Haber/kupurleriNi acmak iCin internete bagli iken mausunuzun imleci haber basligi uzerindeyken klavyenizdeki Ctrl

UNiVERSiTEYi KAZANAN YENi OGRENCiLER

KENDiLERiNi YENi DONEME HAZIRLAMALIDIR - Prof. Dr. Ibrahim ORTAS, Cukurova Universitesi, [e-mail]

OSS sonucuna gore universiteye yerlestirilen yeni universite ogrencilerini kutluyor ve universite hayatina hos geldiniz diyorum.

Universitelerimizde ne universite tarihi ve kulturunun tanitimi, ne de universiteye uyum programinin uygulanmadigi bilinmektedir. Yine ogrencilerimizin cogunlugunun da universite okuyacak duzeyde lise egitiminde yeteli olgunluga erismedigi bilinmektedir. Uyum programlari veya universite ortamina hazirlik surecleri uygulanamadigi icin universite atmosferi ve universitelik bilinci ogrenci ogrencinin kafasinda yeterince gelismiyor. Butun bunlarin sonucunda dogal olarak universite lisenin bir devami gibi algilaniyor ve sonuna kadar da boyle devam ediyor. Universite hayatini yakindan izleyen ve universitelilik bilincinin yeterince gelismedigi ulkemizde ogrencilerimizin baslangicta kendilerini yeni doneme nasil hazirlamalari gerektigi konusunda, kendilerine ileride buyuk yarar saglayacagini dusundugum bazi tespitlerim ve onerilerim olacaktir.

Ogrenci Universitenin Ne Oldugunu Bilmiyor

Bugune kadarki hocalik tecrubeme gore ogrencilerimizin geneli “universiteyi tanimiyor". Ogrencilerin cogunlugu universite nedir, universite ogrencisinin rolu nedir? Universite ogrencilerinden toplum ne bekliyor? Universite gencligi universitelilik bilinci ile dunyadaki ve ulkedeki gelismeler karsisinda nasil davranmali? Bu ve benzeri daha bircok soruyu ogrencilerin kendi kendilerine sormalari ve universite tarihini ogrenerek kendilerini gelistirmeleri yararli olacaktir.

Universite Ortami Yalniz Meslek Ogrenilen Yer Degildir

Ogrencilerimiz universiteyi bir meslek edinme araci olarak goruyor. Ders isleme anlayisi da lisenin bir devami olarak algilaniyor. Bu anlayis ogrencide yasama fakli bir bakis acisi ile bakma konusunda yeni bir heyecan, ask ve isteklendirme yaratmamaktadir. Universiteden neredeyse tek beklentisi bir an once bir diploma alip hayata atilmak olmaktadir.

Universiteyi bir bilim ve felsefi tartisma ortami olarak gorup, kendini gelistirme, sosyallesme, gelecegini sekillendirme konusunun gerek bizim tarafimizdan islenmemesi, gerekse de ogrencilerimizin tartisma kulturlerinin yetersizligi nedeniyle bilgi ve dusunce uretme surecine bir katkisi olmadan ve kendini entelektuel dunyaya yeterince hazirlamadan diploma alarak gitmektedirler. Cunku universite bekledigimiz olcude kisiye farkindalik yaratma ve ufkunu acma islevinde bulunamamaktadir.

Dil Ve Dusunme Becerisini Gelistirme

Ayrica cok onemsedigim bir diger konu da yazma kulturunun eksIkligi ve gelistirilmesidir. Universiteye hazirlik niteliginde olmasi gereken lise egitimimizde dil bilgisi yaninda, tarih, felsefe, sosyoloji, psIkoloji gibi derslerde yeterince verilmemektedir. Universite ogrencisinin kendisini hayata bir butun olarak hazirlamasi ve tartismaya daha etkili katilmasi icin bircok konuda donanimli olmasi gerekir.

Tarihi Bilgisinin Gelistirilmesi

Universitede maalesef ogretemedigimiz bilim tarihi, bilim felsefesi ve uygarlik tarihi konusunda egitime baslamadan once ogrencilerin universiteye hazirlanarak gelmeleri yararli olacaktir.

Universiteye gelecek ogrencilerin universite yasamina bilincli olarak baslamasinin onemli oldugunu belirtmek isterim. Cok benimsedigimiz “nasil baslarsa oyle gider“ oz degisine uygun olarak genclerin universiteye bilincli ve ne istedigini bilerek baslamasi onem arz etmektedir.

Ozellikle ogrencilerimizin tarih bilincine onem vermesi anlamli olacaktir. Her konuda gecmisi bilmek ve gecmisten gelecege akis saglamak hem bagintili ve butunsel dusunme, hem de dusunsel bir derinlik saglayacaktir.

Kendi Bakis ve Ozgur Dusuncesini Olusturma

Genclerin hic bir gurubun total anlamda bir izmin etkisine girmeden, yetiskin bir birey olarak kendilerini yetistirmeleri, tum etkilerin ustune cikarak ozgur dusunebilmeleri hem ozguvenlerini artiracak, hem yeni ufuklar saglayacaktir. Universite ogrencilerinin degisIk ihtiyaclarini karsilama konusunda kendilerine yanasan, maddi ve manevi yardim sunan kisilerin pesine takilmak veya katilmak yerine kendi oz bilinclerine ve degerlerine guvenerek ozgur birer ogrenci olarak kendi ayaklarinin uzerinde duracak davranislar sergilemelerini, kendilerini yetistirmelerinin kendileri icin daha yasamsal oneme sahip oldugunu dusunuyorum. Ogrencilerin icinde gelecege yonelik kendi yasamsal yol haritalarini bilincli secmeleri gerekir. Kisilikli olmayi, kucuk cikar iliskilerine tenezzul etmemeyi, kendi ayaklari uzerinde durmayi simdiden ilke haline getirmeleri, uzun surede kendi yararlarina olacaktir.

Kisilik Sahibi Olma

Gunumuzde maalesef yasamin zorlasmasi sonucu insan iliskilerinde ciddi zedelenmeler yasanmaktadir. Ruzgarin estigi yone gore hareket etmek, kucuk cikar, makam ve mevkiler icin inanmadiginiz sureclere girmeniz size seref vermez ve kisiliginizi basindan zedeler. Saglikli ve nitelikli olarak davranmak, durdugunuz yeri bilmek insana sayginlik kazandirir. Guc kimde ise ona gore yon almak, guc sahiplerine hizmet etmek, daha yuksek makam ve mevkilere gelmenizi saglayabilir. Ancak insanlik tarihi gucun, kendi cikari icin her turlu yanlisi kabul eden kisilerin hicbir zaman ozgur olmadiklari ve kendilerini o makama getiren kisilerin manevi ve maddi baskisindan cikamadiklari gorulmektedir.

Ogrencilerin bugunden gelecege yon olustururken, kisilikli olmayi ve ona gore onurlu ve basi dik olmayi ogrenmeleri, Kurtulus Mucadelesinde goruldugu gibi Anadolu’nun kullerinden yeni bir dunya yaratmayi goze almalari gerekir.

Planli ve Kararli Olma

Bugune kadar yapmak isteyip de yogun ders yuku nedeniyle gerceklestiremediginiz hobi ve beklentileriniz icin universite iyi bir firsat olusturabilir.

Ogrenci olarak kim oldugunuzu, kim olmak istediginizi, toplumun sizi gelecekte nasil bilmesini istiyorsunuz? Bunlari yeni hayatinizin baslangicinda derin derin dusunmenizde yarar bulunmaktadir.

Ogrenciligin ilk gunune baslamadan ne istedigini veya ne istemedigini iyi analiz ederek yol haritasinin baslangicinda isinizi ciddiye alarak baslamaniz gerekir.

Cogumuz ailemizden, toplumdan, geleneklerimizden dogrudan aldigimiz ve yorumlamamdan kucagimizda buldugumuz degerleri, simdi bilincli ve objektif olarak sorgulayarak yol haritamizi icinde yasadiginiz caga uygun olarak yeniden hazirlamamiz gerekir. Bilincli olarak calisarak, okuyarak ugrunda emek harcayarak elde ettigimiz bilgi ve diger kazanimlar bizim oz degerlerimizdir.

Hobi ve Duyarliliklarimizi Gelistirme

Genclerin universitede yapmalari gereken bir diger ozenli gorev de belli hobileri kazanmasidir. Yasamdan zevk almak yasami anlamli kilmak icin hobi sahibi olmak buyuk zenginlik kazandiracaktir. Hepsinden onemlisi yatay boyutta gelismek icin cok degisIk alanlarda okuyarak universite yasaminda kitap okuma aliskanligini kazanmalari gerekir. Cesitli sanat alanlari bulunup bunlarla ilgilenmeleri gerekir. Ogrencilerin simdiden kendilerine tam tesekkullu ve geleceklerini anlamli kilmak ve caga yeni bakis acisi kazandiracak sekilde kendilerini hazirlamasi icin kollari sivamalari gerekir. Kendi kendinizi yeni doneme hazirlarken, basarili olabileceginiz alanlari iyi tanimlayarak, ogrenci temsilcigi, liderlik, muzik, resim ve diger sosyal alanlarda ne tur yeteneklerinizin oldugunu bu sureci simdiden dusunmekte fayda bulunmaktadir. Ogrenciligin ilk asamasinda sahip oldugunuz ic enerjiyi ve becerilerinizi harekete gecirerek yeni bir yol haritasi cizmeleri gerekir.

Tabii universitelerinde bu dinamik gencligin dinamiklerini durdurmak degil, daha ileriye tasiyacak ortamlar hazirlamasi beklenilmektedir.

Kendi Gelecek Senaryolarini Olusturma

Sik sIk insanlarin gecmiste savundugu dusuncelerin ve soylemlerinin yillar sonra karsisina ciktigi gorulmektedir. Hele Devletin onemli bir mevkisine gelecekseniz, hemen gecmisiniz sorgulanir ve soylemlerinizden dolayi yargilanirsiniz. Insan gercekten de yasam icin olgunlasiyor, torpuleniyor, sivri soylemlerden ariniyor. Ancak temelden gorus degisIkligi cok buyuk bir donusumu gerektirir. Onun icin simdinden yol haritasini cizerken mutlaka bilincli ve sorumlu bir baslangic yapmak gerekir. Bugunden atilacak yanlis adimlarin cezasini yine sizler cekeceksiniz. Tabii sorumlu mevkideyseniz etki ettiginiz alandaki kisilerde sizin yanlislarinizin kurbani olacaklardir. Yarini bugunden dogru kurgulamak onemli. Bir kez yol haritanizi dogru kurguladiginizi dusunuyorsaniz da sonuna kadar degerlerinizin arkasinda durmayi da simdiden ogrenin.

Ogrencilerin kendi vizyonlarin ve misyonlarini simdiden cizmeleri bir cok yonden onemli. Ne olmak, neye sahip olmak, olmak istedigi veya ulasmak istedigi gelecegini simdiden nasil saglayacagini ve hangi argumanlar ile saglayacagini simdiden dusunmekte yarar var.

Vicdaninizi Dinleyin

Yeni surece baslarken, kim oldugunuzun iyi analiz edilmesi onemli. Yaptiginizin insanliga ve dogaya ne faydasinin oldugunun iyi dusunulmesi gerekiyor. Gelecekte nasil anilmak istediginiz hayati bir sorun niteligi tasimaktadir. Ahretlik bir konu ancak, her insanin bu dunyadan ayrilirken, insanlarin sizin hakkinizda arkanizdan ne demesini istersiniz? Insanlarin hakkinizda nasil konusmasini istiyorsaniz bugunden ona gore davranmaniz gerekir.

Bilim Adami Olmak Isteyenler Simdiden Cok Calismalidir

Bilim adami olmak isteyen genclerin bugunden yabanci dil bilgisi yaninda derslerini daha dikkati izlemeleri ve bilim adami olmaya kendilerini hazirlamalari gerekir. Bilim yapmak icin yalniz ders calismak degil, ayni zamanda iyi birer felsefeci ve sosyal bilim bilgisi ile donatilmis olmalari gerekir. Kavramlari iyi bilmesi, calistigi konunun tarihini bilmesi iyi bir bilim adami icin zorunlu kosullardir.

Ne Yapmali?

Universiteler acilana kadarki yaklasIk bir yillik sure icinde kendilerini universiteye universite ogrencisi gibi hazirlamali, eksIklerini gidermeli. Yukarida belirttigim konularda biraz dusunerek kendi kendilerine bir yol haritasi cizmeli.

-Mutlaka Turkce, Ingilizce, Meslek Sozlugu ve bir adet Felsefe Sozlugu almalari,

-Universite temelde bir felsefi tartisma ortami oldugu icin liseden psIkoloji, davranis bilimleri, sosyoloji, felsefe, uygarlik tarihi ve genel toplum bilimi gibi konularda bilgi ve bakis gelistirmeleri,

-Dil acisindan gelisim saglayacak bol okuma yapmalari,

-Mutlaka bir yabanci dil bilgisi gerceklestirmek icin plan ve hazirlik yapip, bunu basarmalari,

-Bilgisayar konusunda eksIklerin giderilmesi ve iletisim agindan yaralanma yollarinin gelistirilmesi,

-Bilgiye erisme ve bilgiden yararlanma konusunda kutuphanenin nasil kullanilacagini universiteye gelmeden ogrenmeleri,

-Tabii temel bilimler ve kavramlarina hakim olmalari.

Tum bunlarin sirri, bol okumak, gunceler tutmak, denemeler yazmaktan geciyor. Gencler bu konularda daha ilkogretim basindan itibaren cok sistemli olarak desteklenmeli ve cesaretlendirilmeli.

Ozet olarak, universiteye yeni gelecek ogrencilerin, ulkemiz gencligi icinde secilerek gelen en iyi ogrencileri olduklarini, toplumun gelecegini kendilerinin omuzlarinda oldugu bilinci ile sorumlu davranmalari gerekir. Unutmayalim gelecekteki kendi mutlu yasamimiz ve ulkemizin aydinlik gelecegi bizim bugun verecegimiz karara bagli. Dolayisiyla kendi yarinimizi simdiden bilerek ve bilinc ile kurgulamamiz gerekir. Bir toplumun en egitilmis kesiminin icinde olmak sorumlulugu bu bakimdan buyuk bir sorumluluktur. Sorumluluk sahibi kisiler, ne yaptigini bilen, kisiligi gelismis, doygun ic zenginligi olan, kucuk cikarlara yenik dusmeyen kisiliklerdir. Toplum okumuslardan bilgisi, gorgusu ile sayginligi olan, cagina karsi sorumlu ve toplumu cagdas duzeye tasiyacak nitelikler beklemektedir.

Bunu basaracaginizi dusunuyorum.

Tum bunlari soylerken de universite camiasi olarak ne kadar agir bir sorumluluk tasidigimizin bilincindeyim. Sizlerin gelisecegi ortamlari da bizler saglamaliyiz. Salt istemekle olmaz, gerekli kosullari da hazirlamaliyiz. Dolayisiyla YOK ust yonetimi ve rektorluklere, her bir ogretim elemanina fikri, irfani, vicdani hur nesiller yetistirilebilmesi icin buyuk bir yukumluluk dusmektedir.

Uygun ortamlari bulacaginiz, bulduklarinizi ilerleteceginiz umidiyle ogrencilerimize tekrar basarilar dilerim.

BOGAZiCi BALIKLARI

BELGESEL FiLM FRAGMANI

Bir bucuk yila yaklasan belgesel yapim seruvenimizin sonuna geldik. Hatta ilk gosterim tarihimiz bile belli oldu. Bu ilk gosterim ne bir film festivali ne de televizyon yayini. Belgeselimiz, Ekim ayinda gerceklestirilecek Lufer Bayrami kapsaminda ilk kez seyirciyle bulusacak. Bu gosterim ve sonrasindaki gelismelerden sizleri haberdar edecegiz. Ama once, "Bogazici Baliklari" belgeseli, sehre-insana-denize ve baliga dair neyi nasil anlatir diye merak edenlere fragman-kisa film tadinda bir tanitim hazirladik. Elbette film, izleyeceginiz tanitimdan cok daha fazlasini iceriyor...

Keyif alacaginizi, merak edeceginizi, es dostla paylasacaginizi umarak selam ve sevgilerimizle...

Bahriye & Burak

[e-mail]

Bahriye Kabadayi Dal

https://www.facebook.com/BogaziciBaliklari?ref=hl

(NOT: Fragmani izlerken filmin duyurusuna katkida bulunmak isterseniz facebook sayfasini begenmenizi rica ederiz. )

MERHABA

FELSEFE DOSTU

http://www.felsefeekibi.com

Merhaba felsefe dostu;

Su an o ekranin ardinda yalniz degilsin. Tum ictenligimiz, tum bildiklerimiz ve senden ogrenmek istediklerimiz ile yanindayiz.

Dusuncelerimiz, duygularimiz, fiziksel goruntumuz, meslegimiz, yasantimizla farkliyiz belki. Ama hepimizin ortak oldugu bir konu var ki, "insan" olmamiz.

Insansal olan tum halleri, hepimiz baska baska olsa da tasiyoruz. Hepimizde bir sekilde bir yasama gucu var. Bazen bir goruntuye kapiliyoruz, bazen hayallere daliyoruz, olaylara goz yumuyoruz, iyimser ya da kotumser olabiliyor, inaniyor ya da inanmiyoruz.

Icli disli oldugumuz, gunluk kosturmalar icerisinde gordugumuz, gormeye calistigimiz bazen de goremedigimiz bu dunyaya, evrene hatta kendimize yabanci kaldigimiz anlari yasamissindir sen de.

Kimimiz kendimiz icin bir dunya yaratiriz. Bir sanatci gibi yarattiklarimizi paylasmak isteriz.

Hepsi "insan" olan bize aittir. Esasen bedeniyle, ruhuyla egitilebilen, kendini egiten tek canli da insandir. Doga icerisinde bizi ayricalikli kilan akil ve dusunme yetimiz sayesinde diger canlilardan farkliyiz. Bu farkliligimiz sebebi ile buradayiz. Anlamaya, anlatmaya, ogrenmeye, dusunmeye calisiyoruz. Senin de bu seruvende kendi seruvenin ile bizimle yol almani umut ediyoruz

Bir bucuk yili geride biraktik. Ayriliklar uzakligi getirir dedik ve senden ayri kalmamak icin site icerigini surekli gelistirdik. Felsefe dersleri, filozoflar, akimlar, alinti yazilar hizla siteye aktarilmaya devam ediyor.

Forumda bilgilerimizi, ogrenmek istediklerimizi, sorgulamalarimizi, anlamadiklarimizi, anladiklarimizi karsilikli tartismaya acarak sanal ortamda ilk defa sanal olmayan iletisime girdik. Bu tartismalar her gun biraz daha ilerliyor. Hep birlikte soruyor cevaplar ariyoruz. Dusuncelerimizi soyluyor, digerlerinin dusuncelerini ogreniyoruz. Kendi sorularimizi digerlerinin kafasinda da sorgulatiyor, bazen kendi sorgulamalarimizda bulamadiklarimizi digerlerinin sorgulamalarinda buluyoruz.

Biliyorsun, felsefi sorulari sormak, bu sorulari cevaplamaktan daha kolay. Su an buradasin. Felsefece dusundugunu paylasmak, yasami(ni) sorgulamak, dusunceni cogaltmak icin bir olanak var artik. Bu sayfada olman verili olanla yetinmediginin bir gostergesi.

Felsefe yapmaya hazirsan biz bekliyoruz.

Felsefe Ekibi

http://www.felsefeekibi.com
KiTAP KAMPANYASI

KARANLIGA iNAT DUSUN BiLiM

Merhaba, "Bilim itaatsiz olana ihtiyac duyar." der Frankfurt okulunun unlu dusunuru Adorno. Biz bundan boyle bilim adina inatciligimizi surdurup calismalarimizi Dusun-Bilim olusumu adi altinda devam ettirecegiz. Isiga arkasini donup, bizi karanliga goturenlere inat; bilimle, dusunce ile savasimizi surdurecegiz. 6 yildir surdurdugumuz calismalarimizi bundan boyle bilimsel bir kitaplik kurarak devam ettirecegiz. Bilimsel kitapligi kurarken tum disiplinlere (Felsefe, Biyoloji, Sosyoloji, Genetik, Tip, PsIkoloji, Arkeoloji, Tarih, Sanat, Fizik, Astronomi, Edebiyat vb. ) bolum ayirarak, kisiyi -bilimin herhangi bir dalindan mahrum birakmadan- okumaya, sorgulamaya ve dusunmeye -sizin de katkilarinizla- adim atmasina on ayak olmus olacagiz. Bu kampanya Turkiye'de bilimsel bir kitapligin kurulmasi acisindan bir ornek teskil edecektir.

Kitaplarinizi asagida yazili olan adrese PTT Kargo ile gonderebilirsiniz.

(Izmir icin -cok sayida kitap oldugu takdirde- kendimiz de alabiliriz.)

[e-mail]

Adres: Ali Cetinkaya Bulvari No:70 Saglik Sitesi Kat:4 D:401 Alsancak / IZMIR

Iletisim tel: [phone]

Iletisim mail: [e-mail]

Facebook Etkinlik Sayfasi: https://www.facebook.com/events/499619966732905/

Not: Prof.Dr. Rennan Pekunlu hocayi haksiz uygulamalarla mahkum edenleri kiniyor, bilime olum tohumlari eken anlayisi da lanetliyoruz.

EZGiNiN GUNLUGU

27 EYLUL PERSEMBE

Ezginin Gunlugu, 1982 yilinda, Istanbul’da kuruldu. 1980 yilinda yapilmis olan askeri darbe yonetiminin baskilarinin en yogun sekilde hissedildigi bu yillarda, insanlarin bir araya gelmesi engellendigi icin, konser gosteri gibi etkinlikler duzenlemek, bir muzik albumu cikarmak cok zordu ve bir suru engelle karsilasiyordu. Ezginin Gunlugu, bu yillarda, muhalif bir ses olarak ortaya ciktigi icin, butun bu uygulamalardan nasibini alarak yoluna devam etti. Bu ilk yillardaki repertuarinda, hem geleneksel halk turkuleri ve hem de grup uyeleri tarafindan, Nazim Hikmet, Shakespeare, Ritsos, A. Kadir, Mevlana, Kavafis, Paul Valéry, Orhan Veli, Omer Hayyam, G. Lorca, Seyh Galip, Sadi gibi cesitli Turk ve dunya sairlerinin siirleri uzerine bestelenen kendi sarkilari yer aliyordu. Emin Igus, Hakan Yilmaz, Sebnem Unal, Vedat Verter ve Nadir Gokturk tarafindan olusturulan muzik altyapisini, sahne uzerinde 10 kisilik bir ekiple uygulayan Ezginin Gunlugu, ilk konserini Ocak 1983’te Istanbul’da, Hodri Meydan Kultur Merkezi’nde verdi. Bu ilk konserin kayitlari daha sonra, “Istanbul Konserleri” adi altinda kaset olarak da bastirildi. Daha sonra da Istanbul, Ankara ve Izmir’de bircok konser gerceklestiren Ezginin Gunlugu, 1985 yilinda ilk studyo calismasi olan ‘Seni Dusunmek’ albumunu yayinladi. Long Play ve kaset olarak basilan bu calisma oncesinde grubun kadrosunda birtakim degisIklikler olmus, Tanju Duru ve Cuneyt Duru gruba katilmis ve ekip Emin Igus ve Nadir Gokturk’le birlikte, dort kisilik bir cekirdek kadro olusturmustu. 1986 yilinda 2. LP calismasi olan ‘Sabah Turkusu’ gerceklestirildi. Emin Igus’un askerlik doneminde gerceklestirilen bu calismada sarkilari Hakan Yilmaz ve Gulnaz Gover seslendirmisti. Bu yillarda Ezginin Gunlugu’nun sahne repertuarinda onemli bir bolumu de Azeri sarki ve turkuler olusturmaktaydi. Bu yuzden, 1987 yilindaki 3. Album calismasi olan ‘Alagozlu Yar’ Azeri muzigi uzerine yapildi. Bu calismada, daha once Mustafa Bulbul, Resit Behbudov gibi cesitli Azeri sanatcilar tarafindan yorumlanmis Azeri mahnilar kaydedildi. Gene bu albumde, Uzeyir Hacibekov’un ‘Arsin Mal Alan’ operetinden ‘Gulcehre’yi de Sebnem Unal seslendirdi. Daha sonra, 1988 yilinda ‘Bahcedeki Sandal’ ve 1990 yilida da ‘Oludeniz’ albumleri cikti. Bu iki albumun repertuari, tamamen grup uyeleri tarafindan bestelenmis, cesitli sairlerin siirlerinden olusmaktadir.1990 yilinin sonlarinda grubun kadrosunda cok onemli bir degisIklik oldu. Bu surecte, farkli muzikal ve profesyonel arayislar gerekcesiyle, Emin Igus, Cuneyt Duru ve Tanju Duru gruptan ayrildilar. Eski ekipten kalan tek eleman olan Nadir Gokturk, grubu yeniden olusturma dogrultusunda calismalara basladi. Daha once grubun cesitli studyo calismalarinda bulunmus olan Fatih Sacli ve 12 Eylul askeri darbesi yuzunden uzun yillardir Hollanda’da yasamak zorunda kalmis olan Husnu Arkan’in katilimiyla, Ezginin Gunlugu, yeni bir doneme girmis oldu. 1991 yilindaki Almanya turnesi, grubun yeniden toparlanmasi surecini hizlandirdi. Ve, Husnu Arkan (vokal), Arzu Bursa (vokal), Fatih Sacli (flut), Nadir Gokturk (keyboard), Sedat Yapici (gitar), Erkan Gurer (bas), Guven Sanci (davul) grubun yeni kadrosunu olusturdu. Ama daha bu olusum sureci tamamlanmadan, ‘Istavrit’ albumunun kayitlari tamamlandi. Bu albumun ozelligi, grubun ilk kez, cesitli siirlerin yaninda, kendi sarki sozlerini de uretiyor olmasidir. 1993 yilindaki ‘Istavrit’ albumu, hem Husnu Arkan’in solistliginin getirdigi ‘sound’ degisIkligi ve hem de ‘sarki sozu’ yaziminin getirdigi farkliliklarla, Ezginin Gunlugu’nun artik yeni bir sayfa acmakta oldugunu hemen belli etmisti. Gene bu yillarda hem askeri yonetimin yavas yavas sivillesmesi ve hem de Turkiye’de ozel televizyonlarin yayin hayatina girmesiyle, daha once devlet televizyonunda sansurlenen Ezginin Gunlugu bu ozel kanallarda yer almaya basladi. Ozellikle 1995’de yayinlanan ‘Oyun’ albumu, klipleri de yayinlandigi icin, Ezginin Gunlugu’nun popularitesini cok artirdi. Daha once universite gencligi ve cok sinirli bir dinleyici kitlesi tarafindan taninirken, butun Turkiye tarafindan taninan bir grup haline geldi. Ozellikle ‘Dusler Sokagi’ adli sarkisi, album satislarini 100.000’lerin uzerine cikardi. 1996 yilinda ‘Ebruli’ albumuyle gruba solist olarak Feyza Erenmemis katildi. 1997’de eski sarkilarin tekrar seslendirilmesinden olusan ‘Hurriyete Dogru’, 1998’de ‘Ask Yuzunden’, 2000’de ‘Ruya’ ve 2002’de ‘Her Sey Yolunda’ adli albumler yayinlandi. Bu tarihte Eylem Atmaca gruba katildi. Daha sonra, 2003’te ‘Ilk Ask’, 2005’te ‘Dargin miyiz’ albumleri yayinlandi. 2007’de ise, grubun kurulusunun 25. Yildonumu dolayisiyla, bir tur tribute album olarak ‘Ceyrek’ yayinladi. ‘Ceyrek’te, grubun 25 sarkisinin, Turkiye’nin onde gelen 25 sarkicisi tarafindan yapilan seslendirmeleri yer almakta. Ezginin Gunlugu’nun yaptigi kayitlarda, grup uyeleri disinda, bircok muzisyen arkadasimizin da katkisi bulunmaktadir; Sumru Agiryuruyen (vokal), Ebru Kalabas (vokal), Aysegul Uslu (geri vokal), Alpdogan Tureci (geri vokal), Ebru Yilmaz Kale (geri vokal), Bora Yalcinduran (geri vokal), Goksun Dogan (klarinet), Cem Dogan (Viyola), Huseyin Kaya (piyano), Dogan Dikmen (ney), Gunes Uras (flut), Kent Mete (viyolonsel), Erhan Pamukbezci (vurmali), Metin Keskek (trompet), Zafer Oguz (davul), Levon Balikcioglu (akordeon), Halis Butunley (vurmali), Tanju Erol (klarinet), Omer Ozgec (gitar), Reyend Bolukbasi (viyolonsel), Atilla Altinkeser (bas), Cezmi Basegmez (davul), Gunes Demirci (gitar), Ozgur Yurtoglu (gitar), Serdar Gonenc (vurmali), Ugur Ustaoglu (flut), Mustafa Suder (viyola, keman, klarinet, saksafon), Erkan Ogur (ud, gitar), Selim Atakan (piyano), Goksel Baktagir (kanun), Ayse Tutuncu (piyano), Ilyas Mirzayev (piyano), Ozer Arkun (viyolonsel), Ismail Soyberk (bas), Yurdal Tokcan (ud), Can Gokturk (fagot), Kamil Ozler (gitar), Renato Voglino (bandeneon), Husnu Senlendirici (klarinet, trompet), Sinan Celik (kaval), Tolga Bedir (keman, piyano), Ant Simsek (gitar), Cemal Kaplan (vurmali), Erdem Sokmen (gitar), Fahri Unluce (keman), Cetin Akdeniz (baglama), Deniz Bayrak (gitar), Muammer Ketencoglu (akordeon), Cem Aksel (davul), Oguz Buyukberber (bas klarinet), Kaan Gokhan Varol (piyano), Kadir San Tarhan (gitar), Mehmet Akatay (vurmali), Memduh Akatay (vurmali) calmislardir. Turkiye’de onlarca sehirde konserler veren Ezginin Gunlugu, Almanya, Hollanda, Isvec, Belcika, Ingiltere, Kibris gibi degisIk ulkelerde de bircok konser gerceklestirmistir. 2010 yilinda grubun solistlerinden ve ayni zamanda sarki yazarlarindan Husnu Arkan gruptan ayrildi. Daha sonra, gruba vokalist ve gitarist olarak Murat Kurt katildi. 2010 yilina ‘Eski Arkadas’ isimli 16. Albumle giren grubun su anki kadrosu: Eylem Atmaca, Murat Kurt, Cafer Isleyen, Nadir Gokturk, Erkan Gurer ve Cem Gezginti’den olusmaktadir.

KAPI ACILIS 22:00 / KONSER SAATI 00:00 - GIRIS 17,5 TL +1 YERLI ICECEK

Bilet: http://www.mybilet.com/event/4728/ezginin-gunlugu/