Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm

16/148/699 Bursa'da, Gazi Timurtaş vakfının eski ve yeni mütevellisi arasındaki vakıf hesaplarının görülmesine ilişkin ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Müderris Ahmed gelüp Burusa'da vâkı‘ Gãzî Timurtaş vakfınun mütevellîsi iken tevliyet-i mezbûr Mustafâ'ya tevcîh olınup ve kimesnenün nezâretinde olmamağla bu dahi ihrâc eyledükde emr-i şerîf ile muhâsebesin vakf kâtibi ve mürtezika ma‘rifetiyle görüp mâl-i vakfdan zimmetinde zuhûr iden otuz altı bin akçeyi müfredât defteri mûcebince hâlâ mütevellî-i mezbûr Mustafâ'ya bi’t-temâm teslîm muhâsebe defterin dahi mühürleyüp zimmetinde mâl-i vakf kalmış değil iken mezbûr Mustafâ senün muhâsebe defterin kerâheten mühürledüm diyü rencîde itmeğle şer‘le görile diyü yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/151/714 Fındıklı'da, Hatuniyye vakfı mürtezikaları ve vazifelerini ödemediği için hapsettirdikleri ancak müflis olduğunu bildirip salıverilmesini isteyen şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Kãimmakãm paşaya ve monlâsına hüküm ki:

İsmâ‘îl gelüp bu müflis olup ism-i mâl ıtlâk olınur bir nesneye mâlik değil iken Fındıklı'da vâkı‘ Hâtûnıyye câmi‘-i şerîfi mürtezikaları sen mukaddemâ vakf-ı merkúm mütevellîsi iken zimmetinde alacak vazifemüz kalmışdı idi diyü bunı bir müddet zindânda habs itdürüp hâlâ mahbûs olduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâsı olduğın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/153/726 İstanbul'da, ölen kişiden intikal eden arsası mukataalı, binası mülk ev hususunda mirasçı ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

İbrâhîm gelüp bin yüz (boş) senesinde bunun mûrisi Abdurrahmân nâm kimesne fevt olup hasren vârisi olmağla mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ arsası mukãta‘alu vakf ve binâsı mülk menzili buna intikãl itmişiken arsa-i vakf mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne menzil-i merkúmun arsası vakf olmağla binâsı dahi vakfa intikãl ider diyü fuzûlî zabt idüp te‘addî eyledüğin ve fetvâsı olduğın bildirmeğle şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i Ş [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/154/728 İstanbul'da, Uzunçarşı'da Samanveren mahallesinde Mustafa Efendi evkafına ait arsanın misil değeriyle kirasını vermeğe razı şahsın, mütevellice bundan fazla talebiyle incitilmemesine dair hüküm.

belgesi bulunamadı

İstanbul kãdîsına [hüküm ki:]

El-Hâcc Mehmed nâm kimesne gelüp İstanbul'da Uzunçârşû'da Samanviren mahallesinde Mustafâ Efendi evkãfınun tasarrufında olan icâreli iki yüz zirâ‘ arsâ-i hâliyenün ecr-i misliyle mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken vakf-ı merkúm mütevellîsi ecr-i mislinden ziyâde yedişer akçe taleb idüp te‘allül itmeğle yedinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince ecr-i mislinden ziyâde talebiyle rencîde olınmaya diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene 1103 [8-16 Mayıs 1692]

16/154/729 İstanbul'da, kira gelirleri evlada şart edilmiş vakfın lehdarı ve bunun hissesini kabzeden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

belgesi bulunamadı

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

(Boş) nâm kimesne gelüp bunun ceddi (boş) nâm kimesne İstanbul'da vâkı‘ vakifeye-i ma‘mûlün bihâsından mukayyed akãrlarınun hâsıl olan icâresi evlâdına ve evlâd-ı evlâdına meşrûta vakfı olup bu evlâddan olmağla âid olan hissesin taleb eyledükde vakf-ı merkúm mütevellîsi olan Hâcı Pîrî nâm kimesne kabz idüp birkaç seneden berü virmeyüp gadr eyledüğin bildürüp hâsıl olan icâreden âid olan hissesin alıvirilüp te‘allül ü nizâ‘ itdürilmemek recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene 1103 [8-16 Mayıs 1692]

16/155/733 Vakfettiği malları tescil ve mütevelliye teslim etmeden ölen kişinin vakfettiği mallara mütevelli olduğunu iddia edip bunları kassam defterine dahil ettirmeyen şahıs ve mirasçı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul sâkinelerinden Meryem nâm hâtûn gelüp bunun babası Hâcı İsmâ‘îl nâm kimesne üç bin guruş ile mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ bir mülk menzil ve bir mülk dükkânı vakf idüp lâkin tescil-i şer‘î ve teslîm ile’l-mütevellî itmedin babası mezbûr bin doksan (boş) senesinde fevt olmağla sâbıkã zevci olan yeniçeri mütekãidlerinden Hâcı Mustafâ nâm kimesne mütevellî oldum diyü ol mikdâr guruş ile menzil ve dükkânı defter-i kassama idhâl olınmayup zabt ve kabz ve bunun hemşîresi Sâliha nâm hâtûn ve zevci dîğer Hâcı Mustafâ nâm kimesne ile yekdil olmağla hissesin virmedüklerinden mâ‘adâ mezkûrân Hâcı Mustafâ ve dîğer Hâcı Mustafâ babası muhallefâtından defter-i kassâmdan hâric ahz eyledükleri eşyâdan yiğirmi dört bin akçe hakların dahi virmeyüp küllî gadr eyledüklerin bildürüp yedinde olan fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilüp müteveccih olan hakkı alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ş sene 1103 [18-27 Nisan 1692]

16/160/754 Eyüp'te ve İzmit'te, vezriazam Pertev Paşa evkafına takaüt maaşı karşılığında mütevelli olan şahıs ve vakıf evladındanım deyip mütevelliliğin kendine şart edildiği iddiasındaki Havva Hanım arasındaki ihtilafta tarafların iddialarının soruşturulup bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîli (boş) zîde fazluhûya hüküm ki:

El-Hâcc Mehmed nâm kimesne gelüp Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî'de ve İznikmid'de vâkı‘ vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ Pertev Paşa evkãfınun tevliyeti yevmî yiğirmi altı akçe tekã‘üd ulûfesi mukãbelesinde kendüye tevcîh olınup hıdmetinde kusurı olmayup ve mürtezvakf²¹ vakf kendüden rızâ ve şükrân üzre iken Havva Hânım nâm hâtûn evlâd-ı vâkıfdanum meşrûtamdur diyü alup ruûs itdürüp gadr eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakf-ı mezkûrun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsına nazar idüp meşrûta olduğı sahîh midür ve meşrûta olmaduğı sûretde evlâdiyyet iddi‘â iden sahîhü’n-neseb evlâddan mıdır alâ sıhhatihî arz eylemenüz bâbında hükm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/162/764 Fındıklı'da, Murad vakfı mürtezikaları ve vazifelerini ödemediği için hapsettirdikleri ancak müflis olduğunu bildirip salıverilmesini isteyen şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İsmâ‘îl nâm kimesne gelüp bu müflis olup ism-i mâl ıtlâk olınur bir nesneye mâlik değil iken Galata kazâsı muzâfâtından Fındıklı'da vâkı‘ Murâ[d](?) vakfı mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne mukaddemâ sen vakf-ı mezbûre mütevellîsi iken erbâb-ı vezâyife virdiğin(?) vazîfeyi tutmam asl-ı mâl-i vakfdan dahi bir mikdâr akçe noksân virmişidün diyü bunı bir müddet zindânda habs itdirüp hâlâ mahbûs olduğın ve bu bâbda fetvâsı olmağla mûcebince amel olınup şer‘le ıtlâk olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene 1103 [8-16 Mayıs 1692]

16/164/773 İstanbul'da, Mercan çarşısında İmam Ali evkafına ait icâreteyn usulü ile tasarruf olunan odalar tamire muhtaç ve kirası da yüksek olduğundan hassa mimarbaşı marifetiyle keşfolunmalarına dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Abdullâh gelüp mahrûse-i İstanbul'da Mercân sûkında vâkı‘ müteveffâ İmâm Alî evkãfından icâre-i mu‘accele [ve] müeccele ile mutasarrıf olduğı odaların harâba müşrif olmağla kãbil-i sekbân²² olmayup ta‘mîre muhtâc olup ve icâresi ecr-i mislinden ziyâde olmağın sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakf-ı merkúm taht-ı nezâretünde olmağla hâssa mi‘mârbaşı ma‘rifetiyle şer‘le keşf olınmasıyçün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/169/798 Sultan Süleyman evkafına ait Gelibolu'daki mukataayı deruhde edip vakfa borcunu ödeyen şahsın, üzerinde vakıf parası kaldığı iddiasıyla incitilmemesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetde olan Haremeyn müfettişine hüküm ki:

Mehmed gelüp merhûm Sultân Süleymân Hân tâbe serâhu evkãfından Gelibolı nâhiyesinde vâkı‘ (boş) mukãta‘asınun yüz iki ve yüz üç senelerün mahsûlün cânib-i vakfdan der‘uhde ve mâl-i vakfı edâ eyleyüp şirkete(?) virilmişiken mütevellîsi Mehmed zimmetinde mâl-i vakf kalmışdır diyü akçe talebiyle rencîde itmeğle şer‘le görile diyü yazıldı.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/178/844 İstanbul'da, Cerrah Paşa İshak Bey mahallesinde Gülzar Hatun vakfına ait mukataalı evi, mutasarrıfının ferağından alıp mukataasını ödeyen çavuş ve buna müdahale eden kimse arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Silâhdârân çâvûşlarından Mehmed gelüp mahrûse-i İslâmbol'da Nişânbaşı-yı Atîk kurbında Cerrâh Paşa İshak Beğ mahallesinde müteveffiye Gülzâr Hâtûn vakfında bir bâb mukãta‘alu menzile mutasarrıf olan Ahmed nâm kimesne menzil-i mezbûrı rızâsı ve vakf-ı merkúm mütevellîsi Abdurrahmân nâm kimesne izniyle bin doksan sekiz senesinde atîk temessüğin virüp ferâğat eyleyüp mûcebince menzili zabt ve vakfa âid olan mukãta‘asın cânib-i vakfa edâ idüp âhardan müdâhale olınmak îcâb eylemez iken mütevellîsi merkúm Abdurrahmân fevt olmağla mukãbeleci tâifesinden Seyyid Mustafâ nâm kimesne menzil-i mezbûrı bin (boş) senesinde bana ferâğat itmiş idi Abdurrahmân ismine temessüküm vardur diyü zabta mâni‘ olduğın bildürüp şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/180/852 Yeniçeri odası evkafı mütevellisi ve yeniçeri oda vakfına olan borcunu ödemeyen İstanbul'da, Silivrikapısı yakınındaki hamam mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãm ve kãdîsına hüküm ki:

Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından (boş) odası evkãfınun mütevellîsi olan Receb Odabaşı nâm yeniçeri gelüp bin doksan (boş) senesinde İstanbul'da vâkı‘ Silivri kapusı kurbında vâkı‘ hammâmun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne zimmetinde orta vakfı mâlından bin dört yüz yetmiş guruş mâl-ı vakfı olup memhûr temessükleri mûcebince birkaç def‘a şer‘le taleb eyledükde edâda te‘allül idüp memhûr deyn temessüki mûcebince şer‘le görilüp mâl-i vakf alıvirilmek bâbında hükm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/183/867 Üsküdar'da, Valide Sultan-ı Atik yakınında süknası ulemaya şart edilmiş vakıf evde oturan kimse ve bunu kira talebiyle inciten şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:

Ebûbekir arz-ı hâl idüp medîne-i Üsküdar'da Vâlide-i Sultân-ı Atîk kurbında süknâsı ulemâya meşrût vakf-ı menzilde sâkin iken İstanbul'da ulemâdan Mustafâ ben menzilimi kendüme tevcîh itdürmüşüm diyü icâre nâmına yüz guruş alup gadr itmeğle fetvâsı mûcebince şer‘le hükm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/185/874 Lâleli'de Ahmed Ağa mescidi vakfına ait bir adet dükkan arsasını izinsiz olarak zapteden şahsın müdahalesinin önlenmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Ahmed gelüp mahmiyye-i mezbûrede Lâleliçeşme kurbında Ahmed Ağa mescidi vakfından icâre-i müeccele ve mu‘accele ile bir bâb dekâkîne mutasarrıf olup zikr olınan dekâkînlerinün izdiyâdına yine vakf-ı mezbûrdan odalar olup mukaddemâ ihrâk vâkı‘ oldukda sâhibleri bilâ izn-i mütevellî bunun izinsiz ol dükkânları üzerine fuzûlî direkleri diküp hevâsını zabt ve odalar ihdâs idüp gadr eyledüklerin bildürüp mezbûrlarun ihdâs eyledükleri ebniyenün zarar-ı şer‘îsi men‘ u def‘ olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]103 [17-26Mayıs 1692]

16/267/1278 İstanbul'da, Mustafa Paşa vakfından kiraladığı han ve dükkanları evvelce satın aldığını ileri süren şahısla kiracı arasındaki anlaşmazlığın giderilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Âyişe Hâtûn gelüp vezîr-i sâbık müteveffâ Mustafâ Paşa'nun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında evkãfından mahrûse-i İstanbul'da Emîn iskelesi kurbında vâkı‘ (...)hâne dimeğle ma‘rûf dekâkîn ve hânı cânib-i vakfdan dokuz yük akçe mu‘accele ve yevmî kırk akçe müeccele ile istîcâr idüp yedine memhûr temessük virmeğle mûcebince zabt ve ecr-i misle mu‘âdil icâresin edâ ider iken Mustafâ nâm yeniçeri zuhûra gelüp zikr olınan dükkân ve hânı (...) mezkûrun veresesinden mülkiyyet üzre iştirâ itmiş idim diyü bin doksân senesinde hilâf-ı şer‘ zabt itmeğle birkaç def‘a da‘vet-i şer‘ eyledükde ba‘zı kimesnelere istinâd itmeğle icrâ-yı hakk olınmaduğın bildürüp sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin mezkûrı zâbit ma‘rifetiyle bi eyyi vechin kân ihzâr-ı şer‘ itdürdüp Mevlânâ-yı mûmâ ileyh muktezâ-yı şer‘ üzre ahvâllerin görüp nizâ‘larına kemâ yenbaği faysal virildükden sonra arz eylemeniz bâbında hükm-i hümâyûn yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]103 [27 Mayıs - 5 Haziran 1692]

16/185/877 Hüssam Bey evkafı tevliyetinin kendisine verilmesini talep eden muhakkık(?) Halil'e, katiplik meşrutası değilse, bu tevliyetin verilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Eimmeden Halîl gelüp mezbûr eimme-i ulemâdan olmayup muhakkık(?) olmağla İstanbul'da taht-ı nezâretinde olan evkãfdan Hüsâm Beğ evkãfı tevliyeti kendüye virilmek bâbında inâyet recâ itmeğin sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin kitâbet meşrûtası değil ise tevliyet-i mezbûreyi mezkûra tevcîh itmek emrüm olmışdur.

[Fî] evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1692]

16/190/895 İstanbul'da, ödünç aldıkları akçe karşılığında mutasarrıf oldukları çiftliği istiğlâl yoluyla vakfa satıp teslim ettikten sonra kiralayan, ancak bunu ödemedikleri gibi anılan çiftliklerden de el çekmemiş olan şahıslar ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Şa‘bân gelüp bundan akdem İstanbul'da sâkin Osmân nâm kimesne ile zevcesi (boş) nâm hâtûn bunun mütevellîsi olduğı mâl-ı vakfdan istikrâz eyledükleri beş kîse akçe mukãbelesinde mutasarrıf oldukları çiftlikleri emlâklerin istiğlâl tarîkiyle bey‘ u teslîm ve ba‘dehû tasarrufına senede üçer yüz guruş icâre ile isticâr itmişleriken mezbûrlar tasarruf eyledükleri emlâkin icâresin istikrâz eyledükleri mâl-ı vakfdan virmedüklerinden mâ‘adâ zikr olınan çiftliklerde dahi kasr-ı yedd itmeyüp küllî gadr eyledüklerin bildürüp şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i Ş sene [1]103 [8-16 Mayıs 1692]

16/193/916 İstanbul'da, Piri Paşa evkafına ait icâreteyn usulü ile bir odaya mutasarrıf olup peşin kirasını vakıf mütevellisine vermeğe razı şahsın, mütevellice misil değerinden fazla talebiyle incitilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Pîrî Paşa evkãfınun müste’cirlerinden Ahmed nâm yeniçeri(?) arz-ı hâl idüp vakf-ı merkúm akãrâtından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile bir bâb odaya mutasarrıf olmağla icâre-i mu‘accelesin vakf-ı mezbûr mütevellîsine virmeğe râzî iken mütevellî-i merkúm kanâ‘at itmeyüp ecr-i mislinden ziyâde talebiyle rencîdeden hâlî olmaduğın bildürüp men‘ u def‘ olınmak içün yazılmışdur.

[Fî] evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1693]

16/202/956 Eyüp'te, kadıdan arsası mukataalı, binası mülk evi mütevelli izni ile satın alan kimse ve evi teslimden kaçınan kadı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

El-Hâcc Hasan gelüp bin yüz (boş) senesinde medîne-i Eyyûb-i Ensârî'de sâkin Bâlîzâde Ahmed Efendi dimeğle ma‘rûf kãdî yine medîne-i merkúmede vâkı‘ hissesi²³ mukãta‘alu ve binâsı mülk menzilini sekiz yüz esedî guruşa izn-i mütevellî ile buna bey‘ u ferâğ ve yedine vakf mütevellîsi temessük virmeğin mezkûr Ahmed menzil-i merkúmı teslîmden imtina‘ itmeğle da‘vet-i şer‘ eyledükde murâfa‘adan imtinâ‘ ve ol tarafa firâr itmeğle ihkãk-ı hakk olınmayup gadr olınduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup mahallinde şer‘le görilmek için yazılmışdur.

Fî evâil-i Ramazân sene 1103 [17- 26 Mayıs 1693]

16/202/957 Pertev Paşa vakfının yeni ve eski mütevellisi arasındaki İstanbul'da, Vefa'da vakfa ait yanmış fırın arsasının kiralanması ve usulü konusundaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:

Pertev Paşa vakfınun meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Havvâ Hânım arz-ı hâl idüp mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ Vefâ'da vâkı‘ vakf-ı mezkûr akãrâtından(?) bir fırın muhterik olmağla vakfun binâya müsâ‘ade var iken mütevellî-i sâbık nâm kimesneye îcâr ve kendü nefsiyçin mülkiyyet üzre binâ ihdâs itmeğle berât-ı şerîfüm mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1693]

16/213/1004 İstanbul'da, Ahi Çelebi çeşmesi mahallesinde süknası ulemaya şart edilmiş evin mutasarrıfı ölmüş ise evin ulemadan Şeyh Mehmet oğlu Ömer'e verilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Ulemâdan kıdvetü’l-ulemâ Şeyh Mehmedoğlı Ömer zîde gelüp İstanbul'da Âhi Çelebi çeşmesi mahallesinde süknâsı ulemâya meşrûta olınan menzile mutasarrıf olan Ahmed fevt olmağla menzil-i mezkûr mahlûl olmağla ber mûceb-i şart-ı vâkıf menzil-i mezbûre kendüye virilmek recâ itmeğin fevti vâkı‘ [ise] mezbûr sâkin olmak içün yazıldı.

Fî evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1693]

16/224/1065 Gebze'de, Koyuncu(?) Gazi Mustafa Paşa evkafı mürtezikasının vazifelerinin rakabe olunup yarısı üzere verilmesine, müderris Abdurrahman'ın vazifesinin ise eksiksiz verilmesine dair hüküm.

Gekbuze'de vâkı‘ Koyuncu(?) Gãzî Mustafâ Paşa evkãfı mütevellîsine hüküm ki:

Vakf-ı mezbûrun müderrisi olan Abdurrahmân gelüp evkãf-ı mezbûr mürtezikasınun vazîfeleri rakabe olınup nısfıyet üzre virilüp yalnız müderris-i mûmâ ileyh sâhib-i fazîlet olup her vechile ihtimâm(?) olmağla müstehıkk olduğı vazîfesini temâmen virüp nısfıyet üzre virmeyüp hilâfından ihtirâz üzre olına diyü evkãf-ı mezbûr nâzırı olup bi’l-fi‘l Dârü’s-saâdetüm ağası tarafından mühürlü mektûb virilmeğle mûcebince amel olınmak içün yazıldı.

Fî evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1693]

16/232/1105 Üsküdar'da, Atik Valide Sultan vakfından, birçok kişiye bakmakla yükümlü Özbeği(?) Seyit Berber'e ilk düşen mahlulden yemek ve birkaç akçe vazife verilmesine dair hüküm.

Üsküdar'da Atîk Vâlide Sultân mütevellîsi Hasan'a hüküm ki:

Sâdât-ı kirâmdan Özbeği(?) Seyyid Berber gelüp mûmâ ileyhe fakïru’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup maâşına medâr olmak üzre nesnesi olmamağın mütevellîsi olduğın vakf-ı mezbûrdan ibtidâ düşen mahlûlden iki çift mükerrer(?) ta‘âm ve birkaç akçe vazîfe i‘tâ eyleyüp hilâfından ihtirâz eyleyesün diyü Dâru’s-sa‘âdetüm ağasıolup nâzır-ı vakf olan Nezîr Ağa dâme ulüvvuhû tarafından mühürlü mektûb virilmeğle mûcebince yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]103 [27 Mayıs-5 Haziran 1692]

16/232/1106 İstanbul'da, Büyük Ayasofya vakfıdan, birçok kişiye bakmakla yükümlü kimseye ilk düşen mahlulden birkaç akçe vazife verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Ayasofya-i kebîr mütevellîsine hüküm ki:

Sâdât-ı kirâmdan Seyyid Mustafâ Özbeği gelüp mûmâ ileyh fakïrü’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup medâr-ı ma‘îşet olacak nesnesi olmamağın evkãf-ı mezbûrdan ibtidâ düşen mahlûlden birkaç akçe vazîfe i‘tâ eyleyüp hilâfından ihtirâz eyleyesin diyü Dâru’s-sa‘âdetüm ağası olup nâzır-ı vakf olan Nezîr Ağa dâme uluvvühû tarafından mühürlü mektub virilmeğle mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

[Fî evâsıt-ı N sene [1]103 [27 Mayıs-5 Haziran 1692]]

16/240/1143 Üsküdar'da, Topçular meydanı yakınında Hacı Ahmet Paşa ve Piri Paşa evkaflarının nazırı ve vakıf görevlilerinin vazifeleri verildikten sonra artan geliri evlada vermeyen mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Üsküdar mollasına hüküm ki:

Medîne-i Üsküdar'da Topcılar meydânı kurbında vâkı‘ el-Hâcc Ahmed Paşa ve Pîrî Paşa evkãflarınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre nâzırı olan Âyişe nâm hâtûn gelüp evkãf-ı merkúmândan hâsıl olan gallesinde hüddâm-ı vakfun vezâyifine virilenden fazlası vakfiyye-i mamûlün bihâsında ale’s-seviyy evlâdına meşrûta-i v[â]kıf iken medîne-i mezbûrede sâkin vakf-ı merkúm mütevellîsi olan Mehmed Sâdık nâm kimesne bin yüz senesi gurresinden berü izdiyâd-ı vakfı evlâda virmeyüp kendüsü ekl ü bel‘ eyleyüp gadr itmeğle yedinde olan şeyhülislâm fetvâsı mûcebince şer‘le da‘vası görilüp zimmetinde sübût bulan izdiyâd-ı vakf şart-ı vâkıf mûcebince evlâd-ı vâkıfa alıvirilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]103 [17-26 Mayıs 1692]

16/256/1220 İstanbul'da, Şehzade Sultan Mehmet câmi‘ vakfı imâretinden amalara ayrılan ekmeği dağıtmak için şeyh ve kethüda diye atananların bunları hakkı olmayanlara verdiğinden, artık kimsenin kethüda namıyla görevlendirilmemesine ve mahlullerin amalara verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Şehzâde Sultân Mehmed Hân câmi‘i şerîfi mütevellîsi Abdullâh zîde kadruhûya hüküm ki:

Müşârun ileyhün imâret-i âmirelerinden a‘mâ fukarâsı içün altmış aded nân ta‘yîn olınup nân-ı mezbûrı tevzi‘ itmek içün şeyh ve kethudâ nasb olınan kimesneler düşen mahlûlâtı nâmüstahıka virüp gadr eyledükleri i‘lâm olınmağa mahallinde derkenâr olındukda mahsûs şeyh ve kethudâlık kaydı olmamağla kethudâ nâmıyla bir ferd vaz‘-ı yed eylemeyüp beyinlerinde mahlûl vâkı‘ oldukda müstehıkkına ta‘yîn olınup a‘mâ fukarâsına gadr itdürilmeye diyü vakf nâzırı olan Dâru’s-sa‘âdetüm ağası Nezîr Ağa dâme ulüvvuhû tarafından mühürlü mektûb virilmeğle mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı N sene [1]103 [27 Mayıs-5 Haziran 1692]

16/267/1278 Vezir Mustafa Paşa evkafına ait İstanbul'da At iskelesi(?) yakınındaki hanı icâreteyn usulü ile kiralayan Ayşe Hatun ve zikredilen yerleri Paşa'nın mirasçılarından satın aldığı iddiasıyla zapteden yeniçeri arasındaki ihtilafın görüldükten sonra bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Âyişe Hâtûn gelüp vezîr-i sâbık müteveffâ Mustafâ Paşa'nun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında evkãfından mahrûse-i İstanbul'da At iskelesi(?) kurbında vâkı‘ (..)hân dimeğle ma‘rûf dekâkîn hânı cânib-i vakfdan dokuz yük akçe mu‘accele ve yevmi kırk akçe müeccele ile isticâr idüp yedine memhûr temessük virilmeğle mûcebince zabt ve ecr-i misli mu‘âdil icâresin edâ ider iken Mustafâ nâm yeniçeri zuhûra gelüp zikr olınan dükkân ve hânı müteveffâ-yı mezkûrun veresesinden mülkiyyet üzre iştirâ itmiş idüm diyü bin doksan senesinde hilâf-ı şer‘ zabt itmeğle birkaç def‘a da‘vet-i şer‘ eyledükde ba‘zı kimesnelere istinâd itmeğle icrâ-yı hakk olınmaduğın bildürüp sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin mezkûrı zâbiti ma‘rifetiyle bi eyy-i vechi kân ihzâr-ı şer‘ itdürilüp Mevlânâ-yı mûmâ ileyh muktezâ-yı şer‘ üzre ahvâllerin görüp nizâ‘larına kemâ yenbağï faysal virildükden sonra arz eylemenüz bâbında hükm-i hümâyûnum yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]103 [27 Mayıs-5 Haziran 1692]

16/267/1279 İstanbul'da, vezir Mustafa Paşa evkafının mütevellisi ve vakfa ait Mudanya'daki Yeni hanı, miras bırakanlarının mülk evidir diye zapteden Konakçı Ali Paşa'nın mirasçıları arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve Mudanya nâibine hüküm:

İstanbul'da vâkı‘ vezîr-i sâbık Mustafâ Paşa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi Alî zîde mecduhû gelüp Mudanya'da vâkı‘ hân-ı cedîd (kesik) vakfiyyesinde mukayyed akãrâtından olmağla izn-i (kesik) muhtâc olan yirleri taraf-ı vakfdan ta‘mîr ve icâresi (kesik) ahz olınur iken müteveffâ Konakcı Alî Paşa'nun veresesi zikr olınan hân sâbıkã müteveffâ-yı mezbûrun mülk evi diyü müdde‘âsın vech-i şer‘î üzre isbât itmedin hilâf-ı şer‘ fuzûlî zabt ve vakfa âid olanı kabz ve küllî te‘addî itmeğle elinde olan vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ ve hüccet-i şer‘iyye mûcebince hân-ı merkúm taraf-ı vakfdan zabt itdürilüp hilâf-ı şer‘ dahl u ta‘arruz itdürilmemek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ramazân sene [1]103 [27 Mayıs-5 Haziran 1692]