Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə248/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   244   245   246   247   248   249   250   251   ...   980
ORTODOKS KİLİSELERİ

bak. RUM ORTODOKS KİLİSELERİ



ORTODOKS PATRİKHANESİ 148

149

OSEP

ORTODOKS PATRİKHANESİ

bak. RUM ORTODOKS PATRİKHANESİ



ORYANTALİST MİMARİ

Oryantalizm, 19. yy mimarlığında Doğu kökenli biçim ve motifleri kullanan seçmeci bir tasarım anlayışıdır.

Ancak oryantalizm, mimarlığa ilişkin bu teknik tanımın sınırlarını aşan; mimarlıkta bir akım olarak belirmeden önce de Batı kültüründe yeri, işlevi ve anlamı olan bir kavramdı.

Oryantalizm en genel tanımıyla Batı'mn Doğu ile ilgili söylemini anlatan bir terimdir. "Doğu" denilen coğrafyada yer alan ülkelerin doğasına, insanına, kültür ve düzenine duyulan ilgi ve meraktan kaynaklanan bilimsel/akademik araştırmalar, seyahat ve seyahatnameler ve sanat ürünleri bu söylemin yapı taşlarıdır.

Oryantalist söylem uzun bir tarihi süreç içinde oluştu. Doğu hakkındaki bilgilerin sınırlı ve abartılı, tüccarlarla gezginlerin notlarına ve nakillerine dayalı olduğu erken dönemde Doğu, büyülü, masalsı ve dinsel önyargılarla gerçekdışı bir zeminde ve karşıt imgeler aracılığıyla kavranıp betimlendi. Düşsel bir Doğu imgesi, tüm sanatlarda resim, mimari özellikle de edebiyat ve tiyatroda bir dönem esprisi olarak benimsendi. Doğu'ya özgü -çoğunlukla kötücül- kavram ve imgeler geliştirildi: Doğu renkleri, Doğu görkemi, Doğulu şehveti, Doğu despotizmi, Doğu hunharlığı vb. Bu yolla Batı bilinci, açıkça, Doğu' yu kendisi için, kendisinin olumlu betimlenmesini sağlayan bir karşıt imge olarak yeniden kurgulamış oluyordu.

17. yy'ın sonundan başlayarak Fransa ve İngiltere'nin Doğu Akdeniz'de güçlenen varlıkları ve sonraki yüzyıllarda Avrupa ülkelerinin sömürgeci yayılma girişimleri ilgi ve meraka bilgi gereksinmesini ekledi. Oryantalist (Şarkiyatçı) kurumlar doğdu.

Oryantalist söylemin hayli kesin ve ayrımcı bir Doğu/Batı eksenine oturmasına karşılık, sanatlardaki yansımaları çok daha yumuşak geçişlerle zengin almaşıklar sunar ve 18-19. yy dünyasını zenginleştirir.

Mimarlıkta oryantalist ilginin genellikle 18. yy'da başladığı kabul edilir. Doğulu öğeler önce dekoratif sanatlarda görülmeye başladı. Çin ve Hindistan kökenli bir egzotizm, mobilya ve duvar kâğıtlarından bahçe düzenlemelerine uzandı. Rokoko üslubu ve İngiliz Gotiği ile uyumlulaştırıl-mış Çin Üslubu (Chinoiserie) 18. yy'ın ortalarında iyice rağbet buldu. Ama gençliği Hindistan ve Çin'de geçen W. Cham-bers'in, kraliyet ailesi için, Kew'da yaptığı pitoresk bahçe düzenlemesi bir dönüm noktası oldu.

Chinoiserie'nin 1760'lardan sonra gerilemesiyle, bahçelerde Yakındoğu ve İslam öğeleri öne geçti. 18. yy'ın oryantalist fantezileri arasında Türk usulü bahçe çok revaçtaydı; cami motifi ise tasarımın en önemli öğesi sayılıyordu.

Doğulu biçimlerin Batı mimarlığına girişinde Doğu'dan işlevleriyle birlikte ak-

tarılıp, kullanılan iki yapı tipi önemlidir: kahve ve hamam. "Cafe Türe" adıyla Batı mimarlığının tipoloji listesine giren ve bahçe içinde bir pavyon görünümünde olan ilk kahveler 17. yy'dan başlayarak Avrupa'da hızla çoğaldı.

Oryantal atmosfer takıntısı hamamlar için de geçerliydi. Hamam, Batı mimarlığına 17. yy'ın sonuna doğru girdi ve 19. yy' da yaygınlaştı. Bunlar Roma ve Osmanlı geleneklerini serbest yorumlarla birleştiren, kurnalı odaları ve yüzme havuzlan olan, kubbeli, minareli ve zengin bezemeli yapılardır. Adları da "hammam"dır.

Oryantalist mimarinin en görkemli ve hayal gücünü en uçuk buluşlarla sergileyen örnekleri, saraylar ve malikanelerle u-İuslararası büyük sergi düzenlemeleri oldu.

Oryantalist mimarlık literatürünün en ünlü örneği tanınmış mimar J. Nash tarafından 1803-1821 arasında tasarlanmış olan Brighton'daki (İngiltere) Kraliyet Pav-yonları'dır. Kral I. Wilhelm von Württem-berg için mimar L. Zanth tarafından tasarlanan Stuttgart yakınlarındaki yazlık Wil-helma Sarayı, bir diğer ünlü örnektir.

1867'de açılan Paris Uluslararası Sergisi, oryantalist eğilimin doruk noktası oldu. Abdülaziz'in de katıldığı büyük törenlerle açılan sergide büyük Sergi Holü dışında tüm ülke pavyonları oryantalist üslupta idi. Çin'den Siyam'a, Tunus'tan Osmanlılara kadar bütün Doğu dünyasını tüm çeşitliliği ile yansıtan sergi, Doğu üzerine fantezileri yaygınlaştırdı. Ama ayrımları ve çeşitliliği de göstererek Doğu dünyasının dana gerçekçi kavranmasını da sağladı. Bu nedenle mimarlıkta 19. yy sonu oryantalizmi stilistik olarak daha profesyonel ve artık pek de egzotik ve romantik olmayan bir çizgiye oturdu. Doğu kökenli öğeler motif, biçim ve hattâ işlev olarak daha doğru kullanıldı ve 1800'lü yıllar biterken mimaride oryantalist eğilimler art nouveau-ya(-0 karışarak tükendi.

Oryantalist anlayış ve üslubun İstanbul'da 1860'h yıllarda âdeta bir patlama yaşadığı söylenebilir. Avrupa ile gelişen ilişkiler ve Abdülaziz'in kişisel tarzı, Avrupa kraliyet ailelerinin gözde eğiliminin Türkiye'de de benimsenmesine yol açmıştır.

1863'te Sultanahmet Meydanı'nda açı-

Eminönü'ndeki

Hidayet

Camii'nin

cephesindeki

oryantalist

öğeler.


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   244   245   246   247   248   249   250   251   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin