Eski ile yeninin, Divan şiiri ile Tanzimat nazmının yan yana yaşadığı bu dönem, alışkanlıklarla yenilik heveslerinin bileşimine çalışılan bir çabanın izlerini taşır



Yüklə 445 b.
tarix25.10.2017
ölçüsü445 b.
#12738


ZİYA PAŞA

  • Eski ile yeninin, Divan şiiri ile Tanzimat nazmının yan yana yaşadığı bu dönem, alışkanlıklarla yenilik heveslerinin bileşimine çalışılan bir çabanın izlerini taşır.


ZİYA PAŞA

  • Ziya Paşa, bütün kimliği ve kişiliğiyle, ömrünün sınırları ve davranışlarıyla, keskin dönemeçlerdeki vazgeçişleri ve

  • birbirini inkâr eden girişimleriyle... Tanzimat devrini en iyi belirleyen bir kararsızlığın temsilcisidir.



ZİYA PAŞA

  • Abdülhamit Ziyaettin

  • -tabiî İstanbul'da-

  • 1825'de doğar. Beyazıt Rüştiyesinde okur,

  • özel öğretmenlerle

  • Arapça ve Farsça’yı

  • evde öğrenir,



ZİYA PAŞA

  • 15 -17 yaşlarında

  • Sadâret Mektubi Kalemine

  • girerek memurluğa başlar,

  • görevi mabeyin kâtipliğine dönüşünce (1855),

  • Babıâli karşısında

  • Saray yanında yer alır.



ZİYA PAŞA

  • Bundan sonraki ömrü hep bu şartlanmayla geçecek,

  • Âli Paşa'ya karşı aldığı tavır onun bütün kişiliğini damgalayacaktır.



ZİYA PAŞA

  • Aile bakımından bir desteğe dâyanamamanın eksikliğini

  • Ziya Bey, saraya yaranmakta bulacağını sanır;

  • zeki, haris ve acelecidir.



ZİYA PAŞA

  • Bilgisinin ve yeteneğinin ödeneğini çabucak ister. Kıbrıs (1861) ve Amasya (1863) mutasarrıflıkları, umut ettiği mevkileri kendisine sağlamadığı için genel bir kırgınlık içindedir.



ZİYA PAŞA

  • Devlet memurluğu ile gazete yazarlığını birlikte sürdürmek ister; dengenin Babıâli Paşalarına kaydığını görünce Mustafa Fazıl Paşa'nın çağrısını kabul ederek Paris'e kaçar (1867).



ZİYA PAŞA

  • Ne var ki Namık Kemal'in Magosa'da bulunduğu sıralarda Ziya Paşa, padişah hizmetinde ve yüksek mevkilerdedir:



ZİYA PAŞA

  • Maarif müsteşarlığında (1876),.. Suriye, Konya ve Adana valiliklerinde vezir rütbesiyle bulunur

  • (Paşalığı bu mülkî görevlerinin rütbesidir),



ZİYA PAŞA

  • 1880'de Adana'da ölür (17 eylül). Mezarı oradadır.



ZİYA PAŞA

  • Terci-i Bend (1859),

  • Viardot'dan Endülüs Tarihi çevirisi(1863),

  • Cheruel ve Lavallee'den Engizisyon Tarihi çevirisi (1882), Moliere'den manzum Tartuffe çevirisi (Riyanın Encamı, 1881),



ZİYA PAŞA

  • Terkib-i Bend (İsviçre, 1870), Rousseau'dan Emile çevirisi (1870), Âli Paşa'yı yermek için düzenlediği Zafernâme (1868),



ZİYA PAŞA

  • Edebiyattan çok politikaya adanan kişiliğiyle

  • bütün bu çalışmaları

  • o alandaki uğraşına basamak yapmak ister.



ZİYA PAŞA

  • Eski doğu nâzımlığının bütün kolay yollarına başvuran Ziya Paşa, toplumun ortak kanılarını tutucu bir taraflılıkla beyitler haline getirir.



ZİYA PAŞA

  • Halka öğüt verme, yol gösterme konusunda kendinde hak bulur. Böylece beyitlerinin bir çoğu atasözü gibi dillerde dolaşacaktır.



ZİYA PAŞA

  • Birçok kaynaklar hariciye nazırlığına çok yaklaşan Ziya Paşa'nın sadrazamlığa göz diktiğini söylerler.



ZİYA PAŞA

  • Kendisine engel saydığı Âli Paşa ile sonuna kadar uğraşır ve yurt sorunlarını hep ona bağlı kinlerle hınçların ardından görür.



ZİYA PAŞA

  • Bütün dertlerin kişi değişikliğiyle, Âli Paşa’nın uzaklaştırılmasıyla çözüleceğine inanan bencil ve temelsiz iyi adam teorisi (Rüya),



ZİYA PAŞA

  • aşırı övgü yoluyla yerginin son sınırına varmayı hedef tutan manzum-mensur mizahı (Zafernâme),



ZİYA PAŞA

  • önsözünde edebiyatımıza genel bir bakış bulunan antolojisi (Hârâbat ve Mukaddimesi), değerini ve etkisini yüceltmeye yaramaz.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi' “



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi' “

  • «Şiir ve İnşa» (Şiir ve Nesir), Ziya Paşa'nın Londra'daki Hürriyet gazetesinde (7 eylül 1868) yayınlanan uzun bir makalesidir.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi' “

  • Şiiri, «kelâm-ı mevzun = vezinli söz» diye tanımlayarak başlayan yazı, «şiir her kavimde tabiîdir» yargısına dayanarak Osmanlı şiirinin ne olduğunu araştırır.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Divan şiirini,

  • Arap-Fars dil ve edebiyatının

  • çok açık bir taklidi olduğu için suçlar:



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • «..Acaba bizim mensup olduğumuz milletin

  • bir lisanı ve şiiri var mıdır

  • ve bunu ıslah kabil midir?

  • diye asla mülâhaza etmemişlerdir»



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • içinde üçte bir oranında Türkçe kelime bulunmayan münşeat eserlerini de anan Ziya Paşa, yazının amacını yitirdiğini belirtir: «..garibi şurası ki böyle anlaşılamayacak ibare yazabilmek hüsn-i kitabetten addolunuyor».



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Sonra bu durumun tarihçesini örneklerle açıklayan yazar, o günkü Türkçe’nin öğretilmesinin hemen hemen imkânsız olduğunu ispatlayarak, şiirimizle nesrimizin geriliğinden yakınır:



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • «..Vah bize! Yazık bize!

  • Bu hale göre bizim millette tabiî hal üzre ne şiir

  • ve ne de inşâ var

  • demek olur».



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Hemen ardından yazısının

  • ana fikrini koyar:

  • «Hayır, bizim tabii olan

  • şiir ve inşamız

  • taşra halkıyla İstanbul ahalisinin avamı beyninde

  • hâlâ durmaktadır.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Bizim şiirimiz

  • hani şairlerin nâmevzun diye beğenmedikleri

  • avam şarkıları ve taşralarda

  • ve çöğür şairleri arasında

  • deyiş, üçleme ve kayabaşı-

  • tabir olunan nazımlardır»



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Millî bir edebiyat için

  • Halk kaynağına ve diline başvurmak gereğini belirtip

  • bu alandaki ihmallerin kısa zamanda giderilebileceğini açıklar;



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • kendi kuşağının zor yazışını,

  • dil güçlüklerini örneklerle anarak şu son yargıya ulaşır: «Bu fenalığı def için tabiata ittiba' etmeli».



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Namık Kemal Magosa sürgünü iken Ziya Paşa önemli görevlerdedir ve bir divan edebiyatı antolojisi hazırlayarak başına manzum bir önsöz koyar (1874, Hârâbat, üç cilt, Arap, Fars,Türk şiir antolojisi).



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Divan şiirimizin tarihine toplu bir bakış olan bu önsöz,

  • «Şiir ve İnşa»daki düşüncelerin hemen hemen tersidir; halk şiiri küçümsenir ve Ziya Paşa kendi şiirlerine bol yer verirken Namık Kemal'i unutmuş görünür.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Divan edebiyatının açık bir propagandası saydığı bu dönek çalışmadan ötürü Namık Kemal, iki eleştirisi ile esere karşı çıkacak, arkadaşının tutarsız davranışını suçlayacaktır.



ZİYA PAŞA “Şiir ve İnşa» makalesiyle Hârâbat Mukaddimesi“

  • Kişisel çıkarlarını sürdürme amacıyla Ziya Paşa'nın ileri geçmişinden geri dönen bu tutumu, onun bütün dengesizliğini gösterir.



TERKİB-İ BEND

  • «Bent» denilen bölümlerden oluşur. Bentler, «hane» ve «vasıta> oda verilen bölümlerin birleşmesiyle kurulur.



TERKİB-İ BEND

  • Uyak şeması:

  • Aa-ba-ca-da-ea-(hane)

  • Ff (vasıta beyti)

  • Gg-hg-ıg-jg-kg-(hane)

  • hh (vasıta beyti)



TERKİB-İ BEND

  • Hâne, en az beş, en çok on beyittir. Vasıta ise ayrı bir beyitten ibarettir.



TERKİB-İ BEND

  • Böylece kurulan bentlerin beş-on tanesi birleşerek terkib-i bent nazım biçimini oluşturur.



TERCİ-İ BEND

  • Vasıta beyti, terkib-i bentteki gibi her bent sonunda değişmeyip de bir nakarat olarak yinelenirse, manzum terci-i bent

  • adını alır.



TERKİB-İ BEND

  • Uyak şeması:

  • Aa-ba-ca-da-ea-(hane)

  • Ff (vasıta beyti-nakarat)

  • Gg-hg-ıg-jg-kg-(hane)

  • Ff (vasıta beyti-nakarat)



TERKİB-İ BEND -TERCİ-İ BEND

  • Terkib-i bent ve terci-i bent, dinsel, düşünsel konuları işler.



TERKİB-İ BEND -TERCİ-İ BEND

  • Ayrıca toplumsal eleştiriye yönelik olanları da vardır, (örneğin 16. yüzyıl ozanı Bağdatlı Ruhi'nin terkib-i bendi, zamanının toplumsal yaşamını, bu yaşama egemen olan dinsel bağnazlığı eleştiren bir manzumedir.)



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Bir katre içen çeşme-i pür-hûn-ı fenadan

  • Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Asude olam dersen eğer gelme cihâne

  • Meydâne düşen kurtulamaz seng-i kazadan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Sâbit-kadem ol merkez-i me'mûn-ı rızâda

  • Vareste olup dâire-i havf u recâdan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Dursun kef-i hükmünde terâzû-yı adalet

  • Havfın var ise mahkeme-i rûz-ı cezadan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Her kim ki arar bûy-ı vefa tab'-ı beşerde

  • Benzer ana kim devlet umar zıll-ı hümâdan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Erbâb-ı kemâli çekemez nakıs olanlar

  • Rencîde olur dîde-i huffâş ziyadan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Her âkile bir derd bu âlemde mukarrer

  • Rahat yaşamış var mı gürûh-ı ukalâdan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • Hâlletmediler bu lügâzın sırrını kimse

  • Bin kafile geçdi hükemâdan fuzalâdan



Terkib-i Bend – Ziya Paşa



Terkib-i Bend – Ziya Paşa

  • İdrâk-i me'âli bu küçük akla gerekmez

  • Zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Verdük dil ü can ile rızâ hükm-i kazaya

  • Gam çekmezüz uğrarsak eğer derd ü belâya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Koyduk vatanı gurbete bu fikr ile çıkduk

  • Kim renc-i sefer bâis ola izz ü âlâya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Devr eylemedük yer komaduk bir nice yıldur

  • Uyduk dil-i dîvâneye dil uydı hevâya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Olduk ne yere varduk ise ışka giriftar

  • Alındı gönül bir sanem-i mâh-Jikâya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Bağdâd'a yolun düşse ger ey bâd-ı seher-hîz

  • Âdâb ile var hizmet-i yârân-ı safâya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Rûhî'yi eğer bir sorar ister bulunursa

  • Derlerse buluştun mı o bî-berg ü nevaya



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi



Terkib-i Bend – Bağdatlı Ruhi

  • Hâlâ ki biz üftâde-i hûbân-ı Dımışk'uz

  • Ser-halka-i rindân-ı melâmet-keş-i ışkuz



Terkib-i Bend

  • …….



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin