Günlük plân, o gün haftalık ders programında yer alan derslerin plânlarının toplamından oluşur.
Günlük plân, o gün haftalık ders programında yer alan derslerin plânlarının toplamından oluşur.
Diğer bir ifadeyle günlük plân birden fazla dersin plânlarının bir araya gelmesinden oluşmuş bir plândır. Sınıf öğretmenleri bir günde birkaç çeşit ders verdiklerinden günlük plân, branş öğretmenleri ise ders plânı yaparlar.
Tebliğler Dergisi’nde ders planı ile ilgili, geleneksel plan formatı ve çoklu zeka plan formatı olarak iki formata yer verilmiştir.
Bunun yanında yeni program değişikliği ile birlikte okullarda yapılandırmacı yaklaşımı esas alan etkinlik plan formatı kullanılmaya başlanmıştır.
Bu bölümde, öğretmenin günlük planındaki “öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi” bölümünde yapılması gerekenler üzerinde durulacaktır.
Bu bölümde, öğretmenin günlük planındaki “öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi” bölümünde yapılması gerekenler üzerinde durulacaktır.
Bir derste düzenlenen öğretim etkinlikleri (Öğretim durumları), niteliği ne olursa olsun şu ana bölümlerden oluşur:
Giriş
Gelişme
Sonuç
-Öğrencilerin dikkatlerini çekme
-Öğrencilerin dikkatlerini çekme
Öğrenme dikkatle başlar. Sınıfta öğrencilerin duyu organlarına çok sayıda uyarıcı gelir. Bu uyarıcılardan kendine uyan, ihtiyacını karşılayanlardan birine zihinsel olarak odaklanır. Bu zihinsel olaya dikkat adı verilmektedir.
Duyu organlarına gelen bir uyaranın şiddeti (yüksek ses, renk vb.) dikkati etkiler. Öğrenme etkinliklerinin düzenlenmesinde yapılan ve öğrenciye ilginç gelebilecek uygulamalar dikkatin çekilmesi ve sürdürülmesini sağlar. Öğrencilerin dikkatleri üç değişik biçimde çekilebilir:
Sözel uyarıcılar:Öğrencilerin gelişim özelliklerine, kazandırılacak davranışlara göre derse giriş yaparken konuyla ilgi kurulabilecek günlük bir örnek olay, anı, fıkra anlatılabilir. Bir problem durumundan söz edilebilir. Cevabı dersin sonraki bölümlerinde olan dikkat çekici sorular sorularak “bunların cevabını bu dersi dikkatle takip ettikten verebileceksiniz” denebilir. Sorular kazandırılacak hedef davranışın seviyesine göre seçilmelidir.
Sözel uyarıcılar:Öğrencilerin gelişim özelliklerine, kazandırılacak davranışlara göre derse giriş yaparken konuyla ilgi kurulabilecek günlük bir örnek olay, anı, fıkra anlatılabilir. Bir problem durumundan söz edilebilir. Cevabı dersin sonraki bölümlerinde olan dikkat çekici sorular sorularak “bunların cevabını bu dersi dikkatle takip ettikten verebileceksiniz” denebilir. Sorular kazandırılacak hedef davranışın seviyesine göre seçilmelidir.
Görsel uyarıcılar:Konu ile ilgili bir afiş, tepegözle yansıtılan bir ilginç bir şekil, karikatür, grafik veya şema gösterimi ile derse başlanabilir.
Görsel ve sözel uyarıcılar:Hem görsel hem de sözel uyarıcılar bir arada sunulabilir. Bunu için dramatizasyon, oyun rol oynama yöntemleri kullanılabilir, sesli ve görüntülü video filmler gösterilebilir. Gösterilen film veya slaytlar en can alıcı yerlerinden kesilerek sorularla öğrencilerin dikkatleri çekilebilir.
Görsel ve sözel uyarıcılar:Hem görsel hem de sözel uyarıcılar bir arada sunulabilir. Bunu için dramatizasyon, oyun rol oynama yöntemleri kullanılabilir, sesli ve görüntülü video filmler gösterilebilir. Gösterilen film veya slaytlar en can alıcı yerlerinden kesilerek sorularla öğrencilerin dikkatleri çekilebilir.
Bu etkinliklerin süresi 4-5 dakikayı geçmemelidir. Görsel ve sözel uyarıcıların aynı anda kullanılması diğerlerine göre daha dikkat çekicidir.
Öğrencileri güdüleme
Öğrencileri güdüleme
Bir Fransız atasözünde bu şöyle anlatılır; “Bir atı suya zorla götürebilirsiniz ama ona zorla su içiremezsiniz.” Bu şu anlama geliyor: Eğer karşınızdakinde öğrenme isteği yoksa ona hiç bir şey öğretemezsiniz.
Öğrencilerin dersi dinlemeleri ve anlamaya çalışmaları için konuya ilgi duymamaları gerekir. Öğretmen dersin ilk dakikalarında bir şekilde öğrencilerin konuya ilgili olmasını sağlamalıdır.
Bu aşamada cevabını merak edecekleri düşünülen bir soru sorularak bunun cevabını derste öğrenecekleri belirtilebilir.
İşlenecek konuyla ilgili öğrencilerin bildikleri bilgilere zıt fikirler ortaya atılarak bir problem durumu oluşturulabilir.
Öğrencilere derste edinecekleri bilgi ve becerilerin hayatta ve sonraki derslerde ne işe yarayacağının örnekleriyle ortaya konulması öğrencilere öğrenmeye istekli kılar.
Motive olmuş bir öğrenci ilgi duyar, konu üzerine odaklaşır, kendini etkinliklere verir, bir gayret ortaya koyar ve öğrenmede ısrarcı davranır, kararlılık gösterir.
Gözden Geçirme (Hedeften haberdar etme)
Gözden Geçirme (Hedeften haberdar etme)
Öğrenciler dersin sonunda ne öğreneceklerini başta bilirlerse onu elde etmek için düzenlenen etkinlikleri daha dikkatle takip eder ve bu etkinliklere isteyerek katılırlar.
Ancak dersin hedefleri ile ilgili olan bu öğrenmeleri öğrencilerin anlayacağı bir şekilde somut olarak ortaya koymak gerekir. Hedef, öğrencilerin anlayabileceği somutlukta ifade edilemezse motive edici olmayabilir.
“Bugün şundan şundan bahsedeceğiz, şunu öğreneceğiz, şunun nasıl yapıldığını öğreneceksiniz, şunu yapabileceksiniz, şu probleme cevap bulabileceksiniz, günlük hayattaki şu olayın neden böyle olduğunu anlayabilecek ve açıklayabileceksiniz, ….
Öğrenilenler arasında ilişki kurma
Öğrenilenler arasında ilişki kurma
(Ön bilgileri hatırlatma ve Derse Geçiş)
Her yeni öğrenme bir önceki öğrenmeye dayalıdır ve bir sonraki öğrenmeye de basamak oluştur. Öğretmenin yeni bilgileri verirken önceki öğrenmelerden hareket etmesi öğrenmeyi kolaylaştırır ve öğrenmede süreklilik sağlar.
Bu amaçla öğretme öğrenme etkinlikleri düzenlenirken öncelikle öğrencilerin konuyla ilgili ön şart öğrenmelerinin düzeyi bilinmeli, öğretim etkinlikleri her öğrencinin bulunduğu seviyeden hareket edilerek düzenlenmelidir.
Öğrenilenler arasında ilişki kurma (Derse Geçiş)
Öğrenilenler arasında ilişki kurma (Derse Geçiş)
Burada konuyla ilgili önceden bilinenler gözden geçirilir. Bilinenden bilinmeyene doğru giderek yeni bilgilerin daha kolay ve anlamlı öğrenilmesi sağlanmış olur. Öğrenilenlerin tekrarı ile sunu bölümüne geçilmiş olur. Sunu bölümüne geçerken, “Şimdi esas konumuza gelelim”, “Hep beraber tahtaya bakalım.”, gibi yönergeler vererek dersin esas sunusuna geçilir.
Giriş bölümünde sözünü ettiğimiz etkinlikler birbirlerinden ayrılmaz bir bütün oluşturur. Bu bölümde yer alan etkinlikler, plân formatı ne olursa olsun her dersin girişinde yapılması gereken etkinliklerdir. Hazırlanan plânda yapılacak etkinliklere yer verilmelidir. Bu bölüme derse ve konuya göre değişmekle beraber yaklaşık 5 dakika kadar bir süre ayrılır.
2. SUNU BASAMAĞI /DERSİN İŞLENİŞİ
2. SUNU BASAMAĞI /DERSİN İŞLENİŞİ
Karmaşık bilgileri anlamlı küçük parçalara bölünerek öğrencilere verilmesi bilginin daha kolay özümsenmesine yardımcı olur. Bilgilerin verilme hızı öğrencinin öğrenme hızını aşmamalıdır. Hızlı bilgi sunumu öğrencilerin bilgiyi işleme kapasitelerini aşacağından anlama olmaz ve öğrenme sürecinden kopmalar meydana gelir.
Bu amaçla derste kazandırılacak hedef ve hedef davranışları gerçekleştirmek için yapılacak etkinliklerin süresi çok iyi ayarlanmalıdır. Etkinlikler öngörülen ders saatini aşmamalıdır.
Ara Özetleme:
Ara Özetleme:
Derste ara özetlemeler ve ders sonu genel özetleme olmak üzere iki tür özetleme yapılır. Ara özetlemeler, sunulan her konunu (her küçük adımın) arkasından yapılır. Özetleme belirli bir periyotta ve giderek artan bir aralıkta sonraki derslerde de yapılmalıdır. Araştırmalar aralıklı yapılan özetlerin bilgilerin hafızada kalma süresini artırdığını göstermiştir.
Verilen önemli bilgiler sonraki derslerde de tekrarlanarak unutulmaları önlenmelidir.
Tekrarlar yapma
Tekrarlar yapma
Tekrar öğrenilenlerin daha uzun süre hafızada kalmasına yardımcı olur. Ders süresince verilen bilgiler zaman zaman tekrarlanmalıdır. Ayrıca tekrar ilk anlatışta öğrenemeyen öğrencilere yeniden öğrenme fırsatı verir. Özellikle zor konuların kavranmasında ve becerilerin kazandırılmasında tekrar gereklidir.
Tekrar belirli zamanlarda değil dersin değişik zamanlarında yapılmalıdır. Konu niteliğine ve öğrenenin yeteneklerine bağlı olmakla beraber, ara sıra yapılan tekrarlar sık sık yapılanlara göre daha etkilidir. Bir de öğrenmenin başında yapılan tekrarların daha sonraki öğrenmeleri pekiştirmesi, konunun daha iyi kavranması açısından daha etkili olduğu ifade edilmektedir.
Verilen örneklerin yaşamdan, öğrencinin çevresinden alınması öğrendikleri bilgileri karşılaştıkları durumlara daha kolay uygulamalarını sağlar. Örneklerin birbirinden farklı olması genellemelerini kolaylaştırır.
Verilen örneklerin yaşamdan, öğrencinin çevresinden alınması öğrendikleri bilgileri karşılaştıkları durumlara daha kolay uygulamalarını sağlar. Örneklerin birbirinden farklı olması genellemelerini kolaylaştırır.
Öğrencilerin dikkatleri uzun süreli değildir. Ders süresince dikkatler çeşitli iç ve dış faktörler nedeniyle dağılabilir. Düz bir anlatımla öğrencilerin dikkatleri uzun süreli olmaz. Dikkatte süreklilik sağlamak için farklı öğretim yöntem ve tekniklerini kullanmak, çeşitli öğretim materyallerine ve etkinliklerine yer vermek, bunlarla öğrencileri meşgul etmek (aktif kılmak) gerekir.
Öğrencilerin dikkatleri uzun süreli değildir. Ders süresince dikkatler çeşitli iç ve dış faktörler nedeniyle dağılabilir. Düz bir anlatımla öğrencilerin dikkatleri uzun süreli olmaz. Dikkatte süreklilik sağlamak için farklı öğretim yöntem ve tekniklerini kullanmak, çeşitli öğretim materyallerine ve etkinliklerine yer vermek, bunlarla öğrencileri meşgul etmek (aktif kılmak) gerekir.
İyi bir sınıf yönetim becerisine sahip olması gerekir.
Öğretim etkinliklerini çok iyi plânlamak gerekir.
Öğretim etkinlikleri öğrencilerin ilgilerini çekecek şekilde düzenlemeli, öğrenciyi aktif yapan birden çok yöntem ve tekniği bir arada kullanarak çoklu bir öğrenme ortamı oluşturmalı, ders öğretim materyalleriyle zenginleştirmelidir.
Bunlardan başka ders esnasında bazen sessiz kalınarak da dikkatler çekilebilir.
Ders süresi içinde öğrencilerin dikkatlerine süreklilik kazandırmak için zaman zaman kasıtlı yanlışlıklar yapılabilir.
Uygulamada genel olarak öğrencilere bilgiler verilmekte, bunlarla ilgili alıştırmalar yapılmamaktadır. Alıştırma bir ölçme ve değerlendirme etkinliği olmadığı için dersin sonunda yapılmamalıdır.
Alıştırma, dersin sunumu esnasında her bilgi biriminden sonra öğrencilerin, öğrendikleri bilgiyi uygulayabilecekleri bir durumu ifade eder. Bu şekilde öğrencilere öğrendikleri bilgiyi uygulama fırsatı verilerek hem bilgileri kalıcı hale getirilir, hem de eksik ve yanlışlıklarını görmesi sağlanarak kendisine düzeltme imkanı tanınmış olur.
Yapılan alıştırmalarla öğrenilen bilgiler daha uzun süre bellekte kalırlar. Alıştırmalarda başarılı olan öğrencilerin kendilerine güvenleri gelişir ve yeni bilgileri öğrenme istekleri artar.
Yapılan alıştırmalarla öğrenilen bilgiler daha uzun süre bellekte kalırlar. Alıştırmalarda başarılı olan öğrencilerin kendilerine güvenleri gelişir ve yeni bilgileri öğrenme istekleri artar.
Planda beceriye yönelik davranışlar kazandırılıyor ise bu bölüme ayrılacak zaman sunu bölümünden daha fazla olacaktır. Çünkü, beceriye yönelik davranışların kazandırılmasında daha çok uygulama yapılması gereklidir. Resim, Beden Eğitimi, Müzik gibi becerileri geliştirmeye yönelik ders alanları ile deney ve problem çözümü gibi konularda da bu bölüm daha detaylı düzenlenir.
Geri Bildirimi Planlama
Geri Bildirimi Planlama
Öğrenciler yaptıkları alıştırmalar ve verdikleri cevaplarla ilgili öğretmenin tepkisini bilmek, görmek isterler. Öğrenciler neyi doğru neyi yanlış yaptıklarını bilirler ise, yeni öğrenme ve alıştırmalarında daha dikkatli davranırlar.
Geri bildirimler öğrenciyi kırıcı olmamalı, onları öğrenmeye güdülemelidir. Sınıf içinde öğrencilere sürekli geribildirimlerde bulunmak dikkat ve öğrenme isteğine süreklilik kazandırır.
Geri bildirim daha sonraya bırakılmamalı, alıştırmalardan hemen sonra verilmelidir.
Yapılan hatalar söylenmeli, doğru cevap gerekçeli olarak açıklanmalıdır.
Doğru cevap veren öğrencilere olumlu pekiştireçler verilmeli, yanlış cevap verenlere ise duygusal destek sağlanarak daha sonraki alıştırmalarda başarılı olmaları sağlanmalıdır.
Geribildirimler ikna edici olmalı, öğrencinin kafasında herhangi bir kuşku bırakmamalıdır.
Dersin gelişme bölümü 25-30 dakika sürer.
Plânın son aşaması öğrenci başarısının ölçülmesi ve değerlendirme aşamasıdır. Öğretmenler tarafında yapılan ölçme ve değerlendirme sonuçlarının farklı boyutları vardır. Bu sonuçlar, öğrencinin başarı seviyesini göstermesinin yanında, öğretmene öğrenme durumlarının düzenlenmesi bakımından da yol göstericidir.
Plânın son aşaması öğrenci başarısının ölçülmesi ve değerlendirme aşamasıdır. Öğretmenler tarafında yapılan ölçme ve değerlendirme sonuçlarının farklı boyutları vardır. Bu sonuçlar, öğrencinin başarı seviyesini göstermesinin yanında, öğretmene öğrenme durumlarının düzenlenmesi bakımından da yol göstericidir.
Son Özet:
Bu bölüme kadar bir ders saati içinde sunulması planlanan konunu sunumu, uygulama ve alıştırmaları, geri bildirim ve düzeltmeleri yapılmıştır. Son bir özetleme ile dersin ana noktaları vurgulanır, burada dersin hedefi ile dersin ana noktaları arasındaki ilişkiyi öğrencinin görmesi sağlanır.
Düzey Belirleme: Değerlendirme çalışmaları öğrencilerin düzeylerinin belirlenmesi amacıyla da kullanılabilir. Bu amaçla alınan dönütler gözlem formlarına işlenerek öğrencilerin başarı gelişimleri, eksikleri izlenebilir.
Düzey Belirleme: Değerlendirme çalışmaları öğrencilerin düzeylerinin belirlenmesi amacıyla da kullanılabilir. Bu amaçla alınan dönütler gözlem formlarına işlenerek öğrencilerin başarı gelişimleri, eksikleri izlenebilir.
Davranışlara istenilen düzeyde ulaşılamaması durumunda, düzeltme işlemleri;
Öğrenme-öğretme durumunu düzeltme şeklinde yapılır.
Tekrar Güdüleme: Dersin sonunda öğrencilere sonraki öğrenmeleri için istek uyandırılır. Güdülemedeki temel amaç sonraki öğrenmeler için ilginin devamlılığını sağlamaktır.
Dersin sonuç bölümü 5-10 dakikadır.
AÇIKLAMALAR
AÇIKLAMALAR
1. Örnek ders plânının içeriği, başlıkları aynı kalmak koşulu ile biçimsel olarak değiştirilebilir.
2. Bu ders plânı, öğretmeni ilgili ders programında yer alan birbiri ile ilgili kazanımlar, hedef ve hedef davranışlar dikkate alınarak aynı ders için bir günde işlenebilecek ders saatinden daha fazla ders saati için yapılabilir.
3. Bu plân dersin kapsamı, öğrenci özellikleri, okulun ve çevrenin özellikleri dikkate alınarak her ders için ayrı ayrı yapılabilir.
4. Bu ders plânı ilköğretim 1-5 sınıflar ile okul öncesi eğitim kurumlarında her bir ders için ayrı ayrı olmak kaydıyla günlük plân olarak yapılır.
Öğretme-öğrenme ekinliklerinin yapılandırmacı yaklaşıma dayalı olarak düzenlenmesinde farklı uygulama modelleri bulunmaktadır.
Öğretme-öğrenme ekinliklerinin yapılandırmacı yaklaşıma dayalı olarak düzenlenmesinde farklı uygulama modelleri bulunmaktadır.
Burada 5E Modeli kullanılacaktır. Bu modelin aşamaları aşağıda verilmiştir:
DERS : Kimya
DERS : Kimya
SINIF : 10/C
YAKLAŞIK SÜRE : 40+40 dakika
ÜNİTE : Kimyasal Denge
KONU : Çözünürlük dengeleri
TEMEL BECERİLER : Gözlem, karşılaştırma-sınıflama, tahmin etme, bilgi ve
veri toplama, verileri kaydetme, yorumlama ve sonuç
1.7. Çözünürlük dengesi ve çözünürlük çarpımı ile ilgili
problemleri çözer.
ÖĞRETME-ÖĞRENME-YÖNTEM
VE TEKNİKLERİ : Anlatım, Soru-cevap, ….
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ
VE ARAÇ-GEREÇLER : KNO3(k), CaCO3(k), beher, su, ispirto ocağı, baget
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ (VARSA) :
KAYNAK : Ders Kitabı, Bilim ve Teknik Dergileri, Bilim Ansiklopedisi
Öğretmen,’ şimdiye kadar çözünürlük dengesine etki eden faktörlerden hangilerini gördük?’ sorusunu sorarak önceki derse yönelik hatırlatmalar yapar.
Öğretmen,’ şimdiye kadar çözünürlük dengesine etki eden faktörlerden hangilerini gördük?’ sorusunu sorarak önceki derse yönelik hatırlatmalar yapar.
Bugün sıcaklığın etkisini inceleyeceklerini söyler.
Öğrencilerin dikkatini derse çekmek için aşağıdaki günlük hayatla ilişkili soruları öğrencilere yöneltir.
Bir bardak sıcak çayda mı yoksa soğuk çayda mı daha fazla şeker çözebilirsiniz? Neden?
Ütülere musluk suyu koymamız neden sakıncalıdır? Saf su koymamızın nedeni nedir?
Zamanla çaydanlıkların dibinde tortu oluşmasının nedeni nedir?
Bu aşamada öğretmen, öğrencileri zihinlerinde oluşan sorulara cevap bulabilmeleri için gruplara bölerek serbest bırakır. Öğrencilerin zihinlerinde oluşan sorulara cevap bulabilmelerine yardımcı olmak amacıyla öğretmen rehberliğinde aşağıdaki deneyler yapılır.
Bu aşamada öğretmen, öğrencileri zihinlerinde oluşan sorulara cevap bulabilmeleri için gruplara bölerek serbest bırakır. Öğrencilerin zihinlerinde oluşan sorulara cevap bulabilmelerine yardımcı olmak amacıyla öğretmen rehberliğinde aşağıdaki deneyler yapılır.
Deney 1.
Bir behere 10ml su doldurup üzerine KNO3(potasyum nitrat) ilave ediniz. Katısı ile dengede olan doygun bir çözelti elde ediniz.
Çözeltiyi ispirto ocağında ısıtınız ve gözlemlerinizi not ediniz.
Sonuç: Öğrencilerden deneyden elde ettikleri sonuçları yazmaları istenir.
Sonuç: Öğrencilerden deneyden elde ettikleri sonuçları yazmaları istenir.
Her grup deneyleri yapar. Öğretmen ise soruları sorarak öğrencileri yönlendirir.
Katının çözünme tepkimesi endotermik mi, yoksa ekzotermik midir? Nasıl anlarsınız?
Hazırladığınız çözeltinin çözünürlüğünü nasıl değiştirebilirsiniz?
Sıcaklığı arttırır ya da azaltırsanız denge nasıl değişir?
Deney 2:
Deney 2:
Bir behere 10 ml su koyup, CaCO3(k)’ı beherde çözerek doymuş çözeltisini hazırlayınız.
Doymuş çözeltiyi katısından ayırarak çözeltiyi ısıtınız. Gözlemlerinizi not ediniz.
Deney sonu soruları
Çözünme olayı endotermik mi yoksa ekzotermik midir?
CaCO3’ ın çözünme denklemini yazarak sıcaklık artışının dengeyi nasıl etkilediğini açıklayınız.
Çökelmenin nedeni nedir?
Sonuç : Öğrencilerden elde ettikleri sonuçları yazmaları istenir.
Öğrencilerden yaptıkları deneyler sonucunda elde ettiklerini açıklamaları istenir.
Öğrencilerden yaptıkları deneyler sonucunda elde ettiklerini açıklamaları istenir.
Bunun için grupların kendi içlerinde seçtikleri birer temsilci yaptıkları deneyleri ve sonuçlarını sınıfa sunar.
Yapılan etkinlikte öğrenciler katıların çözünürlüklerinin sıcaklıkla arttırılabileceğini (endotermik çözünmelerde), veya azaltılabileceğini (ekzotermik tepkimelerde), ayrıca dengedeki (doymuş) çözeltinin sıcaklıkla dengesinin nasıl değişebileceğini öğrenirler. Bunu Le Chatelier ilkesine göre açıklarlar.
Deneyler sonucunda öğrendiklerini teşvik etme aşamasında tartıştıkları sorularla ilişkilendirirler.
Bütün bu etkinlikler sonucunda dengedeki bir çözeltinin sıcaklıkla dengesinin (çözünürlüğünün) nasıl değiştiğini kavrarlar.
Öğrenciler öğretmenlerinin konuyla ilişkili farklı sorularına cevaplar ararlar, keşfetme basamağında üzerinde durulan duruma yeni örnekler sunarlar.
Öğrenciler öğretmenlerinin konuyla ilişkili farklı sorularına cevaplar ararlar, keşfetme basamağında üzerinde durulan duruma yeni örnekler sunarlar.
Öğretmen öğrencilerin konuyla ilgili bilgilerini genişletmek amacıyla şu soruyu sorar:’Yaptığınız iki deneyde de çözünürlük çarpımının nasıl değişeceğini yorumlayınız?’
Öğrenciler sıcaklık değişimi ve buharlaştırmaya bağlı kristallenme sureciyle ilgili problemleri çözer.
Bu aşamada öğretmen yapılan etkinliklerle ilgili öğrencilerde meydana gelebilecek davranış değişikliklerini inceler ve onlara bazı sorular sorar.
Bu aşamada öğretmen yapılan etkinliklerle ilgili öğrencilerde meydana gelebilecek davranış değişikliklerini inceler ve onlara bazı sorular sorar.
Çaydanlığın dibinde kireç birikmesinin nedeni nedir?
Pamukkale travertenleri nasıl oluşmuştur?
şeklindeki sorular öğrencilere yöneltilerek veya ödev/araştırma konusu olarak verilerek ders bitirilir.
Çevredeki seslerden anlam çıkarma, konuşulan kişinin ses tonundan ruhsal durumunu kestirme, arabanın motor sesinden problem olduğunu anlama gibi davranışlar da müziksel zekâ dendiğinde akla gelmeyen ancak onun önemli bir parçası olan yetilerdir.
Çevredeki seslerden anlam çıkarma, konuşulan kişinin ses tonundan ruhsal durumunu kestirme, arabanın motor sesinden problem olduğunu anlama gibi davranışlar da müziksel zekâ dendiğinde akla gelmeyen ancak onun önemli bir parçası olan yetilerdir.
Bu zekânın gelişimini sadece atletik yapıda olanlarla sınırlandırmak yanlış olur. Bir cerrahın açık kalp ameliyatı yaparken gösterdiği ince devinim kontrolü ya da bir pilotun göstergelerin ince ayarını yaparken gösterdiği performans bu zekânın gelişimini ortaya koyar.
Bu zekânın gelişimini sadece atletik yapıda olanlarla sınırlandırmak yanlış olur. Bir cerrahın açık kalp ameliyatı yaparken gösterdiği ince devinim kontrolü ya da bir pilotun göstergelerin ince ayarını yaparken gösterdiği performans bu zekânın gelişimini ortaya koyar.
Bedensel zekâ alanı, koordinasyon, denge, güç, esneklik ve hız gibi bazı fiziksel yetenekleri ve bu yeteneklerin hepsinin bir arada işlemesini sağlayan devinimsel nitelikteki bazı özel becerileri de içermektedir.
Her insan çeşitli zeka alanlarının tümüne sahiptir.
Her insan çeşitli zeka alanlarının tümüne sahiptir.
Her insan, zeka alanlarından her birini belli bir düzeyde geliştirebilir.
Çeşitli zeka alanları, genellikle bir arada belli bir uyum içinde çalışırlar.
Bir insanın her alanda zeki olabilmesinin birçok yolu bulunmaktadır.
Her insan kendi zekasını artırma ve geliştirme yeteneğine sahiptir.
Öğretmenlerin, öğretim etkinliklerinin düzenlenmesinde bilimi ölçüt alma yerine kişisel görüşünü veya baskın olduğu zeka alanını ölçüt alması durumunda çok farklı öğretme sitilleri ortaya çıkacaktır. Çünkü öğretmenlerin kişisel görüş ve deneyimleri birbirinden farklı olduğu gibi zeka alanları da farklıdır.
Öğretmenlerin, öğretim etkinliklerinin düzenlenmesinde bilimi ölçüt alma yerine kişisel görüşünü veya baskın olduğu zeka alanını ölçüt alması durumunda çok farklı öğretme sitilleri ortaya çıkacaktır. Çünkü öğretmenlerin kişisel görüş ve deneyimleri birbirinden farklı olduğu gibi zeka alanları da farklıdır.
Örneğin, sözel zekası baskın olan bir öğretmen sözel ağırlıklı sunmakta, kinestetik olanlar ise daha çok hareketli sunmaktadır. Oysa sınıfında sekiz zeka alanından öğrenciler bulunmaktadır. Sözel zekası baskın olan öğrenciler öğretmenin sunuş biçiminden memnun kalırken, diğer zeka alanlarına sahip olan öğrenciler derste sıkılacaklardır. Sıkılan öğrenci istenmeyen davranışa yönelebilecek bunun sonucu olarak da öğretmen tarafından uyarılacak ve güdülenme düzeyleri düşecektir.
Öğrenme ortamı düzenlenirken öğrencilerin sahip oldukları tüm yetenekler bir öğrenme aracı olarak kullanılmalıdır.
Çoklu zeka kuramı, öğrencilere kazandırılması düşünülen bilişsel, duyuşsal ve devinişsel hedeflerin sekiz yol geliştirilerek sunulmasını öngörür. Planlama aşamasında bir hedef etrafında birbirleriyle ilişkilendirilmiş sekiz etkinlik hazırlanır.
Çoklu zeka kuramı, öğrencilere kazandırılması düşünülen bilişsel, duyuşsal ve devinişsel hedeflerin sekiz yol geliştirilerek sunulmasını öngörür. Planlama aşamasında bir hedef etrafında birbirleriyle ilişkilendirilmiş sekiz etkinlik hazırlanır.
Plan şu aşamalar izlenerek hazırlanır :
Belli bir konu ve amaç belirleyin ve onu boş bir kağıdın ortasına yazın.
Belirlenen konu ve amaca ilişkin çoklu zeka alanlarına ait sorular yöneltin.
Konunun işlenmesinde her zeka alanı ile ilgili öğretim materyalleri, stratejileri, yöntem ve teknikleri boş kağıda yazın.
Her zeka alanı için mümkün olabilecek en fazla sayıda öğretim yöntem veya tekniğini belirlemek veya konunu işlenişi ile ilgili daha çok seçenek oluşturmak için meslektaşlarınızla beyin jimnastiği yapın.
Belirlediğiniz materyal, strateji, yöntem ve tekniklerden hedefe en uygun olanları seçin.
Seçtiğiniz öğretim materyalleri, strateji ve teknikleri kullanarak bir plan hazırlayın.
Planı sınıfta uygulayarak görülen eksikleri not alın.