Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə730/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   726   727   728   729   730   731   732   733   ...   980
SALI TEKKESİ

Üsküdar İlçesi'nde, Arakiyeci Hacı Cafer Mahallesi'nde, Salı Sokağı'nda bulunan bu tekke bütünüyle ortadan kalkmış, arsası Zeynep Kâmil Hastanesi'nin arazisine katılmıştır.

Salı Pazarı'nda bir tezgâh. Laleper Ay tek

Kaynaklarda çeşitli adlarla (Abdüşşe-kûr, Abdüşşekûr Efendi, Şekûrî Efendi, Bezcizade Mehmed Efendi, Bezcizade Muhyi Efendi, Muhyi Efendi, Himmet Efendi, Şeyh Himmet Efendi, Himmetzade, Salı) anılan bu tekkenin kuruluşu tam olarak aydınlatılmamıştır. Tekkenin naziresine gömülen ve tesise adını vermiş olan Bezcizade Şeyh Mehmed Muhyieddin (Muhyi) Efendi döneminin ileri gelen Halveti şeyhlerinden, ayrıca Bayramî-Melamî kutuplarından İdris-i Muhtefî'nin(-0 halife-lerindendir. Aslen Konyalı olan Muhyi Efendi önceleri Halvetîliğe mensup iken daha sonra istanbul'a gelerek Idris-i Muh-tefî'ye bağlanmış ve tekrar Konya'ya dönmüştür. I. Ahmed döneminde (1603-1017) ikinci defa İstanbul'a gelerek Çarşamba'da-ki Mehmed Ağa Tekkesi'nde postnişin olmuş (bak. Mehmed Ağa Külliyesi), ayrıca Idris-i Muhtefî tarafından "kalbe bakıcı" (mürşit) olarak görevlendirilmiştir. Vefatında Üsküdar'da bir dostunun bahçesine gömüldüğü ve burada kendi adına bir tekkenin tesis edildiği Melamiler arasında söy-lenegelmiştir. Diğer taraftan H. Ayvansara-yî'nin Vefeyât'mdz, Muhyî Efendi'nin gömüldüğü yerin, Celvetî şeyhlerinden Abdüşşekûr (Şekûrî) Efendi'nin tekkesi olduğu belirtilmektedir. Bu arada Muhyî Efendi'nin vefat tarihi olarak kaynaklarda iki farklı tarih (1020/1611 ve 1070/1659) verilir. Sonuçta Salı Tekkesi 16. yy'ın son çeyreğinde veya löll'den hemen sonra ya da 1659'u izleyen yıllarda tesis edilmiş olabilir. Muhyî Efendi, özellikle hece vezninde başarılı olan ünlü bir tasavvuf şairidir. Tek nüsha olan yazma divanı kaybolmuş ancak tasavvuf! içerikli birçok şiiri (nutku) bestelenerek günümüze kadar oku-nagelmiştir. Özellikle Zâhid bize ta'n eyleme/Hak ismin okur dilimiz beyti ile başlayan ilahisi hemen bütün tarikatların tekkelerinde, ayinler sırasında cumhur ilahisi olarak okunmuştur.

Ayin gününden ötürü "Salı Tekkesi" olarak anılan bu tesiste, muhtemelen 17. yy'ın ortalarında, Bayramîliğin Himmetî kolunu kuran Bolulu Şeyh Himmet Efendi (ö. 1683) şeyh olmuş, bu tarihten itibaren, İstanbul'da gittikçe güçlenen Himmetî koluna intikal eden Salı Tekkesi, bu kolun

âsitanesi olan Fatih-Yenibahçe'deki Himmetzade Tekkesi'nden sonra ikinci önemli merkez durumuna gelmiştir. Yenibahçe'deki âsitanede olduğu gibi, Salı Tekkesi'nde de meşihatın Himmet Efendi'nin neslinden gelen ve "Himmetzadeler" olarak tanınan şeyh ailesinin tasarrufunda bulunduğu, bu iki tekkenin çoğu zaman ortak meşihat modeline göre idare edildiği, vefat eden âsitane şeyhlerinin Salı Tek-kesi'nin haziresine gömüldükleri bilinmektedir.

Dahiliye Nezareti'nin R. 1301/1885-86 tarihli istatistik cetvelinde burada 7 erkek ile 2 kadının ikamet ettiği, Maliye Nezareti'nin R. 1325/1910 tarihli Taamiye ve Tahsisat Defteri nde ise yıllık tahsisatının 108 kuruş olduğu, ayrıca Kurban Bayramlarında bu tekkeye 3 adet kurban verildiği kaydedilmiştir. Şeyhlerinin tam bir dökümü tespit edilememiştir. Bandırmalızade A. Münib Efendi'nin Mecmua-i Tekâyâ'sm-da (1889) Şeyh Abdülhay Efendi'nin (Himmetzade Şeyh Abdülhay Subhi Efendi) adı verilmekte, son şeyhin ise Dr. Nâsıh Ab-düşşekûr-i Sani olduğu bilinmektedir. Me-râkid-i Mu'tebere-i Üsküdar adlı eserde Salı Tekkesi'nin naziresinde gömülü olan şeyhler ve tekkenin bazı mensupları belirtilmiştir.

Tophane-i Âmire'nin muhasebecisi Şeyh Seyyid Hüseyin Hüsnü Efendi (ö. 1909) tarafından 19. yy'ın sonlarında yeniden inşa ettirilen Salı Tekkesi Cumhuriyet döneminde yıktırılarak arsası Zeynep Kâmil Hastanesi'nin arazisine katılmış, haziresin-deki mezar taşları Üsküdar'daki Selimiye Tekkesi'nin(-t) haziresine taşınmıştır. Salı Tekkesi'ne ilişkin tek görsel belge 1935'te ve 54 no'lu Pervititch paftasındaki krokidir. Burada, geniş bir bahçe içinde yer alan tekkenin, yarı kagir, yarı ahşap mescit-tev-hidhane ile bunun çevresindeki bir ya da iki katlı ahşap binalardan (selamlık, harem, mutfak vb) meydana geldiği, mescit-tev-hidhanenin mihrap yönünde nazirenin bulunduğu görülmektedir. Bibi. Çetin, Tekkeler, 589; Âsitane, 12; Münib, Mecmua-i Tekâyâ, II; Raif, Mir'at, 126; th-saiyatll, 22; Vassaf, Sefine, V, 273; Behcetî İsmail Hakkı el-Üsküdarî, Merâkid-iMu'tebere-i Üsküdar, İst., 1976, s. 85-88; Gölpınarlı, Melâmilik, 128-130; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, 429-433.

M. BAHA TANMAN


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   726   727   728   729   730   731   732   733   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin