Ta….. Ka….
*************
(37) Se……İy…….
Subject: RE: RESSAM HİKâYESİ
Date: Thu, 26 Jan 2012 11:35:20 +0200
Selâmün aleyküm Se…… kızım. Gönderdiğin yazını aldım senin yazında oldukça güzel olmuş ellerine diline gönlüne sağlık. Bu mevzuda yazılar gelmeye devam ediyor, bende dosyasına aktarıyorum, hepsi tamam olunca nihayetlenen dosyayı İnşeallah herkeze göndereceğim bu vesile ile herkez herkezin görüş ve fikrinden istifade etmiş olacak ve bu bakış zenginliğinde bir mes'eleye tek yönlü bakmanın ve o yönde karar vermenin ne derece sathi ve yetersiz olduğu anlaşılacaktır. Cenâb-ı Hakk gayret ve idrakini arttırsın İnşeallah. Herkeze selâmlar hoşça kal Efendi Baban.
Subject: RESSAM HİKÂYESİ
Date: Wed, 25 Jan 2012 15:12:13 +0200
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM
Selâm rahmet ve bereket üzerimize olsun.
Sevgili Efendi Babacığım,
Ressam hikâyesi, bizi kazâ ve kader nedir? onun üzerinde düşünmeye ve hikâyede geçen halleri yorumlayarak, hikâyeye konu olan ressam kadere îmânı ne derece yaşayarak idrak etmiş, hangi mertebede, hangi idrak içerisinde ve dolayısıyla ALLAH katındaki islâmı yani teslim olunmuşluğun idrakini ne derece yaşamakta bunu değerlendirmeye çağırıyor.
Resûlüllah efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde
Kul dört esasa îmân etmedikce asla îmân ehli sayılmaz diye buyurarak, bu dört esası
-Allahtan başka İlâh olmadığına
-Benim resûlü olup, Hakk ile gönderildiğime
-Ölümü tatmanın mutlak olduğuna, öldükten sonra yaşamın devam edeceğine
-Ve kadere mutlaka îmân edilmesi gerektiğine
diye sıralarken kadere îmânı dört esastan biri olarak ifade etmektedir. Resûlüllah efendimizin sözlerinden de anlıyoruz ki kadere îmân amentünün esaslarındandır ve îmân ehli olabilmenin koşulsuz gereklerindendir. Üzerinde çok tartışılan ve îmânın kilit noktasını oluşturandır.
Bir şeye îmân edebilmek için onu hakkıyla bilmek gerekir.
Kader deyince, nedir ilk aklımıza gelen? İrade, teslimiyet.
Ve irâde ile ifade edileni düşündüğümüzde de kesreti oluşturan cüzlerin irâdesi olarak adlandırılan cüz-i irâde ve vahdetin irâdesini anlatmakta kullanılan külli irâde kavramları karşımıza çıkar. Kesretin irâdesi kesreti oluşturan cüzlerin irâdesi ile cüz-i irâde olarak ifade edilirken vahdetin irâdesi külli irâde olarak tanımlanır.
Vahdet ve kesret
Peki kesret nedir vahdet nedir İrâde tekmidir çeşitlenebilir mi neye göredir bu sınıflandırma. Bunlar birbirinden ayrılar mıdır peki?
Kesrette Her bir birimden açığa çıkan irâde cüz-i irâde adını alırken kesretin varlığı nedir? kesret denilen, hakikatte var olan tek den yansıyan ise kesretin irâdesi olarak adlandırılan cüz-i irâde nasıl anlaşılmalıdır?
Ef’âl âlemi zâhiren kesret görüntüsüyle tanınır. Ef’âl âlemindeki gördüğümüzü sandığımız “var görünenler” ve “her an yeni var görünenler” Rabbül Âleminin NURundan tertiplenen ilmi sûretlerdir. Kesret dediğimiz âlem ALLAH ın OL emriyle sonsuz özelliklerini ilminde ilmiyle seyretmeyi dilediği ilmi sûretlerin manalarının bu boyut algılayıcısı dolayısıyla fiil olarak görüntüsüdür. O nun özelliklerinin çeşit çeşit elbiseler giydirilmiş halidir. Külli irâde her bir elbiseden istidat ve kabiliyetleri doğrultusunda açığa çıkarken cüz-i irâde adını alır. Bu nedenle de cüz’den açığa çıkanların sorumluluğu cüz’e aittir. Cüz’ün hatalı ve yanlış anlayışını da yine cüzden cüz’ün kabiliyeti doğrultusunda açığa çıkardığından, O nun sorumluluğu yoktur. Ve O nun katında da hata ve yanlış yoktur zâten. Her şey hayırdan ibarettir ve hikmeti vardır.
Hedefimiz kendimizi tanıma yolculuğumuzda Allahı tanımak, Allahca bakabilmek ise ALLAH kadere nasıl bakmamızı ve idrak ederek yaşamamızı istemektedir ?
Dostları ilə paylaş: |