Kendini aşamayanların geriye düşmesi ya da tükenişe sürüklenmesi ‘60’lı ve ‘70’li yılların o küçük-burjuva sosyal hareketliliği içerisinde kendi programını, çizgisini, kültürünü, örgüt zihniyetini, mücadele anlayışını, kadro tipini ve nihayet ahlakını oluşturmuş akımlardır bunlar. Belli bir sosyal-kültürel zeminde oluşmuş ve kökleşmiş bir kimlik nasıl değiştirilebilirdi? Bu iki türlü olabilirdi. İlkin, yenilgiler sarsıcıdır, sarsıcı yenilginin yarattığı açıklıklar üzerinden baktığınızda, kendi kimliğinizdeki yapısal zaafları fark edebilir ve pekala aşmak iradesi ortaya koyabilirsiniz. İkinci olarak, bağlandığınız bazı idealler ve hedefler vardır, komünizmi, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumu hedefliyorum iddiasındasınız, temellerini Marks ve Engels’in attığı bilimsel komünizme inandığınız inacındasınız. Eğer bu inançta samimiyseniz, bunun sizin için hâlâ da bir değeri varsa, bu durumda kendi küçük-burjuva kültürünüze bile savaş açabilirsiniz. Ama siz onu bir süs, dönemin bir tür moda ideolojisi olarak görüyorsanız, onunla organik olarak bütünleşme, onu özümseme ve kendini ona göre biçimlendirme kaygınız yoksa, o zaman bu süsü ya da etiketi belki gene korursunuz; ama gerçekte, başka bir dünya görüşünün, ideoloji ve kültürün, başka bir sosyal zeminin siyasal akımısınız ve öyle de kalmaya devam edersiniz.(312)
Dostları ilə paylaş: |