Eğer çizilen resimler doğa ve insân resmi olsaydı hayvânî mertebenin bir altı olan bitki ve cemadat mertebesi olurdu. Sadece insân resmi çizilmiş olsaydı ressamın kemâlâtından söz edebilirdik.
Ressamın resimlerin içini doldururken renk ve düzenleme seçeneği olup olmadığı konusuna gelince;
Kader-i mutlak; zorunlu olarak yaptıklarımız, kader-i muallâk, cüz-i irâdemizle yaptıklarımızdır.
Ressam, cüz-i irâdesiyle seçme hakkına sahiptir. Boyama zorunluluğu vardır.
Diğer mertebelerden birinde olan kimseye yukarıdan nasıl ve neler çizilirdi. Şeriat ve tarikat mertebesindeki durum, yukarıda belirttiğimiz ressamın içinde bulunduğu durumdur.
Hakikat mertebesinde kişi yoktur. Fenâfillâh durumudur. Burada kul bâtın Hakk zâhirdir. Kulun gözünde gören, kulağında duyan hep O’dur. Marifet mertebesinde ise, renk boya, çizgi hiçbir şey yoktur. İzâfi varlıklar yok olmuş yerine Hakk’ın varlığı gelmiştir. “Attığın zaman sen atmadın, ancak Allah attı” İlâh-î hükmün yaşandığı yerdir.
Us…. Kı….. 02-12-2011
(18) Ha….Ay…..
Subject: RE: bir hikâye’nin tefekkürü
Date: Thu, 8 Dec 2011 15:30:55 +0200
Hayırlı günler Nû….. kızım yazın güzel olmuş, ellerine diline sağlık, bu sıkıntılı günlerinizde birde bu husus sizleri meşgul etti. Bu vesile ile ailenize baş sağlığı dilerim. Cenâb-ı Hakk kabir rahatlığı versin. Herkeze selâmlar, Nüket annenin de selâmları vardır. Hoşça kal Efendi Baban.
Subject: bir hikâye’nin tefekkürü
Date: Thu, 8 Dec 2011 14:53:25 +0200
Değerli Babacığım ve Anneciğim nasılsınız, iyimisiniz, inşeallah iyisinizdir. Allah sağlık sıhhat versin, uzun ömürler versin inşeallah âmin. Tefekkür edebildiğim kadarıyla.
O kişinin duygu ve hislerinin yansıması ile renklendirmesidir. O mertebede şekil ve renkler faaliyettedir. Esmâ mertebesinin yaşantısı içindedir. Her insân bulunduğu mertebeyi yansıtır. Allahın bize verdiği a’yân-ı sâbite’de o resim ana hattıyla çizilmiş ona kalan içinin renklendirilmesi, o kişide kendi hür irâdesi ile içlerini renklendiriyor.
(1)- Kazâ ve kâder mevzuudur. Kazâ olunan, kâderde miktar miktar yaşanıyor
(2)- Esmâ mertesinden şahadet mertebesine gölge düşmesidir.
(3)- İnsân ve doğa resmide olsa yine aynı esmâ mertebesinin şehadet mertebesine gölge düşmesidir.
(4)- Ressam boyamakta ve düzenlemekte serbesttir. kendi iç dünyasının renk ve düzenini aktarmaktadır.
(5)- Ressamın mertebesinin nerede olduğu değişebilir, resim ve renklerin olduğu esmâ mertebesidir.
(6)- Eğer kişi rengi ve kokusu olmayan mertebelerden, çizgi çizemez, resim edemez, orada sadece ilimden söz edilir.
(7)- Düşüncelerimi ancak harflerle izah etmeye çalışıyorum. harflerin giydiği mânâ elbisesi benim halimi, iç dünyamı anlatıyor.
Değerli babacığım ve anneciğim hürmetle ellerinizden öperim.
Selâmlar...... Nû…….. Ay………
Dostları ilə paylaş: |