Yerel planda seçimle oluşturulan yapılar da devletin ve hükümetin bu yerel uzantılarının yasal ve fiili sıkı denetimi altındadırlar. Seçimle oluşturulan İl Genel Meclisi, işlevsizliği bir yana, işlediği kadarıyla da tam olarak valiye tabidir. Valinin başkanlığında ve onun hazırladığı çalışma programıyla çalışır, aldığı kararlar da valinin onayına tabidir. Aynı şekilde, vali isterse seçimle oluşturulan Belediye Meclisi’ni de toplantıya çağırabilir ve ona başkanlık edebilir. Belediye’nin aldığı birçok karar, valinin (ya da Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün) onayına tabidir. Belediye bütçesini onaylamak da “en yüksek mülki amir”in yetkisindedir. Seçimle, yani siyasal mekanizmalarla işbaşına gelmiş olsalar da, belediye başkanı ve belediye meclisinin “iktidar” kavramı kapsamında si(113)yasal yetkileri yoktur. Onlar siyasal yönetici değil, fakat seçilmiş “memur”lardır ve seçildikleri yerel alana belli kamusal hizmetleri (yol, su, kanalizasyon, temizlik, bazı kültürel hizmetler vb.) götürmekle yükümlüdürler. Bu görevler, her türlü siyasal yetki ve işlevden arındırılarak belediyelerin önüne konulmuştur. Öylesine ki, siyasal mekanizmalarla oluşturulan belediye meclisleri, “belirli koşullarda”, “örneğin siyasal konuları tartıştığında ya da siyasal dilekte bulunduğunda”, Danıştay kararı ile dağıtılabilir. (Ana Britanica, C. 3, s.553, “Belediye” maddesi)