Klasik sosyal-demokrat partiler ile sonradan onların yerini alan euro-komünist partiler, geçmişlerinde işçi hareketi eksenine dayanan partilerdi. Bizdekilerde doğal olarak bunu göremiyoruz. Bu, tarihi ve toplumsal koşulların getirdiği anlaşılır bir farklılıktır.(146)Bizimkiler geçmişlerinde küçük-burjuva demokratik harekete dayanıyorlardı ve sosyal-demokratlaşmaları tümüyle farklı koşulların ve dinamiklerin ürünü oldu. TKİP’nin ‘80 sonrası sol harekete ilişkin kapsamlı değerlendirmeleri bu konuda yeterince açık bir fikir sunduğu için burada ayrıntılara girmemiz gereksizdir. Biz burada, bizdeki bu yeni sosyal-demokrat akımın yenilmiş ve yıldırılmış, böylece devrimden koparılmış ve düzenin icazet alanına mecbur ve mahkum edilmiş küçük-burjuva akımlara dayandığını belirtmekle yetinelim. Bizi burada ilgilendiren “sosyalist” reformizmdir ve önümüzdeki örnekler de bu bilimsel ve tarihsel tanıma tam olarak uymaktadırlar.