Yeryüzünde sizi halifeler kılan O'dur. Öyleyse kim inkâr ederse, artık inkârı kendi aleyhinedir. Rableri katında kafir olanlara kendi inkârları gazabtan başkasını arttırmaz ve kafir olanlara kendi inkârları kayıptan başkasını arttırmaz.
Edip Yüksel Meali
O ki sizi yeryüzünde yöneticiler kıldı. Kim inkar ederse kendi zararına inkar etmiştir. İnkarcıların inkarı, Rab'leri katında nefretten başka bir şey artırmaz. İnkarcıların inkarı kayıptan başka birşey artırmaz
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sizi yeryüzünde halifeler yapan O'dur. Artık kim küfrederse, küfrü kendi aleyhinedir. Kâfirlerin küfürleri, Rablerinin katında kendilerine buğzdan başka bir şey artırmaz, kâfirlerin küfürleri kendilerine zarardan başka bir şey artırmaz.
Sizi yeryüzünde halifeler (yöneticiler) yapan O'dur. Artık kim nankörlük ederse nankörlüğü kendi zararınadır. Kafirlerin küfrü, Rableri yanında (kendilerine) gazabdan başka bir şey artırmaz; kafirlerin küfrü, (kendilerine) ziyandan başka bir şey artırmaz.
Sizi yeryüzünde halefler yapan O'dur. Nankörlük edenin nankörlüğü kendi aleyhinedir. Kâfirlerin küfrü, Rableri katında öfkeden başka bir şey artırmaz. Kâfirlerin küfrü hüsran ve yıkımdan başka bir şey artırmaz.
Yusuf Ali (English)
He it is That has made you inheritors in the earth:(3930) if, then, any do reject (Allah), their rejection (works) against themselves: their rejection(3931) but adds to the odium for the Unbelievers in the sight of their Lord: their rejection but adds to (their own) undoing. *
M. Pickthall (English)
He it is who hath made you regents in the earth; so he who disbelieveth, his disbelief be on his own head. Their disbelief increaseth for the disbelievers, in their Lord's sight, naught save abhorrence. Their disbelief increaseth for the disbelievers naught save loss.
İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahmanın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar.
Edip Yüksel Meali
İşte bunlar, ALLAH'ın nimetlendirdiği peygamberlerin bir kısmıdır. Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim'in ve İsrail'in soyundan... Doğruya ulaştırdığımız ve seçtiğimiz kimselerdir onlar. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye varırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Süleyman Ateş Meali
İşte bunlar; Allah'ın ni'met verdiği peygamberlerden, Adem, neslinden, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail (Ya'kub) neslinden, yol gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Onlara Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.
Yusuf Ali (English)
Those were some of the prophets on whom Allah did bestow His Grace,- of the posterity of Adam, and of those who We carried (in the Ark) with Noah, and of the posterity of Abraham(2509) and Israel of those whom We guided and chose. Whenever the Signs of ((Allah)) Most Gracious were rehearsed to them,(2510) they would fall down in prostrate adoration and in tears. *
M. Pickthall (English)
These are they unto whom Allah showed favour from among the Prophets, of the seed of Adam and of those whom We carried (in the ship) with Noah, and of the seed of Abraham and Israel, and from among those whom We guided and chose. When the revelations of the Beneficent were recited unto them, they fell down, adoring and weeping.
Feḣalefe min ba’dihim ḣalfun edâ’û-ssalâte vettebe’û-şşehevât(i)(s) fesevfe yelkavne ġayyâ(n)
Ali Bulaç Meali
Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.
Edip Yüksel Meali
Onlardan sonra gelenler namazı yitirdiler ve heveslerine uydular. Nitekim, felakete uğrayacaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.)
Süleyman Ateş Meali
Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki; namazı/duayı yitirdiler, şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.
Yusuf Ali (English)
But after them there followed a posterity who missed prayers and followed after lusts soon, then, will they face Destruction,-(2511) *
M. Pickthall (English)
Now there hath succeeded them a later generation who have ruined worship and have followed lusts. But they will meet deception.
Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz.
Edip Yüksel Meali
Darda kalmışın çağrısına karşılık veren, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün varisleri kılan kimdir? ALLAH ile birlikte bir başka tanrı mı? Ne kadar az öğüt alırsınız?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
(Onlar mı hayırlı) yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah'ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz!
Süleyman Ateş Meali
Yahut du'a ettiği zaman darda kalmışa kim yetişiyor da kötülüğü (onun üzerinden) kaldırıyor ve sizi (eskilerin yerine) yeryüzünün sahipleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir tanrı mı var? Ne de az düşünüyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yoksa zorda kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kederi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah daha var mı!? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz!
Yusuf Ali (English)
Or, Wholistenstothe (soul) distressedwhen it calls on Him, andWhorelieves(3297) itssuffering, andmakesyou (mankind) inheritors of theearth?(3298) (Can there be another) godbesides Allah. Little it is that ye heed! *
M. Pickthall (English)
Is not He (best) whoanswereththewrongedonewhen he criethuntoHimandremoveththeevil, andhathmadeyouviceroys of theearth? Is thereanyGod beside Allah? Little do theyreflect!