MLKP 2. Kongresinin “Kürt ulusal devrimi” başlıklı değerlendirmesi, bu özürcü açıklamaların ardından, PKK cephesindeki gidişatın toz pembe gösterilmesiyle sürüyor: “Denge yılları, Türk burjuva devletinde parçalanma ve çözülmeyi geliştirirken, PKK’nin güç biriktirdiği, kurumlaştığı, dolaylı yedeklerini artırdığı bir süreç oldu.”
Sözü edilen kurumlaşmaların ve çoğaltılan “dolaylı yedekler”in mahiyeti konusunda bir bilgi verilmiyor. Ama “diplomasi atağı” ile “siyasal çözüm” çizgisinin işlevi ve sonuçları üzerine görmüş bulunduğumuz tanımlamalar, doğal olarak bu konuda bir fikir veriyor. Gerçekte bunlar, ulusal hareket içinde Kürt burjuvazisine ideoloji, politika, kültürel alanda ve bizzat toplumsal ağırlık olarak özel bir güç kazandırdı ve bu arada PKK’nin tüm anti-emperyalist tutum ve duyarlılıklarını felce uğrattı. Sınıfsal körlükle malûl kuyrukçu oportünizm bu gelişmelerde Kürt hareketindeki köklü yön değişiminin önemli toplumsal-siyasal belirtilerini bulacağına, tutup onları “ulusal devrim”in ilerleyişine ve kurumlaşmasına gösterge olarak sunabiliyor.