Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə332/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   328   329   330   331   332   333   334   335   ...   980
Subhi Ziya Özbekkan

Türk Bestecileri Ansiklopedisi, ist., 1969

ki programlarında, konserlerde sık sık o-kundu.

Ozbekkan'm bu düzeye ulaşmasında, içinde yetiştiği seçkin kültür ve sanat ortamının süzgecinden geçerek gelişen ve incelen zevkinin yamsıra, sanatının somut malzemesini seçerken gösterdiği titiz yaklaşım da büyük rol oynadı. Basmakalıp ezgilerden hep kaçındı. Hiçbir eseri için, belli bir sanat değerinin altında kalan şiirler üzerinde çalışmadı. Seçtiği şairler ister geçmiş yüzyılların, ister çağının sanatçıları olsunlar hepsi de İstanbul kültürünün vazgeçilmez edebi temsilcileriydi.

Özbekkan, beste, ağır semai, yürük semai, divan, gülbank, şarkı, ilahi, köçekçe ve türkü türlerinde verdiği 60'tan fazla eserinde 34 değişik makam kullandı. Daha çok aşk acısı, sevgiliye sesleniş gibi konuları işledi. Kızının ölümü üzerine bestelediği muhayyer ("Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen") ve yurtdışında yaşadığı yıllardaki sıla hasretini dile getiren saba ("Semt-i dildâre bu demler güzerin var mı saba") şarkılarında olduğu gibi, yaşadığı birçok hatırayı da ezgilere döktü. Ozbekkan'm özellikle karamsar eserlerinde saba (sabah rüzgârı) motifinin özel bir yeri vardır. Saba, bazen sevgiliyle seven arasında bir sırdaş ve haberci, bazen de acıların paylaşıldığı bir kişilik olarak, üzerinde birçok eserde ısrarla durulan özel bir ifade unsurudur.

Ozbekkan'm musikisi, hızla değişen bir hayatla hesaplaşan bir duyarlığı yansıtır. Birçok eserinde, olgun bir kişiliğin, zamana, eşyaya ve olaylara bilgece yaklaşımı hissedilir. Musikisinde kolayca hissedi-

len bu yaklaşımın yansıtıldığı yer bir fildişi kuleymiş gibi görünse de, aynı ağırbaşlı tavırdan ayrılmayan bestekârın, birdenbire bir aşk hikâyesinin başkahrama-nı olarak, hayatın içindeki yerini alıverdi-ği görülür. Bazı eserlerinde ise, bir daha geri gelmeyecek olan eski güzel günlerin dillere destan aşklarının artık bir şey ifade etmemeye başladığı "zamane" karşısında, güngörmüş bir asilzadenin çaresiz, fakat vakarlı, neyi özlediğini iyi bilen ve geçmişle bugün arasındaki farkı açık seçik görebilen tavrı içindedir.

Özbekkan, eserleriyle, istanbul kültürünü musikide başarıyla yaşatan ustalardan biri oldu. Yaşama biçimiyle de İstanbul zevkine ve kültürüne bağlı kaldı. Tipik bir istanbul beyefendisi olarak tanındı. Ölümünden sonra, Beylerbeyi'nde Küplüce'de istanbul'un, kendine özgü esrarengiz güzelliğini hâlâ kaybetmemiş bir sokağına adı verildi.

Bibi. inal, Hoş Şada; M. Rona, 50 Yıllık Türk Musikisi, ist., 1960; B. S. Ediboglu, Ünlü Türk Bestekârları, İst., 1962; î. B. Sürelsan, "Subhi Ziya Özbekkan", Musiki Mecmuası (Ağustos 1966); S. K. Aksüt, 500 Yıllık Türk Musikisi Antolojisi, ist., 1967; İ. B. Sürelsan, "Subhi Ziya Özbekkan'a Dair", Musiki ve Nota, S. 9 (1970); M. N. Özalp, Türk Musikisi Tarihi, II, Ankara, 1986; Öztuna, BTMA, II.

MEHMET GÜNTEKİN




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   328   329   330   331   332   333   334   335   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin