has temiz üslubuyla çaldığını hayranlıkla dinlemişlerdir.
Kanun icrasında bir çığır açmış,bu çalgıdaki seçkin icrasını
erişilmesi güç bir virtüoziteye ulaştırmıştır,Şerif Muhittin TARGAN'ın
ud'da yaptığını KANUN'da yapmıştır. İlk kez Kanuni Hacı Arif Bey'in
uyguladığı mızrap tekniğine,hocası Vitali Efendi'den elde ettiği çok hafif
tırnak darbeleri ile süslediği bol tremololu icra tekniğini eklemiş ve daha başarılı ,daha üstün bir seviyeye ulaştırmasını bilmiştir .Alışılmışın dışına
çıkarak çok ustalıklı bir geçki tekniği geliştirmiştir. Tek başına birçok plak
doldurup zamanın sanatçılarına da eşlik etmiştir. Ayrıca son derece orijinal
ve ileri üslûpta saz eserleri yazmış ve hemen bütün eserlerinde Türk
Musikisi'nin makam ve usûllerini başarıyla kullanmıştır.
Sayfa.2
Türk Musikisi Sanatı'nın içinden yetişmiş bir sanatçı olarak,
daha sonra,Batı Musikisi'ni benimseyip ustalaşmasına rağmen,Türk
Musikisi hakkında küçültücü bir tek kelime bile kullanmamıştır.
Türk Musikisi'nin zenginliğinden çok yararlanmış,eserlerinde bu motifleri en iyi şekilde kullanmıştır; fakat diğer bazı bestecilerin yaptığı gibi musiki eserlerini aranje etmeden,çok seslendirip altına benim diye imza atmadan.
Her iki tür müziği ve kültürünü de çok iyi bilen bu insanın
büyüklüğü bu noktadan kaynaklanır.
Türk Musikisi eğitiminden sonra kabiliyetini Batı Musikisi'ne
yönelten,çalışmalarını tamamen Batı Musikisi alanında yapan ve bestelerinde
de Türk Musikisi makam ve usûllerini kullanan ALNAR,Kanun'u da terket-
memiş ve yıllar önce tasarladığı konçertoyu 1946 yılından itibaren bestelemeye başlamış,1951 yılında konçertoyu tamamlamıştır,Türkiye'deki
ilk ve tek Kanun Konçertosudur. Ferit ALNAR daha sonraları konçertonun
eser meydana getirmiş,30 senelik şeflik hayatında da aşağı yukarı
200 operet,1000 konser ve 400 opera temsili yönetmiş Ferid ALNAR'ın
bütün eserleri ortaya çıkarılmalı,hem Türk Musikisi hem de Batı Musikisi alanında yapmış olduğu eserler sanatçılarımız ve orkestralarımız tarafından
en kısa sürede seslendirilmelidir. Yurt dışı etkinliklerinde de bizi dış dünyaya tanıtmak için Ferid ALNAR'ın eserleri de tercih edilmelidir. Çünkü hem Türk Musikisi hem de Batı Musikisi'ni çok iyi bilen ve Türk Musikisi'nin makamsal ve usûlle ilgili zenginliğini en iyi şekilde yansıtan çağdaş bir bestecimizdir Ferid ALNAR. 30 senelik bir Kanun Sanatçısı olarak eseri hem yurt içinde ülkemizin en seçkin senfoni orkestraları hem de yurt dışında Cezayir,Almanya,Japonya ve Ukrayna’da yurt dışında birçok kez seslendirmiş bir sanatçı olarak Türkiye'deki ilk ve tek Kanun Konçertosu
ile ilgili belirteceklerim şunlardır;
Eserin icrasında seri mızrap atışları,inişli ve çıkışlı atlamalar,çok sık
değişen mandallar,çok ustalıklı olarak kullanılan geçkiler,iki eli aynı
anda farklı kullanabilme,çaprazlamalar v.b. özellikler bulunmakta ve
virtüozite istemektedir. Bana göre Kanun çalgısında teknik kapasite olarak
gösterilebilecek birçok özellik göze çarpmaktadır,günümüzde Kanun
icracılarına bakıldığında ileride bestelenecek yeni eserler açısından bu özelliklere ayrıca arpej ve akor tekniği de ilave edilebilir.
Bir sanatçı olarak en büyük dileğim:
Kendi musikimizin zenginliğini Ferid ALNAR gibi kullanan bestecilerimizin daha çok yetişmesi eserlerinin de yurt içi ve dışında seslendirilmesidir. Ayrıca
Kanun çalgısı ile ilgili olarak daha farklı formlarda da eserler bestelenmeli,
hem Kanun Konçertosu hem de diğer eserler genç icracılar tarafından seslendirilmelidir. Azerbaycan v.b. Türk Cumhuriyetlerine baktığımızda görülen manzara şudur;
Tar v.b. çalgılar için konçertolar bestelenmiş,besteciler kendi çalgılarını senfonik anlamda en iyi şekilde kullanmışlar,kendi musikilerini
senfonik anlamda Batı Musikisi ile birleştirmişlerdir. Bizim ülkemizde de bu tür uygulamalar yapılmalıdır. Ney,tanbur ve kemençe gibi diğer Türk çalgıları için de senfonik anlamda eserler bestelenmeli,bu çalgıların tanıtımı, hem bestelenmiş senfonik anlamdaki hem de geleneksel tarzda icra edilecek eserlerin vasıtasıyla daha etkin ve bilinçli olarak yapılabileceği gözönünde
bulundurulmalıdır. Son olarak söyleyeceğim;
Ferid ALNAR gibi kendi musikimizi evrensel tarzda kullanan çağdaş bestecilerimize zamanında sahip çıkalım,konservatuarlarımızda onun adına
kürsüler kuralım,eserlerinin seslendirilmesi için tüm sanatçı ve orkestra şeflerimize de önemli görevler düşmektedir,bu değerli bestecimize sahip
çıkmaz isek eserlerini seslendirmek için bir başka ülkeden izin almak