılmış, onların nitelik ve niceliğine dair birtakım bilgiler beyan edilmiştir. Gökler ve yeryüzünden, onların nasıl yaratıldığından söz edilmiştir. Yeryüzündeki doğal varlıklardan; sular, denizler, bitkiler ve hayvanlardan söz edilmiştir. Ay, güneş ve yıldızlar gibi gökteki varlıklardan bahsedilmiştir. Bulut, yağmur ve rüzgâr gibi hava ile ilgili oluşlardan söz edilmiştir. Bunlar Kurân ayetlerinde sözü geçen çeşitli doğal fenomenlerdir. İlahi keramet ve hilafeti taşıyan insandan seçkin bir varlık olarak Kurân’da söz edilmiştir. Onun cismi boyutu, ruhani ve cismani boyutları arasındaki irtibat (ruh ile bedeni arasındaki etki-tepki), bireysel ve toplumsal boyutları birçok ayete konu edilmiştir.
Bu tür ayetlerde gündeme getirilen konular hakkında, yeterli ölçüde itibara sahip tecrübe sonuçlarından, tefsir kaynaklarından biri olarak, ayetleri anlama ve tefsir noktasında istifade edilebilir.
Bu alanda şuna dikkat etmekte fayda vardır; eğer bu sonuçlar halkın genelinin anlayabileceği türden olursa, bir kaynak olarak onun dikkate alınması zaruri olur ve onların dikkate alınmaması durumunda tefsir gerekli itibara sahip olmaz. Fakat sonuçlar ancak uzmanlar tarafından anlaşılacak konular olursa, doğal fenomenler hakkında yanlış bir tasvire dayalı açıklama ve tefsirleri reddetmek için bunlar dikkate alınmalıdır ve bunlar her alanda müfessir tarafından referans alınabilir.
Dördüncü Bölüm
Müfessirlerin
İhtiyaç Duyduğu İlimler
Müfessirlerin İhtiyaç Duyduğu İlimler
Birinci bölümde tefsir ilminin de diğer ilimler gibi birtakım kaidelere tabi olduğu, bunlara riayet etmenin ilahi muradın sahih istinbatında ve tefsirdeki hatanın asgariye inmesinde zaruri olduğu açıklanmıştı.
Zikri geçen kaidelerin riayet edilebilmesi için müfessir Kurân tefsirinde bilinmesi lazım olan ilimleri bilmelidir. Böylece bu kaidelere uyarak Kurân’ı tefsir etme gücünü elde eder. Bu esasa göre “müfessirlerin ihtiyaç duyduğu ilimler” tefsirde ihtiyaç duyulan konulardan sayılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |