89- FECR SURESİ
Rahman ve Rahîm Allah Adıyla
1- Andolsun ağaran sabaha.381[1]
[1] İkrime, Hasen ve saireye göre her günün sabahıdır, ibn-i Abbas'tan da bu rivâyet edilmiştir. Hac ayı olan zilhiccenin sabahıdır da denmiştir.
2- Ve on geceye.382[2]
[2] Zilhiccenin ilk on gecesi. Bu takdîrde sabah, arefe gününün, yahut ayın onuncu günü olan kurban bayramı gününün sabahıdır. On gece, ramazan ayının son on gecesidir denmiştir.
3- Ve çifte ve teke.383[3]
[3] Tek ve çift, bütün yaratıklardır. Çift, çifter çifter yani erkekli dişili yaratılan bütün yaratıklardır, tekse Tanrıdır tarzında anlayanlar da olmuştur. Çiftin, gece kılınan iki rikat nafile namaz, tekin de gene bir rikat, yahut üç rikat olarak kılınan gece nafilesi olduğunu, Ebu-Said'il-Hûdri'den tahric etmişlerdir. Çift bayram günüdür, tek arefe günü; çift terviye günüdür, yani zilhiccenin sekizinci günüdür, tek arefe günüdür; tek Adem Peygamberdir, Zevcesiyle çifttir; çift bütün günlerle gecelerdir, tek, ondan sonra artık gece olmayan kıyamet günüdür diyenler olmuş, hatta çift Safa ile Merve'dir, tek de Ka'be'dir; çift, Ali ile Fatıma (s.a)'dır, tek de Hz. Muhammed (s.a.a)'dir tarzında tevil edenler bile bulunmuştur (Mecma, 2, 596).
4- Ve ışırken geceye.384[4]
[4] Bütün gecelerdir. Hacıların. Arafat'tan Müzdelife'ye indikleri gecedir, Kadir Gecesidir diyenler olmuştur.
5- Bu antta büyük bir şey yok mu aklı başında olana?
6- Görmedin mi Rabbin neler yaptı Âd'a?
7- Direklerle dolu İrem'e.385[5]
[5] İrem, bir rivâyete göre boy adıdır. Âd'ın atasının adıdır diyenler de vardır. Bir şehir adıdır diyenler olmuş, hatta İskenderiye'nin yerindeydi de denmiştir; bu şehri, Ad'ın oğlu olup tanrılık davasına kalkışan Şeddad yaptırmıştır. Ad'ın lakabıdır, diğer bir adıdır diyenler de var. Direklerden maksat, güç kuvvet, şiddet ve kudret, yahut uzun boy postur denmiştir.
8- Öylesine bir şehirdi ki yaratılmamıştı eşi şehirler arasında.
9- Ve vâdileri oyan, kayaları kesen Semûd'a.
10- Ve direk gibi sağlam kumandanları olan Firavun'a?
11- Öylesine ki azdılar şehirlerde.
12- Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda.
13- Derken Rabbin de onlara bir azap kamçısıdır, yağdırdı.
14- Şüphe yok ki Rabbin kullarının yollarında, pusudadır, onları görüp gözetir.
15- İnsan, öyle bir mahlûktur ki Rabbi, onu sınadı da büyüttü, ve nîmetler verdi mi, Rabbim der, lâyıktım da büyüttün beni.
16- Ve fakat sınadı da rızkını daralttı mı, Rabbim der, alçalttı beni.
17- İş öyle değil, hayır; siz, ne yetîmi ağırlıyorsunuz.
18- Ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz.
19- Ve mîrâsı, habbesine dek yiyorsunuz.
20- Ve malı, alabildiğine seviyorsunuz.
21- İş öyle değil, hayır, yer bir kere paramparça olup dümdüz bir hâle geldi mi.
22- Ve Rabbinin emri gelip çattı da melekler, saf-saf oldu mu.
23- Ve o gün cehennem, ortaya çıktı mı, insan, öğüt alır, anlar ama öğütün, anlayışın artık ne faydası var ona?
24- Keşke der, önceden, daha sağken iyilik etseydim.
25- Derken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azâb edemez.
26- Ve öylesine bağlar onu ki kimsecikler, o çeşit bağlayamaz.
27- Ey iyiden-iyiye inanmış, şüpheden kurtulmuş can.
28- Dön Rabbine, ondan râzı olarak ve rızâsını kazanmış bulunarak.
29- Artık katıl kullarımın arasına.
30- Ve gir cennetime.
90- BELED SURESİ
(Şehir anlamına gelen bu kelime ilk âyette geçtiği için sûreye bu isim verilmiştir. Yirmi âyettir, Mekkîdir.)
Rahman ve Rahîm Allah Adıyla
1- Andolsun bu şehre.
2- Ki sen oturmadasın bu şehirde. 386[1]
[1] Şehirden maksat Mekke'dir.
3- Ve babaya ve oğula.387[2]
[2] Baba Âdem Peygamberdir, oğul da soyu sopu. Soy soptan maksat, soyundan gelen peygamberlerdir diyenler de vardır. Her oğul ve babadır, Âdem Peygamberle Hz. Muhammed (s.a.a)'dir diyenler de bulunmuştur.
4- Gerçekten de biz insanı sıkıntı içinde yarattık.
5- Hiçbir kimsenin, ona gücü yetmez mi sanır?
6- Ben, birçok mal helâk ettim der.
7- Hiçbir kimse, onu görmez mi sanır?
8- Onun için halketmedik mi iki göz.
9- Ve bir dille iki dudak?
10- Ve ona iki sarp yol gösterdik.
11- Derken dayanmadı o yokuşa.
12- Ve bilir misin, yokuş nedir?
13- Bir kul azat etmek.
14- Yahut açlık, kıtlık gününde doyurmak.
15- Yakınlığı olan bir yetîmi.
16- Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.
17- Sonra da inananlardan ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve acımayı tavsiye edenlerden olmak.
18- Onlardır işte sağ taraf ehli.
19- Delillerimize kâfir olanlara gelince: Onlardır sol taraf ehli.
20- Onlaradır kapıları, üstlerine ör-tülmüş ateş.
Dostları ilə paylaş: |