BiR DiYALOG VE
BiR MONOLOG
Sevgili Dostlar,
Asagida Acik Radyo'nun Mayis 2013 bultenini bulacaksiniz.
Guzel bir Mayis gecirmeniz dilegiyle.
Acik Radyo
Bir Diyalog ve Bir “Monodiyalog”
1 Mayis 2013, Istanbul
Uluslararasi Isciler Gunu butun dunyada neoliberal kapitalizmin dayattigi kemer sIkma politikalarina ve agir isci somurusune karsi Ispanya gibi
kimi yerde coskuyla, 400’den fazla iscinin yikilan enkaz altinda can verdigi Banglades gibi kimi yerde huzun ve ofke karisimi duygular icinde,
ABD gibi kimi yerde de hinzir espri ve sakalari da kapsayan karmasIk bir haleti ruhiye icinde protesto ve gosterilerle kutlanirken, yeryuzunde belki
bir tek Turkiye’de, daha dogrusu sadece su sehr-i Stanbul’da durum her yerdekinden biraz daha farkliydi.
Tarihin en eski yerlesim merkezlerinden biri olan ve bilindigi gibi, dunyada iki kitaya birden yayilan tek sehir olan bu benzersiz yerde, benzersiz tuhaflikta seyler yasandi: Sehrin kitalari birbirine, merkezini cevresine baglayan kopruler kopru olmaktan, yollar yol olmaktan, kara ve deniz tasitlari kara ve deniz tasitlari olmaktan cikarildi. Adini kentin eski sakinlerinin “sehir” anlamina gelen polis kelimesinden alan bu sehrin bugunku sakinleri, yani yeni“polisliler, polis tarafindan kendi mahallelerine ve hatta evlerine hapsedildiler.
Gunun Istanbul icin mana ve ehemmiyetini ortaya butun ciplakligiyla koyan diyalog suydu:
Vatandas: “Taksim’e nasil giderim?”
Polis: “Gidemezsin, butun bunlari gitmemen icin yapiyoruz zaten.”[1] Biz bu Istanbul/Taksim meselesiyle ugrasirken bakiniz dunyada neler olup bitiyordu: Tarihte benzeri gorulmemis isinma yuzunden Guney kutbunda buzlar son bin yilda gorulmus en kotu erimeye ugruyor[2], Kuzey Kutup dairesinde 600 yilin en sicak yazlari son 8 senede geciriliyor [3], iklim degisIkliginin getirecegi kitlik ve acliktan onumuzdeki on yillarda milyonlarca kisinin olmesine yol acacagi ve buna dunyanin katiyen hazir olmadigi aciklaniyor[4], 20. yuzyilin son 30 yilinin, asagi yukari son bin dortyuz yildan, yani Istanbul sehrinin Dogu Roma Imparatorlugu’nun merkezi olarak ilan edilmesinden beri gorulmus en sicak yillar oldugu raporlaniyor[5], 6 trilyon dolar tutarindaki “karbon balonu”nun patlamasiyla hem yatirimcilarin hem de Yeryuzu Gezegeninin yanacagi, dunyanin hesaplanmis fosil yakit rezervlerinin yerin altinda birakilmasindan baska care olmadigi ilan ediliyor[6], 7 yil icinde iklim degisIkligi ve enerjiye hucum sebepleriyle yagmurla beslenen tarim
hasadinin basta Afrika olmak uzere dunyanin bircok bolgesinde yuzde 50 azalmaya yol acacagi, baslica nehirlerin debisi azalacagindan sulama
kanallarinin, barajlarin, HES’lerin ve nukleer santrallerin susuz kalacagi bildiriliyordu[7].
“O esnada baska yerde”, yani Turkiye’de neler oluyordu peki? Ulkedeki 15 ozel cevre koruma bolgesinden biri olan ve Akdeniz’in en zengin
biyolojik cesitliligine sahip ilcesi Datca’da deniz doldurularak marina yapilirken, belediye baskani tarafindan bunun “doga dostu marina” oldugu soylenerek[8] literature onemli katki getiriliyor, Istanbul’un kuzeyine yapilmasi ongorulen 3. havalimani icin verilen 3. CED raporunda belirtilen 70 gol, golcuk ve golet, nihai CED raporunda, –abra kadabra!– “su birikintisi”ne donusuyor ve ilk raporda “mecburen kesilmesi gereken” 680 bin agacin yani sira, 1, 855 bin kusur agacin da “tasinabilecegi” belirtilerek, dunya literaturune (herhalde tekerlekli) “prêt-à-porter agac” gibi yepyeni ve guzide bir kavram armagan ediliyor
[9], Turkiye’nin karbondioksit esdegeri olarak 2011 yili toplam sera gazi emisyonunun 1990 yilina gore yuzde 124 artis gosterip dunya artis
rekoru kirdigi resmen aciklanirken[10], tastamam ayni gunde Orman ve Su Isleri Bakani, “bugune kadar isletmeye aldigimiz hidroelektrik
santraller sayesinde yilda 40 milyon ton karbon salinimini onledik” demek suretiyle iklim degisIkligi ile mucadelenin en etkin yolunun hidroelektrikten faydalanmak oldugunu belirtiyor[11], bundan bir hafta sonra ise, Mugla'nin Fethiye Ilcesi'ndeki bir yanginla oradaki kus cenneti kus cehennemine donusuyor[12], enerji bakani enerjide yeni trendin komur oldugunu aciklarken, Enerji Piyasasi Duzenleme Kurulu (EPDK)
Baskani, “yerli komur santralleri icin basvurularin cok arttigini, yerli komure karsi inanilmaz bir yonelim oldugunu soyluyor, “inanilmaz derecede seviniyoruz” diyordu.[13]
Evet, ama bundan daha da inanilmazi vardi: Yilin tek kisilik “diyalogu” soyle cereyan etti:
Basbakan (BM Ormancilik Forumu’nda, 7 Nisan 2013):
“Bir parca elmasin, bir gram altinin, bir litre petrolun, bir metrekup dogalgazin, bir torba komurun nerelerden gecip geldigine, ne tur trajedilere sahit olarak evlerimize ulastigina artik kafa yormamiz gerekiyor…Insanlar, guzel kokular surunme yarisina girerken, atmosfer deliniyor; insanlar hirsla hiz yapma pesinde kosarken, buzullar eriyor.
Sunu hepimiz gormek ve anlamak zorundayiz. Buyume ve kalkinma dedigimiz surec boyle devam ederse, ortada yasanabilir bir dunya kalmayacak. Bu acimasiz rekabet, bu hirs, bu tamah boyle devam ederse, cocuklarimiza birakacagimiz bir dunya var olmayacak”[14]
Basbakan (AKP Kizilcahamam toplantisinda, 28 Nisan 2013):
“Cilgin projeler icin bize hendek atlatiyorlar. Bakin Marmaray’a canak comlekle bize kac sene kaybettirdiler. Uc dort sene once acilacakti. Biz
muasir ulkeler seviyesinin uzerine cikacaksan bu yatirimlari hizla yapmaliyiz… Kanal Istanbul’la ilgili birileri gelip bize akil veriyor “bu yanlis” diye. Ya arkadas sen aklini kendine sakla …Dort yil gibi bir surede ucuncu havalimanini bitirecegiz… Taksim Gezi Alani dedik hemen karsi ciktilar… Bu tabii kisla olmayacak. AVM, belki rezidans olarak hizmet gorecek… Galataport, Haydarpasaport hazirlaniyor…Bogaz’a 3. Koprunun temelini onumuzdeki bir iki ay icinde atacagiz…”[15]
Epey zaman once Oguz Atay o unutulmaz gunlugune soyle yaziyordu:
“…Bana oyle geliyor ki biz cocuk kalmis bir milletiz...”[16]
Sana nasil geliyor peki, ey okur?
Baska sorum yok.
Omer Madra,
2 Mayis 2013
Peki Nisan 2013'te Acik Radyo'da neler oldu?
[1] Taraf, 2 Mayis 2013.
[2] http://www.commondreams.org/headline/2013/04/14-1
[3] Radikal, 10 Nisan 2013-05-02
[4] Observer, 13 Nisan 2013
[5] http://www.commondreams.org/headline/2013/04/22-4
[6] Bill McKibben, Jeremy Leggett, Guardian, 19 Nisan 2013
[7] Michael T. Klare, http://www.tomdispatch.com/blog/175690/ , 21Nisan 2013
[8] Radikal, 21 Nisan 2013
[9] Radikal, 1 Mayis 2013
[10] http://www.bianet.org/bianet/toplum/145826 -, 13 Nisan 2013
[11] http://www.ormansu.gov.tr/osb/HaberDuyuru/guncelHaber/13-04-17
[12] Milliyet, 21 Nisan 2013
[13] http://www.bianet.org/bianet/ekoloji/145665-enerjide-yeni-trend-komur
[14] http://www.ntvmsnbc.com/id/25434320/ 8 Nisan 2013
[15] http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23161675.asp 29 Nisan 2013
[16] Oguz Atay, Gunluk, Iletisim, 2007
KACIRANLAR ICiN – KENTiN TOZU 3 MAYIS PROGRAMI
GECEN BiR SENEDEN DERLEME
Gecen bir seneden derleme
Kaciranlar icin,3 Mayis 2013 programimizda onceki yayinlardan yaptigimiz derlemenin linki ve metni asagida.
Ayrica her programin yaninda kendi linki var. Sayfa yerine Podcast linkler tiklandiginda, lutfen bekleyin, biraz gec aciliyor
Sevgiler
Cihan BAYSAL
cihanbaysal@yahoo.com
Kentin Tozu 1 Yasinda:
Eski Programlardan Istanbul’un hal i pur melali
http://ia801701.us.archive.org/19/items/KentinTozu3Mayis2013/KentinTozu20130503.mp3 (8-10 saniye sonra aciliyor)
Polis siddetinin orantisiz otesi, vatandasa hunharca bir saldiriya donustugu, kentin biber gazina boguldugu, adeta bir sIkiyonetim altindaymisiz gibi ulasim hakkimizin engellendigi, en basta yasam hakki olmak uzere insan hak ve ozgurluklerinin ihlal edildigi kapkara bir 1 Mayis yasadik. Neoliberal iktisadi yonetim ile otoriter devlet bicimi kol kola, ulkenin en onemli agorasini erisilmez kildilar. Su kirilgan donemde iktidara sormak isteriz, kent meydanlari birer ikiser elimizden alinirken ya da siddet kullanilarak erisilmez kilinirken, acilim surecinde demokrasiyi nerelerde insa edecegiz?
Bugunku programimiza gelirsek, Kentin Tozu 1. yilini doldurdu. Eski programlardan bolumlerle, kentin hal-i pur melalini gozler onune seren bir derleme hazirladik.
31.03.2013’de TMMOB Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesinde duzenlenen Forum’da konusan BM-Insan Haklari Yuksek Komiserliginden Bahram Ghazi’nin sozleriyle basliyoruz: ‘’Konut bir meta degil, egitim gibi saglik gibi bir haktir’’ http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=31275
BM sozlesmelerinde yer alan bu evrensel insan haklari kuralinin tam aksine bir uygulama ile yasam alanlarindan surulen Sulukulelilerin sesine Najla Osseiran’in Canim Sulukule belgeseli vasitasiyla kulak veriyor
http://canimsulukule.blogspot.com
ve yine ayni programda Sulukule Platformu temsilcisi Hacer Foggo ile Sulukule donusumunu tartisiyoruz
http://ia801606.us.archive.org/7/items/KentinTozu1Haziran2012/KentinTozu20120601.mp3
Kucukcekmece Ayazma-Tepeustu kentsel donusumuyle Bezirganbahce TOKI sitesine yeniden iskan edilen mahallelinin yasadigi hak ihlallerine Ayazma’nin onceki sakini Osman Ozdemir tercuman oluyor
http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30717
Yabanci basindan bir temsilci, Ashley Cleek’in Zeytinburnu donusumu uzerine gerceklestirdigi mulakatta yeniden iskan konutlarina gececek mahalleli magduriyetlerini anlatiyor
http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=31099
Mahallelilerin konusmalari ardindan soz tekrar Bahram Ghazi’de. Konut politikalari olusturulurken en yoksullarin ve en kirilganlarin ihtiyaclarinin temel alinmasinin gerekliligini vurgulayan Ghazi’nin sozleri, suregelen uygulamalara onemli bir ikaz niteliginde.
Ghazi’nin ardindan, Kent Hakki mucadelesinin iki onemli mahallesine sozu birakiyoruz. Ankara Dikmen Vadi’den, mucadelenin onemli ismi Tarik Caliskan
http://ia701200.us.archive.org/8/items/KentinTozu13Temmuz2012/KentinTozu20120713.mp3
ile Istanbul Gulsuyu-Gulensu’dan GULDAM yonetim kurulu uyesi Erdogan Yildiz mucadeleyi anlatiyorlar http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30718
Soz, mahalleler ve soylulastirmadan, universiteler ve soylulastirmaya geliyor Dunyaca unlu sosyal kuramci David Harvey ile bir kisim akademi cevresi ve bircok universitenin surecteki failligini tartisiyoruz
http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30076
Harvey’in ardindan, cevre, doga, tarih, kulturel varlik demeden Istanbul’u tuketmeye yonelik sureci ilgili uc isimden dinliyoruz. Prof.Dr. Iclal Dincer Halic uzerindeki yeni kopru ile lastikli tup gecisin siluete ve tarihi yarimadaya onulmaz tahribatini http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30642
Mimarlar Odasi’ndan Yuksek Mimar Mucella Yapici, rezerv alan ilan edilerek yapilasmaya acilacak ormanlar, tarim alanlari, su havzalari, kumul alanlar vb. gibi en hassas ekosisteme sahip alanlarin Istanbul’un surdurulebilirligi icin onemini
http://ia601208.us.archive.org/26/items/KentinTozu/Kentin_Tozu_08.06.2012_rec_06.06.2012.mp3
Orman Muhendisleri Odaeski Baskani Besim Sertok ise 3. Kopru sonucunda yok edilecek ekosistemi anlatiyorlar
http://ia701208.us.archive.org/26/items/KentinTozu/Kentin_Tozu_08.06.2012_ rec_06.06.2012.mp3
Kent arazileri uzerinden rant hirsiyla kentin yok edilisine ve son kertede bir kentkirima giden sureci boylece konunun uzmanlarindan dinliyoruz.
BM-onceki Konut Hakki Raportoru Miloon Kothari’nin Istanbul’daki Forum’da yaptigi konusmayla programi kapatiyoruz. Kothari, bu ‘’saplantili’’ kentsel donusum /yenileme arzusunun, mahalleler ve kent uzerindeki olumsuz sonuclarinin yani sira demokrasiyi de nasil yok ettigini acikliyor. Gidisati mesrulastirarak, yikim projelerine firsat sunacak Olimpiyatlarin Istanbul icin felaket olacaginin altini cizerek bitiriyor http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=31275
Bizi kirmayarak, Kentin Tozu’na katilan tum konuklarimiza tesekkur ederiz. Adil, esitlikci, yasanabilinir bir kent icin, hep birlikte nice yillara, yaslara.
iMZA KAMPANYASI
GiYSiLERiMiZi YAPMAK ICiN EZiLDiLER
http://www.avaaz.org/tr/crushed_to_make_our_clothes_loc/?bdjmeab&v=24817
Sevgili arkadaslar,
Yuzlerce Bangladesli kadin *bizim* giysilerimizi yaparken yanarak veya enkaz altinda kalarak oldu. Birkac gun icinde buyuk moda sirketleri ya guclu bir guvenlik anlasmasini ya da ciliz bir PR hamlesini imzalayacak. Eger aramizdan 1 milyon kisi H&M ve GAP CEO'larinin hayat kurtaracak olan anlasmayi desteklemesini saglarsa arkasi gelecektir:
Hepimiz, yuzlerce masum kadinin, giysilerimizi yaptiklari fabrikalarda yanarak veya ezilerek oldugunu gosteren korkunc fotograflari gorduk. Onumuzdeki birkac gun icinde, benzer trajedilerin yeniden meydana gelmesini onlemeleri icin sirketleri ikna edebiliriz. Buyuk moda markalari mallarini Banglades'teki yuzlerce fabrikadan tedarik ediyor. Biri Calvin Klein olmak uzere iki marka cok guclu bir bina ve yangin guvenligi anlasmasi imzaladi. Wal-Mart'in basini cektigi digerleri ise aslen tam bir halkla iliskiler hamlesi olan daha zayif bir alternatif ureterek bu anlasmayi imzalamaktan kacinmaya calisiyor. Ama yasanan bu son felaket, sirketlerin kriz toplantilari yapmasina yol acti ve guclu versiyonun imzalanmasi icin yapilacak kitlesel bir baski hayat kurtarabilir. Gorusmeler birkac gun icinde sona erecek. H&M ve GAP buyuk ihtimalle guclu anlasmayi desteklemek uzere taraf degistirecek ilk markalar olacak ve bunlara baski yapmak icin en iyi yol CEO'larin pesine dusmek. Eger onlara bir milyonumuzun cagri yapacagi bir dilekce, facebook sayfalari, twitter ve ilanlarla dogrudan seslenirsek arkadaslari ve aileleri de bundan haberdar olacak. Kendilerinin ve sirketlerinin itibarlarinin risk altinda oldugunun farkina varacaklar. Insanlar *bizim* giysilerimizi hazirlamak icin son derece tehlikeli binalarda calismaya zorlaniyor -- onlarin emniyetli kosullarda calismalari icin imzala ve bu sayfayi yayginlastir. http://www.avaaz.org/tr/crushed_to_make_our_clothes_loc/?bdjmeab&v=24817 En son yasanan trajik yikim bir sablonun parcasi. Son bir kac yil icinde meydana gelen yanginlar ve benzeri felaketler binlerce cana mal oldu ve cok daha fazlasi da calisamayacak kadar agir yaralandi. Banglades hukumeti korkunc kosullari gormezden gelerek tedarikcilerin, kuresel moda devlerinin beklentisini karsilayacak hiz ve fiyatta giysiler uretebilmek icin maliyeti azaltmalarina izin veriyor. Buyuk markalar denetim yaptiklarini soyluyorlar ama calisanlar, sirketlerin kendi yaptiklari denetimlere guvenilemez diyor. Isciden yana olan guvenlik anlasmasi tedarikci fabrikalarin kosullarinin bagimsiz olarak denetlenmesi, raporlarin kamuoyuna aciklanmasi ve zorunlu tamir bakim gibi kosullari one suruyor. Hatta sirketlerin kendi ulke mahkemelerinin yargi yetkisini de taniyor! Birkac hafta once coken fabrikadan hangi sirketlerin alim yaptigiyla ilgili tum detaylar henuz bilinmiyor ama H&M ve GAP'in yaptigina dair bir kanit da yok. Ama Banglades'teki H&M ve GAP tedarikcisi olan baska fabrikalarda isciler olmekte ve bu iki sirketi safimiza cekmek diger sirketlerin de aynisini yapmalari konusunda buyuk bir baski yaratacak. Su anda sirketler kararlarini vermek uzereler. H&M ve GAP CEO'larina guvenlik planini imzalayarak sektore onculuk etmeleri icin cagrida bulunalim. Imza ver ve sonra bu mesaji yayginlastir -- bir milyon imzaya ulasinca, gormezden gelemeyecekleri ilanlar yayinlatacagiz: http://www.avaaz.org/tr/crushed_to_make_our_clothes_loc/?bdjmeab&v=24817 Avaaz uyeleri sirketlerin acgozluluklerine karsi mucadele etmek ve insan haklarindan yana olmak icin defalarca bir araya geldi. Gecen sene Bahreynli bir sirketin gitmelerine izin vermedigi 100 Hindistanli iscinin guvenli bir bicimde evlerine geri donmelerine yardim etmistik. Simdi de fabrika guvenligindeki olumcul dibe vurma yarisini durdurmak icin ortak bir tavir alalim. Umut ve kararlilikla, Jamie, Jeremy, Alex, Ari, Diego, Marie, Maria-Paz, Ricken ve tum Avaaz ekibi DAHA FAZLA BILGI: Banglades'te olu sayisi 500'u asti (BBC) http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/05/130503_banglades_enkaz.shtml Bangladesli isciler: Bizi bu grafikler oldurdu! (Devrimci proleterya) http://devrimciproletarya.info/bangladesli-isciler-bizi-bu-grafikler-oldurdu/ "Iscileri oldurmeyi birakin" (Bianet) http://bianet.org/bianet/insan-haklari/146266-iscileri-oldurmeyi-birakin Avrupali sirketler Banglades'ten cekiliyor (Haber Aktuel) http://www.haberaktuel.com/avrupali-sirketler-banglades-ten-cekiliyor-haberi-730777.html Tekstil devleri Banglades'e yardim edecek (Son Haber) http://www.sonhaber.nl/dunya/tekstil-devleri-bangladese-yardim-edecek-h21379.html Banglades'teki is kazasindan AB de sorumlu mu? (EuroNews) http://tr.euronews.com/2013/05/02/banglades-teki-is-merkezi-kazasindan-ab-de-sorumlu-mu/ Banglades'te coken fabrika ve kar durtusu (Toplumsal Esitlik) http://www.toplumsalesitlik.org/tr/perspektif/bangladeste-coken-fabrika-ve-kr-durtusu
Avaaz toplulugunu destekleyin!
Hukumetlerden ve sirketlerden para kabul etmiyor, calismalarimizi tamamen bagislarla surduruyoruz. Kendilerini bu ise adamis olan ekibimiz en ufak bir bagisin bile anlamli bir sekilde kullanilmasini ozen gosteriyor. Bagis
Avaaz.org dunya halklarinin gorus ve degerlerinin karar verme sureclerini bicimlendirmesini saglamak icin calisan, 21 milyon kisilik kuresel bir kampanya agidir. (Avaaz bircok dilde “ses” veya “sarki” anlamina gelir.) Avaaz uyeleri dunyanin her yerinde yasamaktadir: ekibimiz 6 kitada, 18 ulkede, 17 dilde calismaktadir. Avaaz'in en buyuk kampanyalarindan bazilarina buradan ulasabilirsiniz ve bizi Facebook veya Twitter'dan takip edebilirsiniz.
Avaaz'in gonderdigi mesajlarin posta kutusuna ulastigindan emin olmak icin lutfen avaaz@avaaz.org 'u adres defterinize ekleyin. E-posta adresinizi, dil ayarlarinizi ya da diger kisisel bilgilerinizi degistirmek isterseniz bizimle irtibata gecin veya uyelikten ayrilmak icin buraya gidin.Avaaz’a ulasmak istiyorsaniz lutfen bu mesaji yanitlamayin. Onun yerine www.avaaz.org/en/contact sayfasindaki formu doldurun. Bize +1-888-922-8229 (ABD) numarali telefondan da ulasabilirsiniz.
Jamie Choi - Avaaz.org
avaaz@avaaz.org
TESEV DEMOKRATiKLESME PROGRAMI
YENi RAPOR - MAYIS 2013
“Turkiye’de Ordu, Polis ve Istihbarat Teskilatlari: Yakin Donem Gelismeler ve Reform Ihtiyaclari”
Turkiye Ekonomik ve Sosyal Etudler Vakfi (TESEV) Demokratiklesme Programi, Guvenlik Sektoru Siyasa Analizleri serisinin dorduncusu olan olan “Turkiye’de Ordu, Polis ve Istihbarat Teskilatlari: Yakin Donem Gelismeler ve Reform Ihtiyaclari” baslikli raporunu yayinladi.
Istanbul Universitesi Ogretim Uyesi Biriz Berksoy tarafindan kaleme alinan rapor, Turkiye’de ordu, polis ve istihbarat teskilatlarinin isleyislerine iliskin guncel gelismeler isiginda guvenlik kurumlarinda hesapverebilirlik mekanizmalari ve sivil-demokratik denetim acisindan var olan sorunlari ortaya koyuyor. Rapor, saptanan sorunlarin giderilmesi ve bunlardan kaynaklanan insan haklari ihlallerinin etkin bir sekilde onune gecilebilmesi icin gerekli olan yasal, kurumsal ve stratejik degisIkliklere iliskin cozum onerilerinde bulunuyor.
Raporda uzerinde durulan sorunlara iliskin tespitlerden bazilari soyledir:
• Ordunun siyasete mudahale edebilmesini saglayan ozerk konumu gecmis yillarda zayiflamis olsa da, bazi acilardan hala varligini surdurmektedir.
• Ordunun parlamento ve parlamento disi kurumlarca denetimi oldukca sinirlidir; ozellikle butce ve savunma politikalarinin hazirlanma surecleri ile silah alimlari acisindan sivil demokratik denetim son derece yetersizdir.
• Askeri yarginin varligi yargi sisteminde cift basliliga sebep olmakta, esit ve adil yargilanma hakkini zedelemektedir.
• Zorunlu askerlik sistemi, vicdani, dini, politik veya diger nedenlerle askerlige karsi cikanlarin haklarinin ihlal edildigi bir sureci beraberinde getirmektedir. Askerlik sirasinda bircok insan haklari ihlali yasanmakta ve bunlar buyuk olcude cezasiz kalmaktadir.
• Polis teskilatinin 2000’lerin basindan itibaren uygulamaya koydugu istihbarata dayali “onleyici” polislik stratejileri, tum bireylerin birer “potansiyel suclu” konumuna indirgenmesini mumkun kilmaktadir.
• Mevzuat icerisinde polise taninan genis takdir yetkisi polisin orantisiz siddet kullanimini, gunluk hayatta kisilere ve gruplara mudahale edebilmesini, telekomunikasyon yoluyla gerceklesen iletisimin tespitinde keyfi bir tutum takinabilmesini beraberinde getirmektedir.
• Polisin gerceklestirdigi insan haklari ihlalleri sistematik olarak cezasiz birakilmaktadir; teskilatin sivil demokratik denetimi icin bagimsiz/etkin bir kurum henuz kurulmamistir.
• Emniyet Genel Mudurlugu icindeki Ozel Harekat Daire Baskanligi ve Istihbarat Daire Baskanligi gibi bazi birimlerinin yonetmeliklerinin gizli tutulmasi, polis icin ozerk bir alan saglamaktadir.
• MIT’in yasalarla duzenlenen yetkileri ve gorev alani, basta siyasi muhalifler olmak uzere tum yurttaslar icin insan haklari ihlallerine kapi aralayacak sekilde genis tutulmustur.
• Kisisel verilerin “gizliligi”, temel bir insan hakki olarak yasal duzenlemelerde korunmamaktadir. Meclise sunulmus olan Devlet Sirri Kanunu Tasarisi’nda “devlet sirri” tanimi “milli guvenlik” kavramina dayandirilmakta, her turlu bilgi ve belgenin devlet sirri olarak gizlenebilmesi olanakli kilinmaktadir.
Bu tespitler dogrultusunda raporda cozum onerileri sunulmustur.
Rapora ve yonetici ozetine ulasmak icin www.tesev.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
TESEV tesev@tesev.org.tr
BARIS iCiN
ONEMLi BiR GUNDEYiZ!
Yillardir surmekte olan kirli savasin sona ermesi yonunde bugun onemli bir adim daha atiliyor. Ocalan'in cagrisi, Kandil'in aciklamalari ile PKK’nin silahli gucleri 8 Mayis’tan itibaren sinir disina cekilmeye basliyor.
Boylece baris umutlarimiz biraz daha artiyor. Bu savas uzun surdu, cok canlar aldi, maddi ve manevi agir tahribata yol acti. Ama artik savas bitiyor, halklarin kardesliginin guclenecegi yeni bir donem basliyor.
Diyalog ve baris sureci baslayali tek bir insan kaybi yok, en onemlisi de budur. Siddetten beslenen cevrelerin disinda, toplumun surece olan destegi hizla artiyor. Genis yiginlar baris surecine sahip cikiyor.
Son kamuoyu yoklamalari baris surecine destegin %80’lere ciktigini gosteriyor. Kurt sorununda cozum sureci yol kazasina ugramadan devam ediyor. Temennimiz sureci sabote edecek bir kiskirtmanin yasanmamasi; sorunun baris, kardeslik ve esitlik temelinde cozume kavusmasidir.
Hassas gunler yasiyoruz. Barisa susayan halklarimizin eli yureginde, Dunya’nin gozu Turkiye’de. Sinir disina cekilen PKK guclerinin can guvenligi onemli konu olarak gundemdeki yerini koruyor. Gerillalara yonelik kiskirtici bir saldiri gerceklesirse, bu saldiri, barisa ve demokrasiye yonelik saldirganlik olacaktir. Geri cekilmenin tam bir guvenlik icinde gerceklemesi icin baris gucleri seslerimizi birlestirmeliyiz.
Artik bu ulkenin barisseverleri olarak daha gayretli olalim. Baris isteyen partiler, STK'lar, sendikalar, dernekler ulkenin her yerini kitlesel gosterilerle baris solenine cevirelim. Baris mitingleri duzenleyelim. Imza kampanyalari, paneller, basin toplantilari, bildiriler, afisler hazirlayip toplumu barisa hazirlayalim.
Yuregi insan sevgisi, demokrasi ve ozgurluk icin atan herkesin barisa cosku ile sahip cikmasi gerek. Baris toplumsallasirsa kalici olur. Bizim de onurlu bir barisimiz olur.
Baris icin atilan adimlara sahip cikalim.
BARISA EVET!
Bulent Aydin
Kuresel Baris ve Adalet Koalisyonu yurutme kurulu uyesi
8 Mayis 2013, Istanbul
Savassiz bir dunya mumkun
Kuresel Baris ve Adalet Koalisyonu,
www.kureselbak.org
Dostları ilə paylaş: |