- Hemen herkes, her kurum her kuruluş siyasetle uğraşırken ister istemez siyasetle uğraşmak durumunda olacaksınız. Başka türlü Türkiye’deki gelişmelere müdahale etme şansınız olmayacak. Bundan da kaçınamazsınız. Nasıl sigortasız çalışanlara müdahale etmek durumundaysanız, kayıt dışı ekonominin katrilyonlarca ölçüldüğü ekonomik sisteme müdahale etmek zorundaysanız, siyasete de müdahale etmeniz gerek. Demokrasiden başka, insan haklarından başka, ülkenin bağımsızlığından başka herhalde savunacak bir şeyimiz olmasa gerek ve bilin ki arkadaşlarım ülkemiz elden gidiyor. Demokrasi diye bize gösterdikleri, Akın Birdalların öldürüldüğü sistem. Sizlere teşekkür ediyorum, sizleri bağımsızlık, demokrasi mücadelesinde katkıda bulunmaya çağırıyorum. Saygılar.
- Teşekkür sayın Yalçıner. Parti temsilcilerimizden son konuşmacımız, Özgürlük ve Demokrasi Partisi İl Başkanı Sayın Mehmet ...... Buyurun efendim.
- Sayın başkan, değerli üyeler. Önce küçük bir düzeltmeyi sadece sayın başkandan kaynaklanmadığı için düzeltmek istiyorum. Özgürlük ve demokrasi değil, Özgürlük ve Dayanışma Partisi adımız. Ama bunu açıklama nedenim katiyen sayın başkandan kaynaklanan bir olay olduğu için düzeltme değil. Genellikle televizyonda bazı spikerler bile zaman zaman Özgürlük ve Demokrasi Partisi diyor. Ben şunu böyle anlamaya başladım özgürlük deyince demokrasiyi de çağrıştırıyor, özgürlük beraber en çok ihtiyacımız olan şeyin demokrasi olduğu için hepimizin bilinç altına bu yerleşmiştir. Onun için arkadan herhalde bu gelecek diye düşünüyoruz. Ama bunu da bir gelişme olarak görüyorum, bu ülkede anti komünizmi ..... 50’li 60’lı yıllarda hani mizah konusu olurdu, sosis bile yemeğe insanlar çekinirmiş, sosyalizm anlaşılır diye. En azından geldiğimiz noktada özgürlük deyince, demokrasi de anlıyoruz öyle çağrışıyor. Sanıyorum bu da bir gelişmedir diye düşünüyorum. Şimdi demin meslekten konuşan insanlar bütün ayrıntılarıyla anlattılar, ayrıca biz de meslekten insanlar değiliz. Ama biz içinde bulunduğumuz süreçte bu toplumun demokratikleşmesi, bu ülkede ortaya çıkan, özellikle Susurluk’da ortaya çıkan bu çeteleşme sürecinin karşımda kendi toplumsal muhalefetin hareketlenmesi, Türkiye’deki 60’lı yılların 70’li yılların demokrasi ve bağımsızlık yolundaki mücadelede toplumun yeniden bilinçlenmesi konusunda katkı vermeye çalışan partiler ve örgütleriz. Peki bizler meslek odalarına sizler kuruluşunuz 10. yılına gelmişsiniz, gerçekten demin multivizyon izlerken gördüm benimde düşündüğümden daha da ileride etkili bir oda olduğu ve potansiyel olarak çok daha etkili olabileceğini gösteriyor. Bende şunu düşündürdü sizin meslekten ilişkileriniz bu toplumun her kesiminde adeta coğrafyanın en küçük yönlerine kadar yaygın bir yapısı var. Bir çok meslek odasında bunlar yok. O nedenle bu son 10 yılda ortaya çıkmasına rağmen ve hızla gelişmesine rağmen, bu şekilde işlevi olan toplumun her kesimiyle diyalog içerisinde bulunan bir meslek odasının toplumun demokratikleşmesine de çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. O bakımdan oda içerisinde bir meslek örgütünün kendine göre bir işlevi vardır kuşkusuz. Mesleki kaygılarla onları bir araya getiren, ama bu aynı meslekten olan, ama farklı düşüncelerden olan insanların bir araya gelerek oluşturacakları yeni üretimler toplumun profilini çok iyi okuyarak kendi meslek odalarından demokratikleşme yolunda geçecekleri mesajda ve buradan sağlayacakları oda içerisindeki demokratik yapılanmayla topluma verecekleri mesajın önümüzdeki demokratikleşme dönemine de önemli bir katkısı olacağını düşünüyorum. Bu anlamda da demin hep meslekten olanlar söyledi, çalışma raporunda uzun uzun var ve sizin saati de geldi. Bu toplumdaki çeteleşmeyi, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almada sizlerin çok önemli rolü olduğunu biliyorum. Çünkü çeteleşmenin en büyük kaynaklarından birisi, akıl almaz gelir düzeyi, bu eroin ve uyuşturucu ticaretinin yol açtığı sonuçtur. Bu para birden aklıma getiriyor. Tam bir benzeri örnek olmasa da hani ABD’de bile, polis,gangster Al Capone baş edemeyince mali anlamda onu denetime alarak tutuklamıştı. En azından sizlerin bu anlamdaki katkılarının bile bu toplumun şeffaflaşmasında önemli bir rol olacağını düşünüyorum. Bir toplum oluşması içerisinde kalarak son zamanlarda çok sık söz ediyorsunuz, haklı olarak angarya deyimini kullanıyorsunuz, angaryaya hayır diyorsunuz. Bir de konukların konuşma angaryalarının sizlere yüklenmemesi için ben bu toplumun uygarlaşması, demokratikleşmesi yolunda, şeffaflaşması yolunda, kayıt içine alınması yolunda odanızın çok önemli işlevleri olduğunu düşünüyorum ve bu duygularla hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
- Sayın başkan teşekkür ediyorum. Tabii özgürlük ve demokrasi yan yana kullanılıyor, ama bir yerinde hata yapmış olduk, özür dilerim sizden. Değerli arkadaşlarım, şimdi mesleki örgütlerimizin başkanlarının selamları var sizlere. Onun için sayın Ankara odamızın başkanı Mehmet Çelik’i kürsüye davet ediyorum. Buyurun Sayın Çelik.
- Sayın divan, değerli konuklar Ankaralı meslektaşlarımız adına sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bugün ülkenin gündeminde her zaman olduğu gibi kayıt dışı ekonomi tartışılıyor. Bugün ülkenin gündeminde tartışılan vergi reformu tasarıları var. Bugün ülkenin gündeminde yolsuzluklar var, adaletsizlikler var. Ben diyorum ki reform yapmak elbette güzel bir gelişim. Biz kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alan her türlü girişimi destekliyoruz, daha kuruluşumuzdan beri.
- Divan üyesi
Sonucun hayırlı olması dileği ile saygılar sunarım. Prof. Dr. Tansu Çiller, DYP genel başkanı.
- Yoğun programım nedeni ile katılamadığım genel kurulunuzun başarılı geçmesi dileği ile tüm üyelerinize sevgi ve saygılarımı sunarım. Zekeriya Temizel Maliye bakanı.
Değerli arkadaşlarım hemen hemen tüm telgraflar aynı içerikli olduğu için içerikleri okumayacağım. Sadece telgraf gönderen bakanlarımızdan başlamak üzere okuyorum. İsmet Sezgin Milli Savunma Bakanı, Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı, Cumhur Ersümer Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Salih Yıldırım Devlet Bakanı, Hasan Gemici Devlet Bakanı, Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı, Hüsamettin Özkan Devlet Bakanı, Kazım Yücelen Devlet Bakanı, Mahir Çağan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Mustafa Taşar Bayındırlık ve Köy İşleri Bakanı, Yaşar Topçu Bayındırlık ve İskan Bakanı, Eyüp Aşık Devlet Bakanı, Yücel Seçkiner Devlet Bakanı.
Telgrafları okumaya devam ediyorum. İstanbul milletvekillerimizden Mehmet Moğoltay, Tahir Köse, Algan Hacaloğlu, , Cevdet Selvi, Emin Kul, Namık Kemal Zeybek, Ahmet Tan, Hüseyin Kansu, Süleyman Tarık Emre, Cefi Kahmi, Ali Coşkun, Hayri Kozakçıoğlu, Prof. Dr. Necmettin Erbakan. İzninizle bunu okuyayım. Odanızın 9. olağan genel kurulunun hayırlı olmasını diler, tüm davetlilere selam ve saygılar sunarım. Necmettin Erbakan.
Demokratik kitle örgütlerimizden sizlere selamı var. Selamları aynı içerikli olduğu için okumuyorum yine. Sadece isimlerini okuyorum. Bayram Meral Türk İş Genel Başkanı. Yücel Sayman İstanbul Barosu Başkanı. Fuat Miras Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı. Naci Yatmaz Emekli Sandığı Genel Müdürü. Kutlu Aktaş İstanbul Valisi. Fırat Aykut Çatalca Belediye Başkanı. Yücel Çelikbilek Beykoz Belediye Başkanı. İdris Güllüce Tuzla Belediye Başkanı. Erol Kaynak Pendik Belediye Başkanı, Adil Emecan Zeytinburnu Belediye Başkanı, Nusret Bayraktar Beyoğlu Belediye Başkanı. Sercan Koyutürk Gelirler Genel Müdür Yardımcısı.
Oda başkanlarımızın da telgrafları var. Onlar da yine genel kurulumuzun başarılı geçmesini, mesleğimize katkılar sunmasını diliyorlar. İçeriklerini okumuyorum, odaların ve başkanlarının isimlerini okuyorum. Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Mesut Altay. Elazığ Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Sulhi Temizel, Nazım Polat Kütahya Oda Başkanı, Salim Sayar Antalya oda başkanı. Zeki Divril Zonguldak oda başkanı. Ender Şenol Kocaeli oda başkanı. Ender Şenol Kocaeli oda başkanı. Urfa oda başkanı, Hüseyin Eker Karabük oda başkanı. Zeki Ekinci TÜRMOB Denetleme Kurulu üyesi. Teşekkür ediyorum.
- Divan başkanı Ziya Disanlı
Teşekkürler. Değerli delege arkadaşlarım gündemimizin 7. maddesine geçiyoruz. Yönetim kurulu çalışma raporu özet olarak okunacak. Kesin hesaplar ve denetleme kurulu raporları okunacak ve görüşülecek, disiplin kurulu faaliyet raporu okunacak. Yönetim kurulu çalışma raporunu okumak üzere yönetim kurulundan bir arkadaşımızı kürsüye davet ediyorum.
- Nail Sanlı
Sayın divan, değerli üyeler 9. olağan genel kurulumuza tekrar hoş geldiniz diyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Odamızın bu dönem görev yapan yönetim, denetim ve disiplin kurullarıyla, komisyon, temsilcilik, danışma meclisinde gerçekleştirilen faaliyetlerimizin hepinizin elinde bulunan 310 sayfalık faaliyet raporunda olduğu gibi ben tabii birinci sayfadan başlayarak okumaya devam edeceğim. Bu bir espriydi tabii, çok kısa bir şekilde sizlere aktarmaya çalışacağım. Odamızın idari yapılanması ile ilgili şemada faaliyet raporumuz 13 ve 18 sayfaları arasında yer almaktadır. Yönetim kurulu ilkeleri oda yönetim ve işleyiş kuralları bölümünde faaliyet raporunun 21 ve 23 sayfalarında yönetim kurulu ilkeleri ve 24 ile 75 sayfaları arasında yönetimin işleyiş kuralları ile gerçekleştirilen 15 adet yönetmelik anlamında işleyiş kurallarımızdan bir dönemi daha geride bırakmış bulunuyoruz. Buna göre eğitim ağırlıklı olarak sürdürülen faaliyetlerimizden toplantılar, seminerler bölümünde, 26.2.97 tarihinde İstanbul Ticaret Odası salonunda Muhasebe Toplum ve Çevre Kirlenmesi konulu bir sempozyum, 30 Nisan - 4 Mayıs tarihleri arasında Alanya’da 3. Türkiye Muhasebe Denetimi Sempozyumu’nu bu dönem gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Paneller bölümünde 14 Temmuz 97’de Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde Bağımlı Üye Kavramının Dünyadaki Konumu ve Ülkemizdeki Uygulamalar konulu bir panel, 7 Nisan 97 tarihinde The Marmara Otelinde Türkiye’nin Demokrasi Sorunu konulu bir panel, 2 Mart 98 tarihinde tekrar The Marmara’da Türkiye’nin Ekonomik ve Sosyal Dengelerin Oluşumunda Vergi Adaletinin Yeri ve Bugünkü Vergi Reformu konulu bir panel. 24 Mart 98’de Beyazıt’da Vergi Dairesi ile İlgili Sorunlar Paneli semineri.....
- Numan Sağ
Brüt satış karı1 milyar 119 milyon 960 bin 450 lira. Dönemden zarar 4 milyar 931 milyon 710 bin 400 liradan oluşmakta. 286 sayfanın gelir tablosunun dip notları ise brüt satışlar ve faaliyet giderleri başlığında bu dönem ile ilgili lokal işletmesinin ...... İstanbul mali müşavirler odası olduğundan dip notlarında gözükmektedir. Bu dönem zararı 12 milyar, geçen dönem zararı 12 milyar, bu cari dönem zararı ise 7 milyar 495 milyon liradır. Bilgilerinize sunuyor saygılar sunuyorum.
- Sayın Numan Sağ’a teşekkür ediyoruz. Denetleme kurulu raporunu okumak üzere bir arkadaşımızı kürsüye davet ediyoruz.
- Sayın divan, değerli meslektaşlarım 9. olağan genel kurulumuzun ülkemize ve mesleğimize hayırlı olması dileği ile hepinizi şahsım ve kurulum adına saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum. İstanbul Serbest Muhasebeci mali Müşavirler Odasının 1.5.97-30.4.98 dönemi hesap ve faaliyetleri, 3568 sayılı meslek yasasına göre yayınlanan yönetmeliklere, vergi kanunlarına, SSK mevzuatına, iş kanununa, sendika kanununa, Türk ticaret kanununa ve diğer ilgili kanunlara ve genel kabul görmüş muhasebe ilke ve standartlarına göre incelenmiştir. Uzun incelemelere ilişkin detay çalışma raporu kitabımızın 293 ve 294. sayfalarında yer almıştır. Defterler süreleri içinde tasdik ettirilmiş ve kayıtlar deftere geçmiştir. Odalar ve iktisadi işletmelerin denetlenmesi konusunda 3568 sayılı yasa ve bu yasaya göre çıkartılan yönetmeliklerde denetim standart ve usulleri belirlenmediği için denetimlerimiz ve incelemelerimiz tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle yapılmıştır. Faaliyet ve hesap incelemesi yönetim kurulu tarafından her ay sunulan mali tablolar ve bütçe karşılaştırmaları kurulumuzca incelenmiş olup, belgelerin kayıtlara uygunluğu tespit edilmiştir. 8. olağan genel kurulda kabul edilen gelir ve gider bütçesinin, yönetim kurulunun kurulumuza sunduğu bilanço, gelir ve gider tablolarının kayıtlara ve bütçe ilkelerine uygun olduğu tespit edilmiştir.
Temel Eğitim ve Staj Merkezi İstanbul Şubesi’nin 1.5.97 - 30.4.98 dönemi hesapları, TÜRMOB Yönetim Kurulu’nun 31.10.94 gün ve 3 sayılı kararıyla yayınlanan TESMER kuruluş çalışma ve esasları hakkında yönergenin 9. maddesine göre yapılmıştır. TESMER İstanbul şubesinin harcamaları yasal ve mevzuata uygun olarak çek ile yapılmış, bütün gelirler banka hesabına aktarılarak kayıtlara intikal ettirilmiştir.
Oda bütçesi içinde konsepti olarak bulunan TESMER İstanbul Şubesi’nin bütçesini uygulayan TESMER Yönetim Kurulu kararları doğrultusunda yapıldığı tespit edilmiştir. Lokal işletmeciliği hasılatları için Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen adisyon, kasa fişi ve fatura kullanmıştır. Giderlerde ise ücret bordroları gider pusulası ve fatura ile yapmış olup ödemelerde çek kullanmıştır. Odamızın kurumsallaşması için çözüm önerileri yönetim kuruluna sunulmuştur. İktisadi işletme olan ve sürekli zarar eden lokal ile ilgili olarak çözüm önerilerimiz yine yönetim kuruluna iletilmiştir. Kurumumuzun temsili ve diğer mesleki kuruluşlarla ve kurullarla oluşturulacak ... hakkındaki önerilerimiz yönetim kuruluna iletilmiştir. Mesleğimizin uygulamacıları olacak stajyerlerin meslek etiği ve uygulamalarla ilgili önerilerimiz yönetim kuruluna iletilmiştir. 1.5.97-30.4.98 tarihleri arasını kapsayan
Bilanço ile gelir gider tablolarının onanmasını, yönetim kurulunun yüce genel kurulda ibra edilmesini takdirlerinize saygıyla arz ederim.
- Teşekkürler sayın başkan. Disiplin kurulu faaliyet raporunu okumak üzere bir arkadaşımızı rica ediyoruz.
- Sayın divan, saygıdeğer konuklar, basının sayın temsilcileri, sevgili meslektaşlarım. Sizleri kurulum ve şahsım adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Disiplin kurulu çalışma raporunun detayları, çalışma kitapçığımızın 255-256 ve 257’inci sayfalarında olduğu için özet olarak okumaya çalışacağım. 18.5.1996 tarihinde göreve başlayan İSMMMO örgütlü disiplin kurulumuz 30.4.98 tarihine kadar toplam 61 adet disiplin kurulu toplantısı yapmıştır. Ayrıca kurul üyelerimiz toplam 52 adet yönetim kurulu toplantısına da katılarak çeşitli konulardaki görüş ve düşüncelerini belirtmişlerdir. 3. dönem disiplin kuruluna devreden 38 adet dosya ile birlikte dönemimizde toplam 115 adet soruşturma dosyalarının soruşturmasına gerek dosyalar üzerinde yapılan incelemeler gerekse meslek mensuplarının ve şikayetçilerinin ifadelerine baş vuran disiplin kurulumuz yaptığı uzun ve yoğun tartışmalar neticesinde tüm kararlarını oy birliği ile almışlardır.
- ... Uğurlu
Yoğun çalışma temposu içinde yorulurken biraz da birlikte çalışırsak, birbirimize yardımcı olursak, güzel fikirlerimizi en güzel günlerinizi harcarsanız ve şunu daima söylerim bulanık suda balık avlamaktansa, yangından mal kurtarmaktansa, ben huzur içinde alış veriş yapmayı daha tercih ederim. Ben fazla vaktinizi almayayım bütün komple çalışmalarınıza hepinize teşekkür ederim, yeni seçilecek arkadaşları da canı gönülden hürmetle selamlarım.
- Teşekkürler, sayın Ali Yılmaz. Bir önce söz isteyen arkadaşımız, evet buyurun.
- Sayın divan, değerli meslektaşlarım ve sayın konuklar hepinizi saygı ile selamlıyorum. Şimdi ben bu konuşmayı yapmanın gereği olarak şu bilançoya baktım. Daha önce böyle bir şey tasarladım, gerçekten çok güzel bir bilanço hazırlanmış. Ama bu bilançoya uygun mu uygun değil mi gereğini de bunun üzerine düşünerek hazırladım. Biliyorsunuz sivil toplum örgütleriyiz biz. Sivil toplum örgütlerinin en temel özellikleri, faaliyet alanı ne olursa olsun özgür, özel, demokratik bir yapıya sahip olmaktır. Aynı zamanda insan hakları temel sorunlarına uyumlu, devletten, hükümetlerden, siyasi partilerden bağımsız olmalarıdır. Bu vazgeçilmez özellikleridir sivil toplumun. Sivil toplum örgütleri resmi devlet anlayışından bağımsız, özgürlükçü ve çoğalan demokratik bir toplum özlemine uygun öğeler ve çözümler üretmekle mecburdurlar. Bu, asli fonksiyonlarından bir tanesidir. Çağımızda toplum yaşamını doğrudan etkileyen devletin geriye çekilmesi ile birlikte, sivil toplum örgütlerinin rolü gün geçtikçe artıyor. Biliyorsunuz, sivil toplum örgütleri, hem dünyada hem de kendi ülkemizde önemli bir role sahiptir. Resmi devlet anlayışı ile sivil anlayışın sınır haklarını ortaya koyamazsanız, sivil toplum örgütleri kendi işlerine uygun davranamazlar. Devletin resmi ya da yari resmi bir kurumu ve resmi ideolojik bir sömürge alanı haline gelirler. Çünkü böyle kurumlar kendini devlet yerine koyan, ondan sonra bu devletin resmi anlayışını temel fonksiyonunun yerine getirmekten başka bir rolü üstlenemez. Bizim kendi mesleki örgütümüz de dahil olmak üzere bir çok sivil toplum örgütünün durumu ne yazık ki ülkemizde böyledir. İşlevlerini ve rollerini iyi yerine getirememektedirler. Ülkemizde yaşanan anti demokratik ve insanlık dışı uygulamalara ya göz yumulsa ya görmemezlikten gelinse, insan hakları ve demokrasi mücadelemiz meslek mücadelemizden önce gelir. İnsan hakları ve demokrasinin olmadığı bir ülkede toplumsal barışın olmadığı bir ülkede ne yazık ki kendi mesleğimizin gereklerini de yerine getiremeyiz. İnsanoğlunun onurunun ayaklar altına alındığı bir ülkede meslek haklarından söz edilemez. Ülke coğrafyamızın yarısında 15 yıldır bir kirli savaş sürmektedir. Bu savaşla ilgili ne yazık ki odamız, oda yönetimimiz, kendi üyelerinin bu konuya karşı temkinli olmaları ve bu kuruluş çözümler üretip bir çalışmaya dönüştürsünler. Ülkemizde savaşın yarattığı tahribatları görmemezlikten gelemeyiz. Çoğumuz, gelir toplamak ve yaratmak için gecemizi gündüzümüze katarak sosyal yaşamımızı bir kenara itelim, üzerimize aldığımız sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için bu çalışmamızı sürdürelim. Devletin ..... kullanıp kullanılmadığını da denetlememiz gerekir. Toplanan vergilerin yarısı çete faaliyetlerine, mafya faaliyetlerine ve yolsuzluk işleri ile ilgili diğer karanlık işlere harcanmaktadır. Ülkenin yaşadığı coğrafya tamamiyle tahrip edilmiş ve hayvansal ve tarımsal ürünler açısından ülkemizin tek kaynağı, biliyorsunuz, Doğu ve Güneydoğu bölgesidir. Bugün batı dünyasının hormonlu hayvansal ürünlerini ithal etmek durumunda kalıyoruz ve insanlarımızın sağlığını her gün zehirliyoruz. Bunun nedeni, bu konuda sivil toplum örgütleri olarak görevimizi yerine getiremiyoruz. Bu durumun en önemli nedeni biliyorsunuz ülkedeki kirli iç savaştır. Biz bu durumu her ne kadar yazılı basında veyahut resmi açıklamalarımızda dile getirsek bile, bu olayların sona ermesi yönünde odamız üstüne düşen görevi yapmamıştır ve yapmamaktadır. Mesleki örgütümüzün ve meslektaşlarımızın ülkemizin koşullarından bağımsız olarak düşünemeyiz. Tam tersine çok yakından bizim durumumuzla ilgili bir durum ülkenin durumu. Kendi oda üyelerimizin bu durumdan duyarlı hale sokulması ve oda bünyesinde tepkilerin, sivil tepkilerin dile getirmesi de oda yönetiminin en önemli görevlerinden bir tanesidir.
En önemli değinmek istediğim bir konu da, bizim örgütümüzün sivil demokratik bir örgüt olup olmadığı konusunda söyleyeceğim, bir iki lafı dile getireceğim. Bunlardan bir tanesi, şimdi biliyorsunuz oda seçimlerinde gruplar vardır. Burada olmayan veyahut daha sonra gelecek insanları göz önüne alırsak, yani 3-5 bin arasında oy bir oy potansiyeli buraya gelir, diğer 8 bin kişinin iradesi buraya yansımıyor. Bu tür düzeneği sağlamak herkesin odanın çalışmalarına katılmak ve odanın içinde özgürce kendini ifade etmesi için ayrı bir örgütlenmeye ihtiyaç vardır. Bu nedenle bundan sonra seçilecek arkadaşlara birkaç tane önerim olacak. Birincisi, üye toplantılarının 3 ayda bir yapılmasından, üyelerin bir şeyden haberi olmuyor. Ancak odanın çıkaracağı bir bültenle insanlara duyuru yapılıyor, önemli bir etkinlik yapılacağı zaman bizim haberimiz olmuyor. Bu konuda bir iletişimsizlik söz konusu. Diğer bir yön, oda bünyesinde bağımsız özgür çalışma gruplarının oluşturulması. Bu çalışma grupları, eğer oda kuralları dikkate alınırsa demokrasinin oda içinde işlemesi, odanın demokratik yönde işleyişe kavuşması daha iyi olacaktır, özgür çalışma gruplarının oluşturulması. Bir de temel maliye politikaları, vergi politikalarının en azından 6 ayda bir üyelerin üye tabanında tartışma yaratacak konuların ele alınması ve odamızda oluşturulacak bir rapor ya da önerinin Maliye Bakanlığı’na bildirilmesi yönünde çalışma yapılmalıdır. Her şeye rağmen odanın ve odanın önceki bütün çalışmalarının meslektaşların bu çalışmada ve 9 yıllık çalışma oluyor, odamızın çalışması, çok iyi bir yere geldiğini söyleyemesek de bir çok kuruma nazaran iyi bir durumdadır. Bu yönleriyle emeği geçen bütün arkadaşlara saygılarımı sunuyorum. Kongrenin daha iyi geçmesi dileği ile hepinize başarılar diliyorum.
- Teşekkürler. Sayın Yavuz Serdar buyurun. Hiçbir arkadaşımızın sözünü kesmemeye özen göstereceğiz arkadaşlarımız bize yardımcı olursa. Evet Sayın Yavuz Serdar.
- Saygıdeğer divan üyeleri ve saygıdeğer meslektaşlarım, hepinize saygılar sunuyorum. Ben biraz geç söz aldım, gruplar dışında konuşuyorum, herhangi bir grupla ilişkim olmadığını söylemek istiyorum. Birazcık gündem dışı bir konuşma olacak, ama biraz meslektaşlarımı eleştiriyor olabilirim. Lütfen mesleğini titizlikle yapan meslektaşlarım üzerine alınmasın, ama alınması gereken meslektaşlarımın da alınmasını istiyorum. Ben 1997 yılının sonuna kadar bağımlı çalışmaktaydım ve bir yerde muhasebe müdürüyüm demekten hiçbir zaman utanmıyorum. Ben şu anda, Ocak ayından itibaren mali müşavir olarak görev yapmaktayım ve inanın mali müşavirim demekten utanıyorum. Bir meslekte unvanlar ve kanunların mesleğe çok şey kazandıracağı kesindir, ama unvanlara ve mesleğe haysiyet, şahsiyet kazandıracak şeyler, kişilerin ta kendisidir. Bir şeyin altını çok vurgulamak istiyorum arkadaşlar, 5 aylık dönem içerisinde inanın ben 100 tane işi reddettim. O 100 tane işi reddetmemim tek nedeni vardı. Ben bu zamana kadar devam etmekte olan firmaları incelemeden almıyorum, yeni kurduğum firmaları almaya çalışıyorum. Bu zamana kadar devam etmekte olan firmalardan tabii ki bir önceki dönemin bilançosunu istiyorsunuz, hesaplarına bakmak istiyorsunuz. İnanın ki mükellefe karşı, yoksa kendi meslek mensuplarımız adına üzüleyim mi buna karar veremedim ve bunların bir çoğunu reddettim. Şunu ifade etmek istiyorum çok uzun konuşmak istemiyorum. Bağımsız çalışmamım nedeni daha üretken ve daha özgür bir ortamda mesleğime daha fazla katkıda bulunmak idi. Bunu sonuna kadar yapmaya çalışacağım ama bu mesleği istediğim standartlarda yapamazsam bu mesleği bırakacağım, bunu çok açıkça söylüyorum. Bütün mesleğini titizlikle yapan bütün görev anlayışını en üst düzeyde yapmaya çalışan meslektaşlarımı burada saygıyla selamlıyorum. Görevlerini iyi yapmayan meslektaşlarımı buradan kınıyorum. Biraz evvel kendilerini düzeltmelerini istiyorum. 9. olağan genel kurulun hepinize başarı hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
- Teşekkürler. Sayın Ali İhsan Özdemir buyurun.
- Alkışa gerek yok, fazla şeye de gerek yok. Değerli arkadaşlar bu genel kurul geleceğimiz için hayırlı olsun. Yüce genel kurulu saygılarımla selamlıyorum, aramızdan göç edenlere de tanrıdan rahmet diliyorum.
Değerli arkadaşlarım ben şu anda gördüğünüz beyaz önlüğü genel kurulda giyerken bir söz söyledim dedim ki, beyaz şeffaflığı, mavi enginliği temsil eder. Ama ben o gün bunu söyledim, bugün de huzurlarınıza bu gömleği giyerek çıktım. Şimdi bu gömleği yine huzurunuzda bakın şu sözlerimle çıkartmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım biz şeffaflığın ne olduğunu ya da enginliğin ne olduğunu şu anda idrak eder durumda değiliz. Onun için evvela önlüğümü çıkartmaya 2 dakikanızı müsaadenizle rica edeceğim. Değerli arkadaşlarım, sözlerle ifade edildi kanunda da var deniliyor ki serbest muhasebeciliği kaldıracağız. Daha çok uğraşırsınız. Biz ilk mali plan bütçe komisyonu başkanlığına konuşurken şunu söylemiştim: efendim, mali müşavirliğin yeminlisi olmaz, mali müşavirlik danışmanlıktır, danışmanlığın yeminlisi olmaz. Ama siz danışmanlığa yetki vermek istiyorsanız o ayrı bir konu. Gelin bizim önerimiz şudur, uzman muhasebeci çünkü muhasebe bir uzmanlık dalıdır. Bugünkü yeminliye de yeminli olmuş ama mührü elinden kaptırmış o da ayrı bir konu. Bugünkü yeminliye de muhasebe ve işletme denetçiliği unvanının verilmesini teklif etmiştim. Aradan 9 yıl geçti aynı davulu yine çalıyoruz.
Değerli arkadaşlarım, aslan yatağından bellidir. Her geçen gün arkadaşlarımızın çalışmaları belki bize gelecekte ışık tutacak şekilde olabilir. En kötü çalışmasını tasdik ediyor, hiç olmazsa işin başında bulundukları için kendilerine bu bakımdan beni temsil ettikleri için saygı duyuyorum. Ama ben Kasımpaşa üniversitesinden mezun olduğum için, kusura bakmayın beni şu an temsil edemiyorlar. Neden edemiyorlar? Gayet açık, efendim size küçük bir şey anlatacağım. 1998 bütçesi görüşülecek, ben isterim ki enflasyonu 2 rakamlara nasıl indirelim, bütçe toplumumuza nasıl faydalı hale getirilir, mecliste bu bütçenin nasıl daha iyi olabileceğinin delilini ortaya koyacak benim odamdır ve odalar birliğimdir. Ama ben bir vatandaş olarak üzerime düşen bir görev var. Bu görevi yaparken kendi ülke insanımı ve kendi ülkemi düşünerek 13 maddelik bir proje gönderdim. 13 maddelik projemin içerisinde çok isterdim ki gelirler genel müdürü arkadaşımız burada olsun. 4 maddesini aldılar ve bundan ben iftihar duyuyorum. Aslında 12 madde proje olarak bilançoyla bütçe ile ilgili 1 madde şuydu, 13. madde şuydu: her sene devlet bütçesinden siyasi partilere bir yardım yapın. Bu projeyi göndermeden evvel bir yazı gönderdim, cumhurbaşkanına varıncaya kadar. Sordum bu neyin karşılığı yapılıyor diye. Kimseden ses seda yok. Öyleyse dedim, bunu meclise göndereyim. Bu maddenin kaldırılması yani 13. madde her sene siyasi partilere devlet bütçesinden yapılan bu yardımın kaldırılması teklifiydi. 12 maddede proje enflasyonla bütçeyle ve geleceğimiz ile ilgiliydi. Niye yaptım ben bunu? Çocuğu olan bir babayım, hepinizin çocukları benim çocuklarım bu ülkenin çocukları bizim çocuklarımız, bu ülkenin geleceği bizim ile ilgili, eğer biz bu ülkenin geleceğine ışık tutamıyorsak boşunayız demek. Ne için yaptım? Şimdi sorsam hepinize çocuklarınızı çok seviyor musunuz diye, tabii çok seviyoruz diyeceksiniz. Ama hiçbir baba çocuklarını sevdiğini söylemesin, çünkü ispatı mümkün değil. Ya biz toplum olarak daha işsizlik sigortamızı kuramamışız, medeni toplumlar seviyesine ulaşamamışız, nasıl çocuklarımızı sevdiğimizden bahsederiz? Ne zaman Türkiye’de işsizlik sigortasını kuracağız, çocuklarımızın geleceğini garanti altına alacak o sitemi oturtacağız işte biz o zaman çocuklarımızı seviyoruz diyebileceğiz. İşte bu bütçenin içerisinde o da var.
Dostları ilə paylaş: |