(Bu noktada Halifemizin Sohbet-i İlâhi’de zaman zaman soru sorarak
cereyan alan kişileri harekete geçirmeye çalıştığını hatırladım.)
* Musa Efendi onca eğitimin ve tahsilin ne kadar boş olduğunu ancak tasavvuf denizine dalıp, aşkla sarhoş olunca anlamış ve Mürşidinin eteğine sıkı sıkıya sarılmış. Sümbül Efendinin sorduğu “Âlemi sen yaratsaydın nasıl yaratırdın?” sorusuna verdiği.
- Bu mümkün değil! Ama mümkün olsaydı, “her şeyi merkezinde bırakırdım!” cevabı ile Musa Efendinin adı, Şeyhinin lutfu ile “Merkez Muslihuddin” olmuş. (Şems ile Mevlana olan Celaleddin Rûmi, Leyla ile Mecnun olan Kays misali )
* Dervişlerinden çiçek isteyen Sümbül Efendiye Merkez Efendinin kuru papatya ile gelmesini ise; Derviş olarak Mürşidimizde öldüğümüzü, halden hale her geçişte ölümü tattığımızı ve Rabbimizin ölüden diriyi, yanlıştan doğruyu çıkarttığı olarak tefekkür ettim.
* Sümbül Efendinin kızı Rahime ile evlenerek de, Mürşidinin rahminde rüşte erdiği işaret edilmiş diye düşündüm.
Dostları ilə paylaş: |