25 Mayıs 2006 tarihinde İP İstanbul İl Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek
yaptığı açıklamalarda özetle ;
"Soruşturma ekibi, kamuoyunu, suçun merkezinde bulunan ABD'nin ve Cumhuriyet yıkıcısı iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirme gayretindedir. Böylece Cumhuriyete, vatana ve millete karşı ağır suçların içine batmaktadır. Bu ekip, Fethullah cemaati üzerinden Süper NATO bağlantılıdır." ,"Daha cinayetten altı saat sonra, ABD Büyükelçisi, emekli bir büyükelçimize, "Ulusalcıların" hedef alınacağını açıkça belirtti." , "Soruşturmanın ilk gününden beri Süper NATO güdümlü basma yalan haberler veriliyor. MİT kameralarıyla çekilmiş, en küçük benzerliği olmayan görüntüler, Mehmet Perinçek diye yayınlanıyor. Ulusal Haber diye ne idüğü belirsiz bir basın kuruluşu icat edilmiş, onun üzerinden Ulusal Kanal, İşçi Partisi, Doğu Perinçek, "Danıştay'a saldıran karanlık çete"nin içine konmuştur. Bütün bunlar, SüperNATO güdümlülerin suç kanıtlan dosyasındadır.", "Milletimize söz veriyoruz. Süper NATO merkezlerinin emrinde, Danıştay saldırısını saptıranlar, Yüce Divan'da ve Cumhuriyet mahkemelerinde kesinlikle yargılanacaklar ve işledikleri suçların cezalarını göreceklerdir."
26 Mayıs 2006 tarihinde İP İstanbul İl Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek
yaptığı açıklamada özetle ;
"Alparslan Arslan ekibi MOSSAD tarafından Bulgaristan'da eğitildi.", "Danıştay baskınını gerçekleştiren Alparslan Arslan ve ekibi, Bulgaristan'da faaliyet gösteren MOSSAD destekli Alpiras adlı firma tesislerinde özel eğitim gördüler. Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi'nin, Askeri İstihbarat'm ve MİT'in elindeki bu bilgi, Fethullah tarikatının güvenliğini tehdit ettiği için değerlendirme dışı tutuluyor." ,"MOSSAD'm eğittiği ekibin Türkiye'de Gonca Bahar kimliğini taşıyan bir kadınla ilişkili oldukları ve hesaplarına 4 trilyon Lira para yatırıldığı da biliniyor." , "Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat değerlendirme verilerine göre, Danıştay baskınını gerçekleştiren suç örgütü hakkında izleme bilgileri var. Buna rağmen ne MİT, ne Emniyet, MOSSAD tarafından eğitilen Süper NATO'nun suç örgütüne karşı gerekli tedbirleri almadı ve saldırıyı önlemek için herhangi bir uygulamada bulunmadı." /'Danıştay'da silahlı bir eylem yapılacağı, olaydan önce Hükümete bildirildi. Hükümet, bu istihbarata rağmen, önleyici plan ve uygulama talimatı vermedi; olayların gerçekleşmesini bekledi.", "Bugün Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberde de belirtildiği üzere, Emniyetteki sorgu ekibi, sorguladıkları Alparslan Arslan'm önüne bir suç örgütü şeması koyuyorlar. Şema, iki örgütü hedef alıyor: İşçi Partisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri. Şema, Süper NATO ve MOSSAD'm plan ve stratejisine göre yapılmış. Böylece Emniyet İstihbarat Dairesi'nin Fethullah sicilli Başkanı Ramazan Akyürek ve ekibinin bir
sorgu ekibi değil, tertip ekibi olduğu, suç işlediği bir kez daha kanıtlandı."
Sözlerine yer verildiği görülmüştür.
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticisi Doğu PERİNÇEK'in, gerek yaptığı basın açıklamalarında, gerekse bağlı basın yayın organlarında saldırının Süper Nato, Fethullahçı Gladyo ve siyasal iktidar tarafından tertiplendiği yönünde, kamuoyunu yanıltma, soruşturmanın seyrini etkileme amaçlı dezenformasyon faaliyeti içerisinde bulunduğu açıkça görülmektedir.
Yukarıda da çok azma yer verilebilen gazetelerin Danıştay Saldırısının hemen sonrasında, henüz soruşturmanın başlangıcında acele ile , Danıştay Saldırısının hükümet ile Danıştay arasındaki gerginliğe bağlandığı, hükümetin türban konusundaki tutumunun saldırı faillerine cesaret verdiği, eylemden hükümeti sorumlu tutan her kademeden devlet görevlisi ve geniş halk kitlesinin hükümete öfke içerisinde bulunduğu haber ve yorumlanna yer verdikleri görülmektedir.
Genel olarak ; gerek Cumhuriyet Gazetesine gerekse Danıştay'a yapılan türban örtüsüyle ilgili her iki eylemin, özellikle Danıştay'a yapılan saldırının çok ses getirerek toplumda büyük infial uyandırdığı, halk üzerinde büyük bir korku ve paniğe yol açtığı, Danıştay'a saldın eyleminin ise mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike yarattığı ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasında yazılı ve bu anayasanın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek şeklinde olduğu değerlendirilmiş, Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesinin mevcut delillerle göre kabulü de bu yönde olmuştur.
DEĞERLENDİRME
İstanbul Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesi binasına birinci olarak 05.05.2006, ikinci olarak 10.05.2006 tarihlerinde el bombaları atılmış, bunlar patlamamış, üçüncü ve son kez 11.05.2006 tarihinde atılan el bombası patlamıştır.
17.05.2006 tarihinde Avukat Alparslan ARSLAN tarafından Danıştay binasında
toplantı halindeki yargı görevlilerine silahlı saldında bulunularak, Danıştay 2. Dairesi Üyesi
Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmüş, aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri
Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU öldürülmeye
teşebbüs edilmiştir.
12.06.2007 tarihinde İstanbul Ümraniye ilçesindeki bir evde 27, 26.06.2006 tarihinde
de Eskişehir ilinde Fikret EMEK'in annesinin evinde 12 adet el bombası ele geçirilmiştir.
Kapsamı genişletilerek sürdürülen soruşturmada Ergenekon Terör Örgütüne ulaşılmış, toplam
39 adet el bombasının da Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu tespit edilmiştir.
Parmak izi tespiti ve Fikret EMEK'in bombalann kendisine ait olduğu beyanına göre 39 adet el bombası ve bunlar ile benzer/aynı kafile numarasını taşıdığı tespit edilen Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombasının Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK ile bağlantısının maddi delili bulunduğu sabittir.
Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK'in Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olduğu kendilerinin hukuki durumlarının değerlendirildiği bölümdeki açıklamalardan sabittir.
Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK'in Ergenekon Terör Örgütü Yöneticileri Muzaffer TEKİN,Veli KÜÇÜK ve örgüt üyesi bulunan diğer şüpheliler ile hiyerarşik bağlantısı yine kendilerinin hukuki durumlannm değerlendirildiği bölümdeki açıklamalardan sabittir.
Her iki eylem faili Alparslan ARSLAN'm Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinden
Muzaffer TEKİN ile bağlantısı telefon görüşmeleri maddi delili ve yukandan itibaren
anlatılan diğer deliller ile sabittir. ^z*'****^'**1^
Alparslan ARSLAN'm Ergenekon Terör Örgütünün diğer üyeleri ve VKGB gibi bağlı sivil toplum örgütü ile bağlantısı telefon görüşmeleri, aramalarda elde edilen doküman maddi delilleri ve yukarıdan itibaren anlatılan diğer deliller ile sabittir.
Alparslan ARSLAN ve diğer şüphelilerin yukarıda anlatılan kişisel yaşamları hakkındaki tespitlere göre , söz konusu eylemlerin iddia edildiği şekli ile türban örtüsü ile ilgili olarak, kendi görüşlerine göre türban aleyhine karar veren yada davranan kurumlara ders vermek amacını taşımadıklarını göstermektedir.
Alparslan ARSLAN'm kendisine verilen Ergenekon Terör Örgütünce verilen görev ve görevi yerine getirmesi ile önemli yerlere geleceği, çalışmasına gerek kalmayacağı şekilde maddi rahata kavuşacağı vaadi ile eylemlere katıldığı, Osman YILDIRIM, Erhan TIMUROĞLU,Tekin İRSİ ve İsmail SAĞIR'ın münhasıran maddi çıkar vaadi ve beklentisi için eylemlere katıldıkları yukarıdaki açıklamalardan açıkça anlaşılmaktadır.
Osman YILDIRIM, yukarıda anlatılan nedenlerle Cumhuriyet Gazetesi saldırıları konusunda itibar edilen beyanlarında, kendisinin Veli KÜÇÜK ve Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantısını kabul etmiş, Cumhuriyet Gazetesi saldırılarının Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in talimatı ve Muzaffer TEKİN'in verdiği bombalar ile gerçekleştirildiğini beyan etmiştir.
Sıralanan tespitler ile, Cumhuriyet Gazetesi saldırılarının Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisilerinden Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in talimatı ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay Saldırısının ise, Cumhuriyet Gazetesi saldırılarından hemen sonra olması, her iki eylemin de yukarıda açıklanan deliller ile aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik olması, eylemlerde de aym kişilerin istihdam edilmesi bu eylemin de Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisi Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün talimaü ile gerçekleştirildiğini göstermektedir. Gizli Tanık da görüntü ve ses kayıtlı ifadesinde bu tespiti doğrulamıştır.
Ergenekon Terör Örgütünün her iki eylemdeki amacının , TCK 313/1 maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etmek ve TCK 312/1 maddesine uyan Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemek olduğu anlaşılmaktadır.
Esasen, TCK 314 maddesi kapsamındaki Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinin , TCK 314/3 maddesinin TCK 220/5 maddesine göndermesi ve bu maddedeki örgüt yöneticilerinin örgütün bütün eylemlerinden sorumlu tutulması hükmüne göre her iki eylemden de yasal sorumluluklan bulunduğu değerlendirilmiştir.
OLUŞUN KABULÜ
Tüm soruşturma evrakı ve ekleri incelenmesinde eylemlerin ;
İlk eylemde İstanbul Şişli' de bulunan Cumhuriyet Gazetesi binasına birinci olarak 05.05.2006, ikinci olarak 10.05.2006 tarihlerinde el bombalan atılmış, bunlar patlamamış, üçüncü ve son kez 11.05.2006 tarihinde atılan el bombası patlamıştır. Bu bombalama eylemlerini yapanların Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU, Tekin IRŞI ve İsmail SAĞIR olduğu,
1. bombalama olayında Osman YILDIRIM'm Muzaffer TEKİN'den aldığı el bombasını Tekin IRŞI'ye verdiği, Tekin IRŞİ'nin attığı bombanın patlamadığı, olay yerinde Erhan TİMUROĞLU'nun da bulunduğu, Tekin IRŞİ'nin önce bombayı atamadığı, Osman YILDIRIM ısrar edince Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU ve Tekin IRŞİ'nin bina civarına giderek Tekin IRŞİ'nin diğer ikisinden ayrılıp bombayı atmasından sonra her üçünün kaçtığı
2. bombalama olayında yine Osman YILDMtM~ın;:!Muzaffer TEKİN'den aldığı bombayı kullandığı, , Osman YILDIRIM'm yanma -T^kin IRŞLve İsmail SAĞIR'ı aldığı,
İsmail SAĞIR'm bombayı gazete binasına attığı, ancak yine patlamadığı, hemen olay yerinden kaçtıkları, Erhan TİMUROĞLU'nun da olay yerinde olduğu ancak bomba atılmadan önce ayrıldığı,
3. bomba eyleminde bizzat Alparslan ARSLAN'm Muzaffer TEKİN'den aldığı 3. bombayı alarak yanında İsmail SAĞIR ve Erhan TİMUROĞLU olduğu halde Cumhuriyet Gazetesi'ne gelerek bombayı attığı ve patlattığı,
Ankara'ya beraber gelen Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU ve İsmail SAĞIR'm bir gün önce Danıştay binası etrafına gelerek diğerleri arabada beklerken Alparslan ARSLAN'm 5. katta bulunan 2. Daire Başkanlığı'na çıkarak keşif yaptığı, olay tarihi olan 17.05.2006 günü, saat 10.00 civannda Danıştay binasına Alparslan ARSLAN'm olayda kullandığı Glock marka ruhsatsız silah olduğu halde gelerek bir önceki gün keşif yapıp öğrendiği, 2. Daire Başkanlığı katma çıktığı, bir görevliyi takip ederek toplantı halinde bulunan 2. Daire Başkan ve üyelerini bir gazetede yer alan resimlerinden de teşhise çalışarak 10-15 saniye gözetleyip belirlediği ve öldürmek kastıyla birkaç metre mesafeden maktul ve müştekilerin hayati bölgelerini hedef alarak ateş ettiği, bu eylem sonucu maktul Mustafa Yücel ÖZBİLGİN' in kafasından ve sağ bileğinden kurşunla yaralandığı, müşteki Mustafa BİRDEN' in göğsünden yaralandığı olay sonucu dalağının alınıp 25 gün hayati tehlike geçirecek ve uzuv tatili olacak şekilde müşteki Alper ÖZDEMİR' in sağ göğüs ve kolundan TCK 86/3 maddesi kapsamında, müşteki Ayla GÖNENÇ' in sağ dirseğinden TCK 83/3 maddesi kapsamında, müşteki Ahmet ÇOBANOĞLU' nun yanağından üst solda 1-2-3-4 nolu dişler ile alt solda 1-2-3-4 nolu dişlerde hasar olacak ve sol el birinci parmağından parmağı kırılıp diş kaybı, fonksiyon kaybı olacak şekilde ateşli silahla yaralandığı, yaralılardan maktul Mustafa Yücel ÖZBİLGİN' in kaldırıldığı hastanede ateşli silahla yaralanması sonucu kurtarılamayarak öldüğü, burada Alparslan ARSLAN 4 kez tabanca ile ateş etse de mesafenin az oluşu ve maktul ve müştekilerin aynı masa etrafında toplantı halinde bulunması sebebiyle bir maktul ve 4 müştekinin belirtilen şekilde yaralandıkları, Alparslan ARSLAN'm olay yerinde bir kez tavana muhtemelen kaçmasını kolaylaştırmak amacıyla korku vermek için ateş ettiği panikten yararlanıp kaçmak için çıkış noktasına gelirken güvenlik görevlilerini görünce bir kez de burada tavana ateş ettiği ancak görevlilerce yakalanarak etkisiz hale getirildiği, Alparslan ARSLAN'm bu arada "Osmanlının torunlarıyız Allah'ın askerleriyiz" şeklinde bağırdığı,
Şeklinde geliştiği anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME Ergenekon Terör Örgütünün her iki eylemdeki amacının ,
TCK 313/1 maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etmek ve TCK 312/1 maddesine uyan Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemek olduğu anlaşılmaktadır.
TCK'nun 312. ve 313. maddelerin düzenleniş şeklinde, suçların silahlı bir örgütle işlenmesinden değil cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesinden bahsedilmektedir. Buna göre söz konusu suçların silahlı bir örgüt olmadan da işlenebileceğinin kabulü gerekir. Ayrıca TCK'nun 313. maddesindeki suçun işlenmesi için bir örgüte ihtiyaç duyulmayacağı da açıktır. Toplum üzerinde etkili olan bir kişinin de bu suçu işleyebilmesi mümkündür.Bu nedenle şüpheliler Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'e yüklenen TCK'nun 312 ve 313. maddelerine uyan suçların yanı sıra TCK'nun 314/1 maddesine uyan orgut yöneticiliği suçundan da ceza tayin edilebileceği düşünülmüş ve bireysel durumlarının anlatıldığı bolüme işlenmiştir.
Şüpheli Muzaffer TEKİN hakkında daha önce aynı eylemlerden dolayı Ankara C.başsavcılığmca soruşturma yapılıp delil yetersizliği nedeni ile Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş ise de, C.başsavcılığımızm soruşturması kapsamında şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlediklerine dair yeni deliller elde edildiğinden haklkında dava açılmasının mümkün olduğu değerlendirilmiştir.
Veli KÜÇÜK;
Şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün Yöneticisi ve her iki eylemin azmettiricisi olduğu anlaşılmakla,
TCK 313/1 , 3713 S.K.5 - TCK 312/1, 3713 S.K.5 - TCK 82/a,g,38/l - TCK 82/a,g,38/l,35 ( 4 kez) - TCK 174/1,2 - TCK 170/l,c,38/l ( 3 kez ) , TCK 151/1,38/1, 3713 S.K.5 maddeleri uyannca cezalandınlmasımn gerektiği,
Muzaffer TEKİN ;
Şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün Yöneticisi ve her iki eylemin azmettiricisi olduğu, Cumhuriyet Gazetesi saldmlannda kullanılan el bombalanm temin edip Alparslan ARSLAN ve Osman YILDIRIM'a verdiği anlaşılmakla,
TCK 313/1 , 3713 S.K.5 - TCK 312/1, 3713 S.K.5 - TCK 82/a,g,38/l - TCK 82/a,g,38/l,35 ( 4 kez) - TCK 174/1,2 - TCK 170/l,c,38/l ( 3 kez ) , TCK 151/1,38/1, 3713 S.K.5 maddeleri uyannca cezalandınlmasımn gerektiği,
Oktay YILDIRIM ;
Şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu, Cumhuriyet Gazetesine bomba atılmasının tasarlandığı toplantıya katıldığı, sonrasında da 10.05.2006 tarihinde Cumhuriyet Gazetisine atılan el bombasını, örgüt adına diğer bombalar ile birlikte sakladığı yerden getirip Muzaffer TEKİN'e vermek yolu ile suça katıldığı anlaşılmakla,
TCK 39/1,2, TCK 170/l,c , 3713 S.K.'nun 5 maddeleri uyannca cezalandınlması gerektiği,
Alparslan ARSLAN
Ergenekon Terör Örgütünün Üyesi, Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen ilk iki bombalama eyleminin azmettiricisi, üçüncü bombalama eyleminin de asli faili olduğu, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmesi , aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU'nun öldürülmeye teşebbüs edilmesi olayının da asli faili olduğu anlaşıldığından,
TCK 313/1, 3713 S.K.5 - TCK 312/1, 3713 S.K.5 -TCK 314/2, 3713 S.K.5 -TCK 82/a,g - TCK 82/a,g,35 ( 4 kez) - TCK 174/1,2 - TCK 170/l,c,38/l ( 2 kez ) - TCK 170/l,c, - TCK 151/1, 3713 S.K.5 - 6136 S.K.13/1, 3713 S.K.5 maddeleri uyannca cezalandınlmasımn gerektiği,
Ancak, her ne kadar C.başsavcılığımızm tespitlerinden farklı olarak, şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlemekteki amacı, kendi adına bir terör örgütü kurduğu kabulü ile TCK 309/1 uyannca ağırlaştınlmış müebbet hapis, TCK 82/a,g uyarınca ağırlaştmlmış müebbet hapis, TCK 82/a,g,35 uyannca 15 yıl hapis (>«SfjfTCK 174/1,2 uyannca 4 yıl 9
ay hapis, TCK 170/l,c uyannca 1 yıl hapis, TCK 151/1 uyannca 1 yıl hapis, 6136 sayılı kanunun 13/1 uyannca 2 yıl hapis ve 450 YTL adli para cezası ile cezalandınlmasma dair mahkeme karan bulunduğu,
CMK 223/7 maddesindeki aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir, hükmü uyannca şüpheli hakkında aynı eylemlerden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Osman YILDIRIM
Ergenekon Terör Örgütünün Üyesi, Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen ilk iki bombalama eyleminin azmettiricisi olduğu, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmesi , aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU'nun öldürülmeye teşebbüs edilmesi olayında suça katıldığı anlaşıldığından,
TCK 313/1, 3713 S.K.5 - TCK 312/1, 3713 S.K.5 - TCK 314/2, 3713 S.K.5 - TCK 174/1,2 -TCK170/l,c,38/l (2 kez) - TCK 82/a-g,39 - TCK 82/a,g,35,39 ( 4 kez), TCK 151/1,39 maddeleri uyannca cezalandınlmasmm gerektiği,
Ancak , her ne kadar C.başsavcıhğımızm tespitlerinden farklı olarak , şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlemekteki amacı , Alparslan ARSLAN yönetimindeki terör örgütüne üye olduğu kabulü ile TCK 309/1,62 uyannca müebbet hapis, TCK 174/1,2,62 uyannca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis, TCK 170/l,c,62 uyannca 10 ay hapis, TCK 82/a-g,39,62 uyannca 14 yıl 2 ay hapis, TCK 82/a,g,35,39,62 uyannca 6 yıl 3 ay hapis ( 4 kez) , TCK 151/1,62 uyannca 10 ay hapis cezası ile cezalandınlmasma dair mahkeme karan bulunduğu,
CMK 223/7 maddesindeki aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir, hükmü uyannca şüpheli hakkında aynı eylemlerden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Erhan TİMUROĞLU
Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği, Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen her üç bombalama eyleminde olay yerinde olup suça katıldığı, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmesi , aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU'nun öldürülmeye teşebbüs edilmesi olayında suça katıldığı anlaşıldığından,
TCK 220/7 gön. ile TCK 314/2,3713 S.K.5 -TCK 174/1,2 - TCK 170/l-c,39 (3 kez) - TCK 82/a,g,39 - TCK 82/a,g,35,39 (4 kez) maddeleri uyannca cezalandınlmasmm gerektiği,
Ancak , her ne kadar C.başsavcıhğımızm tespitlerinden farklı olarak , şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlemekteki amacı , Alparslan ARSLAN yönetimindeki terör örgütüne üye olduğu kabulü ile TCK 309/1,62 uyannca müebbet hapis, TCK 174/1,2,62 uyannca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis, TCK 170/l-c,62 uyannca 10 ay hapis, TCK 82/a,g,39,62 uyannca 14 yıl 2 ay hapis, TCK 82/a,g,35,39,62 uyannca 6 yıl 3 ay hapis (4 kez) cezası ile cezalandınlmasma dair mahkeme karan bulunduğu,
CMK 223/7 maddesindeki aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir, hükmü uyannca şüpheli hakkında aynı eylemlerden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
İsmail SAĞIR, ,r*' "/ "* .
Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği, Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen ikinci bombalama eyleminde bombayı attığı, üçüncü bombalama eyleminde de olay yerinde olup suça katıldığı, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmesi , aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU'nun öldürülmeye teşebbüs edilmesi olayında suça katıldığı anlaşıldığından,
TCK 220/7 gön. ile TCK 314/2,3713 S.K.5 - TCK 174/1,2 - TCK 170/1-c - TCK 170/l-c,39 - TCK 82/a,g,39 - TCK 82/a,g,35,39 (4 kez) maddeleri uyannca cezalandınlmasmın gerektiği,
Ancak, her ne kadar C.başsavcılığımızm tespitlerinden farklı olarak , şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlemekteki amacı , Alparslan ARSLAN yönetimindeki terör örgütüne üye olduğu kabulü ile TCK 309/1,62 uyannca müebbet hapis, TCK 174/1,2,62 uyannca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis, TCK 170/l-c,62 uyannca 10 ay hapis, TCK 82/a,g,39,62 uyannca 14 yıl 2 ay hapis, TCK 82/a,g,35,39,62 uyannca 6 yıl 3 ay hapis (4 kez)) cezası ile cezalandmlmasma dair mahkeme karan bulunduğu,
CMK 223/7 maddesindeki aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir, hükmü uyannca şüpheli hakkında aynı eylemlerden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Tekin IRŞİ,
Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği, Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen birinci bombalama eyleminde bombayı patlamayacak şekilde attığı, ikinci bombalama eyleminde de olay yerinde olup suça katıldığı anlaşıldığından,
TCK 220/7 gön. ile TCK 314/2,3713 S.K. 5 - TCK 174/1,2 - TCK 174/1,2,39 maddeleri uyannca cezalandınlmasmın gerektiği,
Ancak , her ne kadar C.başsavcılığımızm tespitlerinden farklı olarak , şüphelinin kendisine yüklenen suçlan işlemekteki amacı , Alparslan ARSLAN yönetimindeki terör örgütüne üye olduğu kabulü ile TCK 314/2,62, 3713 S.K. 5 uyannca 6 yıl 3 ay hapis, TCK 174/1,2,62 uyannca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandınlmasma dair mahkeme karan bulunduğu,
CMK 223/7 maddesindeki aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir, hükmü uyannca şüpheli hakkında aynı eylemlerden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Yöneticiler
TCK 314/2 maddesi kapsamındaki Ergenekon Terör Örgütünün yöneticileri olan İlhan SELÇUK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU,Doğu PERİNÇEK, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Sevgi ERENEROL TCK 314/3 maddesinin TCK 220/5 maddesine göndermesi ve bu maddedeki örgüt yöneticilerinin örgütün bütün eylemlerinden sorumlu tutulması hükmüne göre her iki eylemden de yasal sorumluluklan bulunduğu anlaşıldığından,
TCK 313/1, 3713 S.K.5 - TCK 312/1, 3713 S.K.5 - 220/5 gön. ile TCK 82/a,g -TCK 82/a,g,35, (4 kez) -TCK 174/1,2 -TCK170/l,c ( 3 kez ), TCK 151/1 maddeleri uyannca cezalandmlmalan talep edilmiştir.
2.HALKIN SOSYAL SINIF, IRK, DİN, MEZHEP
VEYA BÖLGE BAKIMINDAN FARKLİ ÖZELLİKLERE
SAHİP BİR KESİMİNİ, DİĞER BİR KESİMİ ALEYHİNE KİN
VE DÜŞMANLIĞA ALENEN TAHRİK,HALKIN BİR KISMINI
DİĞER BİR KISMINA KARŞI SİLÂHLANDIRARAK,
BİRBİRİNİ ÖLDÜRMEYE TAHRİK EYLEMLERİ ;
Kuvayı Milliye Derneğinin Mersin ilinde bir düğün salonunda düzenlenen üyelik kabul töreninde, Kuran-ı Kerim ve (3) tabanca üstüne el basan bir gruba dernek başkanı emekli Albay Mehmet Fikri KARADAĞ taralından yemin ettirildiği, dernek başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ' m bir masa etrafına topladığı üye adaylarına " Türk anadan ve Türk babadan doğmuş soyunda dönme olamayan Türkoğlu Türküm ben bu uğurda ölmek var öldürmek var" cümleleriyle başlayan bir yemin ettirdiği tespit edilmiştir.
Yemin töreninden sonra kendisine soru soran gazetecilere 13.500 kişilik bir hainler listesi hazırladıklarını, bunu kamuoyuna açıklayacaklarım söylediği, "listede kimler var" diye sorduklarında ise "senin annen de baban da olabilir" diye cevap anlaşılmıştır.
Kuvayı Milliye Derneği Mersin temsilcisi Kemal CANAY' m 13 aralık 2006'da yaptığı basın açıklamasında ise; "Genel merkezimizin, hain olduğunu belirttiği 13.500 kişi ve kurum var. Genel başkanımız Mehmet Fikri KARADAĞ, yurtdışına para kaçıran bu hainlerin listesini onların en çok güvendiği kaynaklardan elde etti. Vatana ihanet kanunu kaldırıldı. Biz bu kanunun yeniden yürürlüğe girmesini istiyoruz. Adam ihanet ediyor elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Mersin PKK ve Siyonistlerce işgal edildi. Türk çocukların elinden ekmekleri alınıyor Mersinde suç işleyenlerin %90 nı doğulu ve güneydoğuludur. Türk çocuğu suç işlemez." dediği tespit edilmiştir.
Kuvayi Milliye Derneğinin kuruluş bildirgesinde ise "Devletimiz (d) (dinci, dönme) takımı tarafından yönetilmekte Türk milleti kendinden olan Türk soylu yöneticilere kavuşabilme özlemi duymaktadır. Hıyaneti vataniye kanunun zamanı geldiğinde yürürlüğü konulması için çalışılacaktır. 11 kasım 1938 den bugüne kadar ihanet eden her şahıs kurum ve kuruluş hesap verecektir, vatan mutlaka korunacak, millet daima büyüyerek sonsuza kadar yaşatılacaktır.Zira kendisinin bu uğurda feda edecek çok vatan evladı vardır." denildiği tespit edilmiştir.
Örgüt üyesi Murat ÇAĞLAR daha önceki tarihlerde yakalandığında, Kuvayı Milliye Derneğinde kaldığı süre içerisinde dernek yöneticilerinin kendilerine , vatanın elden gittiğini, bir an evvel halkın ayaklandırılması gerektiğini, ayrıca Kuvvayi Milliye Derneğinin mevcut orduya alternatif yeni bir ordu kurma yetkisinin olduğunu, mevcut ordunun içinde bölünmeler olduğunu, vatan hainlerinin olduğunu anlattıklarını beyan etmiştir. Daha sonra alman C.savcılığı ifadesinde de bu beyanlarını teyit etmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ'm "...Bu uğurda ölmek var, öldürülmek var, öldürmek var" şeklinde şiddet kokan yemin merasimini özellikle son yıllarda doğu bölgesinden aldığı göçle Kürt kökenli vatandaşların nüfusunda ciddi artışların yaşandığı Mersin gibi bir şehirde yaptırmış olması da dikkat çekicidir.
Mehmet Fikri KARADAĞ'm halkı kin ve düşmanlığa tahrik yönündeki anlatımları ve propagandaları öylesine etkili olmuş olacak ki, Kayseri ilinde yaşayan bir vatandaşın bulunduklan bölgedeki Kürt kökenli vatandaşlarla yaşadığı sorunu, resmi mercilere bildirmek yerine İstanbul da bulunan Fikri KARADAĞ'a bildirerek yardımını istediği görülmektedir. Diğer taraftan yine üst komşusu ile sorun yaşayan başka bir vatandaş yaşadığı problemi resmi mercilere intikal ettirmek yerine Mehmet Fikri KARADAĞ'a bildirmiştir. Mehmet Fikri KARADAĞ ise kendisine yapılan bu müracaatlarla ilgili, vatandaşları Adli Mercilere yönlendirmek yerine Kürt vatandaşlarla ilgili yaşanan sorun karşısında teslim olmamalarını, her şeyi planlı bir şekilde yapacaklarını söylediği, komşusu -ile sorun yaşayan vatandaşa da etrafında bulunan iki adamını göndererek sözde yardımcı olmaya çalıştığı anlaşılmıştır. Öte
yandan birçok telefon konuşmasında da Kürt vatandaşları hedef göstererek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek yaklaşımlarda bulunduğu görülmektedir.
Ergenekon Terör Örgütünün sivil toplum kuruluşlarındaki bir yapılanması olan Kuvayı Milliye derneğinin illegal yapılanmasında yer alan örgüt üyelerinin bir taraftan Gazeteci Yazar Fehmi KORU ve Orhan PAMUK gibi isimlere suikast yapmak için hazırlıklar yaptıkları görülürken, diğer taraftan da DTP li Diyarbakır Belediye Başkanı Osman BAYDEMİR, DTP Genel Başkanı Ahmet TÜRK ve DTP milletvekili Sebahat TUNCEL gibi isimlere suikast hazırlıkları planladıkları da görülmektedir. Bu konuya ilişkin şüpheliler arasında oldukça açık telefon görüşmeleri mevcuttur. Bu konudaki telefon görüşmeleri Ergenekon Terör Örgütünün yapmayı tasarladığı eylemler bölümünde yazıldığından burada tekrar edilmemiştir.
Tasarlanan bu eylemlere katılmayı düşünen Coşkun ÇALIK ifadesinde "..Muhammet YÜCE'nin daha önce Ahmet TÜRK'Ü öldürme teklifinde bulunduğunu,ancak PKK'mn ailelerine zarar verebileceğini düşündüklerinden vazgeçtiklerini, daha sonra da Mehmet Fikri KARADAG'm Muhammet'e Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini, Osman BAYDEMİR konusunda da aynı şeylerin geliştiğini, Orhan PAMUK'a suikast eylemini planladıklannı,eylemde tetiği Halil (Kod) Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici olacağını, Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralarındaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Fuci (Kod) Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini..." beyan etmiştir.
Şüphelilerin görüşmelerinde haklarında suikast planlan yapılanların etnik,siyasi,yazar ve gazeteci kişilik ve kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan ve dile getirdikleri bazı söylemleri nedeni ile de yandaşları olduğu kadar halkın bir kısmının tepkisini de çeken kişiler olduğu,maddi menfaat karşılığı bu eylemlerin havale edileceği yukarıda yazılı kişilerden ayn,neredeyse gönüllü olarak bu eylemleri gerçekleştirebilecek pek çok kişinin bulunduğu, kamuoyundaki bu algılama nedeni ile olası bir suikastin Ergenekon Terör Örgütünce takdim edileceği görünürdeki sebeplerinin kamuoyunca doğru olarak algılanmasına yol açacağı gibi,eylemlerin asıl amacına uygun şekilde halkın bir kısmının tepkisini sağlayacak, hatta Muhammet YÜCE'nin ifadesinde "gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemden sonra Türkiye'nin ikiye bölüneceği ve iç savaş çıkacağını düşünerek vazgeçtiği" şeklindeki kaçamaklı beyanına uygun bir tehlike oluşturacak nitelikte oldukları anlaşılmaktadır.
Ülkede kamu barışını ve istikran bozmak için uğraşan çevrelerin son yıllarda bu tür provokatif faaliyetlerini artırdıklan, bu eylemler arasında hedefler ve işlenme tarzlan itibariyle paralellikler bulunduğu, aynı merkezden yönlendirildikleri kanaatini oluşturacak benzerlikler taşıdıklan görülmektedir. Bunlardan en önemlileri tarih sırası ile aşağıda özetlenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |