Eshâb-i kiRÂM



Yüklə 4,48 Mb.
səhifə35/41
tarix25.07.2018
ölçüsü4,48 Mb.
#57938
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   41

-343-

yılır, kıymetli ve kuvvetli idi. Hamza, Resûlullahın yanına gelip, (Yâ Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”! Ebû Cehlden intikâmını aldım. Onu kana boyadım. Üzülme, sevin) dedi. (Ben böyle şeylerle sevinmem) buyurdu. (Seni sevindirmek, üzüntüden kurtarmak için, ne istersen yapayım) dedi. (Ben ancak senin îmân et-men ile, kıymetli bedenini Cehennem ateşinden kurtarman ile sevinirim) buyurdu. Hamza “radıyallahü anh”, hemen müslimân oldu. Kureyşin yanına gidip, müslimân olduğunu ve Allahın Peygamberini her sûretle koruyacağını güzel bir kasîde okuyarak bildirdi. Bunun müslimân olması ile, Muhammed “aleyhisselâm” çok sevindi. Müslimânlar, pek çok kuvvet buldu.

Medîneye hicret etdi. Bedr gazâsında, fevkal’âde kahramanlık gösterdi. Uhud gazâsında da, otuzbir kâfiri Cehenneme gönderdikden sonra, Vahşî tarafından şehîd edildi “radıyallahü teâlâ anh”. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, buna çok üzüldü. Çok ağladı. Cenâze nemâzını kıldı. Şehîd olduğu zemân elliyedi yaşında idi. Vahşî de “radıyallahü anh” sonra müslimân oldu. 134, 250, 379, 380, 381, 384, 397, 398.

117 - HÂRÛN REŞÎD: Abbâsî halîfelerinin beşincisidir. Mu-hammed Mehdînin oğlu, Ca’fer Mensûrun torunudur. 148 de tevellüd, 193 [m. 809] de Tûs şehrinde vefât etdi. Tûsdadır. 170 de kardeşi Mûsâ Hâdî vefât edince, halîfe oldu. Babası zemânında, iki def’a rumlarla harb etmişdi. Kahramanlık göstermişdi. Üsküdara kadar gelmişdi. Halîfe iken, Ereğliye kadar aldı. Dokuz def’a hac edip Medîne, Mekke halkına çok ihsânda bulundu. İlm ve san’at sâhiblerine çok yardım ederdi. Çok âdil idi. Fekat vezîri, Bermekîlere sert cezâ verdi. İmperatör Şarlman ile dostluk kurdu. Ona hediyyeler gönderdi. Bu arada gönderdiği su ile işliyen bir sâat, Avrupalılara hayret vermişdi. Zevcesi Zübeyde, Mekke-i mükerremenin her yerine (ayn-ı Zübeyde) denilen çeşmeler ve havzlar yapdırdı. 83, 88, 311, 315, 329, 338, 350, 360, 399.

118 - HASEN BİN ALÎ: Hazret-i Alînin büyük oğlu, Resûlullahın torunudur. Oniki imâmın ikincisi, islâm halîfelerinin beşincisidir. Hicretin üçüncü yılı, Ramezân ortasında, Medînede tevellüd, 49 da, Medînede vefât etdi. (Mir’ât-i kâinât)da diyor ki, (Hazret-i Mu’âviye, kendinden sonra yerine Hazret-i Haseni “radıyallahü anhümâ” halîfe yapmağa karar verdi. Bunu millete i’lân etdi. Yezîd, babasının bu kararını anlayınca, kendisi halîfe olmak için, Şâmdan hazret-i Hasenin zevcesine zehr gönderdi. Seni ben alacağım. Tepeden tırnağa kadar mal, süs eşyâsı içine koyacağım diye, onu aldatdı. Bu da, kendisini boşıyacak diye, zâten hazret-i

-344-

Hasene kin beslemekde idi ve onu zehrledi). Yüzü Resûlullaha çok benzerdi. Hilm, rızâ, sabr ve kerem sâhibi idi. Halîfe Osmânın evi sarıldığı zemân, babası tarafından, kardeşi ile birlikde imdâda gönderilmişdi. Kırk senesinde Kûfede halîfe oldu. Yedi ay sonra hazret-i Mu’âviye ile harb etmeği doğru görmeyip, hilâfeti kendi rızâsı ile ona bırakdı. Hazret-i Âişe, imâmın Resûlullahın yanına defn edilmesine izn verdi ve çok istedi ise de, Mervân, Bakî’ kabristânına defn etdirdi. Çocuklarına şerîf denir. 29, 47, 48, 60, 61, 62, 63, 66, 68, 69, 74, 101, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133, 134, 138, 140, 168, 181, 189, 193, 195, 221, 234, 235, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 250, 302, 331, 359.

119 - HASEN ÇELEBİ: Babası Muhammed şâhdır. Molla Fenârî soyundan olup, âlim ve kâmil idi. 840 da tevellüd, 886 [m. 1481] da vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. (Beydâvî) ve (Tecrîd)e, (Telvih)a, (Mutavvel)e, (Mevâkıf)a, (Vikâye)ye hâşiyeler yapmışdır. Başka eserleri de vardır. 90.

120 - HİND BİNT-İ UTBE: İslâmın büyük düşmânlarından Ut-be bin Rebî’a bin Abd-i Şems bin Abd-i Menâf kızı, Ebû Süfyânın zevcesi ve hazret-i Mu’âviyenin annesidir. Dahâ önce, Fâkih bin Mugîre Mahzûmînin zevcesi idi. Uhud gazâsında bulundu. Düşmân askerlerini harbe teşvîk ederdi. Mekkenin fethinde, zevcinden bir gün sonra, müslimân oldu. Resûlullahın hayr düâsını aldı. Yermük gazâsında, zevci ile birlikde islâm ordusunda bulunup, islâm askerini rumlara karşı harbe teşvîk etdi. 13 yılında Ebû Kuhâfe ile aynı günde vefât etdi “radıyallahü teâlâ anhümâ”. 12, 328, 355, 396, 398.

121 - HÜMÂYÛN ŞÂH: Mirzâ Muhammeddir. Hindistândaki Gürgâniyye devletinin ikinci sultânıdır. Mirzâ Bâbür şâhın oğludur. 913 de Kâbilde tevellüd, 963 de vefât etdi. 937 de Hükmdâr oldu. 946 ve 947 de Efgânistanda Şîr hâna mağlûb oldu. Îrâna sığındı. 962 de Efgân askerini mağlûb ederek tekrâr hükmdâr oldu. 963 [m. 1556] de vefât etdi. Dehlîdeki türbesi pek san’atlı ve zînetlidir. Hind sultânları 313.cü sahîfededir. 12, 372.

122 - HÜSEYN BİN ALÎ: Resûlullahın torunu, hazret-i Alînin ikinci oğludur. Oniki imâmın üçüncüsü ve Ehl-i beytin beşincisidir. Hicretin altıncı yılında tevellüd, 61 [m. 681] Muharremin onuncu günü Kerbelâda şehîd oldu. Çeşidli hadîs-i şerîflerle medh edildi. Hep babasının yanında idi. Babası şehîd olunca, Medîneye geldi. Hazret-i Mu’âviyenin vefâtında Yezîde bî’at etmedi. Kûfeliler kendisini çağırıp halîfe yapmak istedi. Kardeşi Muhammed bin Hanefiyye, ibni Ömer, ibni Abbâs ve dahâ nice Eshâb-ı Resûl mâni’ oldular ise de, nasîhatlerini dinlemeyip, yetmişiki kişi ile Mekkeden, Irâka yola çık-



-345-

dı. Yezîd, Şâmdan bunu haber alınca, Irâk vâlîsi, Ubeydüllah bin Ziyâde emr gönderip, Kûfeye sokma dedi. Bu da, Sa’d ibni Ebî Vakkâsın oğlu Ömerin kumandasında bir ordu gönderdi. Ömer, geri dönmesini bildirdi ise de, İmâm kabûl etmeyip harb etdi. Yanında bulunanlara da tekrâr tekrâr teslîm olun denildi ise de, 72 si de şehîd oluncıya kadar dövüşdü. Sinan bin Enes Nehâî, hazret-i İmâmı şehîd etdi. Mubârek oğlu, imâm-ı Zeynel’âbidîn on yaşında ve hasta yatmakda olduğu için öldürülmedi. Kadınlarla ve imâmın mubârek başı ile Şâma gönderildi. Mubârek başı, Mısrda Karâfe kabristânında medfûndur. 29, 48, 65, 68, 69, 74, 105, 106, 110, 115, 118, 127, 131, 133, 134, 136, 137, 138, 139, 140, 165, 181, 195, 221, 235, 242, 243, 244, 250, 280, 302, 316, 329, 331, 358, 399, 400, 401, 402, 408.

123 - HÜSEYN BİN ALÎ VÂ’İZ-İ KÂŞİFÎ: Sultân Hüseyn Baykıra zemânında Hiratda vâ’iz idi. (Mevâhib-i aliyye) adındaki fârisî tefsîri çok kıymetlidir. Muhammed bin İdris-i Bitlisî [982] ve serây hocalarından İsmâ’îl Ferruh efendi tarafından 1246 da türkçeye terceme edilmiş, ikincisi (Mevâkıb) tefsîri ismi ile basılmışdır. (Lübâbül-ihtiyârât ta’yîn-il-evkat) kitâbında nemâz vaktlerinin ta’yînini bildirmekdedir. 910 [m. 1504] da vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. 52, 101.

124 - HÜSEYN BUHÂRÎ: Hüseyn bin Yahyâ Buhârî, Hanefî âlimlerindendir. 400 [m. 1010] yılında vefât etdi. İmâm-ı Muhammedin (Câmi’ulkebîr)ini şerh etmişdir. 107.

125 - HÜSEYN HİLMİ IŞIK: Binüçyüzyirmidokuz [1329] hicrî yılına rastlıyan bindokuzyüzonbir [1911] senesinde Mart ayının sekizinci günü, güzel bir behâr sabâhı, İstanbulda, Eyyûb sultânda, Servi Mahallesi, Vezîrtekke sokağı Şifâ yokuşunda [1] numaralı evde tevellüd etdi. Babası Sa’îd efendi ve dedesi İbrâhîm pehlivan, Plevnenin Lofca kasabası, Tepova köyünden, annesi Âişe hanım ve annesinin babası Hüseyin ağa da, Lofca kasabasından idiler. Sa’îd efendi, doksanüç [hicrî 1295, mîlâdî 1878] Rus harbinde muhâcir olarak İstanbula gelmiş, Vezîrtekkesinde yerleşip evlenmişdi. Harb ve muhâcirlik sıkıntıları sebebi ile, hiçbir mektebe gidememiş, belediyyede kantar me’mûru olmuş, kırk seneden fazla, bu vazîfeyi yapmışdı. İstanbulun büyük câmi’lerinde, meşhûr hocaların derslerine aralıksız devâm ederek din bilgilerinde çok derinleşmişdi. Vazîfesi îcâbı matematiğin dört işlemini zihn ile yapmakda, o kadar mâhir olmuşdu ki, görenler şaşardı.

Beş yaşında, Eyyûb câmi’i ile Bostan iskelesi arasındaki Mihri Şâh Sultân ilk mektebine başladı. Burada iki senede Kur’ân-ı kerîmi hatm eyledi. Yedi yaşında Sultân Reşâd hânın türbesine bitişik



-346-

(Reşâdiyye nümûne mektebi)nde ilk tahsîlini yaparken, babası ta’tîl aylarında (Hakîm Kutbüddîn), (Kalenderhâne) ve (Ebüssü’ûd) din mekteblerine de gönderir, oğlunun iyi yetişmesi için çok gayret ederdi. Hüseyn Hilmi efendi [1924] senesinde ilk mektebi birincilikle bitirdi. İlk okulda, her dersden aldığı altın yaldızlı mükâfatları büyük bir albümü doldurmakdadır. O sene, Konyadan İstanbula getirilmiş olan (Halıcıoğlu askerî lisesi) giriş imtihânlarını pekiyi olarak kazanıp, o sene orta kısmı ikinci sınıfa birincilikle geçdi. Her sene takdîrler alarak [1929] da askerî liseyi birincilikle bitirip, askerî tıbbiyye mektebine seçildi. Tıbbiyye mektebinde ikinci sınıfa birincilikle geçdi. Eczâcı mektebini ve sonra Gülhâne hastahânesinde bir senelik stajını hep birincilikle bitirip, ilk önce, üsteğmen olarak, askerî tıbbiyye mektebine müzâkereci ta’yîn edildi. Eczâcı talebesi iken, Abdülhakîm efendinin tavsiyesi ile, Parisde çıkan (Le Matin) gazetesine abone olup, fransızcasını ilerletdi. Müzâkereci iken yine hocasının emri üzerine, Kimyâ yüksek mühendisliğini okumağa başladı. Yüksek matematikçi Von Misesden, mekanik profesörü Pragerden, fizikçi Demberden, teknik kimyâyı Gossdan okudu. Kimyâ profesörü Arndın yanında çalışdı. Takdîrlerini kazandı. Arndın yanında altı ay travay yapıp, (Phenylciyan-nitromethan-methyl esteri) cisminin sentezini yapdı ve formülünü tesbit et-di. Dünyâda ilk olan bu başarılı travayı, ingilizce olarak, 2 cild numarası ile Devlet matbaasında basdırılan fen fakültesi mecmû’asında ve Almanyada çıkan (Zentral Blatt) kimyâ kitâbının [m. 1937] târîh ve [2519] sayısında (H.Hilmi Işık) isminde yazılıdır. Hüseyn Hilmi Işık, 1936 senesi sonunda 1/1 sayılı Kimyâ yüksek mühendisliği diplomasını aldı. O sene Türkiyede ilk ve tek olarak kimyâ yüksek mühendisi olduğu, günlük gazetelerde yazıldı. Bu başarısından dolayı, askerî kimyâ sınıfına geçirilerek, Ankarada, Mamakda zehrli gazlar kimyâgeri yapıldı. Burada onbir sene kalıp, Auver fabrikası genel direktörü Merzbacher ve kimyâ doktoru Goldstein ve optik mütehassısı Neumann ile yıllarca çalışdı. Onlardan almanca da öğrendi. Harb gazları mütehassısı oldu. 1947 de Bursa askerî lisesinde kimyâ mu’allimi, sonra öğretim müdîri olmuş, burada ve sonra Kuleli ve Erzincan askerî liselerinde uzun seneler kimyâ dersi okutarak, yüzlerce subaya hocalık yapmış, kıdemli albay iken, 1960 ihtilalinde emekli yapılmışdır. Sonra, Vefâ lisesinde ve imâm hatîb okulunda ve Cağaloğlu, Bakırköy san’at enstitülerinde matematik, kimyâ hocalıkları yapıp, çok sayıda îmânlı genç yetişdirmişdir. 1962 senesinde Yeşilköyde Merkez eczâhânesini satın almış, sâhib ve mes’ûl müdîri olarak, uzun seneler halkın sıhhatine hizmet etmişdir. Siyâsete hiç karışmamış, hiçbir partiye bağlanma-

-347-

mışdır. Bölücülüğe, tarîkatçılığa, devlete, kanûnlara karşı gelmeğe, karşı olduğunu eserlerinde açıkça bildirmişdir. Türkiyenin ve bütün dünyânın her yerine gönderdiği muhtelif lisanlardaki kitâblarında, İslâm dîninin doğru olarak anlaşılması, islâm ahkâmının ve ahlâkının yayılması için çalışdı. Bunun için, dîni dünyâ çıkarlarına âlet edenlerin ve mezhebsizlerin iftirâ oklarına hedef oldu. 1391 [m. 1971] sonbehârında Dehlîyi, Diyobend ve Serhendi ve sonra Karaşiyi ziyâret etmiş, Pani-püt şehrinde, Senâullah hazretleri ile Mazher-i Cân-ı cânânın zevcesinin kabrlerinin ayak altında kaldıklarını görerek çok üzülmüş, beşyüz dolar vererek, her iki kabrin ta’mîr ve muhâfazasını te’mîn etmişdir “rahime-hullahü teâlâ”. [Hüseyn Hilmi Işık “rahmetullahi teâlâ aleyh”, 26 Ekim 2001 [9 Şa’bân 1422] de vefât etmiş olup, Kaşgârî dergâhı yanında medfûndur.]

Vezîr Tekkeyi Safranbolulu Muhammed İzzet pâşa, 1210 [m. 1795] de sadr-ı a’zam olunca, Nakşibendî meşâyıhı için yapdırdı. 159, 397.

126 - HÜSEYN TAYYİBÎ: Şerefeddîn Hüseyn bin Muhammed Tayyibî, büyük âlimlerdendir. Hadîs, tefsîr ve edebiyyâtda çok meşhûrdur. 743 [m. 1343] de vefât etdi. 118.

127 - İBNİ CÜREYC-İ MEKKÎ: Abdülmelik, hadîs âlimidir. İslâmda ilk kitâb yazandır. 150 [m. 767] de vefât etdi.

128 - İBNİ HACER-İ MEKKÎ: Ahmed bin Muhammed Şihâbüddîn Heytemî, Mekke-i mükerreme âlimi idi. 899 [m. 1494] da tevellüd, 974 [m. 1566] de vefât etdi. Şâfi’î mezhebinde derin âlim idi. Yalnız fıkh üzerinde yetmiş kitâb yazmışdır. Dört cild (Minhâc şerhi), Şâfi’î mezhebinin en kıymetli kitâbıdır. Eshâb-ı kirâm için yazdığı (Tathîr-ül cenân vellisan) ve (Savâık-ı muhrika) kitâbları birer şâheserdir. (Hayrâtülhisân fî menâkıbil-imâm-ı Ebî Hanîfetinnu’mân) kitâbı, İmâm-ı a’zamın üstünlüğünü gösteren çok kıymetli bir vesîkadır. Büyük günâhları bildiren (Zevâcir) kitâbı ile imâm-ı Nevevînin, Şâfi’î fıkhındaki (Minhâc) kitâbına yapdığı (Tuhfet-ül-muhtâc) ismindeki şerhi pek kıymetlidir. Fetvâ kitâbları ve dahâ nice eserleri vardır “rahime-hullahü teâlâ”. 12, 20, 25, 59, 75, 76, 77, 204, 259, 269, 354, 382, 405.

129 - İBNİ HALDUN: Büyük târîhcidir. Dedesi Haldun Hadremutludur. Kendi adı Abdürrahmân bin Muhammed Hadremîdir. Dedeleri Endülüsde yerleşmişdi. 732 [m. 1332] de Tunusda tevellüd etdi. 755 de Fas sultânı Ebû İnanın başkâtibi oldu. Çocuklarını Cezâire gönderip, kendisi 764 de Gırnataya gitdi. Sultân ibni Ahmer husûsî gemi göndererek çoluk çocuğu Cezâirden Gır-

-348-

nataya getirildi. Birçok yerlerde, sultânlara kâtiblik, vezîrlik edip, 780 de ders vermeğe başladı. 784 de İskenderiyeye, sonra Kâhireye gidip, Câmi’ulezherde ders verdi. Mısrda mâlikî kâdîsı oldu. Şâmda Timür Hândan çok saygı ve yardım gördü. 789 da hac etdi. 808 [m. 1406] de vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Yedi büyük cild târîhinden başka, eserleri ve şi’rleri de vardır. Târîhi, türkçeye ve Avrupa dillerine terceme edilmiş ve basılmışdır. 20.

130 - İBNİ HAZM: Alî bin Ahmed bin Sa’îd bin Hazm, Endülüsün büyük âlimlerinden idi. Devletin vezîri idi. Ceddi, Ebû Süfyânın oğlu Yezîdin âzâdlısı idi. 384 [m. 994] de Kurtubada tevellüd, 456 [m. 1064] de vefât etdi. Kelâm, fıkh âlimi, tabîb, şâir ve felesof idi. Her fende çok kitâbı vardır. (Kitâbül imâmeti velhilâfe fî siyerilhulefa) kitâbı kıymetlidir. Ne yazık ki, felsefeye dalarak, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere, kendi aklına göre ma’nâ vermiş, Ehl-i sünnetden ayrılmış, sapıtmışdır. Selef-i sâlihînin, kemâlini kavrıyamamış, din büyüklerine saygısızlık göstermişdir. Bu sebeble, memleketinden sürülerek, çölde vefât etmişdir. 15.

131 - İBNİ HÜMÂM: Kemâleddîn Muhammed bin Abdülvâhid Sivâsî, hanefî fıkh âlimlerindendir. (Tahrîr-ül-üsûl) kitâbı ve (Fethulkadîr) ismindeki (Hidâye) şerhi meşhûrdur. Birkaç cild olup, Hindistânda, Mısrda, İstanbulda basılmışdır. 790 [m. 1388] da tevellüd, 861 [m. 1457] de vefât etdi. 90, 317, 406.

132 - İBNİ HİLLİKÂN: Şemseddîn Ahmed bin Muhammed bin İbrâhîm, İrbilde, 608 de tevellüd etdi. Bermek oğullarındandır. Büyük âlim ve meşhûr târîhcidir. Halebde, Mısrda ders verdi. 651 de Şâmda Kâdıl-kudât [temyiz reîsi] oldu. 660 da Mısra gitdi. 676 da tekrâr Şâmda Kâdıl-kudât oldu. 681 [m. 1282] de Şâmda vefât etdi. (Vefiyyâtül-a’yân) târîh kitâbı çok kıymetli olup, şerhleri, ilâveleri ve çeşidli dillere tercemeleri yapılmışdır. Şâfi’î idi “rahimehullahü teâlâ”. 20.

133 - İBNİ MELEK: Abdüllatîf bin Abdül’azîz Hanefî fıkh âlimidir. İzmir Tirede ders verirdi. İbnissâ’atînin (Mecma’ulbahreyn) kitâbını ve Nesefînin (Menâr) kitâbını ve (Vikâye)yi ve (Meşârikul-envâr)ı şerh etmişdir. 801 [m. 1399] de Anadoluda Tirede vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. 46.

134 - İBNİ MÜNZİR: Ebû Bekr Muhammed bin İbrâhîm, babası gibi Nişâpûr âlimlerindendir. Şâfi’î mezhebinde idi. Üçyüzonsekiz 318 [m. 930] yılında Mekke-i mükerremede vefât etdi. Çok kitâb yazdı “rahime-hullahü teâlâ”. 118.

135 - İBNİ NÜCEYM: Zeynel’âbidîn bin İbrâhîm, hanefî



-349-

fıkh âlimlerindendir. 926 da tevellüd, 970 [m. 1562] de vefât etdi. Fıkhda (Eşbâh) kitâbı çok kıymetlidir. Çeşidli şerhleri vardır. (Bahrurrâık fî şerh-i Kenz-iddekâık), (Zeyniyye) risâleleri ve fetvâları meşhûrdur. Çeşidli şerhleri vardır.

Ömer bin İbrâhîm ibni Nüceym, Zeynel’âbidîn ibni Nüceymin kardeşi ve talebesidir. 1005 de vefât etdi. Mısrda büyük kardeşinin yanındadır “rahime-hullahü teâlâ”. (Nehrülfâık fî şerh-i Kenz-iddekâık) kitâbı çok kıymetlidir. 53.

136 - İBNİ SA’D: Muhammed bin Sa’d, Basralıdır. Vâkıdînin kâtibi idi. 230 [m. 845] da vefât etdi. (Tabakât-us-Sahâbe) kitâbı onbeş cilddir. Sonra bunu kısaltmışdır. 20.

137 - İBNİ SEMMÂK: Ebül’Abbâs Muhammed bin Subh, nasîhat ve va’zları ile meşhûrdur. Hârûnürreşîd, kendisini çok sa-yardı. 183 [m. 799] de Kûfede vefât etdi. 31.

138 - İBNİ ZİYÂD: Ubeydüllah bin Ziyâd bin Ebû Süfyân bin Harbdır. Hazret-i Mu’âviye, 53 yılında Ziyâd bin Ebû Süfyân vefât edince, bunun oğlu Ubeydüllahı Horasan vâlîsi yapdı. Ubeydüllah o zemân yirmibeş yaşında idi. 54 senesinde bunu kumandan yapdı. Ceyhun nehrini develerle geçip Buhârâyı aldı. 55 de, Basrâ vâlîsi oldu. 58 de Hâricîler Basrada isyân edince, bunları perîşân etdi. Yezîd zemânında, Kûfe vâlîsi oldu. Kerbelâ vak’asına sebeb oldu. Yezîdin vefâtında Irakda halîfe olmak istedi. Halk kabûl etmedi. Şâma kaçdı. Mervân, Abdüllah bin Zübeyre bî’at etmek istiyordu. Mervânın zihnini çeldi. Mervânın ve oğlu Abdülmelikin zemânlarında Şâmda kumandan idi. Kûfedeki isyânı basdırdı. 67 de âsîler Kûfede tekrâr toplanıp (Muhtâr) bunlara reîs olup, İbrâhîm ibni Üştür kumandasında ordu kurup, Şâmlıları mağlûb etdi ve İbni Ziyâdı öldürdü. Abdüllah bin Zübeyr, kardeşi Mus’âb bin Zübeyri Basra vâlîsi yapdı. Basralılar, Kûfelilerle harb edip, gâlib geldi. 67 deki bu savaşda, Muhtar öldürüldü. 63, 139, 140, 346, 354, 400, 401.

139 - İBRÂHÎM HÂLİD: İbrâhîm bin Hâlid için, Ebû Sevr maddesine mürâceat buyurula. 88.

140 - İKRİME: Ebû Cehlin oğludur. Önce, islâmın büyük düşmânı idi. Mekkenin feth günü, öldürülmesi emr buyurulan altı kişiden biri idi. O gün Mekkeden kaçıp, gemiye bindi. Yolda şiddetli fırtına oldu. Batmak üzere iken, kurtulursa, Resûlullahın ayaklarına kapanmağı adadı. Fırtına durdu. Yemene çıkınca müslimân oldu. Dahâ önce îmân etmiş olan amcasının kızı zevcesi ile Medîneye geldi. Afv buyuruldu. İslâma çok hizmet etdi. Hazret-i



-350-

Ebû Bekr zemânında, mürtedlerle savaşda, son gayreti ile çalışdı. Kumandan olarak Umman ve Yemene gönderildi. Şâm fethinde de bulundu. Yermük gazâsında çok kahramanlık gösterdi ve şehîd oldu “radıyallahü teâlâ anh”. 95, 355.

141 - İMAM-I RABBÂNÎ: Adı Ahmeddir. Hindistânda yetişen en büyük islâm âlimidir. Âlimlerin üstünü, vâsılların reîsi, hârikaların, kerâmetlerin mazharı, sonsuz derecelerin câmi’i, hakîkat ehlinin öncüsü idi. Hazret-i Ömerin yirmisekizinci torunudur. Hicretin 971. ci ve mîlâdın 1563. cü senesi aşûre günü, Serhend şehrinde tevellüd etdi. Yüksek derecesinin en büyük şâhidi (Mektûbât) kitâbıdır. Muhammed Ma’sûmun talebesinden Muhammed Bâkır Lâhôrî, (Mektûbât)ı fârisî olarak kısaltıp, (Kenz-ül-hidâyât) ismini vermişdir. Yüzyirmi sahîfe olup, 1376 [m. 1957] de Lahorda basılmışdır. Mektûbâtın birinci cildinin türkçe tercemesi, (Mektûbât Tercemesi) ismi ile 1402 [m. 1982] de İstanbulda basılmışdır. Müceddidiyye, Kâdiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye ve Çeştiyye büyüklerinin bütün kemâlâtına mazhar idi. Bedreddîn-i Serhendînin fârisî (Hadarâtülkuds) kitâbında ve Muhammed Hâşim-i Kişmînin fârisî (Berekât) kitâbında ve Mektûbâtın arabî tercemesi olan (Dürerül-Meknûnât) kitâbının hâşiyesinde ve arabî (Hadâık-ulverdiyye)de kerâmetleri, hâl tercemeleri geniş yazılıdır. (Mektûbât)ın fârisîsinin temâmı ve (Berekât) kitâbı, 1977 de İstanbulda basdırılmışdır. Urvetülvüskâ Muhammed Ma’sûm-i Fârûkînin torunu olan, Gülâm Muhammed Ma’sûmun talebesi, hâce Muhammed Fadlüllah “kaddesallahü teâlâ esrârehüm-ül’azîz” yazmış olduğu (Umdetül-makâmât) kitâbında, İmâm-ı Rabbânînin ve üstâdlarının ve talebesinin hayâtlarını uzun bildirmekdedir. Bu kitâb, fârisîdir. Hindistânda basılmışdır. Muhammed Fadlüllah 1238 [m. 1823] de Kandihârda vefât etdi. Hâce zâde Ahmed Hilmi Efendinin, İstanbulda 1318 de basılan türkçe (Hadîka-tül-Evliyâ) kitâbı da imâm-ı Rabbânînin ve üstâdlarının hayâtını ve kerâmetlerini bildirmekdedir. (Mektûbât)ın fârisî aslı ve arabî tercemesi kısaltılarak (Müntehabât) ismi ile, İstanbulda ayrı ayrı basdırılmışdır. İmâm-ı Rabbânî hicretin binotuzdört [1034] ve mîlâdın [1624]. cü senesi safer ayının yirmi dokuzuncu salı günü vefât eyledi. Serhendde, âile kabristânındadır “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”. 21, 22, 32, 47, 48, 54, 55, 68, 72, 78, 82, 104, (141), 199, 220, 222, 225, 234, 235, 243, 263, 269, 411.

142 - İMRÂN BİN HASÎN: Eshâb-ı kirâmdandır. Hayberin fethi senesi [yedinci yılda, Hudeybiyeden sonra feth edilmişdir] îmâna geldi. Ondan sonraki gazâlarda bulundu. Hazret-i Ömer,



-351-

fıkh öğretmek için Basraya gönderdi. Abdüllah bin Âmir tarafından Basra kâdîsı yapıldı. 52 de Basrada vefât etdi “radıyallahü teâlâ anh”. 106, 193.

143 - İZZEDDÎN ALÎ: Alî bin Muhammed ibni Esîr Cizrî, târîh kitâbları ile meşhûr olmuş bir âlimdir. 555 de, Cezîre-i ibni Ömerde tevellüd, 630 [m. 1232] de Mûsulda vefât etdi. (Kâmil) adındaki târîh kitâbı, Âdem aleyhisselâmdan, 628 yılına kadar olan olayları anlatmakdadır. Bu kitâb mîlâdın 1866 yılında Hollandada (Laiden) şehrinde oniki büyük cild olarak basıldı. Sonra, Mısrda basıldı. Eshâb-ı kirâmdan yedibinbeşyüz sahâbînin hayâtını anlatan (Üsüd-ül gâbe) kitâbı, târîh kitâblarının şâheseridir. Beş cild olup, Mısrda Vehbiyye matbaasında, 1280 de basılmışdır. Kuds âlimlerinden Bedreddîn Muhammed bin Yahyâ ve Muhammed bin Muhammed Kaşgârî [709] bu kitâbı ayrı ayrı kısaltmışlardır. Sem’ânînin (Kitâbül-ensâb) eserini kısaltarak ve düzelterek hâzırladığı, üç cild bir eseri dahâ vardır. Her üç eser de türkçeye çevrilmemişdir. 20, 250.

144 - KÂDÎ EBÜLHASEN: Alî bin Nu’mân Magribî, 329 da Magribde tevellüd, 374 [m. 985] de vefât etdi. Mısrda, Fâtımîler zemânında, dokuz sene Kâdılkudât oldu. Âlim idi. 85.

145 - KÂDÎ İYÂD: Ebülfadl İyâd bin Mûsâ, hadîs âlimi idi. 476 da Septede tevellüd, 544 [m. 1150] de Merâkişde vefât etdi. Endülüsde tahsîl etdi. Septede, Gırnatada kâdî oldu. Çok kitâb yazmışdır. (Meşârikul-envâr) ve (Şifâ) kitâbları meşhûrdur “rahime-hullahü teâlâ”. 75.

146 - KÂDÎ ŞÜREYH: Ebû Ümeyye bin Hars, Tâbi’înin büyüklerindendir. Hazret-i Ömer zemânında Kûfe kâdîsı idi. Hazret-i Alî halîfe iken, bunun huzûrunda, bir zimmî ile mürâfea olunmuşdu. Çok âdil idi. Fıkh âlimi idi. 87 [m. 706] da 120 yaşında vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. 47, 169, 234.

147 - KÂDÎZÂDE AHMED EFENDİ: Ahmed Emîn bin Abdüllah, 1133 de tevellüd, 1197 [m. 1783] de vefât etdi. Kâdî idi. (Tarîkat-i Muhammediyye) kitâbını ve (Birgivî vasiyyetnâmesi)ni şerh etmişdir. (Ferâid-ül-fevâid) adındaki âmentü şerhi pek fâidelidir. Çok baskısı vardır. 90, 94.

148 - KARAMÂNÎ KEMÂLEDDÎN: İsmâ’îl Kemâleddîn, müderris idi. Kemâl-i Rûmî ve Kara Kemâl denir. 920 [m. 1514] de vefât etdi. (Akâid-i Nesefî) şerhine ve (Mevâkıf) şerhine ve (Vikâye) kitâbına ve (Beydâvî tefsîri)ne ve (Keşşâf)a hâşiyeleri



Yüklə 4,48 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin